/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +4
    Bundan sonraki bölümler final bölümleri panpalarım. Sizce nasıl gitti. Ve finalle ilgili tahminlerinizi alayım . Tahmini 2, en fazla 3 bölümle biticek hikayemiz
    ···
  2. 27.
    +4
    okuyanlara ve destek olanlara şimdiden teşekkürler
    ···
    1. 1.
      -1
      Devam et devam
      ···
      1. 1.
        +2
        final bölümüne geldik panpa
        ···
  3. 28.
    0
    devam et rez hepsini okudum emeğine sağlık.
    ···
    1. 1.
      0
      ediyorum panpa
      ···
  4. 29.
    +4
    Bölüm 9 ) Final -Bölüm 1-
    Not : Bu hikayeye başlamadan önce yazdığım "" içindeki yazılar bizim karakterin bu olayı yaşadıktan sonra hatırlarken ki kendi değerlendirmeleridir. Tekrardan yazmak istedim karışıklık olmasın diye.

    "Klagib bir hikaye sanmıştım o an kendi hikayemi. Peki ya gerçekten öyle miydi ? "

    Telefonumla uçak biletimi alıp başka hiçbir yere sapmadan direkt uçağa binerek kendi yaşadığım şehre indim ve şirketime doğru yol aldım. Ağır ağır damlalar iniyordu yeryüzüne. Gökyüzüne baktım ve ellerimi açtım. Islanıyordum. Sonrasında ellerimi yüzüme zütürdüm. Ağlamaya başladım.

    Çığlıklar atıyordum. Etrafta yürüyen birkaç kişi bana ters ters bakıyordu. Ama umrumda değildiler. Öyle bir moddaydım ki yanımda biri ölse kılımı kıpırtmazdım Şirketime doğru koşmaya başladım. Her adım atışımda gökyüzü adeta parçalınıyor gibiydi. Her adım atışımda gök gürültüsünü daha da yakınımda hissediyordum. Nefes nefese şirketime kadar gelmiştim Kafam eğik bir şekilde hızlıca içeri girdim. Güvenlik kolumdan tuttu ve “Nereye?” diye sordu. “Ofisime seni aptal”diye cevap verdim. “Üzgünüm . Giremezsiniz” dedi. “Benim kim olduğumu biliyor musun ?” diye sertçe çıkıştım ona.

    “Biliyorum ama söylememem üzgünüm, giremezsiniz.” Dedi ve ekledi. “Burda olmamalıydınız. Ben.. Başım belaya girebilir.”
    “Ne diyorsun seni adi bin” diye bağırdım ve silahımı çıkardım. içeri giriyorum dedim. Silahına davranmak istedi ancak kafasına silahla vurup şirketime girdim. Görevlileri gördüğümde silahımı üzerlerine tutup “Sıkıntı yok,bu şirket benim, istediğim gibi girerim dedim.” Ellerini silahlarına zütürdüler ancak havaya bir kez ateş ettiğimde ellerini yukarı kaldırdılar. Birkaç kat yukarı çıktım. Ofisimin bulunduğu yere gittiğimde çalışanlarımı gördüm. Hepsi dehşetle bana bakıyordu. “Size zarar vermeyeceğim, evinizde gibi davranın.” Dedim. Bana hala dehşet içinde bakıyorlardı. Bir kız beni görür görmez bayılmıştı. Neler oluyordu burada ? O an ofisimde bir yansıma gördüm. Birisi içerideydi. Artık her şeyi çözmenin vakti gelmişti. 3 mermiyi yere sıkarak harcamıştım. Silahımda bir mermi kalmıştı. Ve 1 tanede cebimde.

    Silahımdaki mermi olayın sonu, cebimdeki ise benim sonum olacaktı. Ağır ağır adımlarımı atarken ofisimde bulunan kişi kapıyı açtı ve bana baktı. Azda olsa bir sırıtma vardı yüzünde.
    O an. Çığlık atmaya başladım. Ellerimi sertçe başıma bastırdım. Zihnimdeki düşüncelere engel olamıyordum. O gülümseme… Evet.. Hatırlıyorum. Etraf karanlık. Islandığımı hissediyorum. Bir şeyin içindeyim. Ve dışarıdan bir gülümseme geliyor. Sonrasında boğuluyorum... Lanet olsun. Deliriyor muyum ?

