-
1.
+56 -7EDiT : Hikayem 11.bölümde finalini yapmıştır. Yorumlarınızı bekliyorum
Evet bay ve bayan panpalarım. Yeni bir hikaye ile karşınızdayım. ilk yazdığım paradox zamanda 5 kapı sizler sayesinde trende girdi.Olumlu olumsuz bir çok yorumlar geldi.ilginiz için teşekkür ederim tekrardan...
Paradox Zamanda 5 Kapı Hikayem için: http://www.incisozluk.com...odox-zamanda-5-kap%C4%B1/
Önceden de dediğim gibi onla bunla yattım hikayelerinden , istisnalar hariç hikayelerin 2-3 güne sarkmasından , deepweeb hikayelerinden ve 3-4 saatte 1 entry girilmesinden sıkıldıysanız eğer yeni hikayem sizlere bu sıkıntıları yaşatmayacaktır
Size güveniyorum panpalar bu hikayeyi de harcamayacaksınız.
MUTLAKA OKU !
( Okumayı bitirenler mutlaka bunu okusun. Okumaya başlamayanlar da okuyabilir aslında. Spoiler yemez ama final hakkında bilgi sahibi olabilir. Buda finalde alacağı zevki düşürebilir )
Finalle ilgili eleştiriler var. Burada direkt olarak açıklık getirmek istiyorum. Normalde 5 bölüm sürecek olan finali işim çıktığı için zar zor 3 bölüme sığdırdım.Bu yüzden betimleme ekgibliği, konuşmalarda kopukluklar olabilir. Ayrıca hikayenin 2 finali var. Yani sonunda ne olduğunu tamamı ile kendiniz seçiyorsunuz. Böyle farklı bir şey denediğim için de final bölümünü biraz da
kendi istediğim için karışık yaptım.
Eğer ki final bölümü hariç diğer bölümleri dikkatli olur, ileri de ne olabilir diye düşünürseniz final bölümünde bir sıkıntı yaşamazsınız. Zaten amacım sizi okurken düşündürmek. Okumanız bittikten sonra lan acaba noluyo burda? sorusunu sordurmak. Amacım bu olduğu için elimden geldiğince karışık yapmaya çalıştım. Okuduğunuz için teşekkürler
Edit 2: Trende girmişiz panpalarım. Okuyanlara , yorum yapanlara , eleştirenlere herkese teşekkürler. Yeni bir hikayede görüşmek üzere ... Ayrıca paradox zamanda 5 kapının devdıbını yazmak düşünecelerim arasında. O bu hikayeden daha uzun soluklu ve biraz daha az karmaşık. Ancak bana kalırsa finali tatmin edici. Onu da okuyabilirsiniz. isterseniz tabi
-
2.
+22Bölüm 1/iyi Bir insan Olmak
“Dünyanın yaşamı ve ölümü kendi ellerimizde olsaydı eğer, kendi acılarımız yüzünden bencilce, yaşama son verir miydik ?”
Bitti. Her şey bitti… Ve işte şimdi son merminin asıl kişiye varması gerekiyor. Hava yağmurlu. Neden ağlıyor ? Değersiz hayatlar için dökülen gözyaşları mı bunlar ? Benim hayatım binlerce değersiz hikayeden birisi. Ve bitmesi yüzünden dünya acı çekmez…,
Dün gibi hatırlıyorum. insanlar iyi yada kötü doğmaz. Sadece sürüklenirler. Kötülerin her zaman bir hikayesi vardır.iyi olanların hikayesi ise kötü olduklarında başlar.
Artık kötü bir insanım ben. Yeni doğacak insanlar. Hikayemden öğüt edinin. iyiliğin olmadığını öğrenin. Güçlenin ve sadece bir rakibiniz olsun. Kibir…Bunları düşünürken istemsiz bir sırıtışla geçmişi hatırladı yorulmuş zihnim..
Mutlu bir insandım ben. insanlara yardımı seven. insanlara önem veren. Mutlu bir ailem vardı. iyide bir işim. Klagib bir senaryo ha ? insanların hepsi özeldir. Buna inanırdım. Her hayatın dünyayı değiştirebilecek bir enerjisi olduğuna. Ve yitirilen her hayat artından dünyanın ağladığını görürdüm. Ve yağmurda koşup oynayan çocukları…Öyle bir döngüdeydik ki kiminin acısı kiminin mutluluğu oluyordu. Ne zaman yağmur yağsa bir yere çekilir yağmuru izlerdim.
