istanbulda nerde ne bok yendiğini anlatıyorum

beyler, istanbulun yeraltı diye bahsedilen yerlerinin dıbına koyayım. beyoğlunun geceyarısında çıkan olaylar bir hiç.

size sizin yaşadığınız yerlerdeki olaylardan bahsedeceğim.

şirinevlerde bir dernekte gece 2den sonra gencecik adamların dövüştürüldüğünü biliyor musunuz ?

peki bakırköye bağlı bir mahallede müptelaların bağımsız bir şekilde açtıkları kerhaneyi ?

ya da güneşli ssk nın yakınlarındaki bir fotokopi çekme üstüne kurulu dükkandaki yazıcının içinde gramlarca joint olduğunu ?

dinleyen bir kaç insan çıksın yeter. içine düşüp çıktığım olayları anlatacağım.

--spoiler--

--spoiler--

@5 bu tür ortamlarda hepimiz bulunuyoruz emin ol.

dinleyen varsa başlıyorum.

istanbul.

islami ülkelerin newyork udur, yeni amsterdamıdır. araplar sizce sadece alışveriş için mi geliyor bu şehire ?

istanbula gelen arapların, karılarını evlerinde bırakıp günlük ev kiraladıklarını biliyor musunuz ?

eğer bir emlakçının kapısında arapça yazılar görürseniz çekinmeden günlük ev kiralarını sorabilirsiniz.en fazla 80 100 arası fiyat çekerler.

ve emin olun, her eskort bu arapların peşinden koşar.

şimdi bakırköyden başlıyorum.

bir gece veliefendi hipodromunun yakınlarındaki bir pub tarzı bir yere yolum düştü, içtim ettim. biraz fazla bocaladım alkolü. karaciğerlerim tribe girdi.

her neyse.

mekandan çıkıp bir sigara yaktım, etrafa baktım. üç beş tinerci iki de serkeş hatun sallana sallana gidiyorlardı.

otobüste zenci görünce nasıl pürdikkat kesilirseniz öyle baktım bu gruba, kendilerinde değillerdi. benim yolum da onların yoluna düşüyordu.

sonra bir apartmana girdi bunlar. apartman hafif rutubetliydi.bir kaç dairenin camı kırıktı.ama pek dikkat çekici değildi. yoluma devam ettim. kafam nicki minaj zütü gibiydi zaten, döndüm daldım apartmana.

içerisi gerçekten berbat kokuyordu.şu hayatta algılayabileceğiniz en berbat kokuyu hayal edin.

yukarıdan da cins cins sesler geliyordu, sonra kendime gelip gibtirettim. zütü sağlama almam lazımdı haliyle.

şimdi kendimden bahsetmeme pek gerek yok. düz bir insanım son bir kaç yıldır.

ertesi hafta klagib iş güç derken cuma oldu.

ademe yannanı merağı getirir derler ya.o hesap. gittim aynı pub a.olağan bir şekilde sigara bira derken yine aynı grup geldi.

alelacele kalktım, bir şekilde yamanmam lazımdı. yoksa gibsen rahat edemezdim. takıldım peşlerine.bu sefer kız yoktu yanlarında. yine de aynı apartmana gireceklerini biliyordum.

tinercilerle pek muhabbetiniz oldu mu bilmem ama, sigaranızı onlarla paylaşırsanız size zütünü bile verir bu adamlar. zaten beyinlerini baliye, tinere köle etmiş adamların zütüyle alıp veremediği olmaz.

klagib yöntem : ateş istedim muallaklerden. içlerinden biri de sigara istedi, çıkardım paketi dağıttım. yolumuz bir.

tinercilerin boğazını okşasanız bile zarar görür bu müptezeller.o yüzden kafası zom bir baliciden tinerciden çekinmeyin.

bu arada, bakırköyde sümerbank ın orada epey tinerci bulunurdu o zamanlar.

her neyse. hafif taşakoğlanına döndüm bu muallaklerin arasında. apartmanın önüne geldik. para istedi içlerinden birisi. çıkartıp verdim bir yirmilik, bir tanesi ayrıldı aralarından. diğerleri de gel takılalım biraz dedi. eyvallah dedim.

o apartmana girişimle çıkışımın arasından iki yıl, altından da atlantis okyanusu geçti.

beyler kimseyle taşak geçtiğim yok.

ciddiyim.

hikaye kimsenin gibinde değil herhalde, entry entry bildiğim her şeyi yazıp gidicem,bi amacım yok,can sıkıntısı işte amk.her gördüğünüz yannanı ölçmeyi verin amk.

şirinevler sorulmuş.

