-
1.
0reserved lan belki cocuğum olur
-
2.
0ismim xavi göremedim ismimi
-
3.
0---s harfi---kızlar---Tümünü Göster
SABA: Gündoğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar. Türk müziğinde bir makam
SABAH: Günün ağarmasıyla başlayan ilk saatler
SAHRA: Kır,ova, çöl
SALiHA: Yararlı,iyi, elverişli.
SANAL: Sanlı ol, ünlen
SANEM: Çok güzel kadın; Put
SARA: Halis, saf, katkısız
SARE: Olmak, oldu; Cemaat, topluluk; ihtiyaç, susuzluk
SARGIN: Albenili, çekici, büyüleyici, yıldızı şirin, hoşa giden, sevimli, güzel
SAYE: Gölge; Koruma, yardım, sahip çıkma
SAYGIN: Sayılan, sevilen
SAYIL: Her zaman saygı gör
SEBLA: Uzun kirpikli göz
SEÇiL: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen
SEÇKiN: Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit
SEDA: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı
SEDEF: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş
SEDEN: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak
SEGAH: Doğu müziğinin makamlarından
SEHER: Tan ağartısı
SEL: Taşkın su
SELDA: Bir söğüt cinsi
SELEN: Haber, müjde
SELiN: Gür akan su
SELiNTi: Ufak sel
SELiS: Akıcı söz
SELMA: Barış içinde, huzur,erinç.
SELMiN: Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan
SELVA: Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad.
SELVi: ince uzun ağaç
SEMA: Gökyüzü; Göç
SEMANUR: Nurlu gökyüzü
SEMEN: Yasemin çiçeği. Semizlik.
SEMiN: Değerli, pahalı; Semizlik
SEMiRAMiS: Babil'in Asma Bahçeleri'ni kurduran Asur kraliçesi
SEMRA: Esmer kadın.
SENA: Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adi
SENAHAN: Metheden, alkışlayan, öven
SENAR: Yar, aşık, seven insan
SENAY: Ay gibi güzelsin.
SENEM: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; Arapça'da put; Arapça'da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel
SERA: Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç
SERAP: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı
SERAY: Ay gibi güzel
SEREN: Gemi direği
SERMA: Kış soğuğu
SERPiL: Gelişmek, büyümek.
SERPiN: Yağmur
SERRA: Rahatlık, kolaylık
SERTAP (SERTAB): inatçı anlamında
SEVAL: Severek al anlamında
SEVDA: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek
SEVDEM: Sevginin en son demi
SEVEN: Bir başkasına sevgi duyan
SEVGi: insanı bir şeye ya da bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu
SEVGÜL: Gül gibi sevilen.
SEViL: Her zaman sevilen biri ol
SEViM: Sevmek eylemi; Bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik
SEViNÇ: istenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku
SEVTAP: Tapılacak kadar çok sevilen.
SEYLAN: Sel, akma, akış
SEYYAL: Akıcı, akışkan
SEZEN: Hisseden, sezgili
SEZER: Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar
SEZGi: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği
SEZiN: Sezinleme işi, sezme. Duygulu, anlayışlı.
SILA: Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşmak; Doğup büyüdüğü ve özlediği yer; Bahşiş, hediye; Bağ
SiBEL: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası (Fransızca "si belle": öylesine güzel anlamında)
SiM: Gümüş gibi parlak ve beyaz
SiMA: Yüz, çehre
SiMGE: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler
SiMiRNA: izmir'in eski adı. Aynı zamanda Amazon savaşçılarının kraliçesinin adı.
SiNEM: Yüreğim, çok sevdiğim
SiTARE: Yıldız
SONEDA: Nazlı olmaması temenni edilen
SONGÜZ: Kasım ayının halk arasındaki adı
SONYAZ: Sonbahar
SU: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı
SUMRU: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi
SUNA: Boylu, poslu, yakışıklı. Yaban ördeği.
SURPERi: Peri güzeli.
SUZAN: Yakan, yakıcı.
SÜHEYLA: Yumuşak ve iyi huylu, mütevazı kadın.
SÜNDÜS: Ham ipek, ipekli.
SÜSEN: Nisan-Haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek -
4.
0--- r harfi---erkekler---
RAFET : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
RAUF : Dünya, varlık
RAMAZAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
RAMiM : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
RAMiM : Çok övülmüş, methedilmiş
RABSiN : Beyaz ay,dolunay
RAUF : Mutlu, sevinçli gün
RECEP : Beyaz taç, gelin tacı
REFiK : Din uğruna çalışan
REHA : Candan, cana yakın
REKiN : Gururlu, ağırbaşlı.
