istanbul 2065 kurgu hikaye

yaz panpa

---Bölüm 1 : Çocuklar nerede ---

" Felaketten sonraki 42.yıl. Saat Sabah 4:00.

Artık neden saat kullandığımızı bilmiyorum. eski bir alışkanlık olsa gerek. burda herşeyi eskisi gibi yapıyoruz. insanlara eski hayatlarının aslında değişmediğini
anlatmaya çalışıyormuşuz böylece. Vali bey böyle söylemişti. Burası neresi mi? burası Özgür şehir. eski adıyla kadıköy metrosu.Bu arada benim adım Erkan.Bu günlüğü niye tuttuğumu bile bilmiyorum aslında.
ilerde çocuklarıma bırakırım belki. Onlar dünyayı benim gördüğüm gibi göremeyecekler,en azından okuduklarında gözlerinde canlansın istiyorum. neden saat kullandığımızı bir türlü anlamıyorum demiştim. eskiden saatler gece ile gündüzü ayırt etmek için kullanılırmış. ancak burda böyle birşey yok.
burası hep karanlık.her zaman karanlık.şu an bunları birazdan bitecek olan mumun ışığında yazıyorum. birazdan gözcü grubu şefi burak bey gelecek. üstümüzü giydirecekler, elimize maskemizi tutuşturacaklar. dışarı salacaklar bizi. yiyecek bulmak için. metro da yaşadığınız zaman uğraşmanız gerekn iki temel sorun vardır.
birincisi anarşi, ikincisi ise yemek... "

uppppppppppppppppp

rezerved sarabilir

N'apıyorsun orda?

dedi Armin, göz bebeklerini merakla büyütürken.

- "Günlük yazmaya başladım.Can sıkıntısı işte."

- "Can sıkıntısı mı ?.. Birazdan bolca aksiyonun içinde olacağız. Mirasını felan yazıyor olmayasın? "

- " Y-yok... Niye yazıyorum bende bilmiyorum. yazmak geldi içimden."

- " Anladım. Hadi toparlan. Burak bini hepimizi yarım saate hazır istiyor. millet daha uyanmamış bile. Maskeler koridorun başındaki kutunun içinde.
hey, bana bak... Sakın 3'ten fazla filtre alayım deme. yakalanırsan giberler.

- " Dikkat ederim... "

dedi Erkan. Aklında yüzeyde başına gelebileceklere dair senaryolar üretiyordu. korkudan tuhaf bir iç gıdıklanması yaşıyordu,ama armin'e belli etmemek için ebleh bir surat ifadesi takınmıştı.
burada korkaklara yer yoktu çünkü...

reserved

steksizce kalktı oturduğu derme çatma sandalyeden. Hemen yanındaki El yapımı aynasız lavaboda suratını yıkadı. Yavaş adımlarla koridora doğru yol aldı. Armin o sırada yan hücrelerdekileri uyandırmakla meşguldü.

- " Kalkın lan artık!..Bu gün büyük gün... Geldiğimiz yere dönüyoruz. Yüzeye çıkacağız. herkesi yarım saate hazır istiyorum."

Koridorun başına geldiğinde üzerinde "tıbbi atık" yazan kutunun içinden gaz maskesini aldı erkan. diğer elinede 3 tane filtre.

" Acaba bu maskeleri benden önce takanlara noldu?" diye düşündü içinden.Bir sarma sigara çıkardı cebinden.bir yandan tüttürürken bir yandan şefi bekliyordu. çok geçmeden yüzeye çıkacak 8 kişi kıyafetlerini giymiş, maskeleri ellerinde hazırolda şefi bekliyordu.

@43 the walking dead mı izliyosun amın evladı. vali beymiş, günlük tutmanın nedeniymiş, özgür şehriymiş. gibtir git ya biraz öznel olun amk hep aynı taklar

Rdından Gözcü grubu şefi burak bey teşrif etti.

" -Durum raporu. efendim... " dedi armin

" -Dinliyorum."

" Son seferden gözcüler Heykelin olduğu meydanda hareketlenme tespit etmişler. kıyafetlerinden anladıkları kadarıyla kızıllar olabilir efendim."

"- kızılların karşı tarafta ne işi var? buraya kadar da mı geldiler? Bu huur evlatlarından bıktım artık."

"- Efendim, Kızılların meydanda yiyecek stoğu bulduklarından şüpheleniyoruz.Bu grubu meydanı incelemek için hazırladım.

"- Anlaşıldı. Venedik kapısından çıkış yapın. en fazla 3 saat içinde incelemenin bitmesini istiyorum armin. Yüzeyde çok oyalanmayın. Eğer bizden olmayan birine denk gelirseniz, imha edin... "

"- Anlaşıldı efendim."

Erlere dönen Şef :

" çocuklar, biliyorum yüzeye ilk kez çıkacaksınız. Şunu unutmayın. Metro bizim evimizdir. Metro yaşayan bir organizmadır. Yüzey de öyle. Maskenizi hiçbir şart altında çıkarmayın. Eğer filtreniz dışında birşey solursanız, aklınızı kaybedebilirsiniz.O vakit geldiğinde, kimse sizi
yanında taşımayacak, kimse sizi kurtarmayacak. Vücudunda Adron gazı Tespit edilen biri özgür şehire giremez. bunu unutmayın. yüzeydeki tek düşmanınız atmosfer değil. Orda sizi neyin beklediğini bilemezsiniz.O yüzden uyanık olun. birbirinizi kollayın.
Hepinizin sağ salim döndüğünü görmek istiyorum. Anlaşıldı mı?

