1. 10.
    0
    ölü taklidi yapın susar
    ···
  2. 9.
    0
    Gerçek mutluluk

    (Luk.6:20-23)

    isa kalabalıkları görünce dağa çıktı. Oturduktan sonra, öğrencileri yanına geldiler. 2-3Onlara seslenip şöyle ders vermeye başladı:

    «Ne mutlu ruhta yoksul olanlara!
    Göklerin Egemenliği onlarındır.
    4Ne mutlu yaslı olanlara!
    Onlar teselli edilecekler.
    5Ne mutlu yumuşak huylu olanlara!
    Onlar yeryüzünü miras alacaklar.
    6Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara!
    Onlar doyurulacaklar.
    7Ne mutlu merhametli olanlara!
    Onlar merhamet bulacaklar.
    8Ne mutlu yüreği temiz olanlara!
    Onlar Tanrı'yı görecekler.
    9Ne mutlu barışı sağlayanlara!
    Onlara Tanrı oğulları denecek.
    10Ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere!
    Göklerin Egemenliği onlarındır.

    11«Bana olan bağlılığınızdan ötürü insanlar size sövüp zulmettikleri, yalan yere size karşı her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size! 12Sevinin, sevinçle coşun! Çünkü göklerdeki ödülünüz büyüktür. Sizden önce yaşamış olan peygamberlere de böyle zulmettiler.

    Tuz ve ışık

    (Mar.9:50; Luk.14:34-35)

    13«Yeryüzünün tuzu sizsiniz. Ama tuz tadını yitirirse, ona tekrar nasıl tuz tadı verilebilir? Artık dışarı atılıp insanların ayakları altında çiğnenmekten başka bir şeye yaramaz.
    14«Dünyanın ışığı sizsiniz. Tepenin üzerine kurulan kent gizlenemez. 15insanlar da kandil yakıp tahıl ölçeği altına koymazlar. Tersine, kandilliğe koyarlar; oradan da evdekilerin hepsine ışık verir. 16Sizin ışığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi görerek göklerde olan Babanızı yüceltsinler!

    Kutsal Yasa

    17«Kutsal Yasa'yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersizkılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim. 18Size doğrusunu söyleyeyim, gök ve yer ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa'dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile eksilmeyecek. 19Bu nedenle, bu buyrukların en küçüklerinden birini kim çiğner ve başkalarına öyle yapmayı öğretirse, Göklerin Egemenliğinde en küçük sayılacak. Ama bu buyrukları kim yerine getirir ve başkalarına öğretirse, Göklerin Egemenliğinde büyük sayılacak. 20Size şunu söyleyeyim: doğruluğunuz din bilginleriyle Ferisilerinkini kat kat aşmadıkça, Göklerin Egemenliğine asla giremezsiniz!

    Öfke ve cinayet

    21«Atalarımıza, `Adam öldürme. Öldüren, yargılanmayı hak edecek' denildiğini duydunuz. 22Ama ben size diyorum ki, kardeşine karşı öfkelenen her kişi yargılanmayı hak edecek. Kim kardeşine aşağılayıcı bir söz[c] söylerse, Yüksek Kurul'un yargısını hak edecek. Kim kardeşine ahmak derse, cehennem ateşini hak edecek. 23-24Bu yüzden, adağını sunağa getirdiğinde, orada kardeşinin sana karşı bir şikâyeti olduğunu hatırlarsan, adağını orada, sunağın önünde bırak, git, önce kardeşinle barış; sonra gel, adağını sun. 25Senden davacı olanla, daha yoldayken çabucak anlaş. Yoksa o seni yargıca, yargıç da gardiyana teslim edebilir; sonunda da hapse atılabilirsin. 26Sana doğrusunu söyleyeyim, son kuruşu[ç] ödemedikçe oradan asla çıkamazsın.

    Zina ve boşanma

    27«`Zina etme' denildiğini duydunuz. 28Ama ben size diyorum ki, bir kadına şehvetle bakan her adam, zaten yüreğinde o kadınla zina etmiştir. 29Eğer sağ gözün seni günaha sokarsa, onu çıkar, at. Çünkü vücudunun bir üyesinin yok olması, tüm vücudunun cehenneme atılmasından iyidir. 30Eğer sağ elin seni günaha sokarsa, onu kes, at. Çünkü vücudunun bir üyesinin yok olması, tüm vücudunun cehenneme gitmesinden iyidir.
    31«`Kim karısını boşarsa ona boş kâğıdını versin' denilmiştir. 32Ama ben size diyorum ki, karısını cinsel ahlaksızlıktan başka bir nedenle boşayan her adam, onu zinaya itmiş olur. Boşanmış bir kadınla evlenen de zina etmiş olur.