RENAN : Kızıl kan
RIDVAN : Aslan gibi cesur, savaşçı beyi
RIZA : Yiğit, hükümdar
RUHi : Tek yiğit, prens
RÜÇHAN : Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
RÜSTEM : Kızıl,al renkli Tuğ
RÜŞTÜ : Armağan, hediye -
5.
0beni adım yok lan b erkeklerde
-
6.
0--- r harfi---kızlar---
RABiA: Dördüncü.
RAHŞAN: Parlayan, parlak, aydınlık, ışıltı.
RANA: iyi, güzel, yumuşak, hoş
RAVZA: Sulu, su yatağı yer; Bahçe
REBiA: Bahar.
RENAN: Çok ses çıkaran, çınlayan
RENGiN: Boyalı, renkli; Hoş, latif ve güzel
REVAN: Yürüyen, giden; akan, akıp giden. Ruh,can.
REYHAN: Yaprakları güzel kokan bir süs bitkisi, fesleğen
REZZAN: Ağırbaşlı, onurlu
RiMA: Dişi ceylan yavrusu
ROSA: Gül rengi, pembe kırmızı arası bir renk.
RUHAN: Güzel kokulu
RUHSAR: Yanak, yüz, güzel yüz
RUHŞEN: Neşeli, canlı.
RUHUGÜL: Gül kadar temiz bir ruha sahip olan.
RUKiYE: Büyü, sihir.
RÜÇHAN: Üstünlük
RÜYA: Düş; Gerçekleşmesi imkansız durum, hayal; Gerçekleşmesi beklenen şey, umut -
7.
0--- p harfli---erkekler---
PAKEL : Sezgi, anlayış, dikkat
PAKER : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
PAKSOY : Allah'ın kulu
PAMiR : Herşeye gücü yeten
PARS : Becerikli, atılgan
PAYDAŞ : Dünya, varlık
PAYiDAR : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
PEKAY : Çok aydınlık, ay gibi ışıklı.
PEKCAN : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
PEKEL : Sağlam, güçlü el.
PEKER : Güçlü yiğit, çok sağlam.
PEKiN : Doğruluğu kesinlikle bilinen.
PERKER : Güçlü ve yiğit kişi.
PERTEV : Dürüst, güvenilir
PEYAM : Mutlu, sevinçli gün
PEYKAN : Beyaz taç, gelin tacı
PEYMAN : Aydınlık gece
POLAT : Din uğruna çalışan
POYRAZ : Yüce,ulu
POZAN : Candan, cana yakın -
8.
0--- p harfi---kızlar---
PAMiRA: Orta Asya'da bir yayla
PAPATYA: Baharda çiçek açan bir kır bitkisi
PARLA: Parlamak eyleminden parla, ışık saç; Başarılı ol, ünün sanın artsın; Güzel ol, güzel görünüşlü ol
PELiN: Acı ve güzel kokulu bir bitki
PELiNSU: Pelin+Su, hem pelin hem su anlamında
PERÇEM: Kahkül
PERi: Cisimleri çok latif ve görünmez olan hoş yaratık; Güzel insan, güzel kimse
PERRAN: Uçan, uçucu
PERViN: Ülker yıldızı
PETEK: Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları
PEYDA: Belli, açık, ortaya çıkmak, oluşmak
PINAR: Büyük su kaynağı
PIRILTI: Pırıldayan şeyin çıkardığı ışık -
9.
0ekşiye gibdir git
-
10.
0---ö harfi---erkekler---
ÖCAL : Öcünü, intikdıbını al
ÖDÜL : Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan
ÖĞDAY : Çok akıllı
ÖĞÜN : Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa Önde, ileride
ÖĞÜNÇ : Övünülecek şey
ÖĞÜT : Nasihat
ÖKER : Akıllı
ÖKMEN : Akıllı, zeki
ÖKTEM : Güçlü, onurlu
ÖKTEN : Akıllı, bilgili
ÖMER : Yaşayış, hayat - ikinci Halife
ÖMÜR : Yaşayış, hayat
ÖNAL : Her işte lider olan.
