1. 1.
    -4
    ananı geniş gibtim.
    ···
  2. 2.
    +2 -2
    kanka onun 3 yıl zaman aşımı var 3 yıl içinde tutmazsan otomatik olarak ateist oluyosun onu vahiy yoluyla falan bildiriyolar sana.
    ···
  3. 3.
    -2
    bence yarısını şimdi yarısını ramazandan sonra da tutabilmen lazım. öğleye kadar iki taksim et öyle niyaz et
    ···
  4. 4.
    -1
    kardeşim durumun karışık. birçok kişi var sırada. günah yazmıyorum hadi git işine
    ···
  5. 5.
    -1
    tutabilirsin panpa sorun olmaz.

    bu arada incide dini soru soran beynini gibim, ilmihal mi lan burası?
    ···
  6. 6.
    +1
    @1 git vergi dairesine sor a.k. bi onlar böyle incik cincik hesap yapar. ve bi onlar bi de din, hep seni borçlu çıkarır, dikkat et!
    ···
  7. 7.
    -1
    yeni ramazan girmeden, eskiyi tutman gerekiyor..
    not: cok iyi din egitimi almis ancak, dogru yolu bulmus kendi dinini icat eden biriyim..
    ···
  8. 8.
    0
    şafiilere göre bir ramazana ait orucu diğer ramazan gelmeden önce tutmak gerekir. önceki ramazan borcu tutulmadan ikinci bir ramazan gelince hem kaza hemde her gün için bir fidye vermek gerekir. çünkü kaza vaktinden çıkarılmıştır. kazaya vaktinden sonraya bırakmak ise, yerine getirilmesi gereken bir ibadeti sonraya bırakmak gibidir.

    hanefi mezhebinde kaza için belli bir vakit gösterilmemiştir.

    kaynak: http://www.sorularlaislam...-yil-tutarsa-ne-olur.html
    ···
  9. 9.
    0
    @11 anırarak güldüm, al şukuyu
    ···
  10. 10.
    0
    ramazandan bi gün önce tut? hem antreman olur hem kazanı ödersin panpa
    ···
  11. 11.
    0
    yolla panpa
    ···
  12. 12.
    0
    önemli olan niyet, zaman o kadar önemli değil.
    ···
  13. 13.
    0
    Şafiîlere göre, bir ramazana ait kaza orucunu, diğer Ramazan gelmeden önce tutmak gerekir. Önceki Ramazan orucu tutulmadan ikinci bir Ramazan gelince, hem kaza ve hem de her gün için bir fidye vermek gerekir: Çünkü kaza vaktinden çıkarılmıştır. Kazayı, vaktinden sonraya bırakmak ise, yerine getirilmesi gereken bir ibadeti sonraya bırakmak gibidir. Hanefi mezhebinde, kaza için belli bir vakit gösterilmemiştir. Buna dair âyet-i kerime kazayı herhangi bir vakitle sınırlandırmış değildir.
    ···