Sonuç olarak kızın akrabası olan herifler bize bi yer söyledi karataş lisesinin karşısında bi hamam var. O sokak boyunca yürüyosun, ilerde yol yokuş yapıyo o yokuşun sol tarafında bi park. Gelin oraya konuşalım dediler. (hee konuşalım ) Gittik abi parka biz, toplam 5-6 kişiyiz.

Ulan koca karataş lisesi gibi bela bi lisenin çıkışına gidiyosun 5-6 kişi nedir dıbına koyyim? Parkı uzaktan gördüm, abartmıyorum en az 20-30 kişi vardı züt kadar parkta. Daha önce o tarz kavgalara karışan varsa bilir, kavgaya balkondan müdahale eden teyzeler olur ‘’ gidin bakiyim evinize, polis çağırcam şimdi’’ diye. Daha onlar demeden ben hemen yandan Pazar arabasıyla geçen bi ablaya ‘’polisi arar mısınız?’’ dedim sessizce. Ve parka girdik

Neyse bu altı kişiden aptal aptal uçanlar oldu, eli 8-J rest çekiyor adam falan. Kaldık 3 kişi. Bu arada oyuna başlayalı 1,5 saati geçti. Yavaş oynuyoruz. Herkesin önündeki para eşit sayılır. Masada kalanlar Atahan, Ben, bi de eco dedikleri bi eleman. Neyse uzatmayalım, eco’yu da yolduk biz, atahan’la başbaşa kaldık. 2 saate yakın oldu. Atahan dedi bölüşelim parayı bitmez bu oyun. Dedim okey. 120-120 bölüştük. 40’ı okanın. 2 saatte 80lira kazanmıştım . Bunu daha sık yapmam lazımdı, mümkünse her gün. Neyse numaralarımızı aldık verdik, facebook’tan falan ekleştik, o günü kapattık.

Kordon’da bi kafede buluştuk. iyi mi elin falan dedi bu oraları geçiyorum. Herşeyi baştan anlatıcam dedi. Başladı. Bunun anne babası ölünce yurtta büyümüş bu. Üniversite kazanamayınca da yurttan şutluyolar bunu. Ulan devlet babanın muallakliğini görüyo musun? Kafan çalışmıyosa ekmek de yok yarram diyo kısaca. Neyse barlarda falan çalışmaya başlamış alsancakta sonra bi kızla tanışmış. Kız üniversite öğrencisi ama bi yandan da huurluk yapıyor, bayaa müşterileri falan var yani. Dedim sende mi o işlerdesin. ’’ evi o amaçla tuttum ama daha doğru düzgün yapmıyorum bile’’ dedi. Dedim ulan nasıl yapmıyosun, daha geçen adam senin evinde kesicekti boğazımı? Sustuk falan bi süre. Sonra dedim;

Neyse konser bitti ama evlere dönemiyoruz doğal olarak. O zamanlar baykuş(otobüs) varmıydı bilmiyorum ama varsa da biz bilmiyoduk. Sonuç olarak Büyükpark’ta sabahlamaya karar verdik. Saat 4 gibi okan bini zuladan iki tane sarılmış esrar çıkardı. O zamana kadar çok olmasa da içmişliğim vardı tabi ama diğerleri içmediği için muhabbetini yapmamıştım. Varoşta büyümenin ezikliği işte. Zengin arkadaşlarım beni ‘’serseri’’ diye tanımasınlar istiyodum. ilerde en büyük huur çocukluğunu ben yapıcaktım halbuki.

Esrarı görünce kızlar da bi heyecanlandı, zaten son zamanlarda ‘’deneyelim bi ara’’ diyip duruyolardı . Yaktık, içtik muhabbet falan işte. Herkes bişeyler anltıyo dertli dertli , ben zengin olma hayalleri kuruyorum aq. içimden diyorum anasını gibicem bu izmirin ama nasıl?

Benim gözler açıldı. Açılmadı patladı resmen. Okan’a kaş göz yaptım , balkona çektim sigara içelim diye borç aldım. Masa kuruldu. 6 kişi 1’i kız pokere başladık. Evde çip seti falan olmadığı için makarna’yla oynuyoruz pokeri aq. Tabi bu olayın üstünden yıllar geçti ama o zaman da çok temkinli oynardım pokeri. Taktiğim şu: Her eli görmek(kör bahsin yükselmesine bağlı tabii) ilk açılan 3 kağıtta tutarım varsa yada renk yapma ihtimalim, kent yapma ihtimalim varsa devam. Ama ilk açılan 3 kağıt çok alakasızsa hemen pas. Çok basit taktik.

