1. 1.
    +1 -1
    bunlardan biri işte

    edit: dıbına koduklarım o kadar isim yazmışlar abdullah yazmamışlar neyse çok da gibimde.

    ACAR : Becerikli, atılgan
    ACUN : Dünya, varlık
    AKAY : Beyaz ay, dolunay
    AKEL : Dürüst, güvenilir
    AKGÜN : Mutlu, sevinçli gün
    AKIN : 1.Arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olmak. 2.Baskın.
    AKTAÇ : Beyaz taç, gelin tacı
    AKTAN : Aydınlık gece
    ALi : Yüce,ulu
    ALiCAN : Candan, cana yakın
    ALiŞAN : Şanı şerefi en yüksek olan
    ALKAN : Kızıl kan
    ALKIN : Sevdalı, aşık
    ALP : Kahraman, cesur, savaşçı
    ALPAR :Yiğit, cesur
    ALPASLAN : Aslan gibi cesur, savaşçı beyi
    ALPTUĞ : Yiğitlik simgesi.
    ALPER : Yiğit insan, yiğit erkek.
    ALPEREN : Yiğit ve ermiş kişi.
    ALPHAN : Yiğit, hükümdar
    ALPTEKiN : Tek yiğit, prens
    ALTAN : Sabah güneş doğarkenki zaman
    ALTAY : Orta Asya'da Tanrı dağı, bir Türk boyu
    ALTUĞ : Kızıl tuğ, al renkli.
    ANIL : Amaç, erek, hatırlanmak.
    ANDAÇ : Armağan, hediye
    ARAL : Takımada, sıradağlar.
    ARCAN : Saf, temiz
    AREL : Temiz, dürüst
    ARDA : 1.işaret olarak yere dikilen çubuk. 2.Ardıl.
    ARGIN : Zayıf, güçsüz, dermansız.
    ARGÜN : Temiz, aydınlık gün
    ARIKAN : Temiz soy
    ARIN : Temiz, saf - Alın
    ARiF : Anlayışlı, tanınmış, meşhur, bilgi sahibi
    ARKAN : Temiz kandan gelen - Üstün, galip
    ARKUT : Temiz ve kutlu.
    ARMAN : Hasret, özlem - Sıkıntı
    ARSLAN : Yırtıcı, güçlü,yiğit
    ARTUN : Kendine güvenen, onurlu.
    ATABERK : Şehzade eğitmeni - Devlet yetkilisi
    ATACAN : Hoşgörülü, babacan
    ATAK : Canlı, girişken-Cömert-Nişancı
    ATAKAN : Düşünmeden cesurca işe girişen
    ATALAY : Ünlü, şöhretli
    ATAMAN : Ata kişi, önder
    ATASOY : Ataların soyundan gelen
    ATiLLA : Savaşçı, fatih - Büyük, ünlü
    AYBERK : Ay gibi güzel ve sağlam.
    AYDIN : Işıklı-Aylı gece-Açık, belli-Uğurlu
    AYHAN : Ay hakimi
    AYKUT : Ay gibi uğurlu.
    AYTAÇ : Ay biçiminde taç
    AYTEK : Ay gibi
    AYTEKiN : Ay şehzadesi, prensi
    AYTUNÇ : Ay gibi güzel, tunç kadar sağlam
    AZiZ : Sevgili - Az bulunur- Muhterem
    AZMi : Kararlılık - Güçlü, kuvvetli

    B
    BAHA : Kıymet, değer, para.
    BAHADIR: Kahraman
    BAHiR : Deniz-Belli, açık-Işıklı, parlak
    BALER : Tatlı dilli, cana yakın
    BALKI : Şimşek, ışık, parlayış.
    BARAN : Direnci kıran güç, ulu, yüksek.
    BARAY : Sonsuzluk.
    BARBAROS : Kızıl sakal
    BARIN : Güç ve kuvvet.
    BARIŞ : Sulh.
    BARKIN : Gezmek, görmek, gezgin.
    BARKAN : Çölde oluşan küçük kum kitlesi
    BARLAS : Kahraman
    BARS : Kaplan benzeri yırtıcı hayvan
    BARTU : En eski Türk hanlarından biri.
    BAŞER : Başta gelen
    BATI : Güneşin battığı yön
    BATIHAN : Batı'nın hükümdarı, hanı
    BATURALP : Yiğitler yiğidi
    BATIRAY : Ay gibi yiğit
    BATUĞ : Üstün olan, yiğit. Az.
    BATUHAN : Yiğit hükümdar.
    BATUR : Yiğit, yürekli, bahadır.
    BAYAR : Ulu, yüce
    BAYBARS : Eski Türklerin beslediği kaplan
    BAYBORA : Fırtına
    BAYCAN : Zengin
    BAYHAN : Zengin ve güçlü
    BAYKAL : Yaban kısrağı - Sibirya'da bir göl
    BAYSAL : Soylu, ünlü
    BAYÜLKEN : Göğün 16.katında oturan barış tanrısı
    BEDiR : Dolunay.
    BEDiRHAN : ileri görüşlü lider
    BERK : 1.Sert, sağlam, katı. 2.Yıldırım.
    BERKAY : Güçlü ve ay gibi.
    BERKE : Kamçı, kırbaç.
    BERKAN : Parlama - Kıvırcık kuzu postu
    BERKANT : Bozulmaz yemin
    BERKAY : Ay gibi güçlü
    BERKE : Kamçı
    BiLGEHAN : Göktürk hakanı
    BiLGiN : Alim, bilgili kişi
    BiRANT : Tek yemin. Özelliği olan yemin
    BOĞAÇ : Bir Dedekorkut kahramanı
    BORA : Şiddetli rüzgar
    BORAN : Rüzgar şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.
    BUĞRA : Erkek deve
    BURAK : Hz.muhafazid'in Miraç gecesi bindiği efsanevi at
    BURÇ : Kale, hisar çıkıntısı - Güneş sistemi - sarp yamaç
    BÜLENT : Yüce, yüksek