    Ant içmek

    33«Yine atalarımıza, yalan yere ant içme ama rab be içtiğin antları tut denildiğini duydunuz 34 35oysa ben size diyorum ki hiç ant içmeyin ne gök üzerine çünkü orası tanrı nın tahtıdır ne yer üzerine çünkü orası o nun ayaklarının basamağıdır ne de kudüs üzerine çünkü orası büyük kral ın kentidir 36başınızın üzerine de ant içmeyin Çünkü saçınızın tek telini ak ya da kara edemezsiniz 37Evet'iniz evet, `hayır'ınız hayır olsun. Bundan fazlası Şeytan'dandır.[d]

    Göze göz, dişe diş

    (Luk.6:29-30)

    38«`Göze göz, dişe diş' denildiğini duydunuz. 39Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin. 40Size karşı davacı olup mintanınızı almak isteyene abanızı da verin. 41Sizi bin adım yol yürümeye zorlayanla iki bin adım yürüyün. 42Sizden bir şey dileyene verin, sizden ödünç isteyeni geri çevirmeyin.

    Düşmanlarınızı sevin

    (Luk.6:27-28,32-36)

    43«`Komşunu sev, düşmanından nefret et' denildiğini duydunuz. 44Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. 45Öyle ki, göklerde olan Babanızın oğulları olasınız. Çünkü O, güneşini hem kötülerin hem de iyilerin üzerine doğdurur. Yağmurunu da hem doğruların hem de eğrilerin üzerine yağdırır. 46Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, ne ödülünüz olur? Vergi görevlileri de öyle yapmıyor mu? 47Yalnız kardeşlerinize selam verirseniz, fazladan ne yapmış olursunuz? Putperestler de öyle yapmıyor mu? 48Bu nedenle, göksel Babanız yetkin olduğu gibi, siz de yetkin olun.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 8.
    0
    isa sınanıyor

    (Mar.1:12-13; Luk.4:1-13)

    Bundan sonra isa, iblis'in denemelerinden geçmek üzere Ruh tarafından çöle zütürüldü. 3O zaman Ayartıcı O'na gelip, «Tanrı'nın Oğluysan, söyle de şu taşlar ekmek olsun» dedi.
    4isa ona şu karşılığı verdi: «Kutsal Yazılarda, `insan yalnız ekmekle değil, Tanrı'nın ağzından çıkan her sözle yaşar' diye yazılmıştır.»
    5-6Sonra iblis O'nu kutsal kente zütürdü. Tapınağın tepesine çıkarıp dedi ki, «Tanrı'nın Oğluysan, kendini buradan aşağı at. Çünkü şöyle yazılmıştır:

    `Tanrı, senin için meleklerine buyruk verecek.'

    `Ayağın bir taşa çarpmasın diye
    seni elleri üzerinde taşıyacaklar.'»

    7isa iblis'e şu karşılığı verdi: «`Tanrın olan Rab'bi sınama' diye de yazılmıştır.»
    8iblis aynı şekilde isa'yı çok yüksek bir dağa çıkarıp O'na tüm görkemleriyle dünyanın bütün ülkelerini gösterdi. 9«Yere kapanıp bana taparsan, bütün bunları sana vereceğim» dedi.
    10isa ona şöyle karşılık verdi: «Çekil git, Şeytan! `Tanrın olan Rab'be tap, yalnız O'na kulluk et' diye yazılmıştır.»
    11Bunun üzerine iblis isa'yı bırakıp gitti. Melekler de gelip isa'ya hizmet ettiler.

    isa Müjde'yi duyurmaya başlıyor

    (Mar.1:14-15; Luk.4:14-15)

    12isa, Yahya'nın tutuklandığını duyunca Celile'ye döndü. 13Nasıra'dan ayrılarak Zebulun ve Naftali yöresinde, Celile gölü kıyısında bulunan Kefernahum'a gelip yerleşti. 14-15Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen şu sözün yerine gelmesi için oldu:

    «Zebulun diyarı ve Naftali diyarı,
    Şeria nehrinin ötesinde, deniz tarafı,
    ulusların Celilesi!
    16Karanlıkta yaşayan halk,
    büyük bir ışık gördü.
    Ölümün gölgelediği diyarda
    yaşayanların üzerine bir ışık doğdu.»

