izmirde yaşadığım pelin hikayesi

geldim binler... neyse devam ediyorum nerede kalmışım maden suyu 5 lirada...

o an işte kalksam olmazdı mecbur dedim bir şey içeceğiz hem bu kızdan vazgeçemem.
-ben bir çay alabilir miyim? dedim. ama tavşan kanı olsun dedim. yalan lan :D öyle demedim. sadece çay istiyorum dedim.
-peki beyefendi dedi.

kıza bakıyorum elinde i-phone var. dedim bu kız zengin. parası bol. zaten giyim kuşamından anlaşılıyordu. ama benim kafaya asıl takılan şey bu kızın elinde dıt dıt kime mesaj yazdığıydı. ya sevgilisi varsa? o an işte tam rezil olurdum. belli olmaz belki dayak bile yerdim. böbrek.avi aklıma bile geldi lan ne yalan diyeyim. belli olmaz. izmir'de o tipe kimse alıcı gözüyle bakmamış bu kız mı bakacak dedim. bekledim bekledim durdum.

kızla deli gibi bakışıyordum. yiyecek gibiydim sanki. o da bakıp bakıp gülüyordu. gene aklıma geldi. "ya bu benle dalga geçiyorsa" dedim. eyvahh o daha büyük bir rezillik olurdu. aklıma getirmemeye çalışıyordum. aradan zaman geçti panpalar. içeri bu kız gibi biri geldi. elinde pembe bir çanta 10 cm topuklu ayakkabı. bildiğin süslü kokana işte lan. cafede her tarafa baktı baktı en sonunda pelin'i gördü. pelin ayağa kalktı.

-canım hoşgeldin, nerede kaldın dedi.
-sorma ya! aykut'tan zor ayrıldım dedi o süslü kokana.

aykut sevgilisiydi galiba. ya da tek gecelik ilişki miydi lan? kafada deli sorular. ama en azından mesaj attığı bir erkek değil kızmış o yüzden rahatladım. çünkü artık telefonuyla ilgilenmiyordu.

yaz artık amk