    C
    CABBAR Kuvvet, kudret sahibi-Becerikli
    CAFER:Küçük akarsu
    CAHiT Çaba gösteren, çalışkan
    CAN: insan ve hayvanlarda yaşamayı sağladığınave ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan madde dışı varlık.
    CANALP : Özünde yiğitlik, güç olan
    CANBERK : Güçlü, sağlam
    CANDAŞ : Dost, yoldaş
    CANDEMiR : Özü demir gibi sağlam
    CANDOĞAN : Cana doğan
    CANEL : Dostluk eli
    CANER: Çok içten, sevilen.
    CANKUT: Neşe, mutluluk, talih, baht.
    CANTEKiN : Tek, eşsiz can
    CAViT : Sonsuz, ebedi
    CELAL : Büyüklük, yücelik - Öfke, kıgınlık
    CELAYiR : Moğolların kollarından
    CELiL : Büyük, yüce
    CEM : Hükümdar - Toplanma, biraraya gelme
    CEMAL : Güzel yüz - Yüz güzelliği
    CEMiL : Güzel yakışıklı erkek - iyilikle anma
    CEMRE : Ateş,kor-Suda, havada,toprakta oluştuğuna inanılan sıcaklık
    CENAP : Şeref, onur
    CENGiZ : Güçlü, gözüpek
    CENGiZHAN : Moğol imparatorluğunu kuran hükümdar
    CENK : Savaş
    CEVAHiR : Mücevher, değerli süs taşı
    CEYHUN : Orta Asya'da bir akarsu - Cennet'in 4 nehrinden biri
    CiHAN : Dünya
    CiHANGiR : Dünyaya egemen olan
    CiHAT : Din uğruna savaşan
    COŞKUN : Heyecanlı, kabına sığmayan
    CUMHUR : Halk, topluluk
    CÜNEYT : Küçük asker

    Ç
    ÇAĞAN : Bayram, şenlik
    ÇAĞATAY : Tay-Doğu Türklerine verilen ad
    ÇAĞDAŞ : Çağın koşullarına uygun.
    ÇAĞIN : Yıldırım, şimşek
    ÇAĞKAN : Canlı, dinamik, çalışkan.
    ÇAĞLAR : Şelale, çağlayan
    ÇAĞMAN : Çağdaş insan
    ÇAĞRI : Çakır gözlü
    ÇAKAR : Parlayan, ışık veren
    ÇAKIN : Şimşek, parıltı
    ÇAKIR : Mavi renkli, gri benekli gözü olan
    ÇELiK : Su verilip sertleştirilmiş demir - Çok güçlü
    ÇELiKER : Çelik gibi güçlü
    ÇETiN : Sert-Çözümü zor, sarp-inatçı, azimli
    ÇEViK : Çabuk davranan, hareketli
    ÇIĞIR : Çığın açtığı iz, yol - Yenilikçilik
    ÇINAR : Uzun ömürlü, uzun boylu, kalın gövdeli bir ağaç türü



    D
    DALAN : Biçim - ince, zarif
    DEMiR : Kolay işlenen dayanıklı bir maden
    DEMiRALP : Demir gibi güçlü, yiğit
    DEMiRCAN : Özü demir gibi sağlam
    DEMiREL : Demir gibi güçlü eli olan
    DEMiRHAN : Demir gibi güçlü hükümdar
    DEMiRKAN : Güçlü soydan gelen
    DENiZ : Deniz, su kütlesi, derya
    DENKTAŞ : Akran, aynı yaşta
    DERViŞ : Tarikata girmiş - Hoşgörülü, alçakgönüllü
    DERYA : Deniz - Engin bilgili - Çok
    DEVRAN : Felek, kader
    DEVRiM : Olumlu yönde değişiklik yaratan hareket
    DiNÇ : Güçlü, sağlıklı
    DiNÇER : Güçlü, sağlıklı
    DOĞA : Tabiat
    DOĞAN : Yırtıcı bir kuş
    DOĞU : Güneşin doğduğu yön
    DOĞUHAN : Doğunun hükümdarı
    DOĞUKAN : Doğulu, doğu soyundan
    DOĞUŞ : Yaradılış
    DORUK : En yüksek yer, zirve - Üstün başarı
    DURAN : Varlığını sürdüren-Dağ yolu-Dingin, sakin
    DURUKAN : Kanı saf, berrak.
    DÜNDAR : Artçı asker, birliği koruyan asker

