+11
-1
izmir de okuyorum. 2 gün önce ziyaretime gelen arkadaşımı havalimanına bıraktım. Geri dönüş için izban a bindim. Şirinyer de inecektim. Bu 4lü koltuklar oluyor ya oturduğun zaman karşıdaki bacakları açıyor sen aradan uztıyosun çaktırmadan, onlardan. 4 koltuktan birinde ben yanımda bi kız karşımızda da hikayemin kahramanı abi ve asker bi arkadaş oturuyordu. Asker arkadaşın nasıl aktarma yapacağını sormasıyla muhabbet başladı. Kız hariç üçümüz muhabbete düştük. Siyaset politika gelecek Türkiye sorunları gibi fazla konuşulmaya, açık fikirli olunmaya alışılmadık konular aslında bunlar. Bu abi sanıyorum inşaat işçisiydi. Giyimi bunu anımsatıyordu, elleri simsiyah olmuş üstü başı kirliydi. Hani bazı sözde sosyalist olup insan ayıran huur cocuklarının yüzüne bile bakmayacağı tarzda bir görüntüsü vardı. Konuşmaya başladıkça ne kadar bilgili olduğunu anladım. Şirinyere vardık bir çay ikram etmek istediğimi söyledim, vakti varsa diye sordum, kabul etti sağolsun. Çayla muhabbet derinleşti. Çok duymuşumdur Bizi okutmadılar durum yoktu baba göndermedi vs. ama en inandırıcı gelen bu abinin söyedikleriydi. Okulda hocalarla aram oldukça iyidir, muhabbetimizin yelpazesi geniştir ama bu abinin kullandığı kelimeler, verdiği örnekler o kadar etkiledi ki beni hayran kaldım. Çoğu sosyalist görünümlü ayırımcı huur cocuklarının okumadığı kapital den tut Atatürkün Nutuk una kadar geldi geçti muhabbet.
insanlara değer vermeye çalışam biri olmaya çalıştım hep. Dış görünümle yargılamamaya. Bu abi bu olayın benim için en güzel örneğidir. Burdan ona ve okuyan herkese selam olsun.