izlediğiniz en iyi film veya dizi

en sevdiğim dizi californication. belki de yazar olmak istediğimden bu kadar beğeniyorum

en iyi komedi dizisi it s always sunny in philadelphia. hem göndermeli hem qomiq.

en iyi drama newsroom bence. haberlerde kimsenin söyleyemediklerini söylüyolar.

sevdiklerime gelirse boardwalk empire, modern family, vikings, da vinci s damons, family guy, new girl, american horror story, party down, true blood, skins, sherlock, entourage vs. unuttuklarım mutlaka vardır. bu arada game of thrones, breaking bad gibi şeyleri unutmadım, onlar herkesin listesinde var diye eklemedim.

bonus olarak blue mountain state. büyük ihtimal erkeksin. bunu izlemediysen mutlaka izle. sol taşşağın düşse bile izle. konusu: american futbolu, ciks, kızlar, alkol. anladın sen onu.

gelelim filmlere. benim en iyi film sıralamam şudur:

1.) inception: izlemediysen siqtir qit. üzerinden 3 yıl geçmiş. izlemediysen siqtir qit. bunu neden mi söylüyorum? mal bi arkadaşım daha geçen hafta izlemiş. 20 yaşında adamın ekgibliğine bakar mısın? yönetmeni aşmış insan, derviş, ermiş, evliya, evrenötesi deha christopher nolan. nickime göndermeyle in nolan we trust.

2.) a clockwork orange: kubrick ustanın kafagiben, kitabından ayrı bi tat veren 1971 yılı çalışması. konusu vicdan ve seçme hakkı. belirsiz tarihli bir gelecekte ingilterede alex adlı 14 yaşında bir veledin(ki filmde 18den büyük gösteriyor. bunun olmasının sebebi de filmdeki erotik öğenin bolluğu) kankalarıyla insanlara yaptığı büyük binlikler sonrası alex'in başına gelenler. izle izlettir. şahsen kitabını da şiddetle öneririm çünkü okuduğum en denişik üsluplu en denişik olay örgüsüne sahip yaratıcı bi kitaptır. kitabın tadı ayrı filmin tadı apayrıdır.

not: stanley kubrick'in tüm filmlerini izlemeni öneririm. bundan sonra en sevdiğim filmi paths of glory'dir.

3.) pink floyd the wall: çok denişik bi müzikal filmi. adın da anlayabilceğin gibi pink floyd'un zamanötesi the wall albümünün film hali. böyle bir müzik ancak bu kadar şahane bir kafayla şahane bir yönetim ve kurguyla film olabilirdi. eğer pink floyd'u azcık dinlemişsen bile bu filmi izle. yönetmeni bana göre bunun dışında pek de bi tak becerememiş alan parker. ayrıca bob geldof'a saygılar.

4.) into the wild: alexander süperberduş adlı bir argadaşımızın doğayla olan mücadelesi. insanlığın yaptıklarından tiksinen bir adam. aile üyelerinin yapmacıklığını farkeden bir adam. toplum düzeni sistemini en sonuna kadar kullanmamaya çalışan bir adam. zütüm yerse idolüm. zütüm yemez onun yaptıklarını yapmaya. filmin müzikleri apayrıdır. pearl jam grubunun gibentor vokali eddie vedder'in mükemmel çalışması ile beyin amcıklatması yapan bir soundtrack olmuş. bu arada emile hircsh abimizi takdir ediyorum film için yaptıklarından dolayı. film gerçek bi hikayeden alınmıştır. based only a true story.

5.) to kill a mockinbird: bu filmi izle. eğer ağlamazsan duygusuz huur çocuğunun tekisindir. şu an bile düşününce içim bi tuhaf oldu. kitap uyarlaması olan bu şahane üstü film bir çocuğun gözünden o zamanların çocukluğu ve ırkçı yavşaklığı anlatılıyor. film daha çok önyargı denilen şeyle ilgili. daha fazla yazamıcam bunla ilgili git izle aq :( '62 yapımı siyah beyaz bi filmdir.
ccc atticus reyiz ccc

6.) 2001 a space odyssey: kubrick abimizin kimsenin anlamlandıramadığı realistik bilimkurgu filmi. gelecekteki öğeler o kadar iyi düşünülmüş ki ordaki çoğu şey nasa'ya ve uzayla uğraşan bir sürü şeye öngörü oluşturmuştur. şimdiden uyarayım, film 2 buçuk saat. yarım saat konuşma var sadece. meselam uzay gemisinin uzayda süzüşünü, 10 dakka boyunca mekiğin inişini falan izleyebiliyosunuz. bunlar güzel müzikler eşliğinde oluyor. sabredebilirsin yani.
not: kafagiben asıl tarafı sonudur. sonunun ne anlama geldiğini pek düşünme. yani kafayı yorarsın. sonuca ulaştığın bişey olmuyor yani.

7.) 12 angry men: amariganların mahkemesinde herkes konuşmasını bitirdikten sonra yargıç jüriye döner ve kararını sorar. jüri de bunu düşünmek için odaya çekilir ve kararı tartışır. şüpheli beyazsa tartışılırdı, ama eğer o insan zenciyse direk suçlu damgası yapıştırılırdı. dediğim 1950'li yıllar. sana büyük huur çocukluğu olarak gelen bu olay o zamanlarda olması gereken bir şeydi. bunun tam tersini yapmak huur çocukluğu olarak görünüyordu o yıllar. işte burda şüpheli zenci. ha unutmadan bu jüride herkes aynı kararı vermeden karar onanmıyordu. odaya çekilen 11 kişi hiç düşünmeden suçlu der ama 1 kişi(henry fonda reyiz) emin değilim der ve film orda başlar. izle izlettir. bence o imdb listesindeki sırasını hakeden en iyi film. '57 yapımı siyah beyaz bi filmdir.