Bazen kara bulutlar gelirdi ve öyle şiddettli , öyle gür yağardı ki yağmur. Kimin ardından dökülen göz yaşları bunlar diye düşünürdüm. Ancak cevabını tahmin edemezdim. -
-
1.
0ilk cümlede beni kaybettin, cevap hayır
-
2.
+1Yapacak bir şey yok panpa. Ama ilerleyen bölümleri okursan bence seversin. Tabi sana kalmış
-
3.
0Bunu insan okuyacak pezeneng.
-
-
1.
+1Panpa olabildiğince sade haliyle yazdım. Okunması kolay olsun diye de paragraf paragraf yazdım. Daha ne yapayım ?
-
1.
diğerleri 1 -
1.
-
3.
+14Bölüm 2 ) Yeni Bir isim
Kendi halimde bir insandım. iyi bir üniversitede okumuş ve çok iyi bir iş sahibi olmuştum. Büyük bir firmanın kurucusu. Belki de en büyük…. Etrafımdaki bir çok şeyi satın alabilir , hor görebilirdim. Ancak bunları yapmadım. Her zaman standart sürdürdüm yaşantımı. Kibir denilen şeyden çok uzaktım…Çok…
Her zamanki gibi işten çıkmış eve doğru arabamda yol alıyordum. Unutmam o ayı. Temmuzdu. Sabah güneşli olan havaya bir anda şiddetli bir yağmur hakim olmuştu. Arabamın içindeyken penceremi açtım ve bu gözyaşlarına elimi uzattım. Çok acı yağıyordu yağmur. içimde anlamsız bir hüzün vardı. Hayatımda hiç böyle bir yağmur görmemiştim. insanlar kaçışıyordu yağmurdan. Ben ise arabayı bir kenara çekip yağmurun altında bir dal sigara yaktım. içimdeki sıkıntı artıyordu. içimden kimin ardından dökülüyorsun sen diye geçirdim. Ve sonra arabaya binip eve doğru gittim .Başıma geleceklerden habersizce...
Arabada ilerlerken sokak başında bir çocuk gördüm.
Tek başına yağmurda oturan. Öylece oturuyordu. Tıpkı küçük bendi o. Bende hayatım boyunca yalnızdım. Yanına gitmek istedim. Çok istedim ancak neden bilmiyorum yoluma devam ettim. Öylece bıraktım onu orada. Eve çekiliyormuşum gibi hissettim kendimi. Eve doğru arabam yaklaştıkça yağmur şiddetini arttırıyordu. Arabamı parkettim. Küçük kızım için aldığım tren oyuncağını bagajdan çıkardım. Islanmaması için koşarak eve doğru yol aldım… Ve işte. O an… O an benim ismim değişti. O an yağmura bakış açım değişti. O andan itibaren ismim değişti. Artık yeni ismim ölümdü… -
4.
+6panpalarım okuyan yok mu ses edin
-
5.
0yaz panpa eve gidince okucam
-
-
1.
0tamamdır panpa
-
1.
-
6.
0sonuna kadar okucam oç, kimse okumuyo, ses vermiyo diyip bırakırsan eksilerim
-
-
1.
0yok panpa yarım bırakmayacağım. Bugün bitireceği zaten
-
1.
-
7.
+14Bölüm 3 ) Her şeyini Kaybetmek
Kapı sonuna kadar açıktı. Ve eşyalar dağılmıştı. Biraz içeri doğru girince karımın kanlar içinde yattığını gördüm. Kızımın treni elimden kayıp gitmişti. Karıma doğru koştum. Çığlıklar atıyor ve ağlıyordum. Başı kanlar içindeydi. Yüzünde ise buruk bir hüzün.. Lanet olsun…
Birkaç dakika kendime gelememiştim. Etrafa boş boş bakıyordum. “Kızım !” diye bağırdım ve üst kata çıktım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Yoktu evde. Hiçbir yerde yoktu. Kafayı yemek üzereydim. Neden ben ? Midem bulanmıştı ve kusmaya başladım. Hiç durmadan kusuyordum…
Birkaç dakika sonra midem iyice boşalmıştı. Tekrar karımın yanına indim ve ona bir öpücük kondurarak kendimi dışarı attım ve koşmaya başladım. Bu iğrenç yağmurda kalp atışlarımın patlarcasına atmasını duymadan koşmaya başladım.