ÖNAY : Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal
ÖNDER : Bir topluluğa başkanlık eden - Önde giden, yol gösteren
ÖNEL : Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade
ÖNER : Başta gelen - Yön - Sıra
ÖRSAN : Örs gibi sağlam adı olan
ÖRSEL : Örs gibi sağlam el
ÖVÜL : Kendini beğendir, övgü kazan
ÖYMEN : Evcimen, evine bağlı
ÖZAL : Özü kırmızı
ÖZALP : Özünde yiğit olan
ÖZAY : Özü ay gibi parıltılı olan.
ÖZCAN : Candan, samimi
ÖZDEMiR : Özü demir gibi sağlam olan
ÖZDEN : Soyca temiz - Özvarlıkla ilgili - Suların geçtiği yer
ÖZEN : Bir işin iyi olması için gösterilen çaba - En içeride olan - Dere, ırmak
ÖZER: Yiğit, doğru kişi
ÖZGÜN : Benzerlerinden ayrı - Kendine özgü.
ÖZGÜR : Hür - Bağımsız
ÖZHAN : Hükümdar soyundan gelen
ÖZKAN : Özü, kanı temiz
ÖZMEN : Özü iyi, sağlam olan
ÖZTAN : Tan yeri gibi aydınlık. -
11.
0---ö harfi---kızlar---
ÖDÜL: Armağan
ÖĞÜN: Kendini yücelt. Zaman. Kez, defa.
ÖĞÜT: Tavsiye.
ÖMÜR: Yaşama süresi, hayat.
ÖNAY: Yeni çıkmış ay
ÖNGÜL: Direnen, inatçı. Kılavuz. Öncü, teşvik eden.
ÖRGÜN: Türlü ve düzenli parçalardan oluşan
ÖVGÜ: Övme, övmek için söylenen söz
ÖVGÜN: Övülmüş, övülen kişi
ÖVÜNÇ: Övünmeye yol açan ya da hak kazandıran şey, kıvanç, sevinç, övünç,
ÖYKÜ: Hikaye, ayrıntılarıyla anlatılan olay
ÖZBEN: Bireyin kendi varlığı; Gerçek ben anlamında
ÖZDE: Kişinin kendi içinde, özünde, canda olan
ÖZDEN: Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili
ÖZEN: Büyük hassasiyet göstermek
ÖZGE: Yabancı. iyi, güzel. Cana yakın, şakacı. Yürekli, gözü pek
ÖZGEN: Başına buyruk. Rahat. Özü geniş. Kuzu kulağı otunun filizi
ÖZGÜL: Gerçek gül, benim gülüm anlamında
ÖZGÜR: Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, koşula bağlı olmayan, başına buyruk, hür
ÖZLEM: Bir şeye karşı duyulan istek, bir kimseyi ya da bir şeyi görme, kavuşma isteği; Hasret
ÖZLEN: Görme isteği uyandır, kavuşma isteği ver, seni özlesinler
ÖZNiL: Nil gibi verimli.
ÖZNUR: Özü ışıklı, aydınlık.
ÖZSU: Besleyici su, besisuyu, bitkilerin dokularında bulunan su
ÖZÜN: Şiir. Hak edilmiş ün.
ÖZTEN: Güzel tenli. -
12.
0---o harfi---erkekler---
OGÜN : Belirli bir günde doğan
OĞAN : Güçlü, kuvvetli
OĞUL : Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu
OĞULCAN : Can dost.
OĞUR : Uğur - Samimi, içten
OĞUZ : Saf, iyi yaradılışlı - Sağlam, güçlü
OĞUZHAN : Yiğit han - Oğuzların efsane kahramanı
OKAN : Anlama, öğrenme - Oğuz
OKAY : Beğeni, ok gibi delici, ay gibi aydınlık.
OKBAY : Ok gibi delici, saygın ve zengin kimse.
OKCAN : Hareketli, canı tez
OKER : Hızlı, hareketli
OKTAR : Ok atan, okçu
OKTAY : Öfkeli, sinirli
OLCAY : Şanslı, talihli
OLGUN : Bilgili, görgülü, iyi yetişmiş
OMAÇ : Hedef, amaç
OMAY : Seçkin, seçilmiş
ONAT : iyi, güzel - Doğru ve dürüst nitelikli
ONAY : Uygun bulma
ONGAR : Kurtuluş
ONGUN : Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz
ONUR : Kişinin kendin saygısı, özsaygı
ONURAL : Şan, şeref kazan
ONURALP : Onuruyla tanınmış yiğit
ONURHAN : Onurlu hükümdar
ORÇUN : Ardıl, halef, oğul.
ORHAN : Şehrin hakimi
ORHUN : Orta Asya Türklerinde eski yazı türü.
