izmirli melise hostes kıyafeti giydirip siktim

nickini gibeyim

@2 dinime küfreden

entry-nick

beyler 19 yaşımda ege üniversitesi ziraat fakültesini kazandım. istanbuldan izmire gideceğim için keyfim gayet yerindeydi. çünkü biliyordum ki izmirde kızlı erkekli herhangi bir gruba kapak atmak demek o gruptaki kızlardan birine kesinlikle çakmak demek olacaktı. izmirin kızlarını bilen bilir, ince dudaklı olanları sanki sakso çekmek için bu dünyada vardır. modernlik adı altında kışın daracık tayt şortlar giyerler, içlerinden bir kaçını otobüste ellemişliğim ve o daracık taytlı zütlerine şaplak atmışlığım vardır. dışarıdaki havaları yatakta kendilerine hükmedecek dominant erkek aramalarına işarettir. domaltıp bir elinizle saçlarını at kuyruğu yapıp kalçalarına şaplak ata ata kimim ben huur! diye bağırdınızda siz onların efendisi olursunuz.

lan onu bilmem ama izmirde 12 yilini gecirmis biri olarak, izmirde bir kiza kayamayan erkek harbiden yeteneksizdir. her sokagi kasar dolu mk. oralisi buralisi asimile olmusu farketmez. hepsi caktiriyor. izmire ne deseniz haklisiniz

ekonomik durumum rahat olduğundan konak merkeze doğru güzel bir ev kiraladım. bahsettiğim melis ise 2 alt katta ailesiyle oturan dalgalı kestane rengi saçları beline kadar uzanan, okyanus mavisi gözlü, ince belli, arasında git-gel yapabileceğiniz harika dolgun memeleri olan, kalçası tokatlanarak gibilesi bir 19 yaşında piliçti. üniversiteyi ilk senesinde kazanamadığından tekrar hazırlanıyordu. tabi ki bunlar kendisinden sonradan edindiğim bilgilerdi. tanışmam da apartman girişinde telefonla görüşürken oldu zaten. tabi bu en az 1 ay falan sürdü. arada 1-2 denk geliyorduk ama bakışmalarımız kısa fantezilere hayal kurduracak kadardı. adım gibi biliyordumki bu modern izmirli fahişe altıma yatıp adımı inleye inleye söylerken onu vahşi bir hayvan gibi gibtiğim sırada tırnaklarını sırtıma geçirmek istiyordu.

telefonla görüşmem sınıftan arkadaşım ademle idi. mühim değil zaten adı, gibtir edin lavuğu. kapı ağzında denk geldiğimiz esnada kulak misafiri oldu 'kampüste görüşürüz' lafına.'ege mi 9 eylül mü?' diye sordu gülümseyerek. dudaklarında pembe parlatıcıyı görmemle afalladım, asansörün içine sokup zorla sakso çektiresim geldi fahişeye.'efendim?' diye bir afalladım. hangi ünide okuyorsun dedi.ege dedim. gözlerinin içi parlamaya başladı. bende ege üni istiyorum, ingiliz dili ve edebiyatı dedi. bakın beyler dilci kızlar 1-dillerini iyi kullanır 2- garanti kaşar olurlar. izmirli oluşu zaten huur yapıyor bide üstüne dilci çıktı kız. yani peynir fabrikası kurulsa kaşar olarak seri üretime koyarlar bu kızı o derece huur.

melis şaşkın tavırlarımdan hoşlanmıştı, hissediyordum.bende rol kesmeye devam ettim. istanbuldan geldim ve buraya yabancıyım. anladığım kadarıyla sende ege üniversitesine yabancısın;bak şöyle yapalım sen bana izmirin gezilecek yerlerini göster bende sana kampüsü gezdireyim. böylelikle ikimizde yabancılık çekmeyiz dedim. gülümsedi.o pembe dudaklar mavi gözler ve yılan gibi kıvrılan vücudu delirtiyordu beni binler. dudağını hafifçe ısırdı, gülümsedi.hızlısın dedi. sadece 3 yıl 11 ayım kaldı dedim. güldü bi kez daha. sözleştik tabiki. bu modern izmirli huurlar böyle işte.2 dakika muhabbet etme fırsatınız olsa akşdıbına ciks köleniz yaparsınız.