Ve o çocuğun olduğu yere geldim. Kafam karışıktı ve çocuğun yanına oturdum…Çocuk birkaç dakika bir şey söylemedi. Ben ise hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ediyordum. Çocuk bana doğru baktı ve …
-Bu yağmur sence kimin için yağıyor ?
Gözyaşlarımı sildim. Ve kızarmış suratımla çocuğa doğru bakıp
-Benim için. Bu sefer benim için yağıyor dedim
-Her insan yağan her yağmuru kendisi için yağıyormuş gibi hissediyor değil mi ? dedi ve ekledi. Senin hikayen ne ?
-Çok kötü bir 15 dakika geçiriyorum, sevdiklerimi kaybettim diye yanıt verdim.
-15 dakika ha ? Benim 7 hafta oldu. 7 hafta önce burada ailemi kaybettim. Bu yolda. Ve her hafta buraya gelir ve ailemi benden alan adamı beklerim. Burada olmasa da bir gün beni ailemden koparan kişiyle bir yerlerde yüzleşeceği. .Ailemi hatırlamıyorum. O kazada tek kurtulan benim. Sadece kaza olduğunu hatırlıyorum ailem ile ilgili.
Bir taksi içinde öldüler. Her hafta ben buraya geldiğim zaman yağmur yağar. Benim için yağıyor diye düşünürdüm hep . Sevdiğin için ağlamak insanın doğasında var. Ancak bencilce ağlayacağın yere git ve neden kaybettin öğren… -
-
1.
+2iyi tahmin panpa. Olabildiği kadar mantık çerçevesinde sizleri okurken acaba ne olacak, katil kim olabilir, neler oluyor sorularını sordurtmaya çalışıyorum. Umarım başarılı olurum. iyi okumalar
-
1.
-
8.
+15Bölüm 4) intikam VaktiTümünü Göster
Arada hikayenin en başında bu şekilde "" işaretli sözler vereceğim. Bunlar hani sanki bizim adam geçmişi hatırlarken aynı zamanda kendi kendine konuşuyormuş gibi düşünün .
"iyi bir insan düşünün. Herkese yardım eden. Herkesle ilgilenen. Ve bunu birilerinin gözüne girmek için yapmayan. Gerçekten özünde iyi olan bir insan. işte o insandan korkmalısınız. Çünkü o içindeki öz karanlıklaşmaya başlarsa o kişi mükemmel bir kötü olur"
Küçük bir çocuk bana akıl veriyordu. Sanki o benden büyüktü. Olgunluğuna hayran kalmıştım. Haklıydı. Ağlamak çare değildi. Karımın neden öldürüldüğünü ve kızımın nerede olduğunu öğrenmem gerekirdi . Arabama kadar gitmek bana ağır gelmişti. Bende koşarak şirkete doğru gittim. Tek amacım bir ip ucu idi. Karımın neden öldürüldüğünü ve kızımın nerede olduğuna dair ortak bir ip ucu…
Şirkete geldiğimde hemen ofisime çıktım. Bugün şirket tatil olduğu için pek eleman yoktu. Ofisime çıkıp masamı , çekmecelerimi heyecan ve sinirle aramaya başladım. Ve çekmecelerin birinde bir dosya buldum. Üstünde kırmızı harflerle “Bir Dost” yazıyordu. içini açtığımda küçük kızımın resmini gördüm. Ve resmi olan bir adamı. Dosya da şunlar yazıyordu…
“Karını ve kızını elinden alan adam bu. Başka bir şirketin patronu. Pis işler bilirsin. Rakibi de sensin. Artık sende pis oynamalısın . Karını öldürdü. Ve birkaç haftalığına buradan uzaklaştı. Tahmini adresi burada. Sana intikam almak için bir şans tanıyorum. Kim olduğumu düşünme. Ya karın için ağıt yak , yada kızını bu adamın elinden kurtar.”