şirinevlerde derneğin adını veremem, ancak bahçelievler kültür merkezine yakın bir yerde alakasız bir isimle bir yer mevcut.

bu adamlar sabahtan akşama kadar oturup çay içerler, akşam olursa kına diye kiralarlar, geceye doğru kapanır, gece 2 den sonra da asıl işletmeciler devralır mekanı.

oğlum adıyaman tütünüyle bonzu şeker kasesinde harman edip sigara saran adamlardan bahsediyorum.ne taşak geçmesi ?

bu derneğin hiç bir şeyi gizlediği yok, kaç kere devriye arabası geçerken gördüm dıbına koyayım. adamlar gece yarısı indiriyor kepenkleri, hafif aydınlatma sistemi yapmışlar.her şey yolunda.

şirinevlerde gece saatlerinde kilosu 5 liraya tütün satan adamlar türer,ara sokaklardaki kahvelerin çoğu gece yarısı kapatmaz, eşofmanlarıyla gelip kağıt oynar burdaki lavuklar.

her neyse.bu derneğin başında marfan sendromu denen -ki adam gibsen bilmez bunu, yüzücü vardı bi tane phelps onda vardı bu sendrom-illetten var.

adam 2 metreden az değil, bulgar göçmeni. işyerim buraya yakın olduğundan bir kaç kez gidip gelmişliğim vardı,bu bir kaç kez gidip gelmeler arkadaşlarla buluşmalara kadar gitti. dernek sabah cidden kafa dinlenebilecek bir yer.

asıl konuya dönüyorum.

buradaki dövüşlerin amacı hem para hem de adam kazanmak hem de milleti borçlandırmak. sadece şirinevler değil her taraftan gelir buraya insan.bu semte düşen sahipsiz insanı giberler.

şirinevlerde akşam vakti meydanda dobermanla gezen adamlar var lan. daha nolsun amk.

burada dövüştürülen elemanların tek derdi iki gıdım ekmek yiyebilmek. kuzey güneyden bahsetmişsiniz de amk, sizce kuzey güney in senaristi hangi istanbul manzarasına bakıp yazıyor bunları ?

kuzey güney in senaristi 10 liraya bahise giren adamların varlığından haberdar mı ?

peki zütünü gibtiren bi muallaknin gece yarısı hayvan gibi dövüşebildiğini biliyor mu ?

turnuva şeklinde değil,her gece random seçilir dövüştürülecek adamlar.iki tane garibanı tutarlar, dernekteki bir anadolu takımının bayrağının önüne çıkartırlar.

bu salih, bu ramazan.

bu kadardır. hangisi ezik görünürse ona daha az para koyarlar haliyle.

derneğin içinde bir adam vardır, o da mekanın sahibi. ikinci bir adam yoktur, yüzüncü bininci adam vardır.

elinde çay bardağıyla " vur ulan vur " diye bağıran dalyaraklar keyifle izler.

burada da kurallar var, mesela dövüşenlerden biri masa altına saklanırsa pes etmiş olur. yoksa komaya kadar yolu var.

beyaz bayrağı ters çevirip zütüne dikerler yoksa.

bu dernekten biraz daha bahsedeyim sonra diğer yerlere geçicem.

dövüştürecek adamı kolay bulurlar,siz gider adres sorarsınız gel bi çay iç soluklan öyle git derler,siz ateş istersiniz sigara uzatırlar, siz çay içmeye gidersiniz kanrevan çıkarsınız.

bu marfan sendromlu bulgar göçmeni arada çıkar dolaşır, yanında üç beş çocukla gelir.

dediğim gibi ne polis ne zaptiye. çünkü üniformasını çıkarıp gelen polisler var buraya. memura çay beleş amk.

kafes dövüşü falan diyen var.

ulan ne meraklısınız şu amerikan yeraltısına.

siz zeytinburnu diye bir semtin adını duydunuz mu hiç ?

şimdi yerlerine zengin huur çocukları zütlerini daha sıcakta tutsun diye siteler dikilen eski bozkurt kum sahasında kaç tane adam bıçaklandı haberin var mı güzel kardeşim ?

peki kardeşim sen sağır dilsizleri birbirine düşürüp ağlatana kadar birbirlerine dövüşmelerine zorlanan adamları biliyor musun ?

madem zeytinburnundan girdik oradan devam edelim.

şimdi ki lcw nin köşesinde eskiden yığınla torbacı olurdu.58 bulvarın adının zamanında 58 tane karagümrüklü elemanı haşat etmelerinden gelir, kimisi 58 tane araba haşat olmuş der.

ama 58 tane tak yoluna giden bir şey olduğu kesin.

zeytinburnu bir kaç yıl öncesine kadar çoğu insanın girmeye çekindiği bir yerdi. gözümün önünde bir adam satırla kendini doğradı bu mahallede polis önünde.bir insan da çıkıp yaklaşamadı.

her neyse.

size hayat kurtaran bir bilgi daha :

ptt şubesi gördüğünüz yerlerin etrafına dikkat edin. genelevler arasında bir anagram gibi bir şeydir bu.çoğu genelev bilenler anlasın diye ptt şubelerinin yakınlarına kurulur.