özet geç bin

@10 ne özeti oç destan yazacağım daha az sabredin, işler gelişiyor

rezerv aldım hayal gücün iyi.

kızla o haftanın cumartesisine denk gelecek şekilde sözleşmiştik. tabi düşündüm, şimdi böyle toplu taşıma kıvamında gezersek elde edeceğimiz şey iki sürt bi dürt olacaktı.e araba desen istanbulda pederde,ne tak yiyeceğiz? hop rent a car firmasına uçtum beyler.en sportif gözükeninden kia aldım. jipimtrak bişeydi. kıza da benim bu diye yedirebilme imkanım olacaktı.ha izmirin kızı para pula pek değer vermez, yannan peşindedir çatır çatır gibilmek ister. ister barzo bi tip ol ister elegant dibine kadar kökleyip huur muamelesi yapıyorsan malvarlığından çok 'mal' varlığınla ilgilenir. kızı aldım otoparka doğru zütürdüm. tabi görünce jipi (araba demiyorum anlayın siz) kızın keyfi yerine geldi. bindik.ilk adresimiz urla dedi. urla yoluna giderken dalgalı bir sahil kenarına çektim. neden burda durduk diyince bi kaç fotoğraf çekeceğim dedim. başladım fotoğrafları çekmeye. sonra melisi çekmeye başladım. yarı domalır halde verdiği pozlar hala arşivimdedir.

paragraf yazdım bende gözükmüyor beyler, sizde gözüküyormu? ananı gibeyim serkan

Görünmüyo boş entry

hay anasını gibeyim neyse baştan yazayım o kısmı.

sözlükteki en ufak bir sıkıntıda serkanın ana uçuyor amk.

Bi seferdr anlat aq ben dinliyorum

beyler istanbuldayken pederin arabayla takılıyordum lakin faal olmam gereken izmirde bir mobil aracım bile yoktu. soluğu rent a car'cıda aldım. jipimtrak bir kia modeli kiraladım. bunun sebebi tabi ki kızla yapacağımız gezileri daha özel bir ortamda çok daha rahat gibiş fırsatına çevirebilmem olacaktı.1950 model izmir otobüslerinde (yeni modellerede kafam girsin) en fazla 2 sürt 1 dürt takılabilirdim, topladığım malzemede en fazla evde bana kadar 31 çıkartırdı. izmirde 31 çekmekte amsterdam red light district'te kapı kapı gezip kurban derisi bağışı toplamak kadar akıl karıdır. izmirli kızlar materyalist değildir,en azından istanbuldakiler kadar. rahatlık ve modern görünüşlerinin altında yatan fahişe tavırlarındaki tek istek çatır çatır gibilme güdüsüdür. ister barzo bi doğulu ister elegant bir batılı olun malvarlığınızdan ziyade 'mal' varlığınıza bakarlar.

kız jipi görünce (araba desen değil jip desen hiç değil amk jip diyorum genede) daha da keyiflendi. cumartesi günüydü kızın giydiği sarı bir mini şort üstüne siyah bluz muhteşemdi o detaylar aklımda. beni en çok şaşırtan ipli siyah tangasıydı. seçebiliyordum kalçalarının arasından. gerçi izmirde neden buna şaşırıyorsam, muhtemelen istanbullu olmanın yan etkisiydi. buradaki hatunların hepsi açık seçik giyiniyor gel beni gib diyen şuh bakışlarıyla birlikte. neyse bindik tırım tırım gidiyoruz 'ilk durağımız urla ' dedi. urla yolundayken sahil şeridi terk yerlerden birine çektim, izbe sayılırdı. dalgalı deniz terk ortam vardı. neden burada durduk dedi. fotoğraf çekeceğim dedim.bu işin bahanesiydi. sonra kızında fotoğraflarını çekmeye başladım, yarı domalır halde pozlar veriyordu. ciksi ol diye gaza getiriyordum bende. dudaklarını büzüyordu,ve benim gibim patlayacak halde çelik gibi sertleşmişti.