Lan bu arada adresimi vereyim de bana lokum, kahve, çay, tahin-pekmez gönderin amk. gib gibi kruvasan yiyorum 3 öğün. Anasını gibeyim portekizin. Hee aklıma gelmişken. Önemli bi gelişme olursa yaptıklarıma dair burdan yazarım bişeyler, takip ederseniz yazışmaya devam da ederiz. Hiç gezdiğim yerlerde yaşadığım eğlenceli anıları yazmadığımı farkettim, belki arada başlık açar onları da anlatırım, makara yaparız. Haydi ver amanhã binler ;)

Eyvallah binler, bigün takdir edileceğim hiç aklıma gelmezdi lan ahaha. Bu arada izmir'e giden olursa Basmane köşedeki tatlıcıdan bi sütlaç yesin lan benim yerime. gibik gibik tatlılar yemekten kuscam burda.

olum devam edicem de az muhabbet çevirek la arkadşaım yok doğru düzgün burda 60 yaşında bi teyze var, ingilizce bilmiyor, sabahtan akşama kadar gülüyoz mal mal birbirimizi anlamadan amk. Ne oluyo Türkiye'de beyler. Nasıl durumlar? am var mı am?

ulan hikayenin sonunda hepsi yalandı deyip son binliğini yapacak olsan bile olsun dicem lan o kadar sevdim seni moruk şeytanın hasısın (:

Konser başladı, sahne iyiydi. Ben pek sevmem rock müzik. Hatta inanması zor olabilir ama klagib müzik seviyorum . Mahler özellikle. Bi de sıkılmadan dinlediğim Bob Marley falan var işte. Neyse. Konser 3 gibi bitti sanırım. Olm bu duman ne biçim grup lan? ‘’’Konser bitti arkadaşlar iyi akşamlar’’ diyo Kaan dedikleri eleman , 15 dakika sonra yine sahneye çıkıyolar falan, enteresan aq . O arada ne yapıyolarsa.

Dedim benim bi arabam var elden çıkartmam lazım. Ama araba benim üstüme değil. (önceden hazırlanmıştım, Rusça konuşuyorum, konuşmaya çalışıyorum diyim) Neyse adama marka, model ıvır zıvır tüm bilgileri verdim. Plaka yada herhangi resmi bilgi vermedim(polise ihbar etme ihtimaline karşı) Çünkü bu bin dazlağın belkide adı çıkmıştı o bölgede. Polis peşindeydi belki. Bu herif de kendini temize çıkarmak için ‘’ aha bakın bana araba parçalatmak için geldi, bende size ihbar ettim’’ diyecekti. Her ihtimali göz önünde bulundurmalıydım. Oyunu iyice pgibopat oynamalıydım. Neyse herif şimdi git 4-5 gün sonra gel dedi.

kaç kişiyiz ona göre başlıcam. Bugün hikayeyi bitiricez hatta. Var mı bi 3-5 kişi şuan? Yoksa bi dolanıp gelicem biraz.

Ufak bi ara: Aslında sağdan soldan arakladığım yada bi dümenine getirip aldığım paralar ufak paralar. Hayatımı değiştirmedi. Ama hepsinin toplamında yaptığım şeyler hayatımı değiştirdi. Damlaya damlaya göl olur derler ya o hesap. Bukowski’nin bi sözü aklıma geldi ‘’ ben dünyayı istiyordum, daha aşağısı kesmezdi beni. Ya hepsini alırdım ya hiç’’. Aynen böyle düşünüyodum ama, büyük parayı vurana kadar hayatta kalmak için ufak tefek dümenler de çevirmem lazımdı.

insanlar saf moruk, salak. Yada çok dürüst, bilmiyorum. Kadın o güne kadar beni sadece 2 defa gördü. Biri yemek yemeye geldiğinde biri de bira içtiğimizde. Sonuç olarak kadın ‘okey’ dedi, kartımın fotoğrafını çekip kadına gönderdim, hesabıma para göndersin diye. istese biletimi kendisi de alabilirdi ama almadı. Hem krakow’dan polonyaya gitmem gerekti uçağa binmem için hem Londra’da inince Blackpool’e gitmem için de para da lazım olucaktı.

