-
26.
+8Ozaman bitince toplu şukuları alırım *
-
27.
+9 -1Başladık yürümeye. Bizim evin tam tersi istikamete yürüyoruz ama benden tık çıkmıyor. Sessizliği o bozdu "Burayı beğendin mi?". ".Çok güzel ama isveçli kızları pek beğenmedim ehehe" dedi. O da gülerek " Ozaman niye Elvira" ile takılyorsun diye sordu . O benin yanıma geliyor yoksa ben ne yapıyım onu sınıfımızd çok güzel kızlar var, dedim. "Öyle mii ? Dedi. Ben de gözlerimle onu işaret ederek öyle dedim. Burası benim evim, dedi. "Tanıştığıma memnun oldum" deyip elimi uzattım. "Seni tanımak güzeldi" dedi. Yanağıma bir öpücük kondurdu ve görüşmek üzere, dedi. Ben de kızarmış bir şekilde evimin yolunu tuttum. Dönüşte banklarda bizim oçları gördüm bildiğin Sincanı oraya taşımış dıbına koduğumun kekoları beş kişiler. Umursamamazlıktan geliyorum, bir şey yokmuş gibi davranıyorum ama tam geçerken binin biri tam önüme tükürdü. Ardından hepsi kendilerine has mal gülüşünü yaptı "ahehao". Şimdi sıçtım ağzınıza dedim. Arkamdan bir ses geldi.
Fatih diye seslendi birisi. -
-
1.
0Rez alayım biraz daha hızlı panpa
-
1.
-
28.
+8Babama söylesen neye yarar lan. Her şeyi anlatırım, sonunda da benim haklı çıkacağım Aşikar. Hiç olmamış gibi davranıp girdim sınıfa, öğretmen gelmişti. Rektörün odasındaydım, dedim. Yerime geçince Amanda
-Ne oldu
+Hiç, küçük bir sohbet.
-Hee. Dün Akşam nasıldı peki.
+Çok güzeldi hatta mümemmel ama lütfen aramızda kalsın.
-... Peki.
Artık Amanda'yla işim bitmişti. Lakin bu Amanda beni bırakmazdı ki bir kere verdi. Okuldan atılmam bir sözüne bakar. Geldiğimden beri iki kavga ettim. Kız tecavüz etti bile deyebilir. Ben kendi hatunumu istiyorum artık. Elvira benim Sevgilim olması gerekiyor artık ama çok zordu. Hele Amanda birşey söylese. Bu benim mutlak sonum olurdu. Diğer ders te Eşyalarımı alıp Elvira'nın yanına geçtim.
+Hala sevgili olma ihtimalimiz var mı?
-...
+Elvira ben kararımı verdim, o kişi sensin bebeğim.
-Ben de seni istiyorum Fatih ama olmaz.
+Neden hiç bir engel yok ki
-Bir engel var Fatih...
Neydi bu engel? Kim di bizim aşkımıza izin vermeyen? -
-
1.
0Seri bin rez
-
1.
-
29.
