1. 77.
    0
    şuayip
    ···
  2. 76.
    0
    gökhan
    ···
  3. 75.
    0
    ismail
    ···
  4. 74.
    0
    talha
    ···
  5. 73.
    0
    abdurrahman abdurrahman
    taraftarın yine harman abdurrahman
    siz yazdınız siz çizdiniz
    amateme yatır bizi abdurrahman
    ···
  6. 72.
    0
    @1 cansın
    ···
  7. 71.
    0
    barış
    ···
  8. 70.
    -1
    @62 özür dilerim haşmetmaaap, senin kofi annann olduğunu tahmin edemedim bir an, affına sığınırım.
    ···
  9. 69.
    0
    hakan @1
    ···
  10. 68.
    0
    @1 Ahmet
    ···
  11. 67.
    0
    @62 eski tirabzonsporlu abdullah beyler
    ···
  12. 66.
    0
    Aysun lan bu
    ···
  13. 65.
    0
    murat..
    ···
  14. 64.
    0
    abdulrahman çabukatlar
    ···
  15. 63.
    0
    @63 hagibtir lan :/ anlaşıldı mı çok
    ···
  16. 62.
    0
    @62 aleksis shawn beyler
    ···
  17. 61.
    0
    @61 amcık kim olduğumu bilsen gerçekten zütünü açardın bu ayrıcalıklar için ama hepimiz eşit bir ortamdayız. ondan dolayısıyla şimdi gibtir git.
    ···
  18. 60.
    0
    @1 yarram birincisi "sonsuz şuku" ne demek ? bir kere basarsın, sonra gibtirolur gidersin.
    ikincisi sen padişahın sol taşşağımısın ki senle badi olmaya meraklı olalım ? kimsin lan sen yarraam ? gibtirgit kimle badi olacaksan ol. yok beraber içmeye gidecekmişiz. bahşettiği şerefe bak eşşoğlueşşeğin.
    ···
  19. 59.
    -1
    TAHA : Kuran'da bir sure adı.
    TALAY : Gereğinden çok.
    TALiP : Arayan, isteyen - Alıcı müşteri
    TAMER : Nitelikli, sayılan kişi
    TAN : Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, şafak zamanı
    TANAY : Şafaktaki ay.
    TANBERK : Şafak çizgisi - Parlayan şimşek
    TANER : Şafak gibi aydınlık yiğit
    TANJU : Çinlilerin Türk hükümdarlarına verdiği ad
    TANKUT : Kutlu, uğurlu sabah
    TANSEL : Şafak seli, ışık seli
    TARCAN : Ayrıcalıklı dost.
    TARHAN : Oğuzlarda demirci ustası - Tüccarlar - Han ve komutan ünvanı
    TARIK : Sabah yıldızı, Zühre, Venüs
    TARKAN : islam'dan önce Türklerin kullandığı vekil, vezir gibi san
    TAŞKIN : Coşmuş, taşmış halde bulunan - Akarsuların taşması
    TAYFUN : Okyanuslarda görülen fırtına
    TAYFUR : Küçük bir kuş türü
    TAYGÜN : Çocuk, torun
    TAYKUT : Kutlu, uğurlu çocuk.
    TAYLAN : Yakışıklı ve sırım gibi genç.
    TEKiN : Tek, eşsiz - Uyanık, tetikte
    TEOMAN : Hun imparatoru Mete'nin babası
    TEVFiK : Uygun düşme, uyma - Başarma - Allah'ın yardımına ulaşma
    TEZCAN : Telaşlı, heyecanlı
    TiMUÇiN : Moğol imparatoru Cengiz - Katı, sağlam demir
    TiMUR : Demir - Türk-Moğol imparatoru
    TOLAY : 1.Cemaat. 2.Topluluk.
    TOLGA : Savaşçıların giydikleri demir başlık
    TOPRAK : Yer kabuğunun yüzey bölümü
    TOYGAR : Tarlakuşu, turgay
    TUFAN : Nuh Peygamber zamanındaki güçlü yağmur
    TUGAY : iki alaydan oluşan askeri birlik
    TUĞRUL : Ak doğan - Selçuklu'nun kurucusu
    TUNA : Çok bol - Yavru - Görkemli, gösterişli - Bir akarsu
    TUNCAY : Tunç renkli ay
    TUNCER : Tunç gibi kuvvetli
    TUNÇ : Bakır, çinko, kalay karışımı
    TURAN : Türklerin en eski yurtlarına verilen ad
    TURGAY : Boz renkli, tarlalarda bulunan bir tür serçe
    TURGUT : Oturulacak yer, konut
    TURHAN : Soylu, seçkin
    TÜRKER : Yiğit Türk

