Bab-ı Ali'yi de basabiliriz belki ne dersin?

Gizli bir örgüt olduğu zamanlar gayet tabii Kur'an-ı Kerim, Bayrak ve Silah üzerine yemin ederdik.

Al mendili sende kalsın sil yaşını

Of memleket sevdana yürek gerek.

Buyur sor

Çünkü artık mütareke imzalandıktan sonra ingilizler Troyka paşalar dediğimiz kişileri bulup infaz edecekti. Onlar da mecburi olarak ülkeyi terketmek zorunda kaldı. Ermeni Tehciri yüzünden Divan-ı Harp'te yargılanıp infaz edeceklerdi. Nitekim onların peşini bırakmadılar. 15 Mart 1921'de Talat Bey, 21 1921 Temmuz'da Cemal Bey, 17 Nisan 1922'de Doktor Bahattin Şakir'i şehid ettiler. Ayrıca bu kişiler yurtdışına çıktıkları halde bile Milli Mücadele'ye destek vermekten vazgeçmediler.

Eyvallah bu bir ruhtur tabii ki ölmez.

Şehid Enver Paşa, Dedem Enver Paşa, Feroz Ahmad - ittihat ve Terakki, ittihatçılıktan Kemalizme, Şerif Mardin - Jön Türklerin Siyasi Fikirleri, Jön Türkler ve Araplar, Necmettin Alkan - Selanik Serisi gibi kitapları okuyabilirsin.

Teşekkür ederim

MiT belki bunun devamı olabilir.

ittihat ve Terakki daha rahat bir şekilde çalışabilmek amaçlı mason localarına girmişlerdir. Amaç mason fikriyatına hizmet değil sadece gizlenmek amaçlıdır. Nitekim hem bir mason hem de bir ittihatçı olan Kazım Nami Duru da mason localarının cemiyet için gizli bir toplantı imkanı verdiğini söyler. II. Abdülhamid'in hafiyelerinin giremediği tek yer de mason localarıdır. Özellikle ittihatçıların üç kişisi masonlar arasında çok önemli yere sahiptir. Bunlar Talat Paşa, Emanuel Karasu ve Manyasizade Refik Beydir. Ayrıca bunlar italyan mason localarında örgütlenmiştir. Nitekim örgütlenmiş biçimi de Carbonari dediğimiz örgütün modelidir. Carbonari ise kömürcüler anldıbına gelmektedir.

Bağdat ve Revan Fatihi büyük adamdır vesselam. Ayrıca Uzzal Peşrevi de muhteşemdir. Doğu ve Batı müziğini böyle sentez yapan bir adam yok herhalde.

Haklısın moruk 600 yıllık imparatorluğu 10 senede parcaladilar. Enver pasa da 90 bin sehit verdi.

Valla kardeşim bunu siyasete bağlanmadan açıklamak o kadar zor ki. islamcıların dokunmasını istemediğim tek şey Yakınçağ ve Cumhuriyet tarihidir. Son 15 senede bir Cumhuriyet aleyhtarlığı aldı başını yürüyor. Ülkemizin kurucusu ve vatanı kurtaran insanların ne anası kaldı ne avradı kaldı. Nitekim Cumhuriyetin temelini inşa eden ittihat ve Terakki Cemiyeti olduğu için bunlardan o da nasibini aldı. Maalesef bu insanların etkisinde kalan yüz binlerce insan var. Okuyup araştırmak yerine oturma organıyla salladığı mistik hikayeleri tarih diye adlettiren manyaklara itimad ediliyor.

Önceki entrylerimde cevabını verdim dostum en çok kafa kurcalayan konu da bu ittihatçılar hakkında.

Yani buna cevap verilir de daha savaşa girmeden Almanların yenik olduğu kanısına nerden vardın? Şimdi gelelim konuya benim düşünceme göre Sultan Abdülhamid 33 sene ülkeyi mutlakiyetle yönettiği için Meşrutiyet bünyesine reaksiyon gösterebilirdi. Nitekim 1. Meşrutiyeti de 2 sene sonunda yürürlükten aldı. Aynısını 2. Meşrutiyet için de planlayabilirdi. Ve bu da ülke içerisinde iç karışıklık çıkarabilirdi. Abdülhamid'in indirilmesi Meşruti statükoyu korumak için gayet akıllıcaydı ve doğru bir hareketti. Nitekim Sultan Hamid 31 Martı kullanarak kendi otoritesini geri getirmek amaçlı bazı hareketleri var.

savaşa girmeden almanlar yenik demedim ben kastettiğim yenilecek taraf olan almanlarla neden girdi ? Çünkü Abdülhamidin ingilizler kazanacak dediğini herkes biliyor

ittihat ve Terakki vatandır. Hürriyet ve itilafçılar gibi ingilizci değildir.

Enver kabına sığmayan bir adamdır. Kendisini ne salt bir Turancı ne de salt bir islamcı olarak tabir etmemiz mümkün değildir. O hem Türk'ün gücüne hem de islamın kudretine inanan gözü pek bir adamdı. O coğrafyada Kızıl Ordu'ya karşı savaşan hem din hem de kan kardeşleri varken Hindistan'a gidemezdi. Bu onun doğasına aykırıydı. ittihatçılık bir ruhtur. Onu sürekli okuyarak ve yanlış bilineni yıkarak doğrusunu anlatarak uyarlayabiliriz. Ve vatan, millet, din sevgisi ile doğrultabiliriz.

Güzel cevap