+8Arkamı döndüğümde bizim sınıftaki Simon'u gördüm. Onlara takılma, dedi. Niyeki? Diye sordum. Abini dinlemelisin dediler! O sırada Simon önce çıktı bu binler de ayağa kalktı. Seni birdaha o kızın yanında görmeyeyim dedi liderleri. Simon'da cevap verdi. Görürsen ne olacak? Dedi sorgulayan bir şekilde. Bunun yüzü değişti. Havada bir sessizlik var . Simon iyice sinirlenmişti ve sonunda dayanamayıp bunun kafasına yumruğu patlattım. Yere serildi, mecburen dövüşecektik arkadaki güçlü olan Simon'un üstüne atladı ve yumruklamaya başladı. Bana gelen ilk başta bir kaç yumruk patlattı ama sonradan sert bir diz attım buna buda serildi. Simonu iyi pataklıyorlardı gittim bunun üstündeki bebenin kafasına arkadan sertin serti bir tekme attım. Ananı satayım bu çocuk bir uçtu bayılmıştır büyük ihtimalle ama biz de güç kalmamıştı. Geriye iki adam kalmıştı bunlarda öyle küçük değildi. Benim zaten her yerim kan içinde. Çevrediler şok içinde, polisi aramaya çalışıyorşar. Daha fazla dayanamayıp tabanlara kuvvet kaçtık. Kendimizi güvende Hissettiğimizde ormanın içindeydik ve olay yerinden bir buçuk kilometre uzaktaydık. Kendimi direk yere attım ve yarım saat kadar soluklandım. Üstüm kanka bulanmıştı. Simonun evine gittik. Annesi ve babası ayrı, babası asker olduğu için eve de gelmiyor fazla anlayacağınız rahat. Bir duş aldım kanları falan temizledim ama heryerim alev içinde. Yeni kıyafetler verdi. Dünden kalan Pizzayı yerken biraz muhhabet ettik. Hava kararmıştı ve babamın bir taktan haberi yok telefonla aradım, özet geçtim gelince konuşuruz dedim ve evin yolunu tuttum. Hava yağmurluydu sma enfes ti yani onun tadını çıkararak yol aldım. Eve geldiğinde herkes uyumuştu. Bende üstümü değiştirip yatağa atladım
-
30.
+8Çıktım balkona biraz hava alıyım diye. Yağmur yağdıktan sonraki toprak kokusu olur ya işte o vardı abi o koku fevkalade bir koku. Derin derin nefesler aldıktan sonra ferahladım. içeri geçip akşam yemeğini yedik. Bu arada orada çeşit çeşit sebzeler ve baharatlar yok hani Türkiye'deki çoğu şey yok bu yüzden bazen yemekler lezzetli olamayabiliyor.
Yatağa her girdiğim de ne kadar da yorulduğumu fark ediyordum. Yine yorgun bir şekilde koydum kafamı yastığıma. Hem dert, hem huzur, her türlü duygu vardı be. O duygularla yumdum gözümü...
Uyandığımda dünkü şeyler olmamış gibi neşeli ve pozitif bir şekilde kalkmaya çalıştım. Duşumu aldım, kahvaltımı yaptım, saçıda taradıktan sonra yola çıktım. Derse girdim Elvira'yla selamlaştık. O da çok neşeliydi, onun mutluluğu benim de yüzümü güldürüyordu. Ders çıkışı ara da bahçeden çok yüksek sesler geliyor. Bir grup yuvarlak oluşturmuş ortada birşeyler var. Ne olduğunu göremiyoruz. Sonra Elviranın elini hissettim
-N'oluyor orada ?
+Bende bilmiyorum ki
Ben de merak ediyorum ya Elvira'yı omzuma almayı teklif ettim kabul etti. Bu yukarıdan bakıp bana anlatıyordu.
+Aa Fatih... -
-
1.
0Rez ayraç xd
-
1.
-
31.
+7Hazırlığımı yaptıktan sonra güzel bir kahvaltı yaptım. Kulaklığımı takıp evden ayrıldım. Sınıfta aşırı Metallica hayranı bir çocuk vardı. Beni de dinlemeye zorlamıştı. Telefona yüklediklerimi kafam gibile gibile dinledim. Okula yarım saat kadar erken gelmiştim. Sınıfa girmeden önce karşıdan da Elvira geliyordu. Selamlaşıp kol kola içeri girdik. Mutlu gözüküyordu. Onun böyle olması beni de iyi hissettiriyiordu. Aslında onun mutluluğunu bozmak istemezdim lakin futbol konusunda ortak bir yol bulmamız gerekiyor. Ben de mecburen üstüme düşeni yaptım.
+Aşkım futbol konusunda hiç mi şans yok?
-Sana bir daha o konuyu açma demiştim Fatih.