    Birkaç kez yere düşüp kalktıktan sonra ofisimin önüne geldim. Arkadan silah doldurma sesleri duydum. Kafamı çevirdiğimde görevlilerin bana ateş etmeye hazır olduklarını gördüm. Gözlerimi kapadım. O kadar kafam karışıktı ki. O kadar yorgundum ki… “Silahlarınızı yere bırakın.” diye bir ses işittim. Sonrasında silahların yere düşüş seslerini. “Hadi içeri. Bu işi burada yapamayız. Sonuçta benim de bir ağırlığım olmalı ha ?”.Gözlerimi açtım. Ve ofisimde bulunan adamla beraber tekrar ofisime girdik. Yardımcımla beraber…

    Ofisime doğru girdik. Zihnimde sürekli fısıldaşmalar duyuyordum. Ofise girer girmez bir yerlere tutundum düşmemek için. Sonrasında silahı yardımcıma doğru yönelttim. Bana doğru bir bakış attı. Ve normalde benim oturmam gereken patron masasına oturdu. “Beni vuracak mısın ?” diye gülümseyerek sordu. Nefes alışımın arttığını hissediyordum. Bazı şeyler mantıklı gelmeye başlamıştı. Ofise gittiğim zaman yardımcımın kimse girmedi demiş olması... “O sendin.” Dedim bağırarak. Lanet olasıca yardımcım...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      ingilizce düşünerek türkçe yazma...
      ···
  5. 30.
    +3
    Evet beyler son bölüm geliyor. Yorumlarınızı ekgib etmezseniz sevinirim. Buralarda mısınız ?
    ···
  6. 31.
    +2
    Yazmaya başladım beyler. Kimseden ses yok mu yaw ?
    ···
  7. 32.
    0
    Hadi amk uzatma
    ···
  8. 33.
    0
    Yardımcınla kendine birer tane sıkarsan senin ananı giberim
    ···
    1. 1.
      0
      iki mermi kaldı panpa. Ama sıkılır mı final bölümünde görürsün
      ···
  9. 34.
    0
    O silah patlamadan hikaye biterse yine giberim
    ···
    1. 1.
      0
      Bakalım panpa
      ···
  10. 35.
    0
    Dede gelip olayı aydınlatırsa da giberim
    ···
    1. 1.
      0
      Yok panpa öyle bir şey de değil
      ···
  11. 36.
    +1
    Şizofren halisülasyon falan dersen hem ananı gibe gibe öldürürüm
    ···
    1. 1.
      0
      yok panpa hiç biri değil
      ···
  12. 37.
    +7 -1
    Bölüm 10 ) Final -Bölüm 2-

    Lanet olasıca sen benim en yakın arkadaşım…
    -Yapma ama. Bunu klagib en iyi arkadaşın kazık hikayesi mi sandık sen kod13?
    -Ko..?Kod 13 mü ?

    -Aaa. Demek hatırlamıyorsun. Boynundaki kod dostum. Sen gerçek bir insan olduğunu mu sanıyorsun. Yada gerçekten yaşadığını ?
    - Ne.. Ne diyorsun sen ? Kafamı karıştırmaya çalışıyorsun değil mi. Yolun sonuna geldiğin için saç.. saçmalıyorsun. Seni öldürmeden önce neden karımı öldürdün. Neden kızımı kaçırdın. Ve neden kızım beni hatırlamıyor söyle !

    - Hey hey .. Yavaş gel olur mu. Çok fazla soru sordun. Bırakta yavaş yavaş açıklayayım sana
    Bu sözünden sonra ayağı kalktı. Üstündeki gömleği çıkardı ve arkasını döndü. Boynunda 1111111 yazıyordu.

    -Bunun aynısı sende de var dostum. Aslında biz aynıyız. Ben 1 numarayım. Sence 3. Ama 11 ve 13’de denebilir aahahah..
    Aynaya doğru koştum ve boynuma baktım. Gerçekten de 1111113 yazıyordu. O an kaskatı kesilmiştim. Taksicinin 13 abi nereye ve yakışmış abi demesi, yaşlı adamın ben taksideyken boynumu göstermesi. O an zihnime tekrar görüntüler inmeye başladı. Yere doğru çömeldim. Başımı sıkmaya başladım. Bana doğru geldi ve “Bırak kendini zorlamayı, hatırla.” Dedi. O an kendimi yere bıraktım gözlerimi kapadım…

    Bir gülümseme görüyorum. Nefes alamıyorum. Işıklar var. Ve elimi dışarı atmaya çalışıyorum. Ancak bir şeyin içindeydim. Sonrasında işten çıktığımı görüyorum. Tren alıyorum. Mutlu bir şekilde eve gidiyorum. Oğluma sarıldığımı görüyorum. Oğluma mı ?

