1. 26.
    0
    çevremde bir "demek ki" aramaya başladım ümitsizce.
    ···
  2. 27.
    0
    yavaşça salona doğru çekildim. fakat salonun kapısı kilitliydi. içime aynı ağrı gene saplandı
    ···
  3. 28.
    0
    ben kilitlerim ya. her gün kilitlerim canım, işe giderken. öyle ya. geri döndüm. ümitlendim. belki zarfın da böyle basit bir izahı vardır.
    ···
  4. 29.
    0
    eee panpa?
    ···
  5. 30.
    0
    az da olsa dinleyinim var, ne güzel, sağ olun.
    ···
  6. 31.
    0
    nasıl? vazoyu ters çevirdim; ellerim titriyordu. üstünde "4" yazan anahtarı aldım; henüz her şey bitmemişti. anahtarı deliğin kenarına çarpmadan ve bir kerede soktum; iki kere çevirdim. hem de doğru çevirdim, ters tarafa çevirmedim.
    ···
  7. 32.
    0
    kapı açıldı; tokmağını çevirmeden açıldı. her zaman öyle olur. kilidi iki kere çevirince kendiliğinden açılır. kapının dili bozuktur, ucu tam yerine oturmaz. demek ki eşya henüz özelliklerini koruyor.
    ···
  8. 33.
    0
    ee sonra?
    ···
  9. 34.
    0
    panpa sen işi bilmiosun başlıktan kaybetmişsin.
    dinlemeyeni giberim binler, ya da süper hikaye beyler anlatıorm de bin akar buraya.
    ···
  10. 35.
    0
    ya zarf? eski eşya demek istedim. aman allahım! ya eşya bir gün delirirse? her şeye rağmen salonun kapısına henüz güveniyordum. ayağıma bir şey takıldı. demek ki düşünmem gene uzun sürdü. korktum; salon kapısının sağladığı kolaylığa hemen kapılmamalıydım.
    ···
  11. 36.
    0
    eğildim: bir don! buldum: hizmetçi temizliğe gelmişti. nasıl unutmuştum? koridora ip gerilmesini sevmediğimi bilirdi. çamaşırlar arasında kaybolmaktan korkardım. öyle ya! hırsız kilidini de bir kere çevirmiştim. hatırladım.
    ···
  12. 37.
    0
    ona bir türlü öğretemedim doğru dürüst kilitlemesini. (kaç kere söyledim şunu iki defa çevireceksin diye.)
    ···
  13. 38.
    0
    öyle ya, hizmetçi kilitlemesiydi bu; artık hafızam zayıflıyordu, eşyanın diline dikkat etmiyordum.
    ···
  14. 39.
    0
    eğilip donu yerden aldım. zarfı hizmetçi bıraktı! saçlarımın dibinden dizlerime kadar bütün tenimi tatlı bir ürperti kapladı. (yorgun ayaklarım henüz tepki gösterecek durumda değildi.) neden mektup bıraksın peki? okuma yazma bilmez ki. kötü düşünceler de hemen aklıma geliyordu.
    ···
  15. 40.
    0
    postacı bıraktı (hizmetçiye verdi - hizmetçi de rafın üstüne koydu - hemen görmem için.) yazısız, pulsuz, damgasız bir zarfı mı? bu mantığım da hep kendime karşı işlerdi.
    ···
  16. 41.
    0
    biri bıraktı; evde benden başka insan yaşamadığına göre, üstünü yazmayı gereksiz buldu.
    ···
  17. 42.
    0
    mukus andronikus dikkatimi çektin bu seni yüceltir pigibolijin beni etkiledi devam böyle
    ···
  18. 43.
    0
    kibar biri değilmiş. bana kim, ne yazabilir? geri döndüm, zarfa doğru yürüdüm; aynı yerde duruyordu. parmaklarımın ucuyla tutarak kaldırdım onu; hafif bir zarf.
    ···
  19. 44.
    +1
    al amk http://www.hastalikrehber...ploads/2010/02/kulak1.jpg
    ···
  20. 45.
    0
    hizmetçi kadın bana mektup yazdıracaktı, eve erken döneceğimi sandı. peki, neden kapattı? açtım. bu işi önemsemeden yaptığıma göre, o sırada başka şeyler düşündüm bir an için, demek ki. ikiye katlanmış bir kağıt çıkardım zarfın içinden.
    ···