    E
    ECEViT : Çevik, çalışkan,açık fikirli- Yaramaz, sinirli
    EFE : Batı Anadolu'da köy yiğidi, zeybek.
    EFGAN : Ağlayıp inleme - feryat
    EGE : Bir çocuğu koruyan,ona bakan - Büyük ulu
    EGEHAN : Engin denizlerin hükümdarı.
    EGEMEN : Hakim , hüküm süren
    ENES : Secereli Arap atı.
    ENiS : Dost, arkadaş.
    EMiR : Bir kavmin başı -Peygamber soyundan - Kumandan
    EMiRHAN : Emirlerin başı, hükümdarı
    EMRAH : Bir halk ozanımız
    EMRE : Aşık, vurgun
    ENDER : Çok az, nadir bulunan
    ERTUĞ : Yiğit başlığı.
    ENGiN : Uçsuz bucaksız - Yüksekte olmayan yer
    ENGiNSU : Açık deniz
    ENVER : En nurlu, en parlak
    ERALP : Yiğit
    ERAY : ilk ay
    ERBERK : Şimşek gibi yiğit
    ERCAN : Canlı, sağlıklı
    ERCÜMENT : itibarlı, haysiyetli, değerli
    ERDAL : Tek erkek
    ERDEM : Namus, fazilet - Hüner - Ruhsal yetkinlik
    ERDEN : El değmemiş
    ERDiNÇ : Duru, güçlü erkek
    EREN : Yetişmiş - Cesur, yiğit - Ermiş kişi
    ERDOĞAN : Yiğit doğmuş
    ERGiN : Olmuş, yetişmiş - Reşit
    ERGUN : Oynak, hızlı giden at
    ERGÜN : Yumuşak huylu, uysal
    ERHAN : Adaletli hükümdar

    F
    FADIL : Fazietli, ahlaklı - Fazıl
    FAHiR : iftihar edilecek, övülecek
    FAHRETTiN : Diniyle övünen
    FAHRi : Şeref ve itibar için yapılan iş
    FAiK : Üstün, yüksek
    FARUK : Haklıyı haksızı ayırabilen - Keskin
    FATiH : Fetheden - Hüküm veren
    FAZIL : Faziletli, ahlaklı
    FERDi : Kişiye özgü
    FERHAT : Güçlükleri yenip bir yeri ele geçiren
    FERHAN : Sevinç, mutlu
    FERiD : Eşsiz, tek, benzeri olmayan
    FERiDUN : Eşsiz, tek
    FERiT : Avcı kuş
    FERRUH : Uğurlu - Kutsal
    FETHi : Fetih ile ilgili
    FEVZi : kurtuluşla, zaferle ilgili - galip üstün gelen
    FEYYAZ : Faydalı, verimli, bereketli
    FIRAT : Tatlı su - Türkiye'nin en uzun akarsuyu
    FiKRET : Düşünce - Akıl, anlayış
    FUAT : Kalp, gönül
    FURKAN : Doğruyu yanlıştan ayırma
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    -1
    evet binler ismimi doğru tahmin edene her fırsatta şuku basıcam badi olucaz belki gece çıkar bir iki bişeyler içeriz.

    doğru yazan olursa muallaklik yapmayıp kabul edeceğime inci üzerine yemin ederim.
    ···
  3. 3.
    +1
    nicke bakılırsa bunun adı rahim
    ···
  4. 4.
    -1
    TAHA : Kuran'da bir sure adı.
    TALAY : Gereğinden çok.
    TALiP : Arayan, isteyen - Alıcı müşteri
    TAMER : Nitelikli, sayılan kişi
    TAN : Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, şafak zamanı
    TANAY : Şafaktaki ay.
    TANBERK : Şafak çizgisi - Parlayan şimşek
    TANER : Şafak gibi aydınlık yiğit
    TANJU : Çinlilerin Türk hükümdarlarına verdiği ad
    TANKUT : Kutlu, uğurlu sabah
    TANSEL : Şafak seli, ışık seli
    TARCAN : Ayrıcalıklı dost.
    TARHAN : Oğuzlarda demirci ustası - Tüccarlar - Han ve komutan ünvanı
    TARIK : Sabah yıldızı, Zühre, Venüs
    TARKAN : islam'dan önce Türklerin kullandığı vekil, vezir gibi san
    TAŞKIN : Coşmuş, taşmış halde bulunan - Akarsuların taşması
    TAYFUN : Okyanuslarda görülen fırtına
    TAYFUR : Küçük bir kuş türü
    TAYGÜN : Çocuk, torun
    TAYKUT : Kutlu, uğurlu çocuk.
    TAYLAN : Yakışıklı ve sırım gibi genç.
    TEKiN : Tek, eşsiz - Uyanık, tetikte
    TEOMAN : Hun imparatoru Mete'nin babası
    TEVFiK : Uygun düşme, uyma - Başarma - Allah'ın yardımına ulaşma
    TEZCAN : Telaşlı, heyecanlı
    TiMUÇiN : Moğol imparatoru Cengiz - Katı, sağlam demir
    TiMUR : Demir - Türk-Moğol imparatoru
    TOLAY : 1.Cemaat. 2.Topluluk.
    TOLGA : Savaşçıların giydikleri demir başlık
    TOPRAK : Yer kabuğunun yüzey bölümü
    TOYGAR : Tarlakuşu, turgay
    TUFAN : Nuh Peygamber zamanındaki güçlü yağmur
    TUGAY : iki alaydan oluşan askeri birlik
    TUĞRUL : Ak doğan - Selçuklu'nun kurucusu
    TUNA : Çok bol - Yavru - Görkemli, gösterişli - Bir akarsu
    TUNCAY : Tunç renkli ay
    TUNCER : Tunç gibi kuvvetli
    TUNÇ : Bakır, çinko, kalay karışımı
    TURAN : Türklerin en eski yurtlarına verilen ad
    TURGAY : Boz renkli, tarlalarda bulunan bir tür serçe
    TURGUT : Oturulacak yer, konut
    TURHAN : Soylu, seçkin
    TÜRKER : Yiğit Türk