    17O günden itibaren isa şu çağrıda bulunmaya başladı: «Tövbe edin! Göklerin Egemenliği yaklaştı.»

    isa ilk öğrencilerini seçiyor

    (Mar.1:16-20; Luk.5:1-11)

    18isa, Celile gölünün kıyısında gezerken Petrus denen Simun ile kardeşi Andreya'yı gördü. Balıkçı olan bu iki kardeş göle ağ atmaktaydı. 19isa onlara, «Ardımdan gelin, sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım» dedi. 20Onlar da hemen ağlarını bırakıp O'nun ardından gittiler. 21Oradan daha ileri giden isa, başka iki kardeşi, Zebedi'nin oğulları Yakup'la Yuhanna'yı gördü. Babaları Zebedi'yle birlikte kayıkta ağlarını onarıyorlardı. isa onları çağırdı. 22Onlar da hemen kayığı ve babalarını bırakıp isa'nın ardından gittiler.

    isa hastaları iyileştiriyor

    (Luk.6:17-19)

    23isa, Celile bölgesinin her tarafını dolaştı. Buralardaki havralarda ders veriyor, Göksel Egemenliğin müjdesini duyuruyor, halk arasında rastlanan her hastalığı, her illeti iyileştiriyordu. 24O'nun ünü bütün Suriye'ye yayılmıştı. Çeşit çeşit hastalıklara yakalanmış, ıstırap içinde olan, cine tutsak, saralı, felçli olanların hepsini O'na getirdiler, O da onları iyileştirdi. 25Celile, Dekapolis, Kudüs, Yahudiye ve Şeria nehrinin ötesinden gelen büyük kalabalıklar O'nun ardından gidiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 7.
    0
    Yahya'nın ortaya çıkışı

    (Mar.1:1-8; Luk.3:1-18; Yu.1:19-28)

    1-2O günlerde Vaftizci Yahya ortaya çıktı. Yahudiye çölünde şu çağrıda bulunuyordu: «Tövbe edin! Göklerin Egemenliği yaklaşmıştır.» 3Nitekim Yeşaya peygamber aracılığıyla sözü edilen kişi Yahya'dır. Yeşaya şöyle demişti:

    «Çölde yükselen ses,
    `Rab'bin yolunu hazırlayın,
    geçeceği patikaları düzleyin' diyor.»

    4Yahya'nın deve tüyünden giysisi, belinde deriden kuşağı vardı. Tek yediği, çekirge ve yaban balıydı.
    5-6Kudüs'ün, bütün Yahudiye'nin ve tüm Şeria nehri yöresinin halkı ona geliyor, günahlarını itiraf ediyor, onun tarafından Şeria nehrinde vaftiz ediliyordu.
    7Ne var ki, Ferisilerle Sadukilerden birçok kişinin vaftiz olmak için kendisine geldiğini gören Yahya onlara şöyle seslendi: «Ey engerekler soyu! Gelecek olan gazaptan kaçmanız için sizi kim uyardı? 8Bundan böyle tövbeye yaraşır meyveler verin. 9Kendi kendinize, `Biz ibrahim'in soyundanız' diye düşünmeyin. Ben size şunu söyleyeyim: Tanrı, ibrahim'e şu taşlardan çocuk yaratacak güçtedir. 10Balta şimdiden ağaçların köküne dayanmıştır. iyi meyve vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılacak. 11Gerçi ben sizi tövbe için suyla vaftiz ediyorum, ama benden sonra gelen benden daha güçlüdür. Ben O'nun çarıklarını çıkarmaya bile layık değilim. O sizi Kutsal Ruh'la ve ateşle vaftiz edecek. 12Yabası elindedir. Harman yerini temizleyecek, buğdayını toplayıp ambara yığacak, samanı sönmeyen ateşte yakacaktır.»

    isa vaftiz oluyor

    (Mar.1:9-11; Luk.3:21-22)

