Beyler ben Hacettepe ingilizce Öğretmenliği mezunu Ankaralı bi pampanızım. Anlatacağım kısa hikaye lise sonda bi projeyle gittiğim 1 haftalık yurt dışı maceramla ilgili. Amacım kesinlikle prim değil sözlükte yazdığım da ilk hikayem, çok kişi gelmiş ya da rez alınmış pek de önemsemiyorum açıkçası sadece biraz eğlenelim, vakit geçirelim.

ilk olarak projeye nası gittiğimden, hangi projeyle gittiğimden falan kısaca bahsedeyim ki sonra sallamasayon falan gibi muhabbet olmasın. Belki bilirsiniz yurt dışına gitmek için çeşitli projeler var W&T, Erasmus gibi ama bunlar üniversite için, lise içinse comenius tarzı projeler var. işte biz de okul olarak bu comenius şeysine başvuru yaptık falan filan benim lisedeki son senemin başında. Proje kabul edildi falan 4 ülke var projede; TÜRKiYE, polonya, almanya ve italya. Sırasıyla bütün ülkelere gidilecek öğrenciler gezecek kaynaşma olacak falan filan. Neyse önce 4 ülkenin öğretmenleri burada toplandılar toplam 8 öğretmen (her ülkeden 2 tane) Bunları burada gezdireceğiz, projenin ana hatlarını falan belirleyecekler. Tabi bunları da gezdirirken yanlarında dil sınıfı öğrencileri olacak, benim de dil lise olmama rağmen fena değil yani zaten biraz yırtık bi tipimdir gelen adamları gezdiriyorum, şakalar falan yapıyorum kısacası güzel vakit geçiriyoruz bunlar bizim hocaya gonsununoglu kesin 1 ay sonraki almanya gezisine gelsin falan diyorlar işte.

Velhasılı kelam, bu adamlar gittikten sonra müdür, projeyi yapan hoca falan bana teşekkür etti iyi gezdirdin muhabbet ettin falan diye. Eğer aksilik olmazsa Almanya'ya zütürürüz seni de dediler. Ben nasıl mutluyum hayatımızda yurt dışı mı görmüşüz amk. Tek sıkıntı o sene mart ayında ygs vardı işte ona dedik 1 haftadan bişey olmaz. Neyse burada bi iki halk oyunu hemşin tarzı bişeyler çalıştık her ülke gösterecekmiş kendi halk oyununu pasaportları hallettik falan gideceğiz Alamanya'ya ufaktan bi heyecan sardı bi yandan bizim arkadaşlar bana condom falan veriyo kullanmadan gelirsen biz sende kullanırız bunu diyo, bi yandan babam adam akıllı davran hocalarınla beni yüz göz etme falan diyo. Neyse bu duygularla bindik uçağa.

kimse yok mu lan rez falan istemesek de kendi kendimize konuşmayalım amk?

Neyse biz devam edelim. Yaklaşık bi 3-3,5 saatin ardından Münih'e indik. Adını tam hatırlayamadım ama Traunstain gibi bi kasabaya gitcez Alplerin eteklerindeymiş. ilk biz gelmişiz Polonyalılar en son da italyanlar gelecekmiş. Bizle gelen kafa bi matematikçi var onla kaynatıyoruz işte kızlar güzelse zütürürsün falan diyo ben de hocam siz hocaları ben de öğrencilerini diyorum falan. Neyse o arada lehler geldi 4 öğrenci var 2 kız 2 erkek baktım kızlar fena değil iyi iyi dedim o taraflara pek bakmıyorum cool çocuğu oynuyorum. Bi yarım saat sonra falan italyanlar geldi. Kalabalık bi grup 8-10 kız 4 tane de erkek var baktım kızlar baya baya iyi biz de 3 erkek 5 kız gittik işte bizimkilere diyorum bize de iş çıkar herhalde. O arada bi özgüven patlaması yaşadım (normalde yırtığımdır ama tanımadığım birine gidip de tanışabilir miyiz diyemem yani) gelen kızlardan gözüme kestirdiğim en güzelinin yanına izin verin yardım edeyim dedim. Kız zorlanıyodu zaten 1 haftalık geziye 2 bavul getirmiş amk çok mutlu oldu işte sırıtıyo falan neyse yerleştirdik bavulları tanıştık Valeria. ymış adı ama nası anlatayım size tam hayalimdeki italyan kız yani. Fizik güzel, surat tatlı sürekli gülüyo falan. Sonra toparlandık falan gittik kalacağımız yere. Pansiyon gibi bi yerdi genelde kayak yapmaya gelenler kalıyormuş, biz de polonyalı oğlanlarla aynı yere düştük işte yemek yedik falan yattık ertesi gün erken kalkacakmışız.