    U

    UÇAR : Sezgi, anlayış, dikkat
    UFUK : Herşeye gücü yeten
    UĞUR : Becerikli, atılgan
    UĞURALP : Dünya, varlık
    UĞURCAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
    ULAÇ : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
    ULAŞ : Çok övülmüş, methedilmiş
    ULUÇ : Beyaz ay,dolunay
    UMUR : 1.Aldırış etme. 2.Tecrübesi çok olan, deneyimli.
    UMUT : Beyaz taç, gelin tacı
    URAL : Aydınlık gece
    UYGUR : Şanı şerefi en yüksek olan
    UZAY : Kızıl kan

    Ü
    ÜLKER : Boğa burcunda yedi yıldızdan biri
    ÜLGEN : Yüce, ulu - iyilik tanrısı
    ÜMiTCAN : Umutlu, hayırlı dost.
    ÜMiT : Umut
    ÜNAL : Adın duyulsun, tanın

    V
    VAHA : Çöl ortasında sulak ve yeşil yer.
    VAROL : Sağlıklı, uzun yaşa
    VASFi : Nitelikle ilgili
    VEDAT : Sevgi, dostluk
    VEFA : Sözünde durma, dostluğunu sürdürme
    VOLKAN : Yanardağ
    VURAL : Vurarak al

    Y
    YAHYA : Zekeriya'nın oğlu olan peygamber - Allah lütufkardır anlamında
    YAKUT : Parlak kırmızı, değerli taş
    YAKUP : Erkek keklik - Takip eden, izleyen
    YALÇIN : Sarp - Düz, kaygan - Parlak
    YALMAN : Kılıç, kama gibi şeylerin ucu - Sarp, dik
    YAMAN : 1.Gücü ve becerisi alışılmışın üzerinde olan.2.Korkulan.
    YASiN : Kur'an'ın 36.Suresi
    YAŞAR : Doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileğiyle konan bir ad
    YAVUZ : iyi, güzel - Mert, cesur
    YEKTA : Tek, eşsiz
    YENER : Üstün gelen, kazanan
    YILDIRAY : Parlak, ışık veren ay
    YILDIRIM : Buluttan yere elektrik boşalması
    YILMAZ : Bıkmayan, azimli
    YiĞiT : Güçlü, yürekli, kahraman, alp.
    YUSUF : Yakup Peygamberin oğlu
    YÜCEL : Yüksel, yüce hale gel

    Z
    ZAFER : Amaca ulaşma, başarı - Düşmanı yenme
    ZAHiT : Parlak yıldız
    ZAHiR : Zekeriya'nın oğlu olan peygamber - Allah lütufkardır anlamında
    ZEKAi : Zeka ile ilgili
    ZEKERiYA : Erkek - Bir peygamber
    ZEKi : Çabuk anlayan, kavrayan
    ZEYNEL : Zenelabidin'in kısaltılmışı
    ZiHNi : Akılla ilgili
    ZiYA : Aydınlık, nur
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    +1
    şukumu isterim amk ne zaman içiyoz bi de
    ···
  6. 6.
    -1
    @46 doğru bildi yarışma bitti dağılın binler
    ···
  7. 7.
    -1
    G

    GALiP : Üstün gelen, kazanan
    GAZANFER : Aslan - Yiğit, yürekli
    GEDiZ : Su birikintisi, gölcük - Ege'de bir akarsu
    GENCAL : Genç, taze
    GENCALP : Genç yiğit, kahraman
    GENCAY : Ayın bir haftalık hali, hilal
    GENCER : Genç yiğit
    GiRAY : Uygun, laik.
    GiRGiN : Kolay yakınlık kuran
    GÖKALP : Mavi gözlü yiğit - Göklerin yiğidi
    GÖKAY : Mavi ay
    GÖKBERK : Mavi gözlü, sert kişi
    GÖKCAN : Mavi gözlü dost, candan kişi
    GÖKÇE : Güzel, gösterişli - Yiğit, cesur - Mavi gözlü
    GÖKÇEN : Güzel, hoş
    GÖKHAN : Eski Türklerde gök tanrısı - Göklerin hakimi
    GÖKMEN : Sarışın, mavi gözlü
    GÖKSEL : Gökle ilgili
    GÖKTAN : Mavi şafak
    GÖKTUĞ : Mavi tuğ.
    GÜÇHAN : Çetin, güçlü han
    GÜÇLÜ : Kuvvetli, gücü yerinde - Önemli, etkili - Şiddetli
    GÜLTEKiN : Genç, nazik delikanlı
    GÜNALP : Güneş gibi yiğit
    GÜNEY : Dört yönden biri - Her zaman güneşli yer
    GÜNKUT : Günün uğuru
    GÜNTAN : Güneşin doğuşundan az önceki zaman
    GÜNTEKiN : Güneş gibi tek
    GÜRAL : Hakkını bol bol, çok al
    GÜRALP : Güçlü yiğit
    GÜRAY: Çok ışıklı, aydınlık.
    GÜRCAN : Güçlü, coşkulu can
    GÜRKAN : Gürbüz, kanı bol
    GÜROL : Hayat boyu herşeyin bol olsun
    GÜVEN : Kuşku duymadan bağlanma, inanma - Cesaret
    GÜVENÇ : Güven - Sevinçli - Dayanak, yardım