    13Bu sırada isa, Yahya tarafından vaftiz edilmek üzere Celile'den Şeria nehrine, Yahya'nın yanına geldi. 14Ne var ki Yahya, «Benim senin tarafından vaftiz edilmem gerekirken sen mi bana geliyorsun?» diyerek O'na engel olmak istedi.
    15isa ona şu karşılığı verdi: «Şimdilik buna razı ol! Çünkü doğru olan her şeyi bu şekilde yerine getirmemiz gerekir.» O zaman Yahya O'nun dediğine razı oldu.
    16isa vaftiz olur olmaz sudan çıktı. O anda gökler açıldı ve isa, Tanrı'nın Ruhunun güvercin gibi inip üzerine konduğunu gördü. 17Göklerden gelen bir ses de şöyle dedi: «Sevgili Oğlum budur, O'ndan hoşnudum.»
    ···
  5. 6.
    0
    Mısır'a kaçış

    13Yıldızbilimciler yola çıktıktan sonra Rab'bin bir meleği Yusuf'a rüyada göründü. Ona, «Kalk!» dedi. «Çocuğu ve annesini al ve Mısır'a kaç. Ben sana haber verinceye dek orada kal. Çünkü Hirodes çocuğu öldürmek amacıyla onu arayacak.»
    14Böylece Yusuf kalktı, aynı gece çocuğu ve annesini alıp Mısır'a doğru yola çıktı. 15Hirodes'in ölümüne dek orada kaldı. Bu, Rab'bin peygamber aracılığıyla bildirdiği şu sözün yerine gelmesi için oldu: «Oğlumu Mısır'dan geri çağırdım.»
    16Hirodes, yıldızbilimciler tarafından aldatıldığını görünce büyük öfkeye kapıldı. Onlardan tam olarak öğrenmiş olduğu zamana göre, Beytlehem ve tüm yöresinde bulunan iki ve daha küçük yaştaki erkek çocukların hepsini öldürttü. 17Böylelikle Yeremya peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelmiş oldu:

    18«Ramah'ta bir ses duyuldu,
    ağlayış ve acı feryat sesleri!
    Çocukları için ağlayan Rahel,
    teselli edilmek istemiyor.
    Çünkü onlar yok artık!»

    Nasıra'ya dönüş

    19-20Hirodes öldükten sonra, Rab'bin bir meleği Mısır'da Yusuf'a rüyada görünerek, «Kalk!» dedi. «Çocuğu ve annesini al, israil diyarına dön. Çünkü çocuğu öldürmek isteyenler öldü.»
    21Bunun üzerine Yusuf kalktı, çocuğu ve annesini alıp israil diyarına döndü. 22Ama Yahudiye'de Hirodes'in yerine oğlu Arhelas'ın tahta geçtiğini duyunca oraya gitmekten korktu. Rüyada aldığı buyruğa uyarak Celile bölgesine gitti. 23Oraya varınca Nasıra denen kente yerleşti. Bu, peygamberler aracılığıyla bildirilen, «O'na Nasıralı denecektir» sözünün yerine gelmesi için oldu.
    ···
  6. 5.
    0
    Yıldızbilimcilerin ziyareti

    1-2isa, Kral Hirodes'in devrinde Yahudiye'nin Beytlehem kasabasında doğduktan sonra bazı yıldızbilimciler doğudan Kudüs'e gelip şöyle dediler: «Yahudilerin kralı olarak doğan çocuk nerede? Doğuda O'nun yıldızını gördük[a] ve O'na tapınmaya geldik.»
    3Kral Hirodes bunu duyunca bütün Kudüs halkıyla birlikte çok tedirgin oldu. 4Tüm başkâhinleri ve ulusun din bilginlerini toplayarak onlara Mesih'in nerede doğacağını sordu. 5«Yahudiye'nin Beytlehem kasabasında» dediler. «Çünkü peygamber aracılığıyla şöyle yazılmıştır:

    6`Sen, Yahuda diyarında olan ey Beytlehem,
    Yahuda önderleri arasında hiç de en önemsizi değilsin!
    Çünkü benim halkım israil'i güdecek olan önder
    senden çıkacaktır.'»

    7Bunun üzerine Hirodes yıldızbilimcileri gizlice çağırıp onlardan yıldızın göründüğü anı tam olarak öğrendi. 8«Gidin, çocuğu dikkatle arayın, bulduğunuz zaman bana haber verin, ben de gelip O'na tapınayım» diyerek onları Beytlehem'e gönderdi.
    9Yıldızbilimciler, kralı dinledikten sonra yola çıktılar. Doğuda[b] görmüş oldukları yıldız onlara yol gösterdi ve gelip çocuğun bulunduğu yerin üzerinde durdu. 10Yıldızı gördüklerindeolağanüstü bir sevinç duydular. 11Eve girip çocuğu annesi Meryem'le birlikte görünce yere kapanarak O'na tapındılar. Hazinelerini açıp O'na armağan olarak altın, tütsü ve mür sundular. 12Sonra Hirodes'in yanına dönmesinler diye rüyada uyarıldıklarından, ülkelerine başka yoldan döndüler.
    ···
  7. 4.
    0
    (luk.2:1-7)

