istanbul takımı tutma saçmalığı

buyuk cogunlugunun kulüpleri aşağılama gibi omurgasızca bir huyu vardır. küçümsediği kulübün taraftarının %80i deplasman yapıp sevgisini her türlü bu tipitiplerden daha dolu daha güzel yaşarken bu arkadaşlar 35 milyon taraftarının olduğu düşüncesiyle tatmin olur.35 milyon? 500 bini stadta maç izlemeyi geç istanbula gelmiş midir acaba?

bir insanın beşiktaşı örnek göstererek 'bak olum başarısız da olsa tutuyoruz, farklıyız' triplerine girmesi başarısızlık nedir canlı kanıt olan takımlara haksızlıktır.sen türkiyede kurulmuş ilk takım olmanla, kupalarınla, mazinle, oynattığın türkiyeye avrupaya mal olmuş yıldız topçularınla başarılı bir kulüpsün. diğer iki rakibinizi gösterip ağlamak çapınızı gösteriyor zaten. senin kulübün asansör misali lig inip çıkmaktan falafoş olmuş, herkesin sırtını döndüğü bir kulüp değil ki.kendi takımını diğer iki güçlü takımın arasında bi tık geride görebilirsin eyvallah.bir göztepeli olarak karşıyaka'yı örnek veriyorum. yanında esameniz okunmaz. sizde kralcısınız.

en önemli özelliği güçlünün ve başarılının yanında olmak olan bu ucuz insanların karşılarına şehrinin takımını destekleyen insan çıkınca 'tamam da büyüklerden hangisi??' gibi klişe bir soru sorma gibi huyları vardır.3-5 sene şampiyon olmazsa yandık! katlediliyoruz! diye ağlayan bu emek vermeden yemek isteyen tiplerin türk futboluna katkısı şudur ;

Zonguldak, Uşak, Tunceli, Şırnak, Tekirdağ, Sinop, Osmaniye, Niğde, Nevşehir, Muş, Kilis, Karaman, Iğdır, Hakkari, Erzincan, Edirne, Düzce, Burdur, Bitlis, Bayburt, Bartın, Artvin, Amasya, Aksaray, Ağrı, Ardahan.

tam 26 şehir

Kaç takım var bu 26 şehirde?

tam 1017 tane

Bu şehirlerimizin hiçbirinin profesyonel statüde futbol takımları yok.
Yani bu 26 şehrimizin bütün futbol takımları amatör statüde.

Bu 1017 takım arasında profesyonelde; Şehrinin takımı yok. ilçesinin takımı yok. Semtinin takımı yok. Mahallesinin takımı yok.

tribün sokağın yansımasıdır. hislerini doruk noktada yaşayan insanların bulunduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. futbolda tribünde şiddet sosyolojik bir sorundur.
kendi şehir takımının taraftarlarını kavgacı olarak nitelendiren bazı tipler televizyondan desteklediği o istanbul takımlarının taraftarlarını sütten çıkma ak kaşık olarak bilir. taraftarın yamyam tribünün ise kavga yeri olduğu algısı olağan bi durum. başına bir iş gelmesin diye stada gitmeyen insanlar var bu da normal. fakat kendi şehrinin taraftarıyla tek iletişimi maçtan çıkan insanlara 'maç kaç kaç bitti?' sorusunu sormak ve kulübün neden başarısız olduğu hakkında salak saçma bi kaç kelam etmek olan bu sığırların yaptığı tek şey bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktır. istanbuldaki maçın ne öncesi ne sonrası yaşananları bilen bu tipler kendi şehrinin taraftarlarının ayda yılda bir haberlere 'yine tribün şiddeti' manşetiyle çıkmasıyla fikir sahibi olur.

kısaca kendi şehrinin taraftarlarını itin zütüne sokan tipler fazla ciddiye alınmamalıdır. güzel pozisyonlarda alkış-gol olunca ayağa kalk tipi sinema seyircisinden hallice güruhun olduğu bir yer olsaydı stad gelecek miydin arkadaşım? stada gitmeme sebebi taraftar profilini beğenmeyen olan arkadaş.e sen istanbul beyefendilerinin oluşturduğu o istanbul takımlarının maçlarına da gitmiyorsun?

türkiyede şehrinin takımını desteklemeyen televizyon taraftarlarına artık klişe olmuş örnekler vermekten bıktım/bıktık. futbolu bize hediye eden batı ülkeleri örnek göstermekten bıktık. ingiltere, Almanya, Fransa, italya ve ispanya’da çok sayıda ve ülkenin farklı bölgelerinden takımın geçmişte kazandıkları şampiyonlukları var. Tribünleri dolduran taraftarları var. Güçlü yerel medyaları var. Oralarda kimse bin kilometre ötedeki köprünün trafik durumunu dinlemiyor radyolarda. Televizyonlarda bakıyorsunuz, ismini cismini bilmediğiniz şehirlerin tribünlerinde insanlar çoluk çocuk gelmişler takımlarını destekliyorlar. Almanya’da Dortmund, Köln, Stutgart, Mainz, Hannover, Hoffeinham her maçında stadını tamamen doldurur. Yine Almanya’da da her birey kendi şehir yada semt takımını tutar.Örnekler o kadar fazla ki..adamlarda Türkiye’de ki bilinç olmuş olsaydı, hepsi Bayern Münih’li olurdu.

renklere gönül vermeyi güçlünün yanında olmak olarak algılayan asalaklarla uğraşmak zordur.bir anne evladı başarısız olsa da sever. babanın tenis maçı varsa rakip güçlü diye rakibi tutmazsın. medya merkezlerinin geçmişten bu yana genel olarak istanbul’da olması ve istanbul medyasının Anadolu’ya duyarsız kalması dolayısıyla 'renklere gönül verdiğini' sanan bu zeka dolu arkadaşları pek ciddiye almamak gerekir. hele hele şehrinin takımının 3.ligde olma sebebinin bizzat kendi olduğunu açıklamaya çalışmak saçma bir hareket olacaktır.

çevresinde 'konyayla alakası olmayıp' konyaspor ürünü alan birden fazla insan görse nabıyo bu şizofrenler diye kendini gibicek arkadaşım.. futbolun evrenselliğini yanlış anlamışssın sen. isteyen istediği takımı tutar demi.bir artvinlinin fenerbahçe terliği almasını 'milyonlarca taraftarımız var' olarak nitelendiren arkadaşım, 7 öbek istanbullu 10 kişi gidip alakası olmayan iskenderun demir çeliksporu tutsaydı sana hak verebilirdim.