+Ama Ortak bir karar almamız gerekiyor
-O kararı dün almıştık Fatih. Yok sana futbol falan.
+Karar falan almadık ben devam edicem futbola
-Ee... Benden de vazgeçersin o zaman.
+Senden vazgeçmiyorum ama futboldan da.
-...
+Neden izin vermiyorsun bana bir sebep söyle bir daha futbol hakkında konuşmayacağım.
+Fatih istemiyorum. Konu kapandı.
Hay amk. Niye istemiyorsan ki. Sanki bir zararı vardı. O kadar düşünmeme rağmen hala bir zarar bulamıyordum. Abi ikisi arasında seçim yapmak en zor şeydi be. Ne sevdiğimden vazgeçebilirim ne de hayallerimden... -
32.
+7Mükemmelliğin tarifi bu olsa gerek. Biraz soluklandık ardından ise Asıl olaya geçtik. Sanırım on kilometre kadar dağın içinden geçen bir parkur gibi birley vardı. Parkur diyorum ama insanlar yavaş koşu yaparlar o tarz şeyler. Bazı muallaklerde motor sürüyordu onlara her zaman çözenmişimdir çok havalı gözüküyorlardı. Bazıları karavanla gelmiş belki baş ülkelerdendir ama adam hayatını yaşıyor. Çekmiş karavanı oraya kimseye zararırında yok kimseyle muhattap da olmuyor. Onlarıda geçtikten sonra başladık parkura. Gayet güzel bir yol du hiç asfalt dökülmemiş olmasına rağmen fazla tümsek yoktu. Tabii yolun uzunluğunu değiştirmiyordu ama basitleştiriyordu. Yarıya geldiğimizde çardakta dilenirken susuzluğumuzu giderdik. Tekrar yola çıktığımızda terimiz soğumuştu buyüzden biraz daha zor oldu son yarı. Finish çizgisni geçtikten sonra herkes ölüyordu. Tuvalete gittik ihtiyaçları karşıladık, biraz da dinlendik tabii. işin zevkli kısmına gelmişti sıra. Binbir zorluklar ile çıktığımız yerden uçarak inecektik. Bir hafiflik gelmişti içime. Sanki tüy gibi hissediyordum. Ben hiç bu kadar pedal çevirdiğimi hatırlamıyorum Abi. En az otuz beş kilometre vardır yani. Eve geldiğimde Futbol antremanı da yapamadım. Evde bir kaç mekikle yetindim. Çoktan akşam olmuştu. Günün de yorgunluğuyla, bir kaç dua edip ruhumu teslim ettim...
-
-
1.
+1Devam pampa
-
1.
-
33.
+7Ertesi gün Elvira'ya olanları anlattım. Okuldan gitme ihtimalim çok yüksek. O da ben Rektör'ü ikna ederim falan diyordu. O sırada izlediğim ferrelar geldi aklıma. Kız ikna etmek için nelerini veriyordu.
-Gerek yok, eğer gitmek gerekiyorsa giderim.
+Ben sensiz ne yapacağım burada?
-Sende gelirsin?
+imkansız...
Gidersem kesinlikle gelirdi. Ne yapılması gerekiyorsa ben yapardım. Günün kalanında pek birşey olmadı klagib. Arada bir Amanda'yla göz göze geldiğim oluyordu. Lakin sözümü unutmamıştım.
Günler günleri kovaladı artık yaz tatiline iki hafta vardı. Bu mükemmeldi çünkü okullar kapanmadan önce parti gibi birşey olacaktı ve onun için can atıyordum. Artık okuldaki çoğu kişi ile tanışıyorduk. iki taraf vardı. Birincisi isveçliler ve Boşnaklar, ikincisi ise zütler.
