/i/Tespit

  1. 1.
    +6
    1. Hz.Nuh tufanının detayları hakkında Kuran ve hadislerde ayrıntılara inilmemiştir. O yüzden, Nuh tufanını yorumlanırken kişilere göre değerlendirme ve yorumlarla beraber Tevrat ve incil’de geçen ifadeleri de baza alarak tüm Dünya’yı kaplamış ya da kaplamamıştır diye yorumlar yapılmıştır. Hristiyan araştırmacılar Nuh tufanının dünyanın her tarafına yayılmış olduğu görüşündedir. Ancak islam alimleri arasında Nuh tufanı meselesini yorumlanırken, “Tufanın bölgesel mi tüm dünyada mı olduğu kesin değildir”, kabulüyle kişiler kendi yorumlarında bulunmuşlardır. Çünkü, Hz.Nuh sadece kendi kavmine uyarıcı ve tebliğci olarak gönderilmiştir. Ve yaptığı gemiye sadece kendi kavmindeki inananları almıştır. Hz.Nuh’un diğer dünya kavimleriyle bir ilgisi yoktur. Dolayısıyla helakın onları bulması söz konusu değildir ve olmamalıdır. Nitelim, Ad, Semud gibi kavimlerinin helakı da bölgesel olmuştur ve o bölgelerin haricinde diğer bölgeler azaptan etkilenmemiştir. Kısaca Dünya’nın diğer yerlerinde bu tufanın görülmesi görüşü bu gibi pek çok sebeple itibar görmemiştir ki, bu yüzden Hz.Nuh’un Dünya’nın dört bir yanında çift hayvanları bulup getirmesi ve gemiye doldurması da zaten mümkün olmaması da bunun cabasıdır. Zira tufan dünyaya yayılacak olsa tüm dünyadan çift hayvanlar getirilirdi. Bu da mümkün olmazdı.
    Ayetlerde geçen, “"Nuh: "Rabbim! dedi, yeryüzünde kâfirlerden hiç kimseyi bırakma!"(Nuh, 71/26) ayetinde yeryüzü yani “Arz” kelimesinden dolayı tufanın tüm dünyayı aldığı görüşü ise yine zayıf kalmış bir görüştür. Çünkü, “Arz” kelimesi sadece Dünya anldıbına gelmez belli bir toprak parçası, belli bir yeri ifade ederken de kullanılır. Nitekim, Peygamberimize(sav) seslenilen bir ayette “Onlar, yurdundan çıkarmak için seni tedirgin edip dururlar.”(isra, 17/76) denmiştir. Ve bu ayette yurt kelimesinde “Arz” “ﻷَﺭْﺽِ ” kullanılmıştır. Mekke döneminde inen bu ayette Peygamberimizi Mekke’den çıkarmaya çalışanlar için yani Mekke kasdedilirken de “Arz” kelimesi kullanılmıştır.
    ···
  1. 2.
    -1
    insan okuyucak kafir
    ···
    1. 1.
      0
      Bitti panpa iki part
      ···
  2. 3.
    +1
    Hz.Nuh tüm canlı çiftlerini gemiye nasıl sığdırdı?
    “Emrimiz geldiğinde ve kazan kaynamaya başlarsa hemen o gemiye her cinsten eşler halinde iki tane(hayvan) ve seninle beraber…” “(Müminun 27)
    Nuh Aleyhisselâma, kazan kaynamaya başlarsa, vakit geçirmeden hemen her canlıdan birer çift alması emrediliyor. Yukarıda da söylendiği gibi zaten tufan bölgesel olmuştur. Ve ayette belirtildiği gibi azabın başlamasına az bir süre kalmıştır. Bu süreçte tüm Dünya’yı gezip her canlıyla uğraşması da mümkün değildir. Çünkü çok kısa bir zaman içerisinde ölüm-kalım mücadelesinin verildiği bir anda, Hz. Nuh, her halde toprak içindeki solucanı, dağın başındaki kurdu, suyun içindeki balığı nasıl gemiye alacağını düşünecek değildir. Böyle bir anda yabani hayvanların tutulması ve muhafazası da zaten mümkün olmaz. Afrika ormanlarında bulunan papağan ve maymunu veya bizon öküzünü düşünme zamanı da değildir. Buna gerek de yoktur. Onlar sadece, gidecekleri yerde faydalı olacak yolculuk esnasında ihtiyaç duyacağı evcil hayvanlardan; tavuk, koyun, keçi, deve, sığır ve at gibi varlıkları almıştır. Ve tufan bölgesel olduğu için kendi bölgesindeki işlerine yarayacak hayvanlardan almıştır. Kaldı ki, tufan tüm yeryüzüne yayılancak ve bu yüzden Allah tüm yeryüzünün bütün canlılarını almasını emretmiş olsaydı, Hz.Nuh buna ömür yetirememiş olurdu ve nasıl geri gemiye dönecekti? Tersini farz edelim, Hz. Nuh “Buna ömrüm yetmez vakitte yok deyip” bütün hayvanları almamış olsaydı bu sefer Allah’ın emrini dinlememiş olurdu. Demek ki, burada kasdedilen o bölgede yaşayan ve Hz.Nuh’un tufan sonrası işine yarayacak hayvanları alması.
    ···
  3. 4.
    0
    http://lm.facebook.com/l....7PTZ7pwp8HytYIObE&s=1
    ···