+27
-1
islam'da Büyünün Hükmü
Sihir, bedenlere ve de gönüllere tesir eden, insanı hasta yapan, hatta öldüren, karı ile koca arasını açan bazı düzenlerdir. Bunun Türkçe karşılığı "Büyü"dür.
Büyü vardır, yani tesir edebilir. Ancak haramdır. islam, büyü ve büyücülüğü yasaklamıştır. Büyü öğrenenler hakkında Kuran-ı Kerim, şöyle buyurur:
"Kendilerine zarar verecek, faydalı olmayacak şeyleri öğreniyorlar." [1]
Allah Resulü, aralarında şirkinde bulunduğu yedi büyük günah arasında büyü yapmayı da saymıştır.[2]
Büyünün islami hükmü şöyle verilmiştir: Eğer yapılan büyü imanın şartlarından birini inkar etmek varsa o büyü küfrü gerektirir. Yoksa gerektirmez. Mesela birisi, büyücülerin her şeyi yapabileceğine inanırsa, Allah'a şirk koştuğunda kâfir olur. Allah Muhafaza.
Eğer ölüm veya hasta etme veya karı ile koca arasını açma sıhri yaparsa fasık olur. Bazı müctehitlere göre her ikisi de öldürür.
Kuran-ı Kerim ve peygamberimizin hadislerinden bazı şeyler okuyarak yapılmış büyüleri bozmak câizdir. Allah Resullüne yapılan büyü, Felak ve Nas süreleri okunarak bozulmuştur.[3]
Bazı Büyüler göz boyamaktan ibarettir. hokkabazlıktır. Bunların gerçek bir yanı yoktur. Bazı büyüler ise insanı gerçekten etkiler. Bu ikinci tip büyü ile meşkul olan büyücülerin yaptıkları zındıklıktır. Bunun için mutlaka dünyada cezalandırılmaları gerekir.
Kuran-ı Kerim, bize büyücülerin şerrinden Allah'a sığınmamızı öğretmiş ve bu konuda şöyle buyurmuştur: "Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden Allah'a sığınırım de." [4]
Nazar, Nazar Boncuğu ve Muska
Nazar, bakış, göz değmesi demektir. Allah Resulü, "Nazar haktır" buyuruyor. Yani bazı insanların bakışlarının maddi ve manevi yapıları üzerinde olumsuz etkiler yapması bir gerçektir.
Bundan Allah'a sığınılmalıdır. Yine Allah Resulü; "Eğer kaderi geride bırakabilecek bir şey varsa o da gözdür." buyurmuştur.[5]
Ancak nazar değmesi diye insanlara veya herhangi bir eşyaya boncuk, nazarlık takmak caiz değildir. Bunar cahiliyet devrinden kalma adetlerdir. Allah Resulü buyuruyor; "Muska ve büyü şirktir." [6] On kişilik bir heyet biat etmek üzere Allah Resulünün huzuruna gelmişlerdi
Dokuz tanesi biatını yapmıştı. Onuncusu geldiğinde Allah Resulü elini ona vermemişti. Sebebi sorulduğunda,"O'nun kolunda muska vardır." demişti. Bunun üzerine o adam, kolundaki muskayı parçalamış. Sonra biat etmesi için peygamberimiz elini uzatmış ve şöyle buyurmuştur. "Muska asan şirk koşmuş olur." [7]Yani muska asıp da kalbini ona bağlayan, şirk koşmuş olur.
