istanbulda nerde ne bok yendiğini anlatıyorum

beyler kusura bakmayın, iş güç nedeniyle doğru dürüst bilgisayar başına geçemedim, kendi bildiklerini yazanlar olmuş, hepsini okudum şukuladım.

çoğu kişi " ottan taktan başka bişey yok mu lan amk istanbulunda " demiş.

yok abi.

şu istanbulda bu yeditepenin arasında bir tane güzel olay görmedim ben bu yaşıma kadar. gördüysemk de güzel bir olay değil, olması gereken bir olaydır o.

istanbulda düşene tekme atmazlar, önce düşürürler sonra tekme atarlar.

birisi gezilecek görülecek yer sormuş.

artık onlar da kalmadı. avmler o kadar etrafımızı sardı ki yerebatan sarnıcına gitmektense marmara forumda deri ceket bakmayı daha mantıklı görmeye başladık.

ama istanbula gelinip görülmeden gidilmeyecek bir kaç yer var tabi. beşiktaş sahili güzeldir.

ayrıca alın lan size kardeşinizden güzel bir kıyak. gerçi hepiniz biliyorsunuzdur ancak şehirdışından gelip tüm istanbul silüetini bir arada görmek isteyenlere benden bir güzellik.

tramwaya atlayın fındıklı da inin sahile geçin. camii vardı yanlış hatırlamıyorsam onun gerisinde sahilin dibinde bir çay bahçesi var çok da ucuz. karıyla kızla gidilip hem rahatsız olmadan hem kalkan gibinizin kesenize zeval vermeyeceği bir yer.

ucuz kurtulabilirsiniz ben çoğu zaman giderim 10 lirayı geçmez oradaki masrafım.

neyse bu kadar pembe balondan sonra biraz daha siyah ojeli kadınlara dönelim.

ne diyor sansar ? " bir huur huurysa huurdur huur."

kerhaneye gitmeyen insana saygıyla bakar hale geldik.ama bu kerhanede gibilen karılar nereden geliyor buralara bilen var mı ?

bizzat karı bulmak için yetiştirilmiş adamlar var ve inanın bir kuruş para harcatmıyorlar bu adamlara. aldıkları züt bezlerini bile çalıştığı pekekentlere ödetebiliyorlar.

jigololuktan bahsetmiyorum. haha, yok olm.

bu adamlar haftanın her günü karı kız peşinde.

barlarda falan da dolaşmıyorlar dizilerdeki gibi bardaki sarhoş karıyı kendine aşık edenler değiller bunlar.

önceden gözüne kestirdikleri hatunun hayatını inceleyip tespitlerde bulunduktan sonra koyuluyorlar yola.

kadının çalıştığı yere yakın yerlerde takılıyorlar.

kadının kardeşinin okulunda hademelere para verip hademe numarası yapıyorlar.

kadının bindiği otobüse binip hayvan gibi karıyı kestikten sonra indikleri durakta bizim hiç bir zaman utancımızdan yapamayacağımız şeyi yapıp karıya merhaba diyorlar.

merhaba, kusura bakmayın çok gözgöze geldik. yanlış anlamayın beni lütfen gibi gibimsonik,son derece klişe şeyleri kullanarak muhabbeti uzatıyorlar.

amk zaten kadınlar klişe hastasıdırlar, bir kadın dizi tadında bir an yaşamadan göçüp gitmek istemez bu dünyadan.

daha bugün piercingli bi kızın murat boz dinlediğini gördüm lan... daha nolsun ? piercingli kız dediğin açar yarak kürek heavy metal gruplarını dinler.biz böyle biliyoruz.

sonları da hep aynı şekilde bağlıyorlar. pahalı yemekler,iyi hediyeler, dostlarım diye tanıttığı kerhane kasiyerleri, pekekentler.

kadın bu tayfaya güvendikten sonra gidip geliyor hepsinin içinde, ve zamanla istese de istemese de o yatakla yüzleşiyor.

hepimiz biliyoruz, fotoğraflarını çekip şantaj yapılan bir sürü kadın gördük haberlerde.

ferre sitelerde baktığımız o iki aşığın arasındaki zevk anlarının fotoğrafları belki de bir huur çocuğunun düne kadar kaban giyip önünün ilikleyen bir hatunu şerefsizliğin everestine çıkartmasının capsleri...

her şey iyi güzel de iş istanbul şöyle istanbul böyle diye anlatıma gelince " hele bir nefes alın yiğitler " deme ihtiyacı hissettim.. çok uzun yıllardan beri istanbul luyum ve bundan da gurur duyarım.. burada anlatılanlar üç aşağı beş yukarı doğrudur ve dahi bunda da şaşıracak ne ne vardır ?

kebomodaney panpam neye neden isyan ediyorsun ? bu anlattıkların yeni mi oluyor sanıyorsun.. her zaman her yerde olan işler bunlar.. bunlarla birlikte bir çok güzel şey de aynı anda oluyor ve hepsi bütünün bir parçasını oluşturuyor.. kusura bakmayın ama neredeyse kurulduğu zamandan beri iki büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir şehirde doğal olarak ne ararsanız fazlası ile bulunması gayet normaldir.. olması doğrudur da demiyorum şüphesiz ama bunlar " insan " gerçeğinin ayrılmaz parçasıdır ve " insan " ın olduğu her yerde diğer güzel ve doğru olanlarla birlikte bu çirkin ve yanlış olanlar da tabi ki olacaktır.. hele ki ülke nüfusunun % 20 sinden fazlasının aynı kentte yaşadığını düşünürsek bu gayet normal bir durumdur..

burada önemli olan " nelerin olduğu " değil, " sizin ne aradığınızdır " .. istanbul ağzına kadar envai çeşit şekerlerle dolu bir şekerliğe benzer.. elinizi atarsanız ne istiyorsanız onu alırsınız.. ve kural basittir.. sadece bir tane alırsınız.. mesele o bir taneyi kendinize göre en doğru olanı tespit ederek seçmenizdir.. gerisi bu seçiminizin neticelerinden ibarettir.. olayın özü budur..

istanbul yaşı biraz geçkince ama hala güzelliğini ve çekiciliğini koruyan hüzünlü bir hatundur.. ona gelen herkes kendi meşrebince üzerinden geçmeyi dener.. ama o her üstünden geçeni de kendine benzetmeyi başarır..

boş verin siz bunları gelin istanbula.. meşrebinize göre keyfini yaşayın.. ister çayınızı simitinize katık edin çay bahçesinde, isterseniz kerahat vakti rakınızı zütürün " kimseye etmem şikayet " in eşliğinde.. süleymaniye de huzurunuzu da arayabilirsiniz gece hayatının girdaplarında aleme de akabilirsiniz.. bu sizin tercihinizdir.. şehirin günahı yoktur..

özet : istanbul her seferinde sadece bir tanesini alabileceğiniz ağzına kadar dolu bir şekerliğe benzer.. ne istediğinizi bilerek alıyorsanız sorun yok.. olay sizin tercihinizdir.. gerisi de tercihinizin neticesidir..

seviye ayarı : am, züt, memeam, züt, meme am, züt, meme am, züt, meme am, züt, meme am, züt, meme am, züt, meme am, züt, meme