Birinci tarafın hepsi beni severdi ama azınlık da o tarafdaydı yani bir kavga olsa bir adam üç kişi dalarlar amk. zütler tarafı benden nefret ediyordu çünkü ben geldikten sonra artık biraz daha sesimiz çıkıyordu, artık ezemiyorlardı fazla bizi. Ben sorun çıkarmak istemiyordum. Zaten sene bitiyordu ama bu zütler çok kaşınıyordu hacı... -
34.
+7Yavaş hareket ediyordu bu beni daha da azdırıyordu. Bacaklarımdan başladı okşamaya malafata geldiğinde küçük dokunuşlar yapıyordu pantolonun üstünden diliyle yalamaya başladı ama pantolon var. Elini attıyor içeri boxer dan avuçluyor. Elini çekip tekrar devam ediyor yine okşayarak dudağıma geldiğinde yavaş ve çok tutkulu tam doruktayken aşağı iniyor tekrar sürtüyor kendini. Sonunda çıkardı benimkini bir yalaması var sanki 20 kişiye sakso çekmiş. Hele o gözler tam yalarken o bakış beni bitiriyordu be Abi. O da soyunmaya başladı. Memeleri ideal boydaydı ne büyük ne küçük. O da pantolonunh çıkardıktan sonra yavaş yavaş siyah külodunu çıkardı ve o güzel kalçasını benim çavuşa teslim etti...
-
-
1.
0panpa hadi hızlı elimde aq
-
1.
-
35.
+7Tüm emek çöpe gitti abi ya gibeyim bu uygulamayı
-
36.
+7Güneş batmaya başlayınca oradan da ayrıldık. Elvira'nın evlerinin önüne geldiğimizde. Bana çok teşekkür etti, tam öpüşecekken... Yoldan geçen bir araba kornaya anasının dıbına kadar bastı. Döndüm baktım Bir tane kadın. Ne oluyoruz amk. Özgür bir ülke de değilmiyiz? Burayı da mı iran'a çeviricen züt kadın. Onun yüzünden öpüşemedik. Görüşrüz demek le yetindik. Kadın hala bekliyordu. Bir de tip tip bakıyor. Aldırmadan yürüdüm. Eve geldiğimde. Babamla konuştuk. Aramış oç rektör. Abarta abarta anlatmış. Babam da senin ağzın dan dinleyeyim, dedi. Bende herşeyin aslını anlattım.
+Eğer bir daha sorun olursa seni daha çok isveçlilerin olduğu bir okula alıcaz.
-Sorun çıkartmam Baba, gerek yok.
Başka okula gidersek nasıl Elvira ile vakit geçirecektim zaten Elvira da izin vermez. Şu anlık mutluydum, ve bu mutluluğun uzun sürmesini istiyordum. Bu yüzden kendime bir söz verdim. Bir daha huurlarla görüşmeyeceksin. Sadece O. Başkası YOK. Yataktayken çok güzel hayallere daldım. Elvira Türkiye'ye geliyordu bizim akrabaların elini öpüyordu. Tam Türk kızı oluyordu. Lan düşündükçe mutlu oluyordum. Birde Müslüman yaptık mı tamamdıır. Bu hayaller için de yüzerken kendimi uyku da buluverdim... -
37.
+7Simon'un yanına gittim. Belki ona birşey söylemiştir diye. O da bilmiyormuş ne olduğunu. Ne yapacaksın Fatih? Senin neyine elin Arap kızını gibmek. Arap diyoruz ama çok taştı be.