Böyle bir yazı , bir fotoğraf ve bir adres. Tekrar ağlamaya başlamıştım. Bu arada içeri yardımcım girdi. Etrafın dağıldığını ve ağladığımı gördü ve “Patron.. Patr.. iyi misin ?” diye bağırarak beni sıkıca tutarak ileri geri sarsmaya başladı. “Ölüm..Ölüm.Ölüm” diye kendi kendime tekrar ediyordum. “Patron.. Lanet olsun ne oldu?” dedi yardımcım ve bana tokat atmaya başladı. “Kendine gel be adam !” diye bağırıyordu…
Biraz kendime gelince ayağı kalktım. Ellerimi sıktım. Ve pencereye doğru yöneldim. Hava açıyor gibiydi. “Havayı görüyor musun ? Hava nasıl o kabalığından, o kasvetinden kurtuluyor. Birkaç dakika sürüyor. işte bende bu şekilde kapanıyorum. Buraya en son kim girdi ?” diye sordum. “Efendim siz 2 saat önce buradan çıktınız. Ondan beri burası kapalıydı zaten. Anahtar bir tek sizde var…” . Ona doğru döndüm ve “Yanılıyorsun,bir kişide daha vardı anahtar. Karımda…Sadece. Anahtar için mi öldürdüler onu. Lanet olasıca buraya kimin girdiğini nasıl bilmezsin ?” diye bağırarak üstüne yürüdüm ve bir yumruk geçirdim.
Şokun etkisinden kurtulamamıştım.O da ben de . “Efendim, ne oldu ?” diye sordu.Üzülüyordum. Kendime , ona ve her şeye. Dosyayı alıp ofisimden çıkıp tekrar koşmaya başladım. Koşarken yapacağım şeyden emindim. Şirket, para. Bunlar önemli ha ? Paylaşacak biri olmadığı zaman , kazandığın para ile kızına bir şeyler alıp yüzündeki gülümsemeyi görmeden ne anlamı var. Ne şirket ne de para. Artık tek amacım var. Kızımı kurtarmak ve o fotoğraftaki adamı öldürmek. Gözünün yaşına bakmadan. Öldürmek ve kızımla bu lanet şehri terketmek… -
9.
+7Şu ana kadar nasıl gidiyor ? ileri de neler olacak veya şuan neler oluyor tahmini olanlar var mı ? Cevaplarsanız sevinirim
-
10.
+10Bölüm 5) DeğişimTümünü Göster
Eve döndüm .Ev hala incintı. Birkaç saatte neler yaşamıştım. Gereken yerlere telefon ettim ve karımı hakettiği gibi uğurladık…Mezarının başında birkaç dakika bekledim. Hiçbir şey söylemiyordum. Sadece mezarına bakıyordum. Elimi açtım ve biraz toprak aldım elime. Toprağı sıktım ve “Merak etme , mirasımızı koruyacağım.” Dedim. Eve tekrar geçtim , kızımın trenini alıp çantama koydum. Biraz da para aldım.Evi son bir kere turladım. Sonrasında bir uçak bileti alıp hayatımı mahfeden adamın olduğu yere doğru yola çıktım. “Bekle beni. Ölüm senin için geliyor.”
Katilin konakladığı şehre indim. Hava kapalıydı. Temmuzdaydık…Neden böyleydi hava ? Bana artık üzülmeyi kes. Benim için artık ağlama…
Dosyadaki adrese sorgusuz bir şekilde gelmiştim. Bir dost dediği kimdi ? Bunlar başımı ağrıtan sorulardı. Ancak bunları düşünmek gereksizdi. Önemli olan tek şey kızımdı. Bir taksi çevirdim. “Nereye gidiyoruz ?” diye sordu. Aklımdaki sorular yüzünden cevaplayamamıştım taksiciyi. “ 13 numaralı abi sana diyorum.” Dedi. “Ne 13’ü ?”dedim sinirli gözlerle bakarak.”Şey.. Yok bir şey abi öyle takıldım. Kötü olduğundan değil ama bak yakışmış yani.”. Ne saçmalıyordu bu adam. Şakalaşmaya mı çalışıyordu ? Zamanımı boşa harcıyordu aptal herif
“Silah satan bir yere gideceğiz önce.” Dedim. Bana doğru dikiz aynasından tedirgin gözlerle baktı. Kaskatı kesilmişti suratım. Ağlamaktan şişmiş gözlerim. Sıkmaktan acıyan ellerim. “ilerle!”dedim. Hala şüpheciydi. Bayağı bir para çıkardım cebimden ve parayı fırlattım öne doğru. “ilerle!”dedim. Ve yola çıktık.Önce kendimi bir silah aldım. Büyük bir şirketin patronu olduğum için bu da pek sorun olmamıştı. Hayatımda ilk defa mevkimi insanların üzerinde kullanıyordum. Bunu yapmaya mecburdum.