8.) memento: bu film, nası desem, beynini amcıklatmak istiyosan bu film en doğru karar. yani konusunu anlatamam. git izle. aman ha ghajini gibi bi ismi olan hint çalıntısı versiyonu var. onu izleme. nolan reyizin filmi bu.

9.) the seventh seal: ingmar bergman adlı kafaları karıştırıp insanın dogmalarını sorgulatmayı çok seven bir yavşak amcanın efsane filmi. ölüm olgusunu en güzel ve naçizane şekilde anlatır bence. bu da '57 yapımı siyah beyaz.

10.) paths of glory: kubrick reyizin şahane bir filmi. 1. dünya savaşında almanlara karşı savaşan fransız askerlerinin komutanlarının binliğini mükemmel yansıtır. öyle ki ipne fransızlar kaldıramayıp uzun yıllar fransa'da filmi yasaklattırmıştır. ben daha fazla anlatmayım sen izle.

11.) the shining: yine bir kubrick reyiz yine bir mükemmel film. bu sefer en kıl olduğum yazar olan stephen king'in aynı adlı romanından uyarlanan bir gerilim filmi. jack nicholson burda kendinden geçmiştir. kubrick çoğu sahneyi habire tekrarlattığı için oyuncular sinir krizi geçirmiştir.237 no lu odanın sırrı hala çözülememiştir. bu odayı sırlı yapan king yavşağı değil kubrick'tir. ayrıca all work and no play makes jake a dull boy.

12.) dead poets society: lütfen bana bunu izlemedim deme. oh captain my captain!

13.) idi i smotri: ikinci dünya savaşını anlatan en sert filmdir heralde. yalnız görüntülerle kanlarla değil, hissettirdikleriyle. film rus yapımıdır.

14.) eyes wide shut: kubrick reyizin evlilik ve ilişki etiğini irdelediği, gizemiyle bizi mahvettiği bir kafagiben filmdir. müzikleri şahanedir. ayrıca nicole kidman'ın konuşmaları adamı boşaltır.

15.) contact: eğer einstein rosen köprüsünü biliyorsan, seviyorsan bunu mutlaka izlemelisin. bunları bilmiyosan da filmde öğretiyolar zaten. jodie foster'ın şahane güzellikte olduğu film. ha bu arada tam anlamamış olabilirsin, film bilimkurgu.

16.) one flew over the cuckoo s nest: ağlattın nicholson reyiz :(

17.) psycho: alfred hitchcock adlı saygıdeğer abimizin gerilimde doruk yaptığı, ondan sonraki tüm gerilimcilere yol gösterdiği bir şaheserdir. bernard herrmann adlı abimizin bu film için yaptığı gerilim müziğini bilmeyen yoktur. uğraştırma beni yutuba psycho soundtrack yaz dinle. '60 yapımı siyah beyaz bi filmdir.

18.) the great gatsby: bunda adamım leo dicaprio oynuyor. yeni olan versiyon. çünkü yenisi apayrı. bu da f. scott fitzgerald'ın 1920'lerin amerikasının lüks yaşdıbının sahteliğini çarpıcı bir şekilde yansıttığı kitabından uyarlanmıştır. öyle ki, film bittiğinde amerikan rüyasına küfreder ve new york ve hollywood'dan tiksinirsiniz.

19.) the birds: yine hitchcock reyizin bir filmi. bu filmi ergenliğine girmemiş çocuklara izletirsen hayatları boyunca kuşlardan korkarlar. şahsen ben 20 yaşında izledim ve bi kaç gün tırstım o bin yaratıklardan. filmin konusu ise, tam bilinmiyor ama kuşlara bulaşan bir salgın hastalıktan dolayı herşeye saldırıyor bu yavşaklar. insan, hayvan, araba, soba borusu vs. film bittiğinde tırsmamak elde değil.

20.) donnie darko: her ne kadar ismi süper kahramanla ferreci ismini andırsa da persona'dan sonra en çok kafagiben ve beyin amcıklatan filmdir. ulan zamanında yarışma yaptılar lan senaryosunu çözmek için. not: kazanan olmadı.
film paralel evren olgusunu denişik bir biçimde anlatır. en kral replik: neden o tavşan maskesini giyiyorsun? -sen neden o insan maskesini giyiyorsun?

21.) mr nobody: tuhaf bir senaryosu olan paralel evren ve seçimler kavramlarını en iyi şekilde anlatan güzide bir filmimizdir. jared leto döktürmüştür. bunu da izle.

22.) perfect sense: gibik bi aşk filmi gibi yazsa da millet, izlediğim en çarpıcı en denişik en tuhaf en öngörücü aşk filmidir. temayı söyleyim, duyularımızı birer birer kaybedersek nolur? ayrıcanan eva green gibi bi ingiliz güzeli oynuyor burda.

23.) pan s labyrinth: ofelia adlı küçük güzelim bir kızın ispanya iç savaşında, o sıkıntılardan kurtulmak için kurduğu hayal dünyasını anlatır. ağlattın be ofelia. izle izlettir.

24.) ted: bunu izlemişindir zaten. ayı ted'in maceraları. komedide doruk.

25.) prometheus: en güzel en iyi bilim kurgudur bana göre. star wars'a saygım var ama gerçekçi olmak lazım. yakında ikinci filmi de geliyor. ona göre izle bence. ayrıca, yalarun charlize theron

benden bu kadar. bak bunlar benim en iyi listem. ama sana da tavsiye ediyorum. hem imdb top 250'deki o en başta Shawshank Redemption'dır, godfather'dır sonra ne bileyim pulp fiction'dır bunlar o listenin başını haketmeyen filmler. tamam güzel filmler ama dünyadaki en iyi filmler değil.