ORKAN : Hükümdar soyundan gelen.
ORKUN : Çoban beyi.
ORKUT : Kutsal şehir.
ORTAÇ : Tepe - Mirasçı - Veliaht
ORTUN : Ortanca kardeş
OSMAN : Bir tür kuş - Osmanlı'nın kurucusu
ORTUNÇ : Ateş renginde tunç
OYTUN : Beğenilen güzel yer, kutsal.
OZAN : 1.Halk şairi. 2.Şiir yazan kimse şair.
OZGAN : Öne geçen, kazanan
OZAN : 1.Halk şairi. 2.Şiir yazan kimse şair. -
13.
0---o harfi---kızlar---
OKSAL: Ok at; Oka ilişkin
OKŞAN: Sevil, şefkat gör.
OLCA: Ganimet, bolluk.
OLCAY: Mutlu, ongun; Rastlantıları düzenlediği ve böylece de insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığı sanılan şey, şans, talih
OLGAÇ: Bilgi ve görgüde olgunlaşan
OMAY: Gözde, sevilen,beğenilen.
ONGU: Sağlık, mutluluk.
ONGÜL: Ön ayak olmak; ilk gül
ORKiDE: Salepgillerden güzel çiçekli birtakım bitki türlerinin ortak adı
OYA: Bir nesneye oyularak yapılan süs; Genellikle ipek veya ibrişim ile iğne, mekik, tığ kullanılarak yapılan ince dantel
OYLUM: Hacim, dirim; içi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş; Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekan karşılığı -
14.
0---n harfi---erkekler---
NADi : Haykıran, seslenen - Toplantı
NADiR : Az bulunur
NAFi : Yararlı - Şifa, hayırlı
NAFiZ : Becerikli, atılganDelen, içeri işleyen - Etkili, sözü geçen
NAHiT : Venüs gezegeni, zühre - Ergen
NAiL : Muradına ermiş
NASUH : Öğüt veren - Temiz
NASUHi : Bozulmaz biçimde tövbe eden
NAŞiT : Şiir yazan, okuyan
NAZIM : Düzenleyen - Manzume yazan
NAZiF : Temiz - Zarif
NECAT : Kurtulma
NECDET : Kahramanlık, yiğitlik
NEDiM : Tatlı , güzel konuşan
NEDRET : Az bulunan, seyrek
NEHAR : Gündüz
NEJAT : Soy, nesil - Doğa, yaradılış
NESiM : Yumuşak rüzgar - iyi, yumuşak huylu
NEŞAT : Sevinç, neşe
NEŞET : Meydana gelme, yetişme
NEYZEN : Ney çalan
NiDA : Bağırma, sesle çağırma, haykırma.
NiHAT : Huy, yaradılış
NOYAN : Baş komutan, bey.
NUH : Üçüncü peygamber
NURKAN : Aydınlık, temiz soydan gelen
NÜZHET : Neşe - Ferahlık, sevinç -
15.
0---n harfi---kızlar---Tümünü Göster
NADiDE: Az bulunur, görülmemiş. Çok değerli, eşsiz.
NADiRE: Az bulunan.
NAĞME: Güzel uyumlu ses, ezgi; Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz
NAHiDE: Venüs gezegeni. Ergenlik çağında genç kız.
NARiN: ince, ince yapılı, kibar
NAŞiDE: Şair, şiir okuyan ve yazan.
NAZ: isteksiz gibi görünen, çekingen davranış
NAZAN: Cilve yapan, nazlanan,nazenin.
NAZER: Nazar
NAZGÜL: Gül kadar güzel olan, nazlı.
NAZLI(M): Naz yapan; işveli(m), edalı(m)
NAZLIHAN: Naz yapan han anlamında
NECLA: Evlat, çocuk. Soylu.
NEFiSE: Çok güzel, değerli.
NEHAR: Gündüz anlamındadır
NEHiR: Akarsu, ırmak
NEHiRE: Gereğinden fazla.
NERGiS: Bir süs bitkisi
NERMiN: Yumuşak, narin,ince.
NESLi: Soylu.
NESLiHAN: Han soyundan. Sevgi ile hükmeden.
NESLiŞAH: Şah soyundan
NESRiN: Yaban gülü
NEŞE(M): Gönül açıklığı(m), sevinc(im)
NEŞVE: Keyif, neşe.
NEVA: Ses, ahenk; Güç, zenginlik, servet; Nasip; Türk müziğinde bir makam
NEVAL: Talih, kader,kısmet.