Hayat beni değiştiriyordu.iyi bir insandım. Belki de iyi bir insan olarak ölecektim. Ancak olmadı. Hayat bana oyununu oynadı. Ve sıra bende. Bende oyunumu oynayacağım.iki ters,bir düz…
Silahı aldıktan sonra tekrar taksiye bindim ve katilin evini tarif ettim. Taksici “Efendim, orası merkezin dışında kalıyor.” Dedi. Sinirli gözlerle ona baktım ve biraz daha para attım ileri doğru. “Patronun oraya gitmek istiyor.” Dedim. Başını öne eğdi ve arabayı çalıştırdı. Ne hale gelmiştim ben . Neden ? Nede..n? -
11.
+1Önceki hikayeni okumuştum panpa resimden hatırladım zaten rezz
-
-
1.
+1Tamamdır panpa umarım beğenirsin yeni hikayemi de
-
1.
-
12.
+4Bi çay koyup geliyorum panpalarım. Hikayeyi bitirene kadar yazacağım. Kesinlikle yarıda bırakmayacağım. iyi okumalar
-
13.
+5Geldim. Panpalarım yorumlarınızı ekgib etmezseniz sevinirim. Ben gene yazmaya devam edeceğim ama sizinde yorumlarınız , fikirleriniz ve tahminlerinizi merak ediyorum.
-
14.
+12Bölüm 6 ) Ama o Benim Kızım ?
"O an sadece düşünmüştüm. Nasıl bir oyunda olduğumu. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilirdi. Ben deliriyor olabilir miydim ?"
Taksi hareket ettiğinde vitrinlerin birinde beyaz bir futbol topu gördüm. Kızımla kale kurar ve işte o futbol topuyla oynardık. O an gözyaşlarımı tutamadım ve kısa süreli bir ağlama krizine girdim. Taksici ise üzelen ve korkan gözlerle bana bakıyordu dikiz aynasından.
Taksi istediğim adrese yolu uzata uzata , pek göze batmadan getirdi. Taksiden indim. Biraz daha para bıraktım ve “Beni burada görmedin, anladın mı?” diye sordum. Kafa salladı. Yüzüne biraz gülümseme gelmişti. Belkide 1 senede kazanacağı parayı bir anda vermiştim ona. Bana temiz bir bakış atarak uzaklaştı. Silahıma 4 mermi doldurdum. 1 mermiyi de cebime attım. 4 mermi ıskalarsam diye, cebimdeki 1 mermi ise kızımı kurtaramaz isem kendi kafama sıkmak için. Silah tutmayı bilmiyordum. Ancak olayların akışından olacak gerek her şeyi yapabilecek bir insan gibi görüyordum kendimi. Bu dünyada dibe batmış biri olarak görüyordum kendimi. Havaya baktım. Kapalıydı hala. Sanki bir olay olsa da akıtsam gözyaşlarımı dercesine idi…
Kapıya doğru gittim ve kapıyı çaldım. Yaşlı bir adam açtı kapıyı. Bu adam fotoğraftaki adamdı. Kapıyı açar açmaz silahla kafasına vurdum ve kapıyı kapadım.
Sinirden çıldırmış gibi adamın üstüne çullandım ve kafasına silah ile vurmaya başladım. Birkaç vuruştan sonra debelenmeyi kesmişti. Gözleri dolmuş ve bana o zayıf bakışları ile sanki “Neler oluyor?” der gibiydi. Silahı Sarjörü çıkardım ve 3 mermiyi yere attım. Tek mermi vardı silahta. Silahı adamın kafasına doğru uzattım.