    U

    UÇAR : Sezgi, anlayış, dikkat
    UFUK : Herşeye gücü yeten
    UĞUR : Becerikli, atılgan
    UĞURALP : Dünya, varlık
    UĞURCAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
    ULAÇ : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
    ULAŞ : Çok övülmüş, methedilmiş
    ULUÇ : Beyaz ay,dolunay
    UMUR : 1.Aldırış etme. 2.Tecrübesi çok olan, deneyimli.
    UMUT : Beyaz taç, gelin tacı
    URAL : Aydınlık gece
    UYGUR : Şanı şerefi en yüksek olan
    UZAY : Kızıl kan

    Ü
    ÜLKER : Boğa burcunda yedi yıldızdan biri
    ÜLGEN : Yüce, ulu - iyilik tanrısı
    ÜMiTCAN : Umutlu, hayırlı dost.
    ÜMiT : Umut
    ÜNAL : Adın duyulsun, tanın

    V
    VAHA : Çöl ortasında sulak ve yeşil yer.
    VAROL : Sağlıklı, uzun yaşa
    VASFi : Nitelikle ilgili
    VEDAT : Sevgi, dostluk
    VEFA : Sözünde durma, dostluğunu sürdürme
    VOLKAN : Yanardağ
    VURAL : Vurarak al

    Y
    YAHYA : Zekeriya'nın oğlu olan peygamber - Allah lütufkardır anlamında
    YAKUT : Parlak kırmızı, değerli taş
    YAKUP : Erkek keklik - Takip eden, izleyen
    YALÇIN : Sarp - Düz, kaygan - Parlak
    YALMAN : Kılıç, kama gibi şeylerin ucu - Sarp, dik
    YAMAN : 1.Gücü ve becerisi alışılmışın üzerinde olan.2.Korkulan.
    YASiN : Kur'an'ın 36.Suresi
    YAŞAR : Doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileğiyle konan bir ad
    YAVUZ : iyi, güzel - Mert, cesur
    YEKTA : Tek, eşsiz
    YENER : Üstün gelen, kazanan
    YILDIRAY : Parlak, ışık veren ay
    YILDIRIM : Buluttan yere elektrik boşalması
    YILMAZ : Bıkmayan, azimli
    YiĞiT : Güçlü, yürekli, kahraman, alp.
    YUSUF : Yakup Peygamberin oğlu
    YÜCEL : Yüksel, yüce hale gel

    Z
    ZAFER : Amaca ulaşma, başarı - Düşmanı yenme
    ZAHiT : Parlak yıldız
    ZAHiR : Zekeriya'nın oğlu olan peygamber - Allah lütufkardır anlamında
    ZEKAi : Zeka ile ilgili
    ZEKERiYA : Erkek - Bir peygamber
    ZEKi : Çabuk anlayan, kavrayan
    ZEYNEL : Zenelabidin'in kısaltılmışı
    ZiHNi : Akılla ilgili
    ZiYA : Aydınlık, nur
    Tümünü Göster
    ···
  20. 58.
    -1
    O
    OGÜN : Belirli bir günde doğan
    OĞAN : Güçlü, kuvvetli
    OĞUL : Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu
    OĞULCAN : Can dost.
    OĞUR : Uğur - Samimi, içten
    OĞUZ : Saf, iyi yaradılışlı - Sağlam, güçlü
    OĞUZHAN : Yiğit han - Oğuzların efsane kahramanı
    OKAN : Anlama, öğrenme - Oğuz
    OKAY : Beğeni, ok gibi delici, ay gibi aydınlık.
    OKBAY : Ok gibi delici, saygın ve zengin kimse.
    OKCAN : Hareketli, canı tez
    OKER : Hızlı, hareketli
    OKTAR : Ok atan, okçu
    OKTAY : Öfkeli, sinirli
    OLCAY : Şanslı, talihli
    OLGUN : Bilgili, görgülü, iyi yetişmiş
    OMAÇ : Hedef, amaç
    OMAY : Seçkin, seçilmiş
    ONAT : iyi, güzel - Doğru ve dürüst nitelikli
    ONAY : Uygun bulma
    ONGAR : Kurtuluş
    ONGUN : Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz
    ONUR : Kişinin kendin saygısı, özsaygı
    ONURAL : Şan, şeref kazan
    ONURALP : Onuruyla tanınmış yiğit
    ONURHAN : Onurlu hükümdar
    ORÇUN : Ardıl, halef, oğul.
    ORHAN : Şehrin hakimi
    ORHUN : Orta Asya Türklerinde eski yazı türü.
    ORKAN : Hükümdar soyundan gelen.
    ORKUN : Çoban beyi.
    ORKUT : Kutsal şehir.
    ORTAÇ : Tepe - Mirasçı - Veliaht
    ORTUN : Ortanca kardeş
    OSMAN : Bir tür kuş - Osmanlı'nın kurucusu
    ORTUNÇ : Ateş renginde tunç
    OYTUN : Beğenilen güzel yer, kutsal.
    OZAN : 1.Halk şairi. 2.Şiir yazan kimse şair.
    OZGAN : Öne geçen, kazanan
    OZAN : 1.Halk şairi. 2.Şiir yazan kimse şair.