    18isa mesih'in doğumu da şöyle oldu: annesi meryem, yusuf'la nişanlanmıştı. ama evlenip birleşmelerinden önce meryem'in kutsal ruh'tan gebe kaldığı anlaşıldı. 19meryem'in nişanlısı yusuf, doğru bir adam olduğu ve onu herkesin önünde utandırmak istemediği için ondan gizlice ayrılmak niyetindeydi. 20ama böyle düşünmesi üzerine rab'bin bir meleği ona rüyada görünerek şöyle dedi: «davut oğlu yusuf, meryem'i kendine eş olarak almaktan korkma. çünkü onun rahminde oluşan, kutsal ruh'tandır. 21meryem bir oğul doğuracak. adını isa koyacaksın. çünkü halkını günahlarından kurtaracak olan o'dur.»
    22-23bütün bunlar, rab'bin peygamber aracılığıyla bildirdiği şu sözün yerine gelmesi için oldu: «işte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak. o'nun adını imanuel koyacaklar.» imanuel, `tanrı bizimle' demektir.
    24yusuf uyanınca rab'bin meleğinin kendisine buyurduğu gibi yaptı ve meryem'i eş olarak yanına aldı. 25ne var ki, meryem oğlunu doğuruncaya dek yusuf onunla birleşmedi. doğan çocuğun adını isa koydu.
    ···
  8. 3.
    0
    mesihden 2000 e kadar sence kaç kuşak geçmiştir ?
    ···
  9. 2.
    0
    yani?
    ···
  10. 1.
    0
    ibrahim oğlu, Davut oğlu isa Mesih'in soyuyla ilgili kayıt şöyledir:

    ibrahim, ishak'ın babasıydı.
    ishak, Yakup'un babası;
    Yakup da Yahuda ve onun kardeşlerinin babasıydı.
    3Yahuda, Tamar'dan doğan Peres ve Zara'nın babasıydı.
    Peres, Hesron'un babası;
    Hesron da Ram'ın babasıydı.
    4Ram, Aminadab'ın babası;
    Aminadab, Nahşon'un babası;
    Nahşon ise Salmon'un babasıydı.
    5Salmon, Rahav'dan doğan Boaz'ın babasıydı.
    Boaz, Rut'tan doğan Obed'in babası;
    Obed de işay'ın babası;
    6işay da, kral Davut'un babasıydı.
    Davut, Uriya'nın karısından doğan Süleyman'ın babasıydı.
    7Süleyman, Rehavam'ın babası;
    Rehavam, Abiya'nın babası;
    Abiya da Asa'nın babasıydı.
    8Asa, Yehoşafat'ın babası;
    Yehoşafat, Yoram'ın babası;
    Yoram, Uziya'nın babasıydı.
    9Uziya, Yotam'ın babası;
    Yotam, Ahaz'ın babası;
    Ahaz da Hizkiya'nın babasıydı.
    10Hizkiya, Manaşe'nin babası;
    Manaşe, Amon'un babası;
    Amon ise Yoşiya'nın babasıydı.
    11Yoşiya, Babil sürgünü sırasında doğan Yekonya
    ve onun kardeşlerinin babasıydı.
    12Yekonya, Babil sürgününden sonra doğan Şaltiyel'in babası;
    Şaltiyel ise Zerubabel'in babasıydı.
    13Zerubabel, Abihud'un babası;
    Abihud, Elyakim'in babası;
    Elyakim de Azor'un babasıydı.
    14Azor, Sadok'un babası;
    Sadok, Ahim'in babası;
    Ahim ise Elihud'un babasıydı.
    15Elihud, Elazar'ın babası;
    Elazar, Matan'ın babası;
    Matan da Yakup'un babasıydı.
    16Yakup, Meryem'in kocası Yusuf'un babasıydı.
    Meryem'den de Mesih denilen isa doğdu.

    17Buna göre, ibrahim'den Davut'a kadar toplam on dört kuşak, Davut'tan Babil sürgününe kadar on dört kuşak ve Babil sürgününden Mesih'e kadar da on dört kuşak geçti.
    ···