gelen tiplerden biraz bahsedeyim bi de; italya'dan 4 erkek gelmişti 1 tanesi kırıktı baya baya hareketleri falan top gibiydi, 2 tanesi şişe dibi gözlük takmışlar inek tipli, diğer çocuk harbi yakışıklıydı ama sevgilisiyle gelmiş denyo sürekli onunla takılıyodu. Polonya'dan 2 erkek gelmişti işte çocuklar bildiğin süt yani ben onların sex ne demek olduğunu bildiklerine inanmıyodum. Almanya'nın yaş ortalaması 11-12 falan zaten onlardan gelen hiçbir tehlike yok. Bizde de benle takılan tipi fena olmayan sessiz ve gram ingilizce bilmeyen bi arkadaş ve de suratını affedersiniz şey yapılmayacak bi arkadaş ve ben. Ben de 1,70 boylarında çok yakışıklı olmasam da elim ayağım düzgün, sempatik, ağzı çene yapan, ortalamanın hafif üstü bi pampanızım. Yani anlayacağınız zemin, hava şartları, rakip hepsi elverişli.

Neyse o gün erken yatın dedi hocalar ama Almanya'da bi ton kızla aynı yerde gibiş hayaliyle yatmak ne mümkün? Ama direk hani laps diye atlayıp coolluğu da çöpe atmak istemiyorum bi yandan. O arada kapı çaldı, dedik amk hocası gene kontrole geldi yatmadınız mı falan diye. Bi açtım kapıyı Valeriayla yanında bi kız. Kıza merhaba iyi geceler falan diyorum ama kafada elli pozisyonda boşalmışım yani o derecede abazayım. Bu sigarayı gösterdi işte ateşiniz var mı falan, ben de öyle sigara kullanan biri değilim ama içmeyi falan bilirim yani öyle saf saf çekip dumanı hemen vermem. Hemen dedim biz de ateş var ama sigara alacak yer bulamadık sigaramız yok. Kız o da biz de var falan dedi sırıtarak neyse biz 3 abaza kızlardan da 2 kişi çıktık içiyoruz kapı önünde ama bi taraftan da it gibi korkuyoruz amk içerde müdür ve 3 tane hoca var neyimize artist artist içmek. Körükleye körükleye içtik sigaraları bunlara soruyorum sizin hocalar kızmaz mı filan diye yok diyorlar bizimkiler öyle şeylerde rahat. Bunlar rahat rahat içti sigaralarını ayrılırken fazla üstelemeden gece yine içmek isterseniz hiç çekinmeyin gelin falan dedim bunlar güldüler siz de falan fişman. Yatmaya gittik.