Elvira'dan numarasını aldım o gün. Belki akşam konuşarak düzeltebiliriz umuduyla. Okul'dan sonra şehirde biraz gezmek istedim. Belki kafamı dağıtmaya yardımcı olurdu. Burada ki Türklerden bir aile bize fazla eski olmayan bir dağ bigibleti gibi birşey vermişti. Genelde bir şeyi çöpe atacaklarsa veya yenisini alıyorlarsa birbirlerine verirler. Bizim maddi olarak bir sıkıntımız yok ama öyle bir bigiblet geri çevirilemezdi. Çıkardım bigibletin kilidini bizim evin önünden başladım sürmeye. Bizim semtin dışına çıkacaktım. Yolun başındaki marketin yanından geçerken kiliseyi gördüm. Eski olmasına rağmen hala ayakta olan ve ibadet edilebilen. yaklaiık bir kilometre kadar pedal çevirdim. Dört yol gibi biryere geldim. Sağımda bir volvo galerisi. Solumda bir otomobil servisi. Hiç sapmadan devam ediyordum. Gölün ortasından tek şeritlik bir yol geçiyordu ve sadece otobüsler ve yayalara ayrılmıştı. Çok güzeldi ağaçlar neredeyse bir çatı görevi görüyordu. Yolun tam üstünü kapatın güneş ışınlarının gelmesini engelliyordu. O yol dan çıktığımda çoğu yer villa olan evlerin arasına girdim. O yolu da geçtiğimde artık şehrin ikinci büyük Avm'sine vardım. Bigibleti kilitleyip bir şeylere bakmak için içeri girdim. Sağımda bir InterSport solumda ise Oyuncakcı. ilerledikçe bir kaç mağaza daha vardı. Ben de buraya geliş amacım dolayısıyla H&M'e girdim. Normal de hediye bir kıyafet alacaktım ama beden uymaz falan giyemez diye. Çok şık bir kolye aldım... -
38.
+6Hafta sonu gelmişti. Sabah kahvaltıdan önce birkaç egzersiz ardından duş ve kahvaltımı da yaptıktan sonra güne iyi bir başlangıç yaptım. Elvira Günaydın mesajı yollamıştı. Telefonu elime alıp hemen cevap verdim. Simon'da bugün boş olup olmadığımı sormuş ama farklı olarak Amanda'dan da aynı mesaj gelmişti. Birde üstüne çok ciksi çıktığı bir fotoğraf atmış. Dayanamadım, Senin için her zaman boşum, diye cevapladım. Evet gibim kalbimi yenmişti. Simon'a da olabilir, dedim. Yeni aldığım ayakkıbalıra giyip aşırya kaçmadan parfümümü sıktım. Kulaklığı takıp Amanda'yı aradım. Yaz kendini yavaş yavaş kendini belli ediyordu. Bunu fırsat bilen kızlar ise eşsiz vücutlarını sergilemek için yarışıyordu. Tabii bende diğer erkekler gibi puan veriyordum.
+Günaydın
-Günaydın hanımefendi, bugün nasılsınız?
+Teşekkürler Bayım, iyiyim siz nasılsınız.
-Bende iyiyim * . Bugün için çok güzel bir planım var. Bana eşlik edermisiniz? -
-
1.
0Rez panpa seri
-
1.
-
39.
+6Futbola geri dönmüştüm. AIK beni izlemek istemişti. Antremanlarına katıldım ve beni beğendiklerini söylediler. Türkiyede olsa kimse giblemez beni. Neden gol atmıyorum. Lan dalyarak stoper adam gol kralı mı olsun? Türkiye'deyken herkes dalga geçer di oynamayı bilmiyor falan diye ama orada keşfedilmiştim. Ayakkabı, dizlik ve futbol topu satın aldım. Kendime bir hedef belirlemiştim. Türk Milli takımının stoper'i olmak için gece gündüz çalışacaktım. Bu hedefi anlattığım herkes "gibtir Lan" dedi. Lakin benim arkamda olan tek insan ve tam destek veren tek kişi Babamdı...
Fiziğimi iyileştirmeye çalışıyordum mekik, şınav evde yapılabilecek her taku yapıyordum. Tabii o sırada Elvira'mı da aksatmamaya dikkat ediyordum. Ona daha bahsetmemiştim bu hedefimden. Acaba olumlu mu bakacaktı yoksa onu aksatacağımı düşünerek karşı mı çıkacaktı... -
-
1.
0Panpa hızlı yaz yada önceden yazıp parça parça at hızlıca
-
1.