gri ekran girdi beyler kusura bakmayın.

devam ediyorum.

zeytinburnunda görüp görebileceğiniz en iyi jointlar bulunur.

bu arada joint avrupada çok meşhur olan bir ot türü. türkiyede de bunun muadili bildiğimiz cigara işte.

zeytinburnunda bir tekele girip tütün kağıdı isteyin. dediğimi anlayacaksınız. sarma sigara içiyorum uzun süredir.o yüzden sürekli kağıt almak gerekiyor 15 günde bir.

adam çıkartır size ifadesiz bir biçimde ocb nin normalden biraz daha büyük boyunu gösterir.

ancak önce sizi süzer, başka müşteri varsa satmıyorum der.

zeytinburnu cidden en değişik semtlerden birisi. başka semtlerde afganlar tatarlar konfeksiyonlarda çalışırken buradaki afganlar hiç görmediğimiz adidas hırkalarla, nike ayakkabılarla gezerler.

zeytinburnunda bir kaç yıl öncesine kadar ot satışı hatsafhadaydı, hatta bilen bilir tren istasyonuna kocaman " kova istasyonu " yazmıştı bu adamlar. aynı istasyonun karşısında da askeriye var amk.

zb de iki kerhane bulunur. ikisi de 58.bulvar taraflarında.

hikayeyi anlattırmıyorsunuz ki amk,o nerde bu nerde.

gibtiredin hikayeyi, sonra züte geliriz bilen birisi çıkar.bi şekilde ifşa oluruz.

ben bildiklerimi anlatıyorum işte.

zeytinburnu hakkında gibseniz bir yerde duyamayacağınız bir meseleyi de anlatıyorum zb kısmını bitiricem burada.

çok değil bir iki yıl önce bdplilerin binası taşlanmıştı burada hatırlarsınız.

bir dernekte çıkmıştı kavga. zeytinburnunda bir iki hafta her taraf polis kaynıyordu. millet şak şakçılık yaptı hep, zb adamı zütünden giber diye.

evet, zb de bu adamlar barınamaz. gerçi çoğu yerde barınamaz ama o mevzunun aslında kaçak sigaralar nedeniyle çıktığından haberiniz var mı ?

ben de başkasından duydum binler tanık değilim olaya.

medyada çok yazıldı çizildi.

ancak duyduğuma göre, bir ığdırlı -ki zeytinburnunda ığdırlıların geneli azeridir, azeri çoktur, azeri camiisi bile mevcuttur.-kaçak sigara satıyor bakkalında, prestige victory brillant vs. bu kaçak sigaraları temin ettiği adam da bu bahsi geçen derneğe takılıyor, gel zaman git zaman kaçak sigarayı temin eden adam fazla fiyat çekiyor, azeri de uyuz oluyor muallakye bir kaç kişiyle ateşliyor olayları.

kesin diye bir şey demiyorum binler. duyduğum bu.

ama daha sonra bir savaş alanına döndü orası ayrı.

@111 silivride alabildiğine çorak arazi var amk, ne olacak. bilmiyorum panpa pek işim düşmedi oraya.

bir sigara sarıp geliyorum, sorusu olan varsa bildiğim bir şey çıkarsa yanıtlarım beyler.

@115 esenleri de anlatıcam pek fazla bilgim yok ama çok arkadaşım var esenlerden. kazım karabekir mahallesi tehlikeli.

beyler polislerin cidden bu alanları yıkabilecek malumatı ve kuvveti yok.

hem zaten dünyada herkes hakettiği cezayı bulsa dünya yaşanılmaz bir yer olur.

ben kaç tane polisi saat satan zencileri tokatlarken gördüm, gözümün önünde üç yunus özürlü bir çocuğun kafasını duvara vurdu.

kral polisler de var, ama bu kral polislere taç takacak millet yok be aga.

kova yaptıktan sonra kusan var mı aranızda ?

kustuysanız eğer bilin ki içtiğiniz taka sinek ilacı sıkılmıştır. fazla kafa yapan ucuz taklarda her zaman sinek ilacı vardır. ayık olun.tak yolunda halay çekmeyin.

en alakasız semtlerde karşınıza travesti çıktı mı hiç ? küçükçekmecede mesela ?

sabıkalıların çoğu polislerden biraz kurtulmak adına bu yöntemi seçer, hiç mi kirli sakallı travesti görmediniz amk ?

ayrıca istanbulda normal genelevden çok travestilerin oluşturduğu kerhaneler olduğunu biliyor musunuz ?

peki direkt olarak hafif kırık 19 20 yaşındaki kamillere iki çay ısmarlayıp zütünden giben 55 yaşındaki adamalrı biliyor musunuz ?

her neyse bunları biliyor muydunuz köşesinden sonra devam ediyorum. sorusu olan sorsun yine.