Erler hep bir ağızdan:

" Anlaşıldı Efendim."

reserved metro 2033 dedected

hadi yazsan artık

https://www.youtube.com/watch?v=Pvxksu3y5rc (arka plan müziği)

- " ilham verici bir konuşmaydı ha Erkan? Sen bakma bu bine.işi gücü garibanları yüzeye yollayıp karı gibmek.Yüzeyi bu kadar abartma gözünde.Bir kedi gibi sessizce girip çıkıcaz."

- " bir kedi görmeyeli baya oldu."

- " başlama yine... "

Yavaş adımlarla bu 9 er Yüzeye çıkan metro çıkışına doğru hareket ettiler. Üstlerinde eskiden itfaiyecilerin giydiği Yanmaz elbise.bir sırt çantası ve gaz maskeleri vardı sadece.

" -Bir şeyi unutmadık mı ?" dedi erkan.

" -Neymiş o?"

" -Silah!.. Silahımız yok... "

" - Merak etme. Şu arkadakilerin taşıdığı valizi görüyomusun? içinde levye ve kürek var."

" - Levye... Gerçekten ölümcül... "

" - Hey... Silah hilesini biliyoduk da yazmadık mı?"

"- ehehehe."

diğer erler bu espriyi anlamamıştı.ARmin ve erkan grubun en yaşlısıydı.Felaketten önceki dünyayı görmüşlerdi.Onların içinde bulunduğu pgibolojiyi tahmin edemezlerdi.

Venedik çıkışına geldiklerinde grubu 4 kişilik bir inzibat karşıladı. başlarındaki asker armini görünce direk selama durdu.

"- Yolunuz açık olsun Efendim. Dualarımız sizinle... " dedi inzibat başı..

"- ölmeye gitmiyoruz lan. Ayrıca bana dua değil filtre lazım. Stoğunuzdakilerden 4 tane istiyorum."

"- Hemen efendim "

Armin filtreleri erlerin taşıdığı büyük valize koydu.

"-ARtık hazırız. ha erkan. Hadi biraz temiz hava alalım.."

"- Sen ve şu esprilerin ... "

yavaş yazıyon dıbına koyam

hızlı yaz lan

"- Asker, kapıyı aç... "

"- Evet efendim... "

http://criticalhit.ru/wp-...2/08/Metro2033-tunnel.jpg

tüneli ortadan ikiye ayıran bu devasa kapı tüm haşmetiyle önlerinde duruyordu.

Üstünde onlarca tabela vardı.Heryerine boyayla " Dikkat! Yasak bölge" yazmışlardı.

Asker Dümeni çevirdikçe Kapının altında yoğun bir duman yayıldı.grubun etrafını sardı.

Armin sesini yükselterek:

" Pekala çocuklar.Bundan sonra komiklik ve şaka yok.Gaz maskelerini takın!"

" - ERkan, şimdi beni iyi dinle.Giy şunu kafana. Masken canındır.Anladın mı? Tekrar et!

"- Maskem canımdır!"

" - Güzel, filtreni değiştirmeyi unutma.dolu bir filtre 10 dakika oksijen sağlar.Bildiğin şeyler işte.Tıpkı eğitim deki gibi.

" - Biliyorum."

" -Pekala. Kımıldayın amın feryatları! Karanlık çökmeden dönmek istiyorum.Geceleyin yüzeyde olmak istemezsiniz Ha?

Erler tedirgin adımlarla tünele doğru yürümeye başladılar.Yoğun sis Görüşü iyice düşürmüştü.Hiçbir ışık kaynağı yoktu.

Tünelde ilerledikçe Venedik kapısı artık görülmüyordu bile.Erkan bi an için geriye dönüp baktı.Arkalarında kapının sağladığı cılız ışık yoktu artık.
tamamen karanlıktı.tekrar önüne döndüğünde gördüğü bir kara değilin içi gibiydi.zifiri karanlık ve hiçlik.uzay boşluğunda yürümek gibi...

ARmin kısık sesle:

"Fenerleri yakın. Herkesten ekstrem dikkat bekliyorum.en ufak ses çıkarmayın.adımlarınızı dikkatli seçin."

--spoiler--

--spoiler--

Karanlığın içinde ilerliyorlardı. fenerlerin cılız ışıkları sonsuz gibi gelen tüneldeki tek arkadaşlarıydı. Hiçbir canlılık belirtisi yoktu. SAdece duman...

" - Daha gelmedik mi ?" dedi erlerden biri sessizce arminin yanına sokularak..

" - birazdan merdivene ulaşacaz. eğer doğru hatırlıyorsam... "

" - çok rahatlatıcı oldu bu... " dedi erkan.

" - hey.. bu tüneli kullanmayalı baya oldu. biliyorsun yeni kapının kazılmasıyla burayı kullanmaz olduk."

tuhaf sesler duyulmaya başladı.15 dakikadır yürüyen grubun tek duyduğu birbirlerinin nefes alışverişiydi. Tuhaf sesler birden grubu uyardı.
herkesin kafası birden dimdik oldu. Megafon sesini duyan köpeğin kulaklarının sivrilmesi gibi...

" - Kanat çırpması... " dedi Armin...

Erkan :

" - Kuş? Burda? Belki yarasadır... "

" - Hala yaşıyorlar... " dedi armin.bir anda gözleri büyüdü. büyük bir merakla doldu içi...

O anda Zifiri karanlığın içinden küçük ışık hüzmeleri ortaya çıktı. Sarı-turuncu karışımı bir renkte minik kıvılcımlar...

Saniyelik bir görüntüydü bu.Kıvılcım bir görünüyor.Bir kayboluyordu...

Vali bizim vali mutlu değil dimi lan,ben onun lafına güvenip gibsen iş yapmam geziden sonra

reserved yarın okurum dalyarak