-
40.
+6Yemekden sonra kendimi dışarı attım. Bir baktım futbol sahasında yeni bir maç başlıyor ama ciddi bir maç. Bir taraf da Bu okulun reisi sayılabilecek muallakler. Diğer taraftada kendi ülkelerinde müşteci gibi yaşayan isveçliler. Kendimi sahaya atmam la isveçlilerin takımına girmem birbirini takip etti. Karşıda Khalid denen züt de vardı. Bana iyi bir hırs geldi. Takımda Simon da var. Ben Türkiyedeyken Stoper olarak Amatör ligde oynuyordum ama o maç orta saha da oynadım heryere ayak koydum. Tribünlerde bizim iki hatın da vardı. Ben iyice coştum, fena oynuyorum. Maçın sonlarına doğru bu Khalid denen muallak arkadan bana bildiğin çelme taktı oç. Ben iyice sinirlendim bir de "kalk, kalk mızıtma" diyor. Şimdi gibtim belanı deyip arkamı döndüğüm gibi bu binin kafasına yumruğu çaktım. iki takım bir anda çok şiddetli bir kavgaya karıştı. izleyenler sahaya giriyor, ayırmaya çalışıyor. O sırada bir an her yer karardı
-
-
1.
+1Biraz hızlı yaz kardeşim seni bekliyoruz amk
-
1.
-
41.
+6Bu şansı çok iyi değerlendirmem gerekiyordu. Kısıtlı zamanım değerlendirebildiğim kadar iyi değelendirmem gerekiyordu. Koçun bana olan güvenini boşa çıkaramazdım. Var olan gücümün tümüyle pedal çevirmeye başladım. Eve geldiğimde soluk soluğa kalmıştım ama vazgeçmek yoktu. Evde üstümü değiştirip. Spor kıyafetlerimi giyip topumu aldım. Okulun sahasına gidip başladım antremana. Her türlü yeteneğimi geliştirmeye çalışıyordum. O kadar odaklanmıştım ki izleyici yerine geleni görmedim. Amanda huursu gelmişti. Ter içinde kalmışken ona baktım ve "gibtir git" diye bağırdım. Cevap vermedi. Takmadan devam ettim antremana. Tüm gücüm tükendiğinde sahadan çıktım. Daha önce hiç o kadar yorulduğumu hatırlamıyorum. Amanda arkamdan geliyordu.
+Açıklayabilirim Fatih
-...
-Lütfen! Dinle beni.
+... Neyi açıklıayacaksın?
-Herşeyi... -
42.
+7 -1Aslında aldatmıştım onu yapmamaşıydım. içimde bir pişmanlık duygusu vardı ama bir yandan da yine olsam yine yaparım dlyordum. Unutmak istedim. Düşünceler içinde yüzerken bir de baktım uyumuşum.
Sabah okula gittiğimde Rektörümüz beni kapıda karşıladı saolsun iyi adamdır. Geçtik bunun odasına.
+Niye sorun çıkartıyorsun?
-Sorun çıkartmıyorum.
+Okulumuza geldiğinden beri kavgan ekgib olmadı.
-Bunu o lanet olası öğrencilerine söyle.
+Öğrencilerim hakkında böyle konuşamazsın
-Doğrusu neyse onu söylüyorum.
+demek öyle. O zaman bunu akşam babana anlatırsın.
-Anlatırım...
+defol
-Gidiyorum ama size bir soru sormak istiyorum bayım.
+Neymiş o?
-Türklerin simgesi neden Boz Kurttur bilirmisiniz?
+...
-Çünkü bir kurt ölene kadar intikam peşinde koşar.
Arkadaki mehter marşı ile odadan ayrıldım anlatırken fazla anlatamamıştım çok takılmıştım ama o benim ne demek istediğimi anladı -
-
1.
+4 -1Tamam bu andan sonra yalan olduğunu anladık gibtir amk uyduruyorsum
-
2.