    H
    HAFIZ : Koruyan, saklayan - Kur'an ı ezberlemiş kişi
    HAKAN : Eski Türk ve Moğol hükümdarı
    HALDUN : Sonsuz, ebedi olan
    HALiT : Sonsuz, sürekli - Bir yıldan çok yaşayan
    HALiL : Yakın dost
    HALiM : Sessiz, sakin - Yumuşak huylu, yavaş
    HALiS : Katıksız - Saf, temiz, hilesiz - Yalnız
    HALUK : iyi huylu, geçimli
    HAMDi : Allah'ı övmek, şükretmek
    HAMi : Himaye eden, koruyan
    HAMiT : Övgüye değer
    HARUN : inat eden, huysuz
    HASAN : Güzellik, iyilik
    HASRET : Özlem
    HAZAR : Barış, güven
    HAZIM : Akıllı, işbilir
    HEPER : Her zaman yiğit.
    HINCAL : Öc al
    HiDAYET : Doğru yola girme - Müslüman olma
    HiKMET : Bilgelik - Özlü söz, vecize
    HiRAM : Yürüme, gezinme
    HULKi : Yaradılışla ilgili - iyi huylu, ahlaklı
    HULUSi : Saf, içi temiz - Samimi, içten
    HURŞiT : Güneş
    HÜRAY : Ay gibi özgür
    HÜREL : Özgür ülke.
    HÜRCAN : Özgür
    HÜRKAL : Özgür kal.
    HÜRKAN : Özgürlüğüne düşkün bir soydan gelen.
    HÜROL : Özgür ol.
    HÜSEYiN : Küçük sevgili
    HÜSNÜ : Çok güzel

    I
    ILDIR : 1.Parıltı. 2.Alaca karanlık.
    ILDIZ : Yıldız - Gündönümünden 10 gün öncesi
    ILGAR : Çabuk, hızlı - Hücüm, akın - Havanın açık olması - Öfke
    ILGAZ : 1.Dizginleri koyuverilmiş atın dört nala koşması.2.Atla ansızın yapılan doludizgin saldırı.
    IRA : Öz yapı, karakter, kişilik.
    IŞIKHAN : Işıklı han
    IŞINER : Işık saçan yiğit.


    i
    iBRAHiM : inananların babası - Peygamber
    iDRiS : Hoş kokulu bir kiraz türü - Bilimde ileri düzeyde olan - Peygamber
    iHSAN : iyilik - Bağış, bağışlama
    iLAYDIN : Aydınlık, mutlu, demokratik ülke.
    iLBAY : Bir yerin saygın kişisi sözü geçen.
    iLBEY : Vali
    iLCAN : Yurttaş, vatandaş.
    iLGiN : Gurbette yaşayan, garip.
    iLGÜ : Engel.
    iLHAMi : içe doğanlarla, esinle ilgili
    iLHAN : Hükümdar, imparator, Yönetici
    iLKAN : Bir Türk hükümdarı.
    iLKAY : Yeni ay, ayın ilk hali
    iLKCAN : ilk doğan erkek çocuklara verilen ad
    iLKE : Temel düşünce, prensip - Temel bilgi - Davranış kuralı
    iLKER : ilk doğan erkek çocuk
    iLKUT : Kutlu, mutlu ülke.
    iLTEKiN : Tek eşsiz ülke
    iLTER : Yurdunu seven, koruyan
    iNAL : Kendisine inanılan
    iNAN : Dizgin - Yönetme - iman
    iNANÇ : Bir düşünceye bağlılık - iman - Doğru, emin
    iRFAN : Bilme, anlama - Sezme, kavrama gücü
    iSHAK : Bilgin olarak tanınan bir peygamer
    iSLAM : islam diniden olan, müslüman
    iSKENDER : Bir Makedon kumandanı
    iSMAiL : ibrahim peygamberin oğlu
    iSMET : Masumluk, temizlik - Haramdan çekinme
    iŞÇAN : Çalışkan
    iZZET : Değer, kıymet - Kuvvet, kudret - Hürmet, saygı

