islam ahlakı tecavüze uğrayan

islamda Kadın mahkemede şahit bile olamaz(bakara-282) Ancak şahit olacak erkek yoksa bir erkek yerine iki kadın yapar, nedeni ise, şahitliği yapacak akıldan yoksun olduğunun söylenmesi(bakara-282)
Miras ta erkeğin yarısı kadar pay sahibi olması(nisa-11)
Erkekler tarafın dan şiddet uygulanması dövülmesi(nisa-34)
Kocasını birden fazla kadınla paylaşmak onursuzluğuna zorlanması(nisa-3)
Haremlik selamlık uygulamasıyla erkele aynı çatı altında olmaya layık görülmemesi
Gibi konular aslında bu konuyu anlatmaya yeterli sayılabilir.

Türk kadını islamiyet öncesinde nasıldı önce onu açıklamakta yarar var.
Türklerde kutsal şeylerin başında Ana,Eş ve bacı gelir.
islamiyet öncesinde türk kadını,
Büyük aile yapılanmasında yaşayan Türklerde Dede. Büyükanne,Amca, Dayı,teyze, hala gibi bir arada yaşama şekli vardı.Bu büyük ailede yönetici en büyük kadındı.
Kadınlar yaşamın her aşamasında her konuda söz sahibidirler.
Hatta savaşa bile katılırlardı.
Kurultaylara katılırdı. Kadın ana izin vermezse imparator cengizhan sefere bile çıkamazdı.

Türklerin Müslümanlaştırılmasıyla birlikte;
1-kuranda 2 kadının bir erkeğe eşit olabilir derken şahitlik yapacak akıldan yoksundur denmesiyle şahit bile olamamıştır.
2-Mirasta erkeğin yarısı kadar pay alabilmesi kurana yazılmışken. genelde kadına pay verilmemesi şeklinde uygulanmaya başlamıştır.
3-yukarıdaki uygulama olmadığı gibi ne mirası üste birde başlık parası denen bir bedelle köle gibi satılmaya başlamıştır.
4-kadına şiddet uygulanmaz gibi söylemler söyleyen islamcılar herkesi şaşırtarak acaba islamcılar kuranı inkarmı etmeye başladılar sözünü akla getirmeye başlamışlardır.Çünkü kuranda nisa suresi 34 üncü ayette kadınları dövün yazmaktadır.
5-ikişer ikişer dörder dörder alın denerek erkeğin çok eşliliği Nisa suresi 3 ayette onaylanmış. Mesela halife Ebu Bekir 6 yaşındaki kızını muhafazidin 3 üncü eşi. Halife ömerde kızını 4 eşi olarak verebilen baba örnekleridir.

Müslümanlaştırmayla yukardaki anlatılan durumlara düşüyor. Seçme seçilme hakkını alabilmek için yüce Atatürkün tarih sahnesine çıkmasını bekleyemek zorunda kalıyordu.

islamiyet Öncesi Mekke ve Medine civarların da Arabistanın en zengin kadınlarından Hatice yaşıyor,,
Düşünün islamiyet öncesini,Şöyle bir gözünüzün önüne getirin. islamiyet öncesi arabistanda yaşayan kadınlara örnek Hatice..
Hatice Zengin ve ticaret yapabilen bir arap kadın .yani kadınlar hem iş kadını olabiliyor. Hem de 40 yaşında 23 yaşındaki erkeği koca olarak alabiliyor.
islamiyet öncesi arap kadını çok güçlü..
islamiyet sonrasınıda bir düşünün kadının bir erkeğin bilmem kaçıncı karısı olmasını. sofrada bile yeri olmamasını. hiç bir söz hakkı olmamasını
islamiyet babaların Gözünü kör mü etmiş acaba.Bir baba kızının bir arabın bilmem kaçıncı karısı olmasını kabülleniyor.
işte size bir islam atasözü hepiniz biliyorsunuzdur.
"Kadının sırtından sopayı karnından sıpayı ekgib etmeyeceksin"
Peh peh vah benim Annemin ve kız kardeşimin Müslümanların gözünde düştüğü duruma bakın..

Tek başına Araba kullanması yasak olan kadın ülkemizde kullanabiliyor..
Tek başına sokağa çıkamayan kadın ülkemizde sokağa çıkabiliyor.
Müslüman arap ülkelerinde recm ile kafası taşla ezilen kadın.. Türk kadını olarak hukuk la hak arayabiliyor.
Daha doğrusu sofrada öküzden sonra gelen yerini değiştirerek erkekle aynı sofrayı kazanma hakkını elde ediyor.
Yolda 5 adım geriden gelme yerine yan yana yürüme hakkını elde ediyor.
Arap ülkelerinde miras alamayan kadın,Ülkemde mirasta erkekle eşit pay alabiliyor.
Arap ülkelerinde şahit olamayan.. yarım insan sayılan kadın.. ülkemde erkekle eşit..
Şimdi bile kara çarşaflı ve bohça kafalı kadınların nasıl erkeğin 5 metre arkasında yürüdüğünü sokakta görüyoruz..