italyan sandı bira ısmarladı

ahahahaha @1in sonuna koptum huur çocuğuu

ben hülyalar içinde yüzerken barmenin şişe bira! diye bağırması bir anda tüm hayatı dondurdu. ah ulan be barmen! lazım olduğu zaman içkiyi unutursun, unutman gereken zamanda hemen teslim edersin ama senin ne suçun var ki. Murphy bininin o bin sırıtışıyla barın altında saklandığından hiç şüphem yoktu. birayı bardan alacak, bana dönecek, elimi bırakıp birayı bana uzatacaktı. Lanet olsun!

@63 murphy barın altına saklanıp sana mı sırıtıcak amk karıyı dikizliyodur o.

@93 oradaki sevmek beğenmek, istemek anlamında taşra baltası

"onun beni sevip sevemeyeceği" mi?

amk barda tanıştığın kızla evlen bide tamam mı amk malı

devam et sürükleniyoruz

Bence eve gidip 2 side uyudu yorgunlukdan

"bunu şarkısını yapayım he"
ismail yk

bak dedim şu koltuk benim favorimdir. hem manzaralı hem havadardır. gittik, oturduk. o mekanda daha önce çok gördüm, birlikte oturdum ama bu kız kadar o koltuğa yakışanını daha görmedim. hem de benim favori koltuğuma!

hatun çirkindir diyen dallamalara ekstra bir detay vermeliyim binler. bir otomotiv galerisine otomobil almaya gidin ve karşınızda düşündüğünüz gibi çirkin bir satış temsilcisi size araba satmaya çalışsın veya çirkin bir kızdan sigorta poliçesi satın alın. yok öyle bir dünya kafanızı çalıştırın biraz zontalar.

neyse, oturduk şehre bakıyoruz ve yine korkularımın üstüne gidip o soruyu sordum. sen benim italyan olduğumu nasıl anlayabildin? gülümsesi. internetten forumdan dedi. oha hangi forumdan dedim. mekanın sitesindeki forumdan. aldı mı beni bir kıllanma!

hangi konser la bu? böyle bi sahneye şahit olmuş olabilirim amk..

heyecanlı lan, felsefe de kat ama.

reserved.

@1 http://inciswf.com/1290819927.swf

üst kata çıkmk da bir Zeta2 reticulliye seyahat etmek kadar uzun geldi. hangi koltuğa oturmalıyız, cam kenarındaki büyük boş mudur düşünceleri alkolün verdiği gibtiret ya ne olursa olur işte pgibolojim ile karışıp yolu adrenalin mayınlarından temizliyordu. üst kata vardığımızda karşılaştığım manzara tanrıya bir kez daha inanmamı sağladı resmen. 2-3 kişi ya var ya yoktu üst katta. o kattaki bar bile kapatılmış, yoğunluktan dolayı oradaki barmen aşağı kata garson kaydırılmıştı(bu bilgiyi sonradan aldım). boş koltuk bulmaya bile gerek yoktu. cam kenarındaki büyük, favori koltuğum önündeki tüm ihtişamlı beyoğlu manzarası ile boşta ve karşımızdaydı...

brilliantly murphy

"inanılmaz bir bakış açısı, akıcı bir hikaye ama siz yinede akp ye oy vermeyin".
the economist

"şükuluk bir çalışma"
steve jobs

konuştukça, onu süzdükçe bara ilk geldiğimde nasıl olup da onu farketmediğim için içten içe şaşırmıştım. belki de kalabalıktan. belki de huur çocuğunun biri gölgeleme yapmıştı bile bile. kim bilir? zira zor, terletecek olan anlar benim onu tanımak adına sorular sormamla başlayacaktı. adını öğrendikten sonra bir otomotiv şirketinde satış/müşteri temsilciliği yaptığını söyledi. ne kadar güzel dedim. tahmin et hangi marka dedi...

hayır bilmiyorum dedi. o an başımdan aşağıya serin sular indi beyler. tamam dedim, oyuna devam edebilirim ve hayat güzeldir filminden kaptığım bir italyanca cümle kurdum. bonjorno princhipitsaaa! şaşırdı, güldü. ne demek o dedi. anldıbını söyledim, yüzünde ne kadar tatlısın gibilerinden bir bakış ve gülümseme oluştu. içimden bu iş olacak oğlum dedim. ya olacak ya olacak.

hayallerde yaşıyor bazı muallakler

fatih terim italyancası ve ingilizcesi patlatsaydın

hayır dedim iyi ki de hayır demişim çünkü ilerleyen süreçlerde tanınmış bir travesti olduğunu öğrendim