ben okumaya üşenmedim tamam da sen yazmaya nasıl üşenmedin aq

eminönü... doğubank işhanının önündeyim... alabildiğine açım, cikse açım, bildiğin abazayım yani... cd satan tezgahlardan birine doğru yanaşıyorum... adam ağzımdan akan salyalara ve pantalonumun kabarmış ön kısmına bakınca hemen anlıyor derdimi... o da bizden biri çünkü... halktan biri, içten, sıcak, belli ki hayatından bezmiş ve bir o kadar umarsız... hemen saymaya başlıyor beni görünce "abi hoşgeldin buyur hayvanlı var zencili var caponlu var"... fazla düşünmüyorum, ortaya karışık yap usta diyorum, kafana göre... derhal abi diyip eline geçen cd'lerden doldurmaya başlıyor bir poşete... tam o sırada amele kılıklı genç bir çocuk yanaşıyor tezgaha... üstü başı perişan... o buz gibi kahpe havada incecik bir gömlek üzerinde... mınıbeynininsktiğimin ne işin var lan bu soğukta ferre tezgahlarında üzerinde bi tek gömlekle diye kızıyorum ona içimden... otur evinde kral tv izle çek osbirini gibkafalı diye de ekliyorum... ben ona içimden ana avrat düz giderken çocuk elleri titreyerek 3.5'luk bir disket uzatıyor satıcıya... abi buna da resim yükler misin diyor... o disket 1.44 mb o disket küçük o disket muhtemelen bad sector'lu... alsa alsa 3-5 tane resim alır... ben orada zencilerin anal fisting yapmasını izlerken utanmadan jenna jameson'a attırırken bu garip bu itilmiş bu ırzınısktiğmin sisteminin çarkları arasında ezilmiş çocuk 3-5 resme muhtaç... sonra bu çocuk da gönlünce ferre izleyebilsin diye yıllarca emek verenleri düşünüyorum... zerrin*, aydemir*, bülent*, şahin*... bir de ferre işinden vurduğu paralarla malikhane alanları ferrarilere binenleri düşünüyorum sonra... şerefsiz rocko, kahpe asia, emperalik şeysi playboy yayın grubu... cd'lerimi alıp gözyaşları içinde koşarak ayrılıyorum o tezgahtan... arkamdan bağırıyor tezgahtar "lanparasınıversenecdlerinpekekent"... aldırmıyorum koşmaya devam ediyorum... hem koşuyorum hem ağlıyorum... hayat çok zalim... gerçekten...