    Şiddetli bir şekilde uyanıyorum. Ellerim bağlı. Karşımda yardımcım gülümsüyor bana. Etraf pek aydınlık değil. "Neden ? " diye soruyorum. Beynim bir yandan hatıraları hatırlamak , bir yandan da sorulara cevap bulmak istiyor ve acı çekiyordu. "Bu benlik bir şey değil. Ben sadece bana verilenleri yapıyorum."." Emri kim verdi diye bağırdım. Ellerimi hareket ettirmeye çalıştım ancak başaramadım. "Karın... "

    Karım mı ? Neler saçmalıyorsu... Seni alçak huur çocuğu. Karımı nasıl bu işe alet etme cürretinde bulunursun. O öldü. Senin yüzünden o öldü. Anlat her şeyi. Anlat ki seni öldürmek için sebebim artsın.

    "Zaten burdan kurtulma ihtimalin yok. Hatırlayamıyorsun çünkü mükemmel bir yanılsamaya inandın. Anlatmam içini rahatlatacaksa anlatayım... "

    Sen kendini iyi bir insan sanıyorsun değil mi ? iyilik perisi olduğunu. Ama aslında değilsin. Zalim, şerefsiz itin tekisin sen. Yapma ama. Dünyanın en büyük şirketini temiz ellerle yönettiğine inandığını söyleme bana. O kadar kötü bir insandın ki seni durdurmazsak eğer ileride hepimizin sonunu bile getirebilirdin.

    Aç insanları evine almayıp sokaklarda yatıran, tok insanları ise evinden çıkarmayan biriydin sen. Karına şiddet uygulayan, oğluna ilgi duymayan biriydin sen. " . " Oğlum mu ?" dedim ve bir anda zihnimin acısını hissettim. Gözlerimi kıstım. Taksideyken futbol topu görmüş ve kızımla oynarım demiştim. Demin ise oğluma sarıldığımı görmüştüm...

    "Evet hatırlıyorsun değil mi ? Mantıksız gelen şeyler mantıklı gelmeye başladı. Bir kız çocuğu neden tren oyuncağı istesin ki ? Çünkü senin kızın hiç olmadı. Hepsi seni yok etmenin bir planıydı".

    "Plan mı ? Karım böyle bir şey yapmaz. Onu çok seviyorum ben "

    "Hayır sevmiyorsun. Ben şirkette senin yanındayken insanlara deneyler aldı altında yaptığın işkenceleri gördüm. Ve buna karşı durmaya çalıştım. Ancak sen çok güçlüydün. Bir gece karın aradı. Sen evde uyukladığın sırada dosyalarını okumuş. Ve bana bir plan anlattı.

    "Plan neydi diye bağırdım." O an " Plan şuydu hayatım diye bir ses duydum." Gözlerimi oraya çevirince karımı gördüm. Hayatımın anldıbını gördüm. Yada öyle değil miydi ?
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    +5
    Büyük ihtimal şimdi yazacağım 11. bölüm son olacak panpalarım. iyi okumalar. Umarım okuduğunuza değer bir final olur
    ···
  14. 39.
    +4
    Son bölümle bir çay molasından sonra sizlerleyim beyler. Sizde fikirlerinizi yazarsanız bu arada sevinirim.
    ···
    1. 1.
      -1
      Bak ama bu olmadı sen şimdi primcilik yaptın
      ···
      1. 1.
        +1
        yok panpa. Çayım elimde şuan. Yazmaya devam ediyorum. Son bölüm olduğundan biraz uzun sürüyor yazmak. Geçmiş bölümleri falan da okuyorum. O yüzden. Yoksa 5 dakkada yaptım geldim yazmaya devam ettim
        ···
  15. 40.
    0
    Testere 4 e döndü ölü diriliyor
    ···
    1. 1.
      +1
      Son bölümü yazıyorum panpa her şey açığa çıkacak
      ···
  16. 41.
    0
    rezervelesekdemirezlesekyoksarezervelemesektemirezlesek
    ···
  17. 42.
    +5
    Bölüm 11 ) FiNAL !

    "Evet verirdim. Hemde hiç düşünmeden."

    Karımla karşı karşıyaydım. Sen ölmüştün dedim gözlerimdem yaş süzülerek. Bana doğru baktı. Onunda gözleri sulanmıştı. Yanıma geldi ve bir öpücük kondurdu dudağıma. Sonrasında bana bakıp "Sadece sus ve dinle. Bunu yapmak zorundaydık" dedi ve ekledi. " Hakkın var her şey bilmeye... "

    Dinliyorum şeklinde kafamı salladım. Göz yaşlarımı tutamıyordum. Karım. Biricik karım karşımdaydı.