Allah Resulü, bir adamın pazusunda altın bir bilezik görmüş. Onu kınayan bir dille: "Bu da ne?" diye sormuş. Adam; "Omzumdaki bir hastalıktan dolayı takıyorum." deyince kendisine şu cevabı vermiş. "Aman bu bilezik, senin hastalığını daha da arttıracaktır. Çıkar, at Eğer bu senin üzerindeyken ölecek olursan ebediyyen iflah olmazsın." [8]
ibrahim en-Nehai şöyle diyor; "Sahabiler, Kuran ayetlerinden olsa bile muskaları hoşkarşılamazdı. Ancak Allah Resulünün göz değmesine, zehirli hayvan sokmasına, nemle denen yaralardan meydana gelen kurtlara karşı yalnız okumaya ruhsat verdiğine dair rivayetler mevcuttur." [9] Hz. Aişe diyor ki; "Allah Resulü göz değmesine karşılık okumayı bana emrederdi." [10]
insan ve cin göz değmesine karşı peygamberimiz, Felak ve Nas surelerini okuyup kendine üflediği rivayet edilmiştir.[11] Allah Resulü, çeşitli hastalıkları okuyarak tedavi etmiştir.[12]
O şöyle derdi; "Allah hiçbir dert göndermemiş ki, dermanını da göndermesin." [13]
Kuran Ayetleri peygamberimizin yaptığı dua ve zikirlerle hasta okumanın caiz hatta sünnet olduğu hususunda icma vardır.[14] Kamil Miras da şöyle söyler; "Şer'an haram olan nefes, üfürükçülerin ve cinlerin emrinde olduğu iddia eden cincilerin nefesidir." [15]
Muska, boncuk takma, arabalara, binalara kemik, biber veya göz değmesine mani olacağı inancıyla birşey asmak, kurşun dökmek haramdır. [16]
Muska, eğer tılsım gibi şeylerden olursa caiz değildir.[17] Şayet Kuran'dan bazı ayetler ve Resulullah'ın bazı dualarından olursa caiz olduğunu söyleyenler de vardır.[18] Ancak üzerinde muska olarak Kuran ayetlerini taşıyan kişi tuvalete girebilir, cünüp olabilir, kadın adet halinde olabilir. işte bu sebeplerden dolayı muska taşımamak en doğru yol olur. Allah Resulünün sünnetinden ayetleri okuyarak tedavi etmek vardır, fakat muska kesinlikle yoktur. O, muskaya müsaade etmemiştir.[19]
Not: Büyü'den korunmak için Allah Resulünün bize bildirdiği Felak ve Nas Surelerini çok okuyalım Ay'da binlere yakın salavat çekelim... Evinizde Büyü olduğundan şüphe duyar bulursanız. O evdeki Bereketin artması cin ve şeytanların kovulması için Bakara Suresinin ilk Ayetini bol bol okuyun.
Soru: Bir insan kendisine büyü yapılıp, yapılmadığını nasıl anlar bu konu için hocalara, kalp gözü açık zatlara danışabilir mi ve bu zatların öğütlerini yerine getirebilir mi bu zatların güvenilir olduklarını nasıl anlarız?
Cevap: Değerli Kardeşimiz; Bu konuda olur olmaz herkese müracaat etmek doğru olmaz. ilmine ve takvasına güvenilen ve hiç bir maddi menfaat beklemeden Allah rızası için isanlara yardım eden ilim sahibi kişilerin tavsiyelerine göre de hareket edilebilir. Durum pgibolojik bir rahatsızlıkta olabilir. Önecelikle dindar bir pgiboloğa müracaat etmeyi tavsiye ederiz. Eğer büyü yapıldığı tesbit edilirse okunması gereken bazı sure ve dualar vardır. Bunları okumaya devam etmek faydalı olur.
