-
26.
0ölüm hayatın gereği. insan, hayatının hiçbir değeri olmadığını kabullenip bir anlam yükleme çabasından vazgeçerse hiçliğin içindeki yok oluşunun tadını çıkarmaya bakmayı öğrenebilir. sadece insanlar değil birsürü canlı yaşıyor ama hiçbiri bir amaç uğruna yaşamıyor, insan da bundan farksız.
-
-
1.
+11 yıl boyunca çok az daireden çıkacak şekilde dini vesileleri araştırdım, araştırdım ve araştırdım. Hem de 15 metrekare dairede. Risale bitirdim, külliyatı hatmettim. Kur'an'ı 8 ayrı tefsiriyle okudum. Kitab-ı Mukaddes bitirdim, 7 büyük imamın sahih hadislerinden okudum, çeşitli felsefe kitapları bitirdim, islam Tarihi okudum, tasavvuf ve takva bilirim, ayrıca internetten her kesimden bol bol okudum. (Toplamda 6 yıldır tam dinsizim, önceki 3 yıl da sorgulamayla geçti)
Apateistim. Yüzde yüz dinsizim ve bu konuda çok da mutluyum, gururluyum. Gerçekçi bir amacım yok açıkçası ama bu bana o kadar da doğru gelmiyor. Bence asıl önemli olan mutlu yaşamak ve bunun için çok çaba göstermesek de bir şeyleri yapmak. Yoksa sonumuz belli olmasa da, sonunda çok da acı çekeceğimize nedense inanmıyorum. Saygılar, sevgiler. Çok kısa bir ömrümüz var, birkaç yüz bin saat. Değerlendirelim, hiç yoktan. -
-
1.
0apateistlik, agnostisistlik, ateistlik... hepsinin çıkış noktası nihilizmdir aslında. çünkü tanrının varlığını reddeden bir birey hayatı anlamlandırma çabası içine girerse bunu temellendirecek bir doktrin bulamayacaktır. Varoluşçuların çoğu da aslında nihlisttir ama bunu kabul etmezler. Dediklerini yaşayan biri olarak yeryüzünde varolan diğer canlılar gibi insanlarından varoluşunda ideal bir amaç olduğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla bütün dini ve ahlaki değerleri de hiçe saymış oluyorum. Bu durumda insan yaşdıbını sürerken nasıl bir yöntem izlemelidir sorusuna verilecek cevap dediğin gibi mutluluğu kovalamak olabilir. Ama bu asla bir amaç olmamalıdır çünkü bunun da bir değeri yoktur. Uzun lafın kısası hayatta bir anlam bulamayan bir bireyin önünde iki yol vardır bence :
1- doğanın işleyişi nasılsa kendini zaten yıllardır süregelen diyalektik ilkeleriyle işleyen bu evrimsel süreçte sahip olduğu ekolojik nişlerinin ve içgüdülerinin doğrultusunda diğer herkes gibi yaşdıbına devam edecektir.
2- intihar ederek anlamsız varoluşuna son vermemek için sebepler aramak zorunda kalacaktır. (bu gerçekten trajik bir durum)
Son olarak dostum mutluluğu aramak ile ile ilgili George Orwell' den bir alıntı söylemek isterim:
"insanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca mutlu olabilir." -
2.
0Ben de geçen gün 1984 kitabını aldım, daha okumaya başlamadım ama 5-6 saatte okuyacağımı bildiğimden ve şu anda işim olduğundan gelecek hafta herhangi bir gün okuyacağım. (Yani bu hafta)
Varlığı anlamlandırmanın ne kadar doğru veya yanlış olduğunu bilemem. Mutluluğu veya huzuru arayan biri de değilim ama bu hislerin içinde olmayı isteyen biriyim. insanları pek takmadan, elimdekilerin (Ne kadar varsa) kıymetini bilerek ve her bir kitap okuduğumda aldığım keyfi hatırlayarak zaten mutlu olabilirim. Huzur, benim için gerekli. Hakeza çok berbat şeyler yaşadım ve berbat hislerin yaşamı kirlettiğini de pekâla bilirim. Yaşamanın gerekliliğini veya gereksizliliğini tartışmayı çoktan bıraktım, herhangi bir düşünce de bu saatten sonra da umurumda değil, kim ne derse desin at gözlüğümü taktım. iyi hissetmek benim için çok önemli ve iyi hissettiğim sürece varım. Hayatımın son anlarında geriye bakabilirsem şayet, berbat bir yaşam görmek bence insana çok koyar. Sanırsam nihilizmden de, dinlerden de uzak duracağım. Apateist olarak da Tanrı yargısıyla bile ilgilenmiyorum artık.
Esasında amaç ve ilke edinmek evrimsel sürecin toplumsal sonucu. Toplum, bu yargılarla yetişir ve büyür, dışında olanlara da hoş gözle bakmazlar, çünkü insanların %90'ı 120 IQ'nun gerisinde ve bence 120 IQ'nun koşullara da bağlı olarak altında olmak resmen gerizekalılık. (Her ne kadar IQ testleri sadece matematiksel ve grafiksel ilişkilendirmekle de ilgilense de) Bu sebeple insanların beni anlamasını beklemiyorum, beklemeyeceğim de.
Küçük soluk mavi noktada yaşıyoruz. Hayatımızın süresi de çok kısa. Evrenin umurunda bile değiliz. Kaldı ki evrenimizin ötesinde çok daha büyük evrenler ve daha da önemlisi nice boyutlar olduğundan söz edilir. Dinlerin afyon olmasının asıl sebebi de budur, varlığı hiç olan insanın kendisine anlam katması sağlanır, benim düşünceme göre dinler bile evrimsel sürecin bir parçası, zira dinler bile evrimleşerek son noktasına, yok olacağı noktaya geldiler.
-
1.
-
1.
-
27.
0Ölecegiz.
-
28.
0Aynı sonuca giden trilyonlarca yoldan birini yaşıyoruz. Yolları seçimlerimizden çok şans diye tabir edilen hayatın ta kendisi şekillendiriyor. iyi olmayı, kötü olmayı, zengin olmayı, fakir olmayı ve daha birçok niteliğin kişinin kendi seçimi olduğu düşünülür. Bu yanlıştır. Kişi bu seçimleri yapmaya itilir. Nasıl bir ailede doğduğunuz, nasıl bir çevrede yaşadığınız, genleriniz... Bunları seçemezken nasıl iyi olmayı seçmek beklenebilir.
insan zekası çok esnektir. Tahminimce bu yazıyı okuyan kimse dağda terörist olmak istemez. Ama tüm bu etmenler bu seçimini şekillendirmiştir.
Kimse buraya demesin ki herkes her seçeneği seçebilir. Unutmayın katilliğin bile genetik özellik olduğu kanıtlandı. Bu adam katil olmayı seçmesi herkesten farklı olarak genlerindeydi. Peki bu adam seçemediği genlerinden gelen bir özellik yüzünden mi suçlu?
Özet: Hiçbirşeyi seçemeyiz kaderimiz neyse onu yaşarız. Seçimlerimiz çok sınırlı. -
29.
0ölüm allahın emri hüseyin kardeş
-
30.
0Korktum oçç gerçi bunu ben de düşünmüştüm
-
31.
0En acı olanı ise çoğumuz hiç ölmeyecek gibi yaşıyoruz
-
32.
0Azrail işsiz mi kalsın oç ölcen tabii
-
33.
0Rezerve
başlık yok! burası bom boş!