+67
-225
Ben radikal islamcı bir aileden gelmekteyim, Niğde'den izmir'e doğru bir akrabamızın yanına tatil için ailem tarafımdan gönderildim.
ilk başlarda çok güzel bir yer gibi geldi gözüme, ama bir yandan da korkuyordum.. Çünkü hiç tanımadığım bilmediğim bir şehir, neyse elimde namaz tesbihi SUBANALLAH, SUBANALLAH diyerekten otogardan yürümeye başladım. izmir'i pek bilmediğim için, Allah korusun şimdi kaybolursam buralarda naparım? dedim kendi kendime. Hemen amcamı aradım.
Ben: Alo, Selamun Aleykum Amca
-
Amcam: Aleykum Selam.. Yiğenim sen misin?
-
Ben: Evet Amca benim, galiba kayboldum. Gelip beni alır mısın?
-
Amcam, bana bir yer tarif etti. Bende sora sora o yeri buldum amcamda arabayla beni almaya geldi.
Neyse eve falan vardık, Amcamın ve yengemin elini öptüm. kuzenlerimle sarılıp hasret giderdik.. Ama daha önce Niğde'de yaşayan amcamda bir gariplik seziyordum, baya bir değişmiş. Namazı niyazı boşlamış, haliyle eski bir imam olan amcadan bunu asla beklemezdim.
Aşağı yukarı 1 hafta geçti, amcamın evinden hiç çıkmadım hala izmir'de dışarıya çıkmaya çok korkuyordum. Namazımı falan hep evde kılıyordum. 1 haftanın sonunda sabah uyandığımda evde hiç kimse yoktu, ne amcam ne yengem, ne de kuzenlerim.. Bir'an çok korktum hemen tesbihime sarıldım subanallah çekmeye başladım. Bekledim 1 saat, 2 saat, 3 saat derken gelen giden yok. Açıkmaya başladım, evde ne yemek var ne su. Amcamgil sanki bana komplo kurmuşlar gibiydi evden çıkmam için. En sonunda dayanmadım, eğer bu evden çıkıp bir şeyler yiyip içmezsem öleceğim herhalde dedim. 3 fatiha bir sübhanike okuyaraktan, elimde tesbihimle evden çıktım. Yolda giderken çok garip kötü insanlar, kötü gülüşlü kadınlar görüyordum kafamı yerden kaldırmıyorum. içimden allahım beni bu durumdan kurtar yarab diyip dualar ediyordum.
En sonunda bir tane fırın buldum, hemen girdim içeriye. Neyse 3 pide alıp, Allah bereket versin Usta diyerekten çıkarken.. Fırın sahibi bana küfür etti, ben daha ne olduğunu bile anlayamadan kafama bira şişesi attılar. Hemen koşmaya başladım bir elimle pideyi yemeye çalışıyorum, bir yandan ise tesbih çekmeye devam ediyorum.
Koşmaktan çok yorulmuştum, pideleri kaldırıma oturarak hemen bitirdim. Bu sefer susuzluk baş göstermeye başladı, bende kendi kendime " boşver bir camii bulayım hem su içerim, hemde abdest alıp namazımı kılarım" diye bir düşünceye hakim olmuştum. Ama malasef 1 saat izmir'de camii aradım. 1 saat Camii aradıktan sonra, iZMiR'de camii'nin olmadığını anladım.
Evet koskaca izmir'de tek bir camii bile yoktu... Hayal kırıklığı ve göz yaşları içerisinde bir bakkal aramaya koyuldum. Dışardan süslenmiş, çok güzel alımlı bir bakkal vardı..
Hemen SELAMUN ALEYKUM VE RAHMATULLAHU VE BARAKATUHU diyerketen bakkala girdim.
Bakkal amcanın bana bakışı, çok tuhaftı. Yaklaşık 1 dakika boyunca beni süzdü;
Bakkal AMCA: işidci misin lan sen?
-
Ben: Tövbe, Tövbee güzel abicim ne alaka?
-
Bakkal AMCA: O nasıl Selam lan!?
-
Ben: Allahın Seldıbını verdim sadece, bir şey mi oldu?
-
Bakkal AMCA: Tamam kes lan şerefsiz, ne istiyorsan söyle.
diyip bakkalın içinde bir odaya girdi. Sadece 20 yaşında genç güzel bakımlı ve açık giyinen ALEV isimli kızı kalmıştı.
Alev yanıma gelerek;
Babamın kusura bakmayın, kendisi biraz kaba Ateist, Kemalist bir adamdır. Hep böyledir nşeti.
-
Ben: Estafrullah, Allah ıslah etsin demekten başka bir şey gelmez elimden.
(içimden ALEV'in tam bir ehli sünnet ama baba baskısı yüzünden bu hale geldiğini düşünüyordum. Ve duygulanmıştım, izmir'de bana iyi davranan tek insan oydu.. Ta ki o'ana kadar.)
-
ALEV: Buyrun ne istiyorsunuz?
-
Ben: Bir şişe su almak istiyorum.
-
Alev: Hemen.
-
Alev hemen suyu getirdi, parayı verip hemen açıp içmeye başladım kana kana. Bir ohh çektim, Elhamdürüllah diyerek su şişesinin kapağını kapattım. Alev'den para üstünü beklerken, yanıma geldi. Elimden su şişesini aldı. Pardon beyfendi hiç para üstümüz kalmamış.. Sizden özür diliyorum. Ama telafi edebiliriz'dedi.
-
Ben: Nasıl yani?
-
Alev: Sizi mutlu edebilirim.
-
Ben: Anlayamadım?
-
ALEV: Size bir sakso çekebilirim.
-
BEN: Ne diyorsun sen ZINDIK!?
-
ALEV: yanlış anlamayın izmir'de adet böyledir.
-
Ben: Allah evinize ateşler salsııın, para üstü de sizde kalsın' diyerekten hıçkıra hıçkıra ağlayarak koşmaya başladım. O sırada bir camii yine bulamadım. Nefes alabilmek için sahile kadar koştum durdum. Yaşlı ehli sünnet bir amcayı, bira içen 5-6 kişilik bir grup oruç tutuyor diye dövüyorlardı. içim el vermedi hemen amcayı kurtarmak için aralarına girdim, benide dövmeye başladılar. Bu sefer amcayı bırakıp, 6 kişi sabaha kadar dinlene dinlene dövdüler beni. Döverken şu sözleri söylüyorlardı; Yüce Atatürk, izmir'in kalesi CHP! gibi şeyler.
Sabah ayıldığımda ise, amcam beni kaldırıp eve kadar zütürdü. Neyse bu da böyle bir anımdır.