    "Sen gerçek bir insan değilsin. Sen bir klonsun. Tıpkı yardımcın gibi. Bir gün evde uyuyakaldın ve ben dosyalarını araştırdım. Klonlama adı altında gizli bir teknoloji ile çalışıyordun. Duygularını kontrol edebileceğin zombiler üretiyordun. Ve kimse sana dur diyemiyordu. Gittikçe kendini kaybediyor ve güç manyağı oluyordun.

    Yardımcını arayıp bir planım olduğunu söyledim ancak bunu öğresenen sen, onun sana karşı çıktığını bilen sen onu ölesiye dövdürtüp bir çukura attırdın. Güç bela beni aradı. Oraya gittiğimde yaşaması için çok zamanı yoktu. Ve hastahane çok uzaktı. Onu iş yerinde senin zalimliklerinden sıkılmış bir güvenlik görevlisi ile anlaştık ve yardımcını ofise taşıdık. Kameraları kapadık.

    Yardımcın son nefesini vermeden önce onu kopyaladık. Ve ona tüm duygularını tekrar yükledik. Gerçek kendisi öldü. Klonu ise aynı duygularla yaşamaya devam etti. Ona olan her şeyi anlattım. Planı uygulayacaktık. Bir gün bir taksiciyle yüklü bir miktarda para karşılığında anlaştık. Oğlumla sen arabada giderken taksi bir anda duracaktı. Ve taksici oğluma uyuşturucu iğne yapıp bayılmasını sağlayacaktı. Bu arada yardımcının klonu içeri girip boğazını kesecekti.

    Ölmeyecektin. Ancak sadece oğlumuza o arabada senin ve ben karının olduğunu ve öldüğünü söyledik. Sonrasında oğlumuzu da klonladım. Gerçek oğlumuz şuan hastahanede ve güvende. Trafik kazası düşündüğümüzden daha çok zarar vermişti ona. Oğlumuz 11111112 adına sahipti. Ve her hafta oraya gidip yaşantısını sorgulamak üzerine programlanmıştı.

    Sonrasında seni de klonladık. Ölmek üzereydin. Ancak biz oğlumuz hariç herkese senin yaşadığını söyledik. Ve seni klonladık. Seni dünyanın en iyi insanıymış gibi programladık. Ve bir kızının olduğunu inandırdık. Seni gerçeklikten uzaklaştırarak eski seni hatırlamanı engellemek için. Sen klon olarak evden çıkıp kızın sandığın çocuğa oyuncak alırken ben kendimi de klonladım. Boyun kısmındaki 11111114'ü kestik. Ve onu kendi evimizde öldürdük. Böylece klonum yerine gerçekten benim öldüğümü düşündün "

    Karım anlatıyor, ben gözümü kırpmadan dinliyordum .

    "Ayrıca senin aklında gerçek çocuğumuzu da koymuştuk. Her ne kadar seni gerçeklikten çıkarmak için kızın olduğuna inandırsakta gerçek oğlunla konuşmanın seni gerçekten değiştirebileceğini düşündük. Ve klon olan senle klon olan çocuğumuzun karşılaşıp konuşmasını bekledik. Sana söyleyeceği her şey programlıydı. Seni gaza getirecek ve intikam duygunu kabartacaktı.

    Sen bu işle uğraşırken ben kendi yedek anahtarımla ofisi açıp bir dost aldı mektubu koydum. O adam aslında hiçkimseydi. Hiçbir suçu bulunmayan yaşlı bir adam. Bunu sana kızını kaçıran adammış gibi yutturup o adamı öldürmeni istedik. Senin o adamın evine gittiğini öğrenince polisleri aradık. Sen adamı öldürecektin, polisler seni yakalayacaktı. Ve sen hapiste olduğun için şirket varisin olan oğluna, kısacası bana kalacaktı.

    "Neden direkt beni öldürmediniz " diye sordum kısık bir sesle. "Çok şüphe çekerdi. Üzgünüm hayatım . Ama olması gereken buydu. Sen çok kötü bir insandın " dedi.

    Ve cebimdeki silahı aldı. Alnıma doğru dayadı. Her şeyin sonuna gelmiş gibi gözüküyordum. O sırada yardımcımın klonu yanlışlıkta omzuyla ışıkları açmıştı. Her yerde kuvet benzeri camlı kafesler vardı. Ve o an.. Boğazı yarım kesilmiş olan kendimi gördüm. Öylece kafesin içindeki suda duruyordum. Dedikleri doğruydu. Ben bir klondum...