    K
    KAAN : 1.Hükümdar.2.Çin ve Moğol hükümdarlarına verilen ad.
    KADEM : Uğur - Ayak adımı - Yarım arşın
    KADiR : Kuvvetli, güç sahibi - Değer, onur, şeref
    KADRi : Değer, kıymetle ilgili
    KAĞAN : Kaan, hükümdar
    KAHRAMAN : Yiğit, cesur - Bir olayın baş kişisi
    KAMER : Ay - Sadık hizmetli
    KAMURAN : Arzusuna erişmiş
    KANDEMiR : Güçlü soydan gelen
    KANER : Yiğit soydan gelen.
    KARABEY : Esmer, rengi karaya çalan Bey
    KARACAN : Esmer - Küçük ağaçcık
    KARAHAN : 1.Tarihte bazı hanlara verilen ad.2. Anadolu'da bir devlet.
    KARATAY : Anadolu Selçuklu devlet adamı.
    KARAN : Kahraman, yürekli - Karanlık
    KARANALP : Esmer, karayağız, yiğit
    KARTAL : Çok güçlü, iri yırtıcı kuş
    KARTAY : Yaşlı, pir
    KAYA : Büyük, sert taş kütlesi
    KAYAHAN : Güçlü, sert hükümdar
    KAYHAN : Güçlü hükümdar
    KEMAL : Olgunluk - En yüksek değer - Erdem
    KENAN : Hz.Yakup'un ülkesi. Cennet, Filistin
    KEREM : Soyluluk - Cömertlik, bağış
    KEREMŞAH : Asil, soylu şah, hükümdar
    KERiM : Cömert - Ulu, büyük
    KILIÇ : Sivri uçlu, keskin, çelikten silah
    KILIÇALP : Kılıç gibi keskin, yiğit
    KILIÇHAN : Kılıç gibi keskin, güçlü yiğit
    KIRCA : Dolu - Ufak taneli kar - Borayla gelen yağmur
    KIRDAR : Ölçülü davranış
    KIRHAN : Kırçıl han
    KIVANÇ : Övünç, iftihar
    KORAL : Sınır muhafızı
    KORALP : Yiğit sınır muhafızı
    KOLÇAK : Yiğit, mert, koçak
    KORAY : Kor renkli ay.
    KORCAN : Ateşli, canlı
    KORÇAK : Heykel
    KOREL : Kor gibi etkili, yakıcı kişi
    KORHAN : Kor gibi kızgın hükümdar.
    KORKUT : Büyük dolu tanesi - Hayali yaratık
    KORTAN : Kor renkli tanyeri - Yalçın kaya - Pelikan
    KÖKER : Köklü soydan gelen
    KÖKSAL : Kökünü derinlemesine sal, soyun genişlesin
    KUBAT : Kaba, şişman
    KUBiLAY : Ünlü Moğol hükümdarı
    KUDRET : Güç, kuvvet - Allah'ın gücü - Zenginlik - Yetenek
    KUNTAY : Ay gibi sağlam, güçlü
    KUNTER : Sağlam, kuvvetli
    KUTAY : Uğurlu ay.
    KURTBEY : Kurt gibi atılgan, güçlü
    KUTAN : Dua, yalvarma - Saka kuşu
    KUTAY : Uğurlu ay
    KUTBAY : Uğurlu kişi
    KUTER : Kutlu uğurlu kişi.
    KUTHAN : Kutlu hükümdar
    KUTLAY : Kutlu, uğurlu ay
    KUTLU : Uğurlu, kutsal
    KÜRŞAT : Göktürk prensi

    L
    LAÇiN : Bir cins şahin - Sarp, yalçın
    LAMi : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
    LATiF : Allah'ın kulu
    LEMA : Herşeye gücü yeten
    LEMi : Becerikli, atılgan
    LEVENT : Dünya, varlık
    LOKMAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
    LÜTFi : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan


    M
    MACiT : Şan, şeref sahibi - iyi ahlaklı
    MAHiR : Becerikli, hünerli
    MAHMUT : Övülmeye değer, hamdolunmuş
    MANÇO : Manda yavrusu
    MANSUR : Yardım edilmiş - Allah'ın yardımıyla galip gelmiş
    MAZHAR : Bir şeyin göründüğü, çıktığı yer - Onurlanma
    MECiT : Çok ulu, yüce
    MECNUN : Cin çarpmış - Delice seven
    MEHMET : muhafazid isminin Türkçe'de söylenişi
    MELiH : Güzel, şirin, sevimli.
    MEMDUH : Övülmüş
    MENDERES : Bir akarsu yatağının az eğimli ovalarda çizdiği kıvrım
    MENGÜ : Ölümsüz, ebedi
    MENSUR : Saçılmış, dağılmış - Ölçüsüz, uyaksız söz
    MERiÇ : Balkan yarımadasında bir akarsu
    MERiH : Bir gezegen
    MERT : 1.Yiğit. 2.Sözünün eri, güvenilir kimse.
    MESUT : Mutlu, bahtiyar
    METE : Büyük Hun imparatoru.
    METiN : Metanetli, sağlam - Özü, sözü doğru
    MiTHAT : Övme
    MiRKELAM : Güzel, nazik konuşan
    MiRZA : Hükümdar soyundan gelen
    muhafazid : Yüce Peygamberimizin ismi - Tekrar tekrar övülmüş - Güzel huylu
    MURAT : 1.istek. 2.Amaç.
    MURATHAN : Arzulu hükümdar
    MÜJDAT : Müjdeler, sevinçli haberler
    MÜŞFiK : Şefkatli, merhametli