NEVADE: Torun anlamında
NEVBAHAR: ilkbahar, ilkyaz
NEVESER: Türk Müziğinde Dede Efendi'nin bulduğu bileşik bir makam
NEVGECE: Yeni yeni oluşan gece
NEVGÜL: Yeni açmış gül
NEViD: Yeni, yepyeni
NEVRA: Beyaz çiçek. Işıklı olma, parlaklık.
NEVRES: Yeni yetişen.
NEYiR: Işıklı, aydınlık, parlak
NiGAR: Resim kadar güzel sevgili; Nakış; Resim
NiHAL: ince ve düzgün vücutlu sevgili. Fidan, taze sürgün.
NiHAN: Saklanmış, gizli olan; Sır
NiL: Çivit. Mısır'da bir nehir
NiLAY: Işıklı mavi, ışıklı lacivert.
NiLGÜN: Lacivert renkli, çivit renginde
NiLÜFER: Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi
NiRAN: Nurlar, aydınlıklar,ışıklar. Ateşler. Cehennem.
NiSA: Kadın, kadınlar.
NiSAN: Gelin çiçeği; ilkbaharın ilk ayı
NUR: Aydınlık, parıltı, parlaklık
NURAN: Nurlu, ışıklı.
NURAY: Işık saçan.
NURCAN: Aydınlık insan.
NURFER: Işık veren, aydınlatan,ferahlatan.
NURGÜL: Nur+Gül
NURGÜN: Nur+Gün
NURPERi: Bir peri kadar göz kamaştırıcı güzelliğe sahip olan.
NURSAL: Işıksal ışıkla ilgili
NURSAY: Işık gibi say, ışık gibi bil anlamında
NURSELi: Işık seli (yağmuru) anlamında
NURSEZA: Nura layık, ışığa, aydınlığa layık anlamında
NURTEN: Işık gibi duru tenli anlamında
NUTiYE:Gökyüzündeki en parlak yıldız
NÜKET: Nükte, zarif, güzel sözler
NÜKHET: Güzel koku
NÜKTE: ince anlamlı, düşündürücü şaka söz -
16.
0---s harfi---erkekler---
SABRi : Sabırla ilgili
SACiT : Secde eden
SADRi : Göğüsle ilgili
SAiT : Mübarek, kutlu - Sevap kazanmış
SAiM : Oruçlu
SAKIP : Delen, delik açan - Çok parlak
SALiH : Elverişli, yararlı - Dinin emirlerine uyan
SALiM : Sağlam - Kusursuz, ekgibsiz
SAMET : Çok yüksek, çok ulu - Hiç kimseye ihtiyacı olmayan
SAMi : Dinleyen, duyan - Yüksek, yüce
SAMiH : Cömert, eli açık
SAMiM : Bir şeyin merkezi, içi
SANBERK : Gücüyle tanınmış.
SANCAR : Kısa kama - Saplar, batırır
SANER : Ünlü tanınmış.
SARGIN : Candan, içten
SARP : Çetin, sert
SARPER : Zoru başaran kişi.
SAVAŞ : Uğraşma, mücadele,kavga - Silahlı mücadele, harp
SEÇKiN : Niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, elit.
SEDAT : Doğru, haklı
SELCAN : Coşkun, taşkın
SELÇUK : Güzel konuşan - Türk hükümdarı
SELiM : Sağlam, doğru, kusursuz - Temiz, içten
SEMiH : Cömert, eli açık
SEMiN : Çok değerli.
SERCAN : Sevgili, sevilen
SERDAR : Başkumandan, başbuğ
SERGEN : Raf, vitrin - Tepelerdeki düzlük - Yorgun
SERHAN : Kurt, canavar - Şarkıcıların başı
SERHAT : Sınır - iki devlet arasındaki sınır
SERKAN : Soylu kan, başkan
SERKUT : Mutlu, talihli
SERMET : Ebediyet, sonsuzluk
SERTAÇ : Çok sevilen, sayılan
SERTUĞ : Baş tacı edilen.
SERVER : Başkan, reis
SEZAi : Uygun, yaraşan
SEZER : Duyar, hisseder
SEZGiN : Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı
SITKI : iç temizliğiyle, doğrulukla ilgili
SiMAVi : Yüzle, çehreyle ilgili
SiNAN : Mızrak, süngü gibi silahların sivri ucu
SÖMER : Katışıksız güçlü
SONER : Son doğan yiğit
SONGUR : Şahin - Ağır, hantal
SOYSAL : Uygar
SÖKMEN : Yiğitlere veilen san
SUAVi : Değişmeyen - Kanıtlanmış
SÜHEYL : Kutlu, uğurlu
SÜLEYMAN : Saflık, temizlik
SÜMER : Mübarek, kutlu - Sevap kazanmış -
17.