    Artık her şey yerine oturmuş gibiydi. Bana bir yalanı yaşatmışlardı. Oğlumu klonlayıp onu da özellikle o gün oraya koymuşlar ve benle konuşmalarını bile ayarlamışlardı. Böylece beni kötü bir insan haline getirip kendi kendimi bitirmemi istemişlerdi. Ancak anlamadığım bir şey vardı.

    "Tetiği çekmeden önce bir şey diyeceğim ." dedim ve ekledim. " Arkanı dön boynuna bakmak istiyorum ." Bu soruyu duyunca arkasını döndü ve boynunu gösterdi. Boynu sargılıydı. "Sargıyı çıkar" dediğimde "Malesef hayatım beni o kadar dövdün ki bunu çıkaracak güç bile bende yok" dedi. Sonrasında aklıma bir kaç şey daha takıldı.

    "Oğlunu seven bir kadın neden oğluna uyuşturucu iğne yaptırsın, yada kaza yapacağı belli bir taksiye bindirsin. Onu klonlamak yerine benim direkt ofise gelmemi gerektiren duyguları bana yükleyebilirdim " dedim. O arada yardımcım da şüpheyle karıma doğru baktı.

    Sırıttı ve " Bizi kandırmaya çalışıyorsun . Yapma. Her şey iyiliğin için " dedi ve silahı kafama dayadı. Ve tetiği çekti...

    ---

    ...

    Olan her şeyi duyuyordum. Cam fanusun içinde. Tek gözümü de yarım bir şekilde açmış olanları izlemiştim. Klonum ölmüştü. Sonrasında karım klonumun cebini inceledi ve bir mermi çıkarıp silaha taktı.

    Konuşamıyor yada ses çıkaramıyordum. Sadece içimden düşünebiliyordum. Bana doğru baktı. Sonra da ortağımın klonuna. Ortağımın Klonu " Neler oluyor ? " diye sordu. Karım da " Her şey yoluna girecek dedi ve boynundaki sargıları açtı . "

    “Dünyanın yaşamı ve ölümü kendi ellerimizde olsaydı eğer, kendi acılarımız yüzünden bencilce, yaşama son verir miydik ?” diye sordum kendi kendime. Hayır vermezdim. Çünkü o kadar da kötü bir insan olduğumu düşünmüyordum. Eğer gerçek ben bu kadar kötü değilsem...

    O zaman benim klonum gibi ortağımın klonu da mı tuzağa düşürüldü. Onun klonuna da mı yanlış bilgiler yükletildi . Her şeyi gerçek karım mı yaptı ? Karımın boynundaki sargı tamami ile düştüğünde her şey ağır çekime girmişti.

    O bir klondu. O zaman gerçekten ölen kişi karım mıydı ? Silahı yukarı doğru kaldırdı ve şu sözleri söyledi. “Dünyanın yaşamı ve ölümü kendi ellerimizde olsaydı eğer, kendi acılarımız yüzünden bencilce, yaşama son verir miydik ?”. "Evet verirdim. Hemde hiç düşünmeden."

    Gözlerim yavaş yavaş kapanırken bir silah sesi duydum. Karım doğruları mı söylemişti. Ben gerçekten kötü bir insan mıydım. Yoksa her şey karımın bir tuzağı mıydı. Karım iyi bir insan olsaydı masum bir insanı neden öldürmem için gönderirdi beni. Kötü birini yok etmek için birini feda etmek için mi ? Hangisi doğru olan cevaptı. Bir acı hissetmiyordum. Sadece gözlerimin kapandığını hissediyordum.. Karım ortağımı mı vurmuştu. Yoksa kendisini mi . Yada beni mi? Ne can sıkıcı bir hay...
    .

    SON
    Tümünü Göster
    ···
  18. 43.
    0
    Rez bi ara okurum
    ···
  19. 44.
    0
    Panpa en kötü part finaldı söyliyim
    ···
    1. 1.
      0
      Neden panpa
      ···
      1. 1.
        0
        Anlaşılmıyor. Daha ikinci paragrafta dilin düzgün değil koptum ben orda. Devdıbına da göz gezdirdim ama yine pek anlaşılır değil.
        ···
      2. 2.
        0
        Panpa cok uzun oldugu icin kopukluklar var biraz dilde. Normalde 5 bolum surecek finali 3. Bolume indirdim. Bir daha okursan anlarsin. Bir de tam anlasilmaz olmasini iki ayri finali oldugu icin hangi finalin dogru final oldugunu bulmani zorlastirmak icindi
        ···
  20. 45.
    0
    Okurum bunu kalsın köşede
    ···
    1. 1.
      0
      Yorumlarını bekliyorum panpa
      ···