-
1.
+3Amacım tamamen sınırları zorlayabilmek şirk koşmadan ve ilahlaştırmadan hikayeme başlıyorum.Tümünü Göster
21 Yaşımdan itibaren başlıyor bu hikaye. Çünkü daha öncesi yok.
Kendimi bildiğimden beri ilk hafızamda kalan anı odamın ortasında uyandığım ve saatin öğleden sonra olduğu. Orası odam. Bunu biliyorum ama aklımda kalan sadece bu tüm yatak gardırop çalılma masam bunların hepsi yabancı geliyor, kalbim hızlıca çarpmaya başlıyor ayağa kalktığımda ise nefesim kesiliyor. Masamın üstünde Kuran-ı Kerim Türkçe Meali var. Yanındaki kağıta ufak notlar almışım. Cennet nasıl bir yer? sorusu altında çizimler ve not alınmış sure ve ayetler. Huriler, kabir azabı, kıyamet, hikmet. Lokman. Hızır. içimdeki telaş giderek büyüyor ve hızlıca odadan çıkıyorum.
Koridora çıktığım anda labirent gibi bir ev. Neresi lavabo? Neresi çıkış? O sırada biri bana sesleniyor koolinik neyin var?
Bu annem. Sesinden tanıyorum onun yanına mutfağa gidiyorum. Sarışın tatlı 50'lerinde bir kadın. Daha önce gördüğümü ve anıları hatırlamıyorum fakat o annem biliyorsun bir şekilde.
"Anne. En yakın hastahane nerede?"
"Sen iyi misin koolinik? Yine uçmadın değil mi?"
"Yok hayır öyle şeyler kullanmıyorum."
"Aman Allahım!"
Annemin suratı birden değişiyor ve telefonunu kaptığı gibi numaraları tuşluyor.
"Rıza hayatım eve gel oğlumuz aklını yitirmiş."
Hızlıca anlatıp kapatıyor ve bana doğru dönüp,
"Bir yere ayrılma sakın doktora gideceğiz." diyor.
Ben ne yapacağımı bilemiyorken gözlerimi kapatıp düşünmeye başlıyorum. Uçmak mı?
Hap felan mı kullanıyorduma acab-
Görüntüler hücum ediyor.
Mavi sema hızlı bir şekilde bulutların arasına atlıyorum vücudum yok, ellerim yok, sadece görüyorum bir vücudum yok.
Bulutların arasındayım hızlı şekilde gidiyorum. Ve sonra bir şehir pudra tonu evler ve devasa altın bir kubbe burayı biliyorum Kubbet-üs Sahra
heyecanlanıyorum ve korkuyorum. Ve sonra kendi isteğimle hareket edebildiğimi farkediyorum. Yükseliyorum yükseliyorum. Dünya. Gözlerimin önünde ne güzel bir rüya diyorum. Türkiye'yi görüyorum. istanbul'u seçiyorum, Ankara'yı, izmir'i ve düşüyorum. Yere doğru kontrol edemiyorum. Yaklaşıyorum. Bir şehre küçük bir yer. Evin üstüne düşüyorum. Bağırmak istiyorum ama ağzım yok. Evin çatısına düşüyorum.
Mutfakta ki yemek masasının üstünden uyanarak kalkıyorum. -
2.
+1Bitirmeyi amaçlıyorum beyler siz fikirlerinizi ekgib etmeyin bir duşa girip yemek yiyeyim seri part atıcam.
-
3.
+1Hastahanedeyiz babam geleli çok olmadı hemen pgiboloğa zütürüldüm. Garip olan beyin cerrahisi değil neden pgibolog?
içeriye girince koolinik adınız hatırlıyorsunuz değil mi? dedi.
Evet doktor bey diyebildim. Ne olduğu hakkında bir bilginiz var mı diye sordum.
"Amnezi, yani hafıza kaybı. Ailenizle daha önce trafik kazası yaşamışsınız o andan beri sizde devam ediyor. Dün gece sanırım uykusuz kalmışsınız. Buda tetiklemiş geçici bir şey normal hayatınıza devam ederseniz tekrar anımsamaya başlayacaksınız. Kalıcı bir sorununuz yok merak etmeyin."
Arkamdan derin bir iç çekiş sesi geldi buda annemdi. Fakat bunca olayın içinde masamdaki meal kitabı neyin nesiydi. Not alınmış ayetlerde neler yazıyordu? Bunlara bakmalıydım. Eve hızlıca geçtik hemen bir duş aldım ve kendimi odama kapattım. ilk gördüğüm not şu idi.