    N
    NADi : Haykıran, seslenen - Toplantı
    NADiR : Az bulunur
    NAFi : Yararlı - Şifa, hayırlı
    NAFiZ : Becerikli, atılganDelen, içeri işleyen - Etkili, sözü geçen
    NAHiT : Venüs gezegeni, zühre - Ergen
    NAiL : Muradına ermiş
    NASUH : Öğüt veren - Temiz
    NASUHi : Bozulmaz biçimde tövbe eden
    NAŞiT : Şiir yazan, okuyan
    NAZIM : Düzenleyen - Manzume yazan
    NAZiF : Temiz - Zarif
    NECAT : Kurtulma
    NECDET : Kahramanlık, yiğitlik
    NEDiM : Tatlı , güzel konuşan
    NEDRET : Az bulunan, seyrek
    NEHAR : Gündüz
    NEJAT : Soy, nesil - Doğa, yaradılış
    NESiM : Yumuşak rüzgar - iyi, yumuşak huylu
    NEŞAT : Sevinç, neşe
    NEŞET : Meydana gelme, yetişme
    NEYZEN : Ney çalan
    NiDA : Bağırma, sesle çağırma, haykırma.
    NiHAT : Huy, yaradılış
    NOYAN : Baş komutan, bey.
    NUH : Üçüncü peygamber
    NURKAN : Aydınlık, temiz soydan gelen
    NÜZHET : Neşe - Ferahlık, sevinç
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    -1
    O
    OGÜN : Belirli bir günde doğan
    OĞAN : Güçlü, kuvvetli
    OĞUL : Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu
    OĞULCAN : Can dost.
    OĞUR : Uğur - Samimi, içten
    OĞUZ : Saf, iyi yaradılışlı - Sağlam, güçlü
    OĞUZHAN : Yiğit han - Oğuzların efsane kahramanı
    OKAN : Anlama, öğrenme - Oğuz
    OKAY : Beğeni, ok gibi delici, ay gibi aydınlık.
    OKBAY : Ok gibi delici, saygın ve zengin kimse.
    OKCAN : Hareketli, canı tez
    OKER : Hızlı, hareketli
    OKTAR : Ok atan, okçu
    OKTAY : Öfkeli, sinirli
    OLCAY : Şanslı, talihli
    OLGUN : Bilgili, görgülü, iyi yetişmiş
    OMAÇ : Hedef, amaç
    OMAY : Seçkin, seçilmiş
    ONAT : iyi, güzel - Doğru ve dürüst nitelikli
    ONAY : Uygun bulma
    ONGAR : Kurtuluş
    ONGUN : Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz
    ONUR : Kişinin kendin saygısı, özsaygı
    ONURAL : Şan, şeref kazan
    ONURALP : Onuruyla tanınmış yiğit
    ONURHAN : Onurlu hükümdar
    ORÇUN : Ardıl, halef, oğul.
    ORHAN : Şehrin hakimi
    ORHUN : Orta Asya Türklerinde eski yazı türü.
    ORKAN : Hükümdar soyundan gelen.
    ORKUN : Çoban beyi.
    ORKUT : Kutsal şehir.
    ORTAÇ : Tepe - Mirasçı - Veliaht
    ORTUN : Ortanca kardeş
    OSMAN : Bir tür kuş - Osmanlı'nın kurucusu
    ORTUNÇ : Ateş renginde tunç
    OYTUN : Beğenilen güzel yer, kutsal.
    OZAN : 1.Halk şairi. 2.Şiir yazan kimse şair.
    OZGAN : Öne geçen, kazanan
    OZAN : 1.Halk şairi. 2.Şiir yazan kimse şair.

    Ö
    ÖCAL : Öcünü, intikdıbını al
    ÖDÜL : Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan
    ÖĞDAY : Çok akıllı
    ÖĞÜN : Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa Önde, ileride
    ÖĞÜNÇ : Övünülecek şey
    ÖĞÜT : Nasihat
    ÖKER : Akıllı
    ÖKMEN : Akıllı, zeki
    ÖKTEM : Güçlü, onurlu
    ÖKTEN : Akıllı, bilgili
    ÖMER : Yaşayış, hayat - ikinci Halife
    ÖMÜR : Yaşayış, hayat
    ÖNAL : Her işte lider olan.
    ÖNAY : Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal
    ÖNDER : Bir topluluğa başkanlık eden - Önde giden, yol gösteren
    ÖNEL : Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade
    ÖNER : Başta gelen - Yön - Sıra
    ÖRSAN : Örs gibi sağlam adı olan
    ÖRSEL : Örs gibi sağlam el
    ÖVÜL : Kendini beğendir, övgü kazan
    ÖYMEN : Evcimen, evine bağlı
    ÖZAL : Özü kırmızı
    ÖZALP : Özünde yiğit olan
    ÖZAY : Özü ay gibi parıltılı olan.
    ÖZCAN : Candan, samimi
    ÖZDEMiR : Özü demir gibi sağlam olan
    ÖZDEN : Soyca temiz - Özvarlıkla ilgili - Suların geçtiği yer
    ÖZEN : Bir işin iyi olması için gösterilen çaba - En içeride olan - Dere, ırmak
    ÖZER: Yiğit, doğru kişi
    ÖZGÜN : Benzerlerinden ayrı - Kendine özgü.
    ÖZGÜR : Hür - Bağımsız
    ÖZHAN : Hükümdar soyundan gelen
    ÖZKAN : Özü, kanı temiz
    ÖZMEN : Özü iyi, sağlam olan
    ÖZTAN : Tan yeri gibi aydınlık.