0---ş harfi---erkekler---
ŞAHAN : Padişahlar, hükümdarlar, tahtlar.
ŞAYAN : Yakışır, yaraşır. Uygun
ŞAFAK : Güneş doğmadan önce ufukta beliren aydınlık
ŞAHiN : Büyük, yırtıcı kuş
ŞANSAL : Niteliklerinle ünlen, tanın
ŞANVER : iyi niteliklerin bilinsin, duyulsun
ŞEHZADE : Hükümdar oğlu
ŞENEL : Neşelen, mutlu ol
ŞENER : Mutlu, neşeli
ŞENOL : Her zaman neşeli, mutlu ol
ŞENSOY : Neşeli, mutlu soydan gelen
ŞEREF : iyi ahlak ve fazilet sonucu oluşan manevi yücelik - iyi ün
ŞERiF : Şerefli, kutsal - Soylu, temiz
ŞEVKET : Büyüklük, heybet
ŞÜKRÜ : Şükürle, minnettarlıkla ilgili -
18.
0ülkücü mod on
kürşat : göktürk prensi - ccc gibtir lan ne prensi bin adam yeni türk devletinin kurulmasında önemli rol oynuyor, yani adam king ccc
ülkücü mod off -
19.
0---z harfi---erkekler---
ZAFER : Amaca ulaşma, başarı - Düşmanı yenme
ZAHiT : Parlak yıldız
ZAHiR : Zekeriya'nın oğlu olan peygamber - Allah lütufkardır anlamında
ZEKAi : Zeka ile ilgili
ZEKERiYA : Erkek - Bir peygamber
ZEKi : Çabuk anlayan, kavrayan
ZEYNEL : Zenelabidin'in kısaltılmışı
ZiHNi : Akılla ilgili
ZiYA : Aydınlık, nur -
20.
0---z harfi---kızlar---
ZEHRA : Çok beyaz, parlak yüzlü
ZEHRE : Çiçek.
ZELiHA : Züleyha, su perisi
ZENNAN : Kadınlar
ZENNUR : Zinnur, nurlu, ışıklı
ZEREN : Anlayışlı, kavrayışlı.
ZERiN : Altından ya da altına benzer olan.
ZERRiN : Altından yapılmış.
ZEYNEP : Süs, bezek.
ZiNNUR : Nurlu, ışıklı
ZiŞAN : Şanlı, şerefli - Bir tür lale
ZUHAL : Satürn gezegeninin adı.
ZULAL : Hafif, güzel, soğuk su.
ZÜBEYDE : Öz, asıl
ZÜHRE : Çoban yıldızı, venüs.
ZÜLAL : Saf, temiz, hafif tatlı su.
ZÜLEYHA : Su perisi - Hz.Yusuf'un karısı
ZÜMRA : Akıllı, çabuk kavrayan kadın.
ZÜMRÜT : Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı.
-
ya rasat sen ne mal adamsın
-
burda olmayan var mı
-
sevgili rasat bu başlığa gel
-
nasyonel sosyailizim bir tak biliyomuş gibi
-
yav ben 2008 de doğdum
-
vallahi yağlı saçı özledik
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 13 02 2025
-
ypgyi destekleyen bir kürt olduğunu biliyoruz
-
sabah incisozluk co yazıp
-
olm surda 10 kisi birbirimizin
-
iyii akşşamlar sözlük
-
bakircan çok kaşındın
-
şimdı yatıyorum
-
gran torino ermeni miymiş
-
bakircan ifşa ortadaki gözlüklü çocuk
-
ümit özdağ tam şuan ne yapıyor acaba
-
mentalcel neden başlık açmıyor
-
bunlar yüzünden millet tas tıraşlı
-
kıçında yanması olan bir kişi nasıl
-
naranay naranay naranay naranay
-
babanız ağır akpli olsa naparsiniz
-
beyler yurt dışına turla gidersem eğer
-
inci sözlük detoksu
-
eyyyy inci sözlük sen kimsin yaaaa
-
ismailin enayisi emin
-
inci sözlük diye biyer varmis
-
işinde gücünde olan kürtlere laf eden en hafif
- / 1