    Ö
    ÖCAL : Öcünü, intikdıbını al
    ÖDÜL : Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan
    ÖĞDAY : Çok akıllı
    ÖĞÜN : Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa Önde, ileride
    ÖĞÜNÇ : Övünülecek şey
    ÖĞÜT : Nasihat
    ÖKER : Akıllı
    ÖKMEN : Akıllı, zeki
    ÖKTEM : Güçlü, onurlu
    ÖKTEN : Akıllı, bilgili
    ÖMER : Yaşayış, hayat - ikinci Halife
    ÖMÜR : Yaşayış, hayat
    ÖNAL : Her işte lider olan.
    ÖNAY : Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal
    ÖNDER : Bir topluluğa başkanlık eden - Önde giden, yol gösteren
    ÖNEL : Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade
    ÖNER : Başta gelen - Yön - Sıra
    ÖRSAN : Örs gibi sağlam adı olan
    ÖRSEL : Örs gibi sağlam el
    ÖVÜL : Kendini beğendir, övgü kazan
    ÖYMEN : Evcimen, evine bağlı
    ÖZAL : Özü kırmızı
    ÖZALP : Özünde yiğit olan
    ÖZAY : Özü ay gibi parıltılı olan.
    ÖZCAN : Candan, samimi
    ÖZDEMiR : Özü demir gibi sağlam olan
    ÖZDEN : Soyca temiz - Özvarlıkla ilgili - Suların geçtiği yer
    ÖZEN : Bir işin iyi olması için gösterilen çaba - En içeride olan - Dere, ırmak
    ÖZER: Yiğit, doğru kişi
    ÖZGÜN : Benzerlerinden ayrı - Kendine özgü.
    ÖZGÜR : Hür - Bağımsız
    ÖZHAN : Hükümdar soyundan gelen
    ÖZKAN : Özü, kanı temiz
    ÖZMEN : Özü iyi, sağlam olan
    ÖZTAN : Tan yeri gibi aydınlık.

    P
    PAKEL : Sezgi, anlayış, dikkat
    PAKER : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
    PAKSOY : Allah'ın kulu
    PAMiR : Herşeye gücü yeten
    PARS : Becerikli, atılgan
    PAYDAŞ : Dünya, varlık
    PAYiDAR : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
    PEKAY : Çok aydınlık, ay gibi ışıklı.
    PEKCAN : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
    PEKEL : Sağlam, güçlü el.
    PEKER : Güçlü yiğit, çok sağlam.
    PEKiN : Doğruluğu kesinlikle bilinen.
    PERKER : Güçlü ve yiğit kişi.
    PERTEV : Dürüst, güvenilir
    PEYAM : Mutlu, sevinçli gün
    PEYKAN : Beyaz taç, gelin tacı
    PEYMAN : Aydınlık gece
    POLAT : Din uğruna çalışan
    POYRAZ : Yüce,ulu
    POZAN : Candan, cana yakın