    P
    PAKEL : Sezgi, anlayış, dikkat
    PAKER : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
    PAKSOY : Allah'ın kulu
    PAMiR : Herşeye gücü yeten
    PARS : Becerikli, atılgan
    PAYDAŞ : Dünya, varlık
    PAYiDAR : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
    PEKAY : Çok aydınlık, ay gibi ışıklı.
    PEKCAN : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
    PEKEL : Sağlam, güçlü el.
    PEKER : Güçlü yiğit, çok sağlam.
    PEKiN : Doğruluğu kesinlikle bilinen.
    PERKER : Güçlü ve yiğit kişi.
    PERTEV : Dürüst, güvenilir
    PEYAM : Mutlu, sevinçli gün
    PEYKAN : Beyaz taç, gelin tacı
    PEYMAN : Aydınlık gece
    POLAT : Din uğruna çalışan
    POYRAZ : Yüce,ulu
    POZAN : Candan, cana yakın

    R
    RAFET : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
    RAUF : Dünya, varlık
    RAMAZAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
    RABSiN : Beyaz ay,dolunay
    RAUF : Mutlu, sevinçli gün
    RECEP : Beyaz taç, gelin tacı
    REFiK : Din uğruna çalışan
    REHA : Candan, cana yakın
    REKiN : Gururlu, ağırbaşlı.
    RENAN : Kızıl kan
    RIDVAN : Aslan gibi cesur, savaşçı beyi
    RIZA : Yiğit, hükümdar
    RUHi : Tek yiğit, prens
    RÜÇHAN : Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
    RÜSTEM : Kızıl,al renkli Tuğ
    RÜŞTÜ : Armağan, hediye

    S
    SABRi : Sabırla ilgili
    SACiT : Secde eden
    SADRi : Göğüsle ilgili
    SAiT : Mübarek, kutlu - Sevap kazanmış
    SAiM : Oruçlu
    SAKIP : Delen, delik açan - Çok parlak
    SALiH : Elverişli, yararlı - Dinin emirlerine uyan
    SALiM : Sağlam - Kusursuz, ekgibsiz
    SAMET : Çok yüksek, çok ulu - Hiç kimseye ihtiyacı olmayan
    SAMi : Dinleyen, duyan - Yüksek, yüce
    SAMiH : Cömert, eli açık
    SAMiM : Bir şeyin merkezi, içi
    SANBERK : Gücüyle tanınmış.
    SANCAR : Kısa kama - Saplar, batırır
    SANER : Ünlü tanınmış.
    SARGIN : Candan, içten
    SARP : Çetin, sert
    SARPER : Zoru başaran kişi.
    SAVAŞ : Uğraşma, mücadele,kavga - Silahlı mücadele, harp
    SEÇKiN : Niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, elit.
    SEDAT : Doğru, haklı
    SELCAN : Coşkun, taşkın
    SELÇUK : Güzel konuşan - Türk hükümdarı
    SELiM : Sağlam, doğru, kusursuz - Temiz, içten
    SEMiH : Cömert, eli açık
    SEMiN : Çok değerli.
    SERCAN : Sevgili, sevilen
    SERDAR : Başkumandan, başbuğ
    SERGEN : Raf, vitrin - Tepelerdeki düzlük - Yorgun
    SERHAN : Kurt, canavar - Şarkıcıların başı
    SERHAT : Sınır - iki devlet arasındaki sınır
    SERKAN : Soylu kan, başkan
    SERKUT : Mutlu, talihli
    SERMET : Ebediyet, sonsuzluk
    SERTAÇ : Çok sevilen, sayılan
    SERTUĞ : Baş tacı edilen.
    SERVER : Başkan, reis
    SEZAi : Uygun, yaraşan
    SEZER : Duyar, hisseder
    SEZGiN : Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı
    SITKI : iç temizliğiyle, doğrulukla ilgili
    SiMAVi : Yüzle, çehreyle ilgili
    SiNAN : Mızrak, süngü gibi silahların sivri ucu
    SÖMER : Katışıksız güçlü
    SONER : Son doğan yiğit
    SONGUR : Şahin - Ağır, hantal
    SOYSAL : Uygar
    SÖKMEN : Yiğitlere veilen san
    SUAVi : Değişmeyen - Kanıtlanmış
    SÜHEYL : Kutlu, uğurlu
    SÜLEYMAN : Saflık, temizlik
    SÜMER : Mübarek, kutlu - Sevap kazanmış

    Ş
    ŞAHAN : Padişahlar, hükümdarlar, tahtlar.
    ŞAFAK : Güneş doğmadan önce ufukta beliren aydınlık
    ŞAHiN : Büyük, yırtıcı kuş
    ŞANSAL : Niteliklerinle ünlen, tanın
    ŞANVER : iyi niteliklerin bilinsin, duyulsun
    ŞEHZADE : Hükümdar oğlu
    ŞENER : Mutlu, neşeli
    ŞENOL : Her zaman neşeli, mutlu ol
    ŞENSOY : Neşeli, mutlu soydan gelen
    ŞEREF : iyi ahlak ve fazilet sonucu oluşan manevi yücelik - iyi ün
    ŞERiF : Şerefli, kutsal - Soylu, temiz
    ŞEVKET : Büyüklük, heybet
    ŞÜKRÜ : Şükürle, minnettarlıkla ilgili
    Tümünü Göster
    ···
  9. 9.
    -1
    @62 özür dilerim haşmetmaaap, senin kofi annann olduğunu tahmin edemedim bir an, affına sığınırım.
    ···
  10. 10.
    -1
    cem bence
    ···
  11. 11.
    -1
    yannancan
    ···
  12. 12.
    +1
    abdullah
    ···
  13. 13.
    0
    murat..
    ···
  14. 14.
    0
    çok kısa sürdü hiç bişe anlamadım
    ···
  15. 15.
    0
    jeua

    error
    ···
  16. 16.
    0
    buldum muhafazid
    ···
  17. 17.
    0
    Ayetullah
    ···
  18. 18.
    0
    arap şükrü
    ···
  19. 19.
    0
    hüsnü mübarek
    ···
  20. 20.
    0
    liseli bir ergen bildi utanın lan kendinizden
    ···