0O son da ki yeri içimden söyledim amk
-
1.
-
43.
+6-Futbola başlayacağım.
+...
-AIK ile görüştüm, onayladılar beni.
+Neden?
-Çünkü bu benim hayalim ve gerçek olmasını istiyorum Elvira
+...
-Bir şey söylemeyecekmisin?
+Sen kararını vermişsin Fatih. Ne diyebilirim ki.
Yüzünde sevinç görmek isterdim ama benim kadar sevindiğini göremedim. Sadece sahte bir tebessüm. Acaba futbola hiç dönmesem, hayallerimden vaz mı geçsem? Hayır, Fatih. Bir yola çıktın ve Asla Pes Etme. Elvira'yı evine bıraktıktan sonra eve gidip bigibletimi aldım. Kulübün antreman sahasına doğru sürmeye başladım. Ligimizin sonlarına geliyorduk. Koç dan beni bir sonraki maç ta oynatmasını isteyecektim. Kabul etme ihtimali çok düşüktü çünkü büyük takımlardan IFK'ya karşı yapacaktık. Bu maç benim için önemliydi. Tüm takım için önemliydi ve dört gün sonraydı. Sahaya geldiğimde antreman vardı. Bebim yaşım değil ama koç oradaydı. Antremanın bitmesini bir süre bekledim. Oyuncular soyunma odalarına gittiğinde hızlı adımlarla koçun yanına gittim.
-Bir sonraki maçta oynamak istiyorum.
+Olmaz, daha formda değilsin çabuk yorulursun ve sakatlanma riskin çok yüksek
-Her gün çalıştım, formumu bulduğumu düşünüyorum. Lütfen bu maça çıkmam lazım.
+Çıkartamam Fatih. Çok riskli olur daha takımı bile tanımıyorsun.
-Sana söz veriyorum pişman olmayacaksın. Maç gününe kadar formumu bulabilirim. Bazen Risk almak gerekir koç.
+... Tamam yalnız çok çalış ve beni pişman etme... -
44.
+6Sedye getirip beni yatırdılar. Hızlıca bir odaya getirdiler. O sırada Boşnakla konuşuyorlar, Nasıl oldu? Neden? Falan diye. Boşnak bahaneleri saçıyor. Doktor geldiğinde sormuş Boşnağa, Dikelimmi yoksa yapıltırma gibi birşey varmış adını bilmiyorum. Yapıştırın demiş bu binde. Yani o zaman iyi gelmişti, acımamıştı hiç çünkü ama şu anda sol kaşımın üstünde izi var gören aldırdın mı faça mı çektin? Geçen biri geldi nerede yaptırdın? Bende istiyorum diyor. Amk ne aldırması ne yaptırması dayak izi. O sırada Babamlar da gelmişti. Ben bir süre baygın yatmıştım. Gözlerimi açtığımda. ilk Annem ile Babamı gördüm, ikinci olarak da Smajo ve Simon'u (Boşnağın adı Smajo ama ismail miş herhalde Türkçesi) Üçüncü olarak da Elvira'yı. işte hayatımdaki sıralama da bu olması gerekti. Her zaman ilk olarak Ailem, ikinci olarak dostlarım, üçüncü olarak ise Hatunum. Onu o gün anlamıştım. Amanda huursu da ortalıklarda yoktu. Aileme ve Elvira'ya olanları anlattım. iso'ya baya bir teşekkür ettiler. Fazla kalmadım zaten sanırım üç saat sonra dışardaydım. Çan sesini arabaya binerken duymuştuk. yanımda Elvira, önümde ise Annem ile Babam. Bu tabloya bir kaş daha feda olsun abi...
-
45.
+5Böyle işin anasının dıbına sokuyum şerefsizlik ya amk en iyi partı atıcaklen gibtiğimin şeyi hata verdi aına koyim ya. gibiyim böyle işi
başlık yok! burası bom boş!