nick entry uyumu

bir kaç sene önce arkadaşıma tanıştığım kişileri iyi birisi kanka diye tanıtırdım. iyi birisi olması için kriterim yoktu, tamamen hislerimle hareket ederdim. hislerimde geçmiş ilişkilerimde iyi gördüğüm insanlarla belki bir gülüş belki bir bakışının belki bir mimiği sayesinde ama tabikide geneline bakarak kafamda artık bu iyi bir insan kategorisine alması olduğunu anladım. iyi veya kötü diyebilmek için olabildiğince çok insanı tanımak ve özelliklerini iyi ve kötü olarak doğru kategorize etmek lazımmış. o zaman yaptığım yargılamalar oldukça yanlış çıktı. kötülüğü çok bilmediğimden (bu iyi bir şey değil asosyal olduğum için çok insan tanımadığım içindi) insan tanıdıkça artık küçük davranışlar benim için genel yaptıklarını bazen silip atabilmeye başladı. iyi insan kötülüğe açılan kapıları kapatan kişidir bence. kötülük yapmaya fırsatı olmamış insanları iyi diye yorumlayamazsınız.

iyi insan menfaatini sadece şu şekilde düşünür; saygı görmek için saygı duyar. iyilik görmek için iyilik yapar.

kötü insan rol yapabilen insandır zaten kötü olduğunu bilsek bize kötülük yapacak kadar yaklaşamaz. bu yüzden kötü düşünceler hep içinde olur. dışa vurmaz gün gelir yapması gerekenleri sana kin nefret kustuğu, içten içe kötülüğünü istediği için yapması gerekeni yapmayarak, konuşması gerekeni konuşmayarak, elini tutması gereken yerde tutmayarak yani bazen bir şey yapmayarak bile sırf o beslediği duygular kötü yapar insanı.

şimdi sorunun cevabına gelelim iyi gibi davranan kötüleri yani gerçek kötüleri nasıl ayırt ederiz.

senin için yapması gereken bir şey ver.

senin için konuşması gereken bir durum yarat.

senin için yardım eli uzatmasını iste.

karşındakini her zaman deneyeceksin. öylesine borç alacaksın. gelecekte yapmayacağın çok güzel bir şeyi anlatacaksın. bak bakalım borcunu hangi tavırla istiyor. gelecekteki planında seninle birlikte mi olmayı istiyor yoksa kendi daha iyi planlarını mı anlatıyor? senin için konuşması gerekirken susmayı mı tercih ediyor? yardım elini uzatırken uyuşuk mu yoksa kendi canıymış gibi mi davranıyor?