    R
    RAFET : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
    RAUF : Dünya, varlık
    RAMAZAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
    RABSiN : Beyaz ay,dolunay
    RAUF : Mutlu, sevinçli gün
    RECEP : Beyaz taç, gelin tacı
    REFiK : Din uğruna çalışan
    REHA : Candan, cana yakın
    REKiN : Gururlu, ağırbaşlı.
    RENAN : Kızıl kan
    RIDVAN : Aslan gibi cesur, savaşçı beyi
    RIZA : Yiğit, hükümdar
    RUHi : Tek yiğit, prens
    RÜÇHAN : Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
    RÜSTEM : Kızıl,al renkli Tuğ
    RÜŞTÜ : Armağan, hediye

    S
    SABRi : Sabırla ilgili
    SACiT : Secde eden
    SADRi : Göğüsle ilgili
    SAiT : Mübarek, kutlu - Sevap kazanmış
    SAiM : Oruçlu
    SAKIP : Delen, delik açan - Çok parlak
    SALiH : Elverişli, yararlı - Dinin emirlerine uyan
    SALiM : Sağlam - Kusursuz, ekgibsiz
    SAMET : Çok yüksek, çok ulu - Hiç kimseye ihtiyacı olmayan
    SAMi : Dinleyen, duyan - Yüksek, yüce
    SAMiH : Cömert, eli açık
    SAMiM : Bir şeyin merkezi, içi
    SANBERK : Gücüyle tanınmış.
    SANCAR : Kısa kama - Saplar, batırır
    SANER : Ünlü tanınmış.
    SARGIN : Candan, içten
    SARP : Çetin, sert
    SARPER : Zoru başaran kişi.
    SAVAŞ : Uğraşma, mücadele,kavga - Silahlı mücadele, harp
    SEÇKiN : Niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, elit.
    SEDAT : Doğru, haklı
    SELCAN : Coşkun, taşkın
    SELÇUK : Güzel konuşan - Türk hükümdarı
    SELiM : Sağlam, doğru, kusursuz - Temiz, içten
    SEMiH : Cömert, eli açık
    SEMiN : Çok değerli.
    SERCAN : Sevgili, sevilen
    SERDAR : Başkumandan, başbuğ
    SERGEN : Raf, vitrin - Tepelerdeki düzlük - Yorgun
    SERHAN : Kurt, canavar - Şarkıcıların başı
    SERHAT : Sınır - iki devlet arasındaki sınır
    SERKAN : Soylu kan, başkan
    SERKUT : Mutlu, talihli
    SERMET : Ebediyet, sonsuzluk
    SERTAÇ : Çok sevilen, sayılan
    SERTUĞ : Baş tacı edilen.
    SERVER : Başkan, reis
    SEZAi : Uygun, yaraşan
    SEZER : Duyar, hisseder
    SEZGiN : Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı
    SITKI : iç temizliğiyle, doğrulukla ilgili
    SiMAVi : Yüzle, çehreyle ilgili
    SiNAN : Mızrak, süngü gibi silahların sivri ucu
    SÖMER : Katışıksız güçlü
    SONER : Son doğan yiğit
    SONGUR : Şahin - Ağır, hantal
    SOYSAL : Uygar
    SÖKMEN : Yiğitlere veilen san
    SUAVi : Değişmeyen - Kanıtlanmış
    SÜHEYL : Kutlu, uğurlu
    SÜLEYMAN : Saflık, temizlik
    SÜMER : Mübarek, kutlu - Sevap kazanmış

    Ş
    ŞAHAN : Padişahlar, hükümdarlar, tahtlar.
    ŞAFAK : Güneş doğmadan önce ufukta beliren aydınlık
    ŞAHiN : Büyük, yırtıcı kuş
    ŞANSAL : Niteliklerinle ünlen, tanın
    ŞANVER : iyi niteliklerin bilinsin, duyulsun
    ŞEHZADE : Hükümdar oğlu
    ŞENER : Mutlu, neşeli
    ŞENOL : Her zaman neşeli, mutlu ol
    ŞENSOY : Neşeli, mutlu soydan gelen
    ŞEREF : iyi ahlak ve fazilet sonucu oluşan manevi yücelik - iyi ün
    ŞERiF : Şerefli, kutsal - Soylu, temiz
    ŞEVKET : Büyüklük, heybet
    ŞÜKRÜ : Şükürle, minnettarlıkla ilgili
    Tümünü Göster
    ···