“Neden ?”diye sordum önce. Sonrasın da ise “Kızım nerde” diye bağırdım. Yaşlı adam sürünerek odaya doğru gitmeye çalışıyordu. Sürüklenirken bir iki tekme attım karnına. Ellerine bastım. Acı çekmesini istiyordum. Acıdan ağlamasını. Kolay ölüm yoktu ona. Zorlukla sürünüyor ve bir şeyler geveliyordu ağzında. “Ne diyorsun alçak !” diye bağırdım ve elimi tetiğe doğru getirdim. Oturma odasına kadar gelmiştik. Tam vuracakken adamı orada gözüm vitrindeki fotoğraflara takıldı. Yaşlı adam, yanında büyük ihtimal karısı, genç bir adam, genç bir kız ve yaşlı adamın sırtında küçük tatlı bir kız… Benim kızım… -
15.
+4Evet tekrar soracağım ama sizce şu ana kadar nasıl gitti. Şu ana kadar hikayenin ana içeriği yada finali hakkında bir tahmininiz oluştu mu ? Yorumlarsanız sevinirim. Duvara anlatmak gibi hissetmek istemiyorum. Hikayenin yavaş yavaş sonlarına geliyoruz. Umarım okuduğunuza değer
-
16.
+8Bölüm 7 ) Bir Oyunun içinde
Başım dönüyordu. Nasıl bir oyundu bu böyle ? “Neler oluyor ?” diye bağırmaya başladım.O an küçük kızın masanın altından çıktığını gördüm. Kızımın…Korkar adımlarla yaşlı adama sarıldı ve “Dede, bu adam sana niye zarar veriyor, bana da mı verecek?” diye sordu. “Dede mi?” diye kendi kendime söylendim. Yaşlı adam zar zor ayağı kalktı. Elleri korkudan titriyor, gözleri sulanmıştı. Küçük kıza sarıldı ve “Sakin ol.Geçecek kuzum.”dedi. “Ama..Ama o senin torunun olamaz.O benim kızım.”Yaşlı adam biraz güç toplayınca seke seke elini omzuma koydu. Burası normal bir ev genç adam. Ve bu kız senin kızın değil…
Öylece kendimi yere bıraktım. Yaşlı adamın gözleri hala yaşla doluydu.Ben ise yaptıklarımı düşünüyordum. insanlığımdan çıkışımı… Küçük kız korkulu gözlerle bana bakıyordu. Onun da gözleri dolmuştu. Ama o benim kızımdı. Benim kızım.Çantamı açtım ve tren oyuncağını gösterdim. “Bak, sana oyuncağını aldım kızım dedim.” Dede dediği adamın arkasına saklandı. “Sevmedim onu.Git burdan dedeme zarar veren adam.” Dedi. Deliriyor muydum? Midem bulanıyordu. Sonrasında kulaklarıma polis sirenleri geldi. Eve bir çok polis geldi. Üstüme çullandılar ve beni kelepçeleyip arabaya bindirdiler. Benim buraya geleceğimi bir tek taksici biliyordu. O mu çağırmıştı polisleri ?
Neler yaşıyordum ben böyle ? Birkaç günde neler yaşamıştım ? Karımı kaybetmiş , kızımı aramaya koyulmuştum. Ancak kızım beni tanımadı. O başkasının kızıydı ancak bu nasıl mümkün olabilirdi. Kelepçeleri elimi sıkmasının verdiği o acıyı bile takmıyordum kafama. Polis arabası durdu ve beni demir parmaklıklar ardına attılar. Aslında bu durumdan şikayetçi değildim. Biraz kafamı dinlemem ve bazı şeyleri sorgulamam gerekiyordu. Karım neden öldürülmüştü , kızım neden beni tanımıyordu , karımın katili olarak gösterilen adam neden bana çok masum gözüktü , o dosyayı odama koyan kimdi. Ben ne yapıyordum…
Lanet olsun. Çok soru vardı ve hiç cevap yoktu. Paslanmış demir parmakların ardında kapana kısılmıştım. Birkaç gün içeride kaldım. Ellerim duvara vurmaktan kızarmış ve bazı yerleri kan içindeydi. Delirmek üzereydim. Bu kadar sorunun cevabını öğrenmem gerekiyordu. Burada çürümek istemiyordum. -
17.