38/49-51
"işte bu bir hatırlatmadır. Günahlardan sakınanlar için dönüp varılacak güzel bir yer vardır ki kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleridir. Onlar orada yaslanarak birçok meyve ve içecek isterler."
Ve gözlerim karardı. Bembeyaz düpedüz geniş bir alanda uyandım. Az ilerde yüksek bir gri duvar yükseliyordu. Orada bir nehir vardı hissedebiliyordum. Ama nasıl? Ve uyandım. Masamın üstünde. Notların üstüne kafayı koymuş uyuyordum. Ne kadar sürmüştü? Saate baktım ben duştan çıktığımdan beri sadece 3 dakika geçmişti. Hemen bizimkilerin yanına gittim ve artık sıkılmış bir şekilde neler oluyor ben neden hissedilemeyecek şeyler görüyorum!"
Annem üzgün bir şekilde bana dönüp.
"iyi olmadığını biliyorum dinle beni. Sen aslında pek normal değilsin. Geçirdiğimiz kazadan beri babanı geri almak istiyorsun. Son bir kaç yıldır kendini islam ilmine adadın. imam-ı Gazalinin bütün günümüze gelmiş öğretilerini okudun ve kalp gözünün -6. Hissinin- açık olduğunu iddia ettin. Rüya ilmiali üzerine çalıştın ve rüyaları yorumladın. Fakat son zamanlarda yükseldiğinden bahsediyordun." Ağlamaya başladı ve...
"Kendinin... Ehl-i keşfel kubur olduğunu söylemiştin." Dedi. -
4.
+1Seri at pnp hoşuma gitti
-
5.
+1islam kurgumu olur lan cugu
-
6.
+1Rezzers
-
7.
0Nick in yerine kendine sahte isim ver ahmet mehmet daha çok sarıyor
-
8.
0Rez pnp
-
9.
0Panpa hikayeye devam edersen tutar yaz lan oç okuyorum ben
-
10.
0Yaz panpa okuyorum bende
-
11.
0Kafam artık almıyordu, ve tekrar. Anılar beynime hücum etmeye başladı. Hz. Lokman. Hz. Hızır. Cinler ve melekler. Astral yolculuklar. Kalp gözü... Hatırlamıştım. Kazadan sonra neredeyse tüm gençliğimi bunlara adamıştım ve en sonunda başarmıştım. Hikmet kavrdıbını çözmüştüm. Rüya tabirlerinde üst seviyeye ulaşmış ve rüyamda seyahat etmeye dilediğim yerleri hac edebilme imkanı verilmişti. Şüphesiz bu benim gayretimin sonucunun tebriki idi. Kabirliklerin geçmişini görebiliyordum. Onların azab içinde olup olmadıklarını, geçmişlerini her şeylerini. En mutlu anlarını görüyordum. Kalp gözümü açmıştım, 6. His. Olaylar umduğum ve dilediğim şekilde yaşanıyordu. Dünya benim etrafımda dönüyordu. Bu kadar kudret ve hikmetin sahibi olarak yapmam gerekeni biliyordum. Şükretmek. Ellerimi o anda açtım.
"La ilahe illallah ve muhafaziden Rasulullah. Rahman ve rahim olan. Bana verdiğin nimetlere şükürler olsun. Beni en seveninden eyle ya rab. Şüphesiz sen Cennetin ve Cehennemin yaratıcısı doğmamış ve doğrulmamış olansın. Sen beni af eyle. Alemlerin rabbine hamd olsun."
Kısa şükür duamdan sonra dünyanın ötesine kayarak düşünmeye başladım. Allah ile sürülmüş iblis arasındaki bu çatışma ne şartlarda yaşanıyordu? Şeytan bir cindi. Dumansız ateşten yaratılmıştı. Emrinde ifritler, zebaniler ve yecu'c ve mecu'c vardı. Allah şüphesiz herkesi yaratandı. Emrinde 4'er 6'şar kanatlı melekler bulunduruyordu. Bu melekler göğü havada tutar. insanları korur ve sorgularlardı. insanlar madde, cinler mikrodalga, melekler ise quantum varlıklardı. 3 alemde birbirinden farklı ortamlarda bulunuyor. Aynı dünyayı yaşıyordu. Bir ifrit insanın sinirlerinin içinde dolaşabiliyor. Ve insan savunmasızsa musallat bile olabiliyordu.
Ve ben etrafımda sadece beşeri dünya olmadığını anladığımda, şunu farkettim,
Bana verilen bu kuvveti neye kadir kullanacaktım? -
12.
0Burda kalsın daha sonra yazıp yeni başlık açarım
başlık yok! burası bom boş!