Sabah kalktık, kahvaltıya indik. Uyku mahmurluğunu coolluğa vurmaya çalışıyorum ama mal gibiyim açılamadım daha aldım kahvaltımı ederken kızın biri bakıp duruyo bana üstüme de alınmak istemiyorum ama kız düpedüz bakıyo amk. Ben de buna baktım karşılıklı gülümsemeler falan, kız valeria kadar güzel değil ama tatlı sempatik yani hafif de kısa en sevdiğimden. Ben valeria.yı istiyorum ama hangisi denk gelirse artık. O gün okula gideceğiz genel bilgi falan verecekler okulu gezcez orada takılacaz yani. Gittik okula zamanında bizim okula gelen Alman hoca beni çok sevmişti gonsununoglu bi gelsene dedi buyrun dedim, buranın belediye başkanı gelecek adam konuşma yapacak Almanca ben ingilizceye çevircem sen de sizin müdür için hocalar için Türkçe'ye çevirir misin dedi. Tamam konuşuyoruz falan da orası ayrı bişey amk bi inceden tırstım ama kadın o kadar sormuş olur tabi yaparım dedim. Herkes toplandı başkan falan geldi başladı konuşmaya sonra kadın ingilizceye çeviriyo ben de sahnedeyim elimde mikrofon çeviriyorum bizim dile ama nasıl tavan benimki anlatamam. Millet fotoğraf falan çekiyor kızlar bakıyo Valeria olsun diğer kız olsun bakıp duruyolar. Neyse alnımızın akıyla çevirdik ettik sıra okulu gezmeye geldi. Her ülkeden 1er 2şer kişi grup oluyo bi öğrenci veriyolar o gezdiriyo. Ben hemen bizim sessiz çocuğu aldım gittim sırıtan kızın yanına, onun yanında da 1i var 1 tane de gezdirecek alman 5 kişi dolaşıyoruz. Beyler adamların eğitim sistemi valla 10 numara atölyeler falan hayran kaldık yani cidden gerekli önemi veriyolar. Bu arada kızın adı Graziana. ymış baya tatlı yani bi taraftan kızla iyiyiz bi taraftan da cool takılmaya çalışıyorum neyimeyse amk. Top oynadık, basket attık falan ilk gün öyle geçti.

pampalar bu arada dille ilgili olur yurt dışıyla, üniversiteyle falan ilgili olur soru sormak isteyen olursa sorsun elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım yani.

o akşam bizim hocalar bi toplantı yaptı, program nolacak neler yapcaz filan diye. Ertesi gün iki tane aktivite varmış ya dağa çıkılacakmış Alpler'e teleferikle falan ya da havuza gidilecekmiş. Benim kafada şimşekler çaktı hemen havuz fantezileri geldi aklıma ama bizim hoca daha ben 2. fanteziye geçemeden ama biz havuza değil Alpler'e gideceğiz tabi ki de dedi. Hay şansımı gibiyim dedim yaa. Ama bi taraftan da garantisi olmayan amcıklar için güzelim dağ gezintisini de kaçırmadığıma sevindim yani.

Ertesi sabah yine kalktık kahvaltı falan bindik otobüslere geldik dağlara. Hava kasvetli, soğuk sanki ruh emiciler ortamdan geçmiş gibi bi hava var yani anlayacağınız. Ortama bi göz gezdirdim valeria burada graziana yok. iyi dedim canıma minnet. Teleferiğe doğru gittik 2 turda gidilecek fazla kişiyiz diye. Bizim müdür hocalar kızlar falan hemen doluştular ben her zamanki gibi yavaş yavaş bayanlara yer veriyorum falan ama amacım valeria.yla aynı teleferiğe binmek ve mümkünse bizim hocalardan uzakta olmak. Neyse bizim sessiz arkadaşı da aldım adı Ahmet bu arada. Yavaştan ala ala diğer tura kaldık. Kızlarla birlikteyiz yukarı doğru çıkıyoruz 3-5 dk boyunca bi sis bulutunun içinden geçtik bulutlarmış meğersem bi çıktık hava öyle güzel ki güneşli, yumuşak böyle keyfim yerine geldi. Bulutlar bütün havayı kapatıyomus amk sanki biri geldi patronus büyüsü yaptı içimi bi sıcaklık kapladı.