Kişinin Allah'a sığınması, iman ve ibadet konusundaki titizliği ile, büyünün tesir etmesinde etkili olan şeytanın insana yaptığı telkinlere kulak asmaması, şeytanın insanlar üzerindeki etkisini azaltır ve büyünün tesirinden de korunmuş olur. Çünkü şeytanın yaptığı, sadece telkin yoluyla korkutmak, şüpheye düşürmek, vesvese vermekten ve temelsiz kuruntulardan, neticesi olmayan vaatlerden başka bir şey değildir. Nitekim, Kur'ân-ı Kerim'de şöyle denir: "(Şeytan) onlara söz verir ve onları ümitlendirir; halbuki şeytanın onlara söz vermesi, aldatmacadan başka bir şey değildir." (Nisa suresi, 120)
Ayette geçen "ümitlendirme" ve "söz verme", bilindiği gibi geneldir. Ancak konumuzla ilgili olması da söz konusudur. Çünkü insan, pek çok şey umar. Hatta kendini umduğu şeylere, yani beklenti ve ümitlerine öylesine kaptırır ki, bazen kendi kendisini bile büyüler ve olmasını istediği şeyler için büyücülere gider. Bu da, yanlış olduğunu bile bile bu yola gitmesi ve şeytanın bu konuda kendisine teminat vermesiyle olur. Bu, genellikle haramlarda olur. Yani bir bakıma insan kendisinde büyü olduğunu, birilerinin bu işle ilgilendiğini düşünerek, hastalığı davet eder. Oysa, gerçek öyle olmayabilir.
Nitekim ayetlerde, "iman edip yalnız Rablerine tevekkül edenler üzerinde şeytanın bir hakimiyeti olmayacağı"ndan, Ancak onu dost edinip Allah'a ortak koşanlar üzerinde hakimiyet kurabileceğinden söz edilir. (Nahl suresi, 99-100) Hakimiyet kurma konusunda insanın, inanmanın yanı sıra ihlaslı olması da söz konusudur. Şeytanın, ihlaslı kimseler üzerinde bir hakimiyeti söz konusu olamayacağı, bu kimseleri Allah'ın koruyacağı belirtiliyor. Ancak "ihlassız ve tevekkülsüz kimselerden gücünün yettiklerini kandıracağı, davetiyle şaşırtacağı; süvarileri ve yayaları ile onları yaygaraya boğup; mallarına, evlâtlarına ortak olabileceği, kendilerine vaatlerde bulunarak aldatabileceği" konusunda şeytana izin verilmiştir. (isra suresi, 63-65) Bu da, yaşamakta olduğumuz hayatın bir imtihan olmasından kaynaklanmaktadır. Yoksa tam bir yetki değildir. Zaten şeytan, insana boş kuruntulardan başka bir şey telkin etmez.
Açıkça anlaşılan odur ki, şeytanın, etkisi altına alıp rahatsız ettiği kimseler, onun kendisine sokulmasına zemin hazırlayan ve bu işe meydan veren kimselerdir. Zira şeytanın, Allah'ın halis kulları üzerinde kesin bir etkisi yoktur. Bunu yapmaya çalışsa bile onlar, dua ve ibadetlerle, Allah'ın kitabını okumakla bu işin üstesinden gelirler. Zaten büyü ve büyücülük yapanlar hakkında indirilen ayetin sonunda da "Ama onlar, Allah'ın izni olmadan, büyü ile hiç kimseye zarar veremez." (Bakara suresi, 102) buyrulmaktadır.
Büyünün hakikat olduğu kabul edilince, herkese tesir etmesi de tartışılmaz. Ancak daha fazla tesir ettiği kimseler de mevcuttur. Bunlar da şeytanın vesvese ve evhamlarına önem veren ve bu tür şeylere açık olan kimselerdir. Böyle kimseler, daha çok kendi kendilerini bir saat gibi kurup hasta eder. Çünkü şeytan, insana sadece vesvese verir ve yanlışı doğru olarak göstermek ister. Aslında hiç de önemli olmayan ses veya görüntüleri kendince değişik şekillere ve seslere benzetenler evhamlı, itikadı zayıf, ibadeti ve zikri olmayan, Allah'a olan görevleri konusunda gevşek davranan ve ibadetlerini ihmal eden kimselerdir. Nitekim, ayette, bu hususlara işaret edilmektedir. (Hac suresi, 52-55)
Dostlarım, bayağı geciktiğim için özür dilerim. Saatlerce araştırdım ve sizlere bu değerli yazıyı yazdım. Sureleri kopyala-yapıştır yaptım ve çoğu yazıyı da öyle ama farklı farklı kaynaklardan bilgi topladım
Devamı vardır tek partta atacağım çok uzun oldu sığmadı