0REZZZzzzz
-
18.
+8Bölüm 8 ) Sona DoğruTümünü Göster
"Hayatımızı değiştiren bir olay karşısında o kadar yıpranırız ki burnumuzun dibindeki şeyi göremeyiz. Tıpkı sofrada tuzluk gözümüzün önünde olmasına rağmen bulamamamız gibi. Hayatta kırılma noktaları olduğuna inandım karım öldükten ve kızım kaybolduktan sonra. Ancak şuan düşünüyorum da. Asıl kırılma noktam o taksiye devam et demekti. Çünkü tahmin edemeyeceğim bir şeyle karşılaşmaya gidiyordum."
Öylece tek başına hiçbir şey yapmadan yemek yemek insanı hayattan iyice soyutlatıyordu. Daha 3.günde kendi kendime bir hayal arkadaşı bile yaratmaya başlamıştım. Sürekli beni tanımayan kızımı ve ölen karımı düşünüyordum. Onlar uğruna benliğimi değiştirdiğimi ve kibirlendiğimi… Ben böyle düşüncelerimde savaşırken demir kapılar açıldı. Polis ekşi bir surat ifadesi ile “Çık dışarı, özgürsün!”dedi .Neler olduğunu anlayamadan ayağı kalktım ve yürümeye başladım. Polis merkezinin içine girince yaşlı adamı gördüm. Şikayetini geri çekmişti. Ona sinirli bir bakış atmıştım. Ancak o kadar yorgun ve üzgündüm ki sonrasında bakışlarım boş gözükmeye başlamıştı.
Yaşlı adamla beraber dışarı çıktık. “Neden karımı öldürdün ?” diye sordum bitkin bir sesle. “Anlamıyorum ? Neden senin karını öldüreyim ki ? Elime ne geçecek ?”. “Sen…Şirketinin güçlenmesi için..” Sözümü bitiremeden yaşlı adam buruk bir gülümseme attı bana ve “Evlat.Evi gördün.Ben tarımcılıkla uğraşan ve her ay sonu torunu eve gelince mutlu olan yaşlı bir adamım. Ne gücü ? Ne katili. Anlat bana olanları. Neler yaşadın sen ?” dedi ve beyaz sakallarını sıvazlamaya başladı.Çimlere oturduk ve ona olanları anlattım.
Ben anlattıkça adamın gözleri doluyordu. Kime güvenebileceğimi bilmiyordum.. “O kız senin kızın değil evlat…Bu işte başka bir şeyler var. Bir insan evladını nasıl tanımaz ?. Bir ipucun olmalı.” dedi bana.
Bu son sözde bir anda kafamda fısıldaşmalar dönmeye başladı. Bir şeyler ters gelmişti bana. Başım tekrar dönmeye başlamıştı. Yaşlı adamdan ona vurduğum için özür dilemek istedim ancak sadece kafamı ona bakarak sallamakla yetindim. Oda bana gülümseyen gözleriyle baktı. Sonrasında acıyan bakışlara döndü o. Lanet olsun. Bu olayda ne gerçek? Kim düşmanım ? Kim karımı öldürdü.? .
Bu şekilde düşünceler eşliğinde taksim gelmişti. Yaşlı adamla konuşmadan önce polislere taksi çağırmasını rica etmiştim. Taksiye doğru döndüm. Yavaş adımlarla taksiye bindim. O kadar bitkindim ki ön koltuğa oturmak için gideceğim mesafeyi bile yürüyemedim. Direkt arka koltuğa uzandım.
O ara cüzdanımı düşürdüm koltuğun arasına. Cüzdanımı aldım ve yaşlı adama son bir bakış attım. Yaşlı adam eliyle bana boynumu gösteriyordu heyecanlı bir şekilde. Anlam verememiştim.
Ve taksiye “Devam et!” dedim silik bir sesle. -
19.
0Rezinize rez ulan
-
-
1.
0final bölümündeyiz panpa
-
1.
-
20.
0Rezzz..
-
-
1.
0final bölümüne geldik panpa
-
1.