50’li yaşlarındaki yârim bana hiç düşünmeden 450 euro göndermişti. O zamanlar bulduğum bilet fiyatı tek yön 190-200 euro civarıydı yanlış hatırlamıyosam. Belki 10-20 euro aşağı/yukarı da olabilir. Bunun üstüne Krakow- Varşova 20 euro olsa, Londra’dan Blackpool’e ulaşmam da 50 euro’dan fazlaydı. Bu para rahat rahat yeterde artardı bana. Bu dediklerim şu geçtiğimiz yaz yaşanıyor. 6 ay önce falan işte. (kadının bana güvenmesi %50 yalnızlığındansa %50 de çalışkanlığımı görmesi ve ikna olmasıdır diyorum muhtemelen)

gördüğüm en büyük oçsun amk devam et iyi gidiyor

Neyse abi tabi bu olay sağda solda duyuldu. Okulda, alsancakta takıldığımız 3-5 mekanda falan. Herkes bi geçmiş olsun diyo bi saygı . Salakça bi durum aq. Bıçaklanmanın neresi böyle mertlik, delikanlılık anlamış değilim. Bu esnada Mine evi taşımış , numarasını değiştirmiş. Hastaneden çıkınca aradım, zaten bir haftadır falan da konuşmamıştık. Hala haberim yok gerçi, ölmüştür bi yerde muhtemelen huur.

adam binlik yapmadan duramıyor amk

Okanın telefon huur telefonu gibiydi. istediğin her kızın numarasını 2-3 dakikada bulabilirdi, rehberi o derece genişti. Arayanı soranı da boldu, bela olan kızları da.
Aralık ayı gibi Okan’ın yine telefonlar çalmaya başladı, tehditler küfürleşmeler falan.

Aslında okanın hikayesi şu. Doğulu bi kızı eve atıyor, kız biraz yapışkan çıkınca okan da kızı başka bi çocuğa paslıyor çaktırmadan. Bi süre sonra pasladığı çocuk da kızdan ayrılmaya çalışıyor. Ama kız yine yapışkan oluyor buna. Çocuk da ‘’kızım ne belaymışsın okan da zaten benim sayemde attı seni üstünden ‘’ diyor.

Ölüm sessizliği dıbına koyyim.

Burak bişeyler gevelemeye çalıştı. Okan gibiği sırıtan surat ifadesini değiştirdi.
Sessizlik oldu 5 dk. Sonra;

Ben: Tek bişey soruyorum kardeşim. Birbirinizi seviyo musunuz?

ikisi de tek kelime etmedi dıbına koyyim.

Ben kalktım evden çıktım. Yürüye yürüye çarşının başına kadar geldim. Uğur dersanesinin karşısındaki bitik çaycıya girdim bi 8-10 çay içmişimdir heralde. Diyebilirsiniz ki ‘’sende bu adamlara uyuşturucu buluyodun, kumara alıştırdın ne bileyim hırsızlık yaptın. Sen çok mu temizsin yarram ? ‘’ diyebilirsiniz. Haklısınız da ama ne bileyim işte dıbına koyyim

Klagib muhabbetler işte. ‘’Teke tek çıkalım’’ dedi okan. Diğerleri tamam dedi. Şimdi mevzu öyle bi mevzu ki, teke tek çıktığı çocuk kızın kuzeni. Namus davasına döndü muhabbet ama kızda da namus yok bence. Neyin kavgası bu amk? Ben kafamda binbir tilki döndürürken kavga başladı. içimden diyorum ‘’ulan polis nerdesin amk?’’ Neyse çok uzattım okan çocuğu teke tekde zorladı biraz araya 2-3 tane eleman da dahil olmaya çalışınca bizde girdik. Şimdi düşün 25 vs 5 kavga var. Yere düşmem zaten 5 saniyeden kısa sürmüştür. Cenin pozisyonu aldım. Neyse, herifler durup dururken patatatata ayak sesleriyle koşarak kaçtılar parktan. Dedim ya birini öldürdü bunlar ya polis geldi.