1. 53.
    0
    yabancı ülkelerde yaşama hasreti içinde kıvranan vatandaşlarımı azdırmak için gönderilmişlerdi sanki bunlar. bakın, derlerdi; biz koyu ve ciddi elbiselerin giyildiği, sokaklarında büyük arabalarla gezilen ve salonlarında değerli içkilerin sunulduğu ziyafetler verilen bir ülkenin insanlarıyız. özentili vatandaşlarım da içlerini çekerlerdi: ah, ne kadar öylesiniz!
    ···
  2. 52.
    0
    bunlar bana, vatandaşlarımı kandırmak için gönderilmiş gibi gelirdi. casus filan demek istemiyorum.
    ···
  3. 51.
    0
    bu sokakta duran siyah bir otomobil... bir elçilik arabası filan yok muydu? olsa da bilemezdim. yabancıları da sevmezdim ayrıca. yabancı ülke temsilcilerini hiç.
    ···
  4. 50.
    0
    yakında oturan bir yabancı var mıydı? yürürken başını, kurumuş yapraklardan kaldırarak biraz çevrene baksaydın bilirdin.
    ···
  5. 49.
    0
    bu işlek yazıyla mı? virgüller, ünlemler, noktalarla mı? bir pazar günü ona bazı harfleri öğretmiştim, o kadar. kuzey dillerinden biri. ya da çok güneydeki ülkelerden birinin dili.
    ···
  6. 48.
    0
    biraz bildiğim ya da kulağıma yabancı gelmeyen dillerden hiçbirine benzetemedim. hizmetçinin küçük kızı karalamıştı diye belli belirsiz bir düşünceye kapılır gibi oldum.
    ···
  7. 47.
    0
    morde ratesden, esur tinda serg! teslarom portog tis ugor anleter, ferto tagan ugotahenc metoy-doscent zist. norgunk! ubor-metenga
    ···
  8. 46.
    0
    evet, ilk görüşümde de garip bulmuştum galiba bu mektubu
    ···
  9. 45.
    0
    belki yakınımda oturan bir yabancıya gönderilmişti. garip kelimeler, diye düşündüm galiba.
    ···
  10. 44.
    0
    gerçek heyecanım geçmişti; kendimi ancak düşünerek heyecanlandırabilirdim artık. yazıya baktim: anladiğim bir dilden degildi. bunu pek beğenmedim. sanki hiçbir dilden değil diye mırıldandım, ne söylediğime aldırmadan.
    ···
  11. 43.
    0
    sigara paketini unutmuştum ceketimin cebinde. yarabbim! her şeyi birden hiç akıl edemeyecek miydim? sigarayı, acele etmeden yaktım, bir iki nefes çektim.
    ···
  12. 42.
    0
    beni bu kadar heyecanlandırmış olan bir şeyi, koridorda, ayak üstünde harcamaya gönlüm razı olmadı. salona girdim, bütün ışıkları yaktım, sallanır koltuğuma oturdum
    ···
  13. 41.
    0
    hemen okumadım.
    ···
  14. 40.
    0
    hizmetçi kadın bana mektup yazdıracaktı, eve erken döneceğimi sandı. peki, neden kapattı? açtım. bu işi önemsemeden yaptığıma göre, o sırada başka şeyler düşündüm bir an için, demek ki. ikiye katlanmış bir kağıt çıkardım zarfın içinden.
    ···
  15. 39.
    +1
    al amk http://www.hastalikrehber...ploads/2010/02/kulak1.jpg
    ···
  16. 38.
    0
    kibar biri değilmiş. bana kim, ne yazabilir? geri döndüm, zarfa doğru yürüdüm; aynı yerde duruyordu. parmaklarımın ucuyla tutarak kaldırdım onu; hafif bir zarf.
    ···
  17. 37.
    0
    mukus andronikus dikkatimi çektin bu seni yüceltir pigibolijin beni etkiledi devam böyle
    ···
  18. 36.
    0
    biri bıraktı; evde benden başka insan yaşamadığına göre, üstünü yazmayı gereksiz buldu.
    ···
  19. 35.
    0
    postacı bıraktı (hizmetçiye verdi - hizmetçi de rafın üstüne koydu - hemen görmem için.) yazısız, pulsuz, damgasız bir zarfı mı? bu mantığım da hep kendime karşı işlerdi.
    ···
  20. 34.
    0
    eğilip donu yerden aldım. zarfı hizmetçi bıraktı! saçlarımın dibinden dizlerime kadar bütün tenimi tatlı bir ürperti kapladı. (yorgun ayaklarım henüz tepki gösterecek durumda değildi.) neden mektup bıraksın peki? okuma yazma bilmez ki. kötü düşünceler de hemen aklıma geliyordu.
    ···