Efendime söyleyim çıktık biz yukarı manzara efsane, bulutlar pamuktan beyaz bi deniz oluşturmuş gibi insanın üstüne doğru yürüyesi geliyo. Neyse fotoğraf falan çekiniyoruz biz tam çekerken bi anda sırtımdan içeri bi soğukluk hissettim ananı gibiyim dedim bi an bi döndüm valeria içime kar atmış aha seni huur kızı bittin sen. Ben ona o bana derken ben tuttum yatırdım karın içine ama benim haşmetli yerinde durmuyo. O arada işte italyan hocalarla bizimkiler geldi onlar gülüyo amk nası rahatlar bizimkiler bana kızıyo neyse ben güldüm kızı bıraktım şakalaştık falan geri iniş yoluna geldik. Bu sefer bizim hocalar laf etmesin diye bunlarla aynı turda indim aşağı otobüsü beklemeye başladık.

harbi kimse yok mu lan nerede bu sözlük?

otobüsü beklerken Valeriayla öyle konuşuyoruz işte; V: Vale B: Ben
V: sanırım sen bizim gruptan bi arkadaştan çok hoşlandın
B: kiiim ben mi?
V: evet sizi bakışırken gördüm
B: yok be kimmiş bu?
V: graziana kısa boylu. fotoğrafını da gösterdi.
B: normal arkadaş gibiyiz yani farklı bi düşüncem olmadı.
V: hoşladnın galiba ondan?
B: yok ben aslında başka birinden hoşlandım
V: kimmiş?
B: belli değil mi senden hoşlandım.
Bi gazla bunları söyledikten sonra bizim hocalar çağırdı tak var amk yine tam zamanında.

Gittim hocaların yanına otobüs arıza yapmış 8-10 kmlik bi yol varmış kaldığımız yere orayı yürüyecekmişiz haydaaa e siz napcanız biz de alman hocanın arabayla gidecez vay amk neyse dedik çıktık yola. Valeria.yla da aramızda gibko bi muhabbet geçti nolduğunu da anlayamadım onlar arkada biz önde yürüyoruz. Ben yavaş yavaş bizim gruptan koptum Valeria da tek başına geliyo arkasında 2-3 tane arkadaşı var. Arkadan ay uy ses geliyo noluyo amk dedim bi baktım yürüyemiyo yollar hafif kaygan artık numara mı yapıyo mu gerçek mi bilemedim hemen gittim yanına dur yardım ediyim dedim girdi koluma, biraz yürüdük elimi tuttu iyi dedim bir şeyler olacak. Arkadan bunun arkadaşları geldi öbür koluma da biri girdi düşerim ben de diye eyvallah dedim kolumda kızlar gidiyoruz önden bizim kızlar bakıyo filan havamız yerinde yani. Pampalar size şunu söyleyim italyan kızları tam bir erkeğin isteyeceği türde kızlar. Hem 10 numara güzeller, hem de feci yılışıklar. Yani bi huur için en iyi kombinasyon. Biz yürürken kızlardan biri diyo Valeria'nın kasa sağlamdır falan böyle gülerek ben de şöyle bakıyorum dokunuyorum iyiymiş iyiymiş falan diyorum Valeria gülüyo. On numara bi ortamım var yani diyorum ben bunların alayını giberim.

pampalar o 8-10 km dediğim yol çabucak bitti bi halt anlamadım muhabbetleri yarım yamalak ingilizceleri falan baya sarıyo yani. Öyle bizim kendimizi kastığımıza bakmayın amk millet rahat rahat harala gürele konuşuyo harbi cem yılmazın dediği çok doğru. Ben de yardırdım hiç böyle konuşacağımı falan tahmin etmezdim, muhabbet iyi yani anlayacağınız. Neyse bunlar biz akşama puba gitcez burda varmış sen de gelsene bir şeyler içeriz falan dedi. Bizim hocalar gibsen izin vermez bunların hocası nası izin veriyo diyorum içimden ama dıştan gelirim tabi ya nolacak falan erkekliğe tak sürdürmüyoruz.

Akşam oldu yemekler yendi bi tane alman hoca var onla muhabbete başladık sardı da baya konuşuyoruz. Ulan muhabbet güzel Almanla ingilizce yardırıyorum yani böyle fırsatları bi da nerde bulacam iyi aile çocuğu olmaya çalışıyorum ama karşıdan Vale hadi artık falan diyo saati gösteriyo, graziana geldi o da gülüyo hadi falan diyo. Artık adama dedim valla muhabbet güzel ama kızlar bekliyo adam güldü bu kadar durduğun hata falan dedi neyse kızların yanına gittim süslenmişler falan öyle güzel olmuşlar ki kokular falan. Bi taraftan da düşünüyorum nası çıkacaz dışarı yanıma Ahmeti de alayım suç ortağı falan kızlar demesin mi bugün pub kapalıymış çıkamıyoruz diye ben nası rahatladım aq. Ama bizim hoca içkileri aldı bizim odada içicez kesin sen de geliyosun falan dedi ooo arayıp da bulamadığım benim zaten.

sonra bizim kızların yanına gittim napıyolar falan bi bakıyım hocalar bir şey derse falan hemen gelip beni çağırsınlar. Bunlara baktım polonyalı kızlar erkekler gelmiş muhabbet ediyolar ama italyanların odasında olabilecek muhabbetle yakından uzaktan alakası yok. Bizimkiler onlara hat yazısı yazmayı falan öğretiyo salak salak espriler ben hemen uzaklaştım. Saçımı başımı yaptım parfüm falan sıktım kafadan bi ton fikir geçiyo Valeyle yalnız takılırız sonra Graziana gelir 3lüye geçeriz filan neler neler. O heyecanla gittim kapılarını çaldım sütyenle falan beni karşılayacak zannediyorum kapı bi açıldı bütün italyanlar orda amk. Ben de tabi bi hayal kırıklığı girdim içeri.

O şişe dibi oğlanlar, sevgililer falan hepsi orada. Haydaaa dedim. Ama ortama bi baktım biralar, votkalar, malibular, adını bilmediğim birkaç içki daha var. Vale bi yerden ne içersin diyo öbür taraftan başka bi kız dilim ekmeklere nutella sürmüş onu uzatıyo, oğlanlar gel bro falan diyo hadi bakalım deyip girdim aralarına. Üniversitede bile öyle çok fazla içip zütü başı dağıtanlardan olmadım lisede yok denecek kadar az yani. Şimdi hiç içmemek olmaz çok fazla içip de sapıtmaya gerek yok ver bi bira bari dedim oyalanırım bunla. Ama bi taraftan malibuyu falan kesiyorum hiç aynı ortamda bulunmadık kendileriyle daha önce. Muhabbet güzel kafalar 10 numara ben 2. 3. biraya geçmişim o yumuşak dediğim oğlan acayip kafa çocuk ortamı coşturuyo zaten bu gayler genelde öyle olmuyo mu amk.

Muhabbet sonunda en standart yere geldi. Karşı dildeki küfürleri öğrenmek. Standart ama en eğlenceli yerdir kişisine göre tabi ama çoğu ortamda bu muhabbet rağbet görür yani. Önce merhaba, nasılsın gibi ısınma turlarıyla başladık. Sonra bizim Vale aldı eline kağıt kalemi am, züt resimleri çizmeye başladı. Çiziyo böyle insan vücudunu soruyo bu ne, bu ne diye karşılıklı söylüyoruz birbirimize. Ahmet de geldi o arada işte bi haşmetli çizdi bu ne diyo zik dedim ben de. Döndü Ahmet'e head of the dick ne diyo biz döndük birbirimize yannanımın başı dedik böyle gülerek kız gülüyo şarkı gibi söylüyo falan o arada 4. 5. biraya geçmişim malibudan içmişim falan farkında değilim ben.