1. 83.
    0
    heh dedim amk yiyin birbirinizi, bu fakirin ne suçu var bi mesaj attım diye dünyamı kararttınız diye sevinmeye başladım ben. trafik de iyice rahatladı ben kuruldum arka koltuğa araba da hayvan gibi geniş, tadını çıkarıyorum. arka koltuğun yanında bile bi sürü düme var. biraz ortam yatışsa sorucam abi hadi bi tanesi camı açıp kapıyo da diğerleri ne ayak diye.

    ben salak salak dümelere ve yola bakınırken "laapppsss" diye sol elinin tersiyle tokadı patlattı sami muallaksi benim müdüre.
    ···
  2. 82.
    0
    amıhaagoydukbülentbaşgaaaaan
    ···
  3. 81.
    0
    ibret alınıyor..
    ···
  4. 80.
    0
    rezervasyon
    ···
  5. 79.
    0
    bu noktada sizlerin de anlayabileceği üzere bir kıllık oluştu. o da şu ki, karı yalan attı. hem de nedensizce bir yalan. yani zaten beni sıkıştırmışsın ben de ibrik gibi anlatıyorum her şeyi. bağlamaya çalışıyorum falan ama sen daha çok taka sarıyosun.

    radyonun da sesi iyice kısılınca ortam baya bi gerildi. adam da sinirlendikçe sinirleniyor.

    "telefonunu çıkart."

    dedi kadına.
    ···
  6. 78.
    0
    karı gülmeye başlayınca ben de aptallaştım. nası ya komik mi yani eğlendi mi acaba falan diye düşünmeye başladım. ama işte sıkıntı vardı çünkü sami gülmüyordu. trafik de artık yavaştan açılmıştı. biraz biraz ilerleyebiliyorduk.

    "ne yazdın ki?" dedi sami.

    heehh dedim dıbına koyim içimden. hala daha kurcalıyor adam ya bırak işte yanlış mesaj atmışım kadın da çok umursamamış belli ki bitmiş gitmiş. daha neyin peşindesin. ama müdür de biraz tırsmadı değil,

    "ya işte arkadaşına atacağı mesajı bana atmış" dedi nişanlısına.

    "tamam da ne attı tam olarak?" diyor bir yandan da radyonun sesini kısıyor muallak. babam da kızacağı zaman hep böyle yapardı. ne zamanki o radyonun sesi kısılır hep ardından bi muallaklik olur hep bir fırça yerim. 15 yaşımda başladı bu olay 25 yaşındayım hala daha devam ediyor.
    ···
  7. 77.
    0
    resrved
    ···
  8. 76.
    0
    197 lik adamsın panpa giber atarsın
    ···
  9. 75.
    0
    ben artık terden süblimleşmeye başlamıştım. yemin ederim ensemden züt çatalıma kadar akan terleri hissedbiliyordum ve durmuş trafikte üzerimde cevap bekleyen gözler varken benim aklım sabah bana mendil uzatan teyzenin köpeğe "küpek" demesinin aslında ne kadar komik bir şey olduğundan başka hiçbir şeye çalışmıyordu. belki bişey demezler lan diye umut ederek,

    "ben çok sarhoştum öyle bişey yazdığımı farketmedim özür dilerim efendim." dedim.

    sonra huur hanım başladı gülmeye. bildiğin eğleniyordu. ama sami ise dikiz aynadan insan gibebilen ilk kişi olarak tarihe geçmek üzereydi. adamın direksiyonu sıkışını hatırlıyorum da bu adam benim gırtlağıma sarılsa banko boğardı.
    ···
  10. 74.
    0
    anlat panpa
    ···
  11. 73.
    0
    şimdi şöyle bişey var, bu plazada çalışan insanlar tatlı su balığı gibi oluyolar. yani adama ne dersen de kalkıp da kavga çıkaramaz. yapamaz yani ve o yüzden rahat olursun hep. ama sami abi öyle bi adam değildi. muhtemelemen bütün gün şantiyede amelelere bağırıp çağırarak geçiriyordu ve öyle konuşup tatlıya bağlayabileceğin bir adam türü değildi.

    müdür hanım arkadasını dönmüş gözlerini kısarak bana bakıyordu, bense trafiğe bakıyordum. anasını gibeyim arkadaş bir metre mi ilerlemez bir trafik. kaçışım yoktu ikisine birden anlatacaktım olayı. ya nasip diyerek söze girdim;

    "müdürüm hani geçen akşam benden bir site istemiştiniz ya."

    "evet." dedi huur. resmen söylememi ve bütün olayı nişanlısının yanında anlatmamı ve muhtemelen zütüme yeni bir adet züt açılmasını istiyordu.
    ···
  12. 72.
    0
    @72 hemen 'abi' oldu di mi amk ? hepimiz yavşağız ya hepimiz.
    ···
  13. 71.
    0
    hızlı ol panpa
    ···
  14. 70.
    0
    elim mahkum zütüm gardiyan bir şekilde bindim arabaya. sizi bilmiyorum binler ama ben daha önce hiç böyle bi arabaya binmemiştim. babamın bir adet toyota corollası var. 2006 model. onu bilirim. ondan önce de mavi bi şahin vardı o kadar. şimdi ben adamın arabasına binince hem korktum hem de sevindim. bi daha nerde bincem lan böyle arabaya amk dedim. adamın adı sami. bu adı da asla unutmam.

    arabaya binince klagib naber nassın muhabbetleri döndü. sonra biz güneşli trafiğine takıldık. müdür arkaya dönüp bana;

    "ya sen benimle ne konuşacaktın bir anlat bakalım" dedi.

    o an en net hatırladığım şey sami abinin dikiz aynasından bana bakışıydı.
    ···
  15. 69.
    0
    hadi lannnn.
    ···
  16. 68.
    0
    nitekim o gün geçmek bitmek bilmedi. zibilyon tane sıkıcı ve baygın konular hakkında müşteriye bilgi verildi. yok efendim çay molasıydı, yemek arasıydı derken akşam 6 ya kadar laf anlattık adamlara. gün içerinde bariz bi gerginlik olmamıştı ama içten içe bi muallaklik olduğunu sezebiliyordum. nitekim akşam oldu bize teşekkür edip yolladılar. güvenlikten kimliklerimizi alırken, ya müdürüm ben de sizinle bir şey konuşmak istiyordum müsade ederseniz sizinle geleyim dedim.

    "gel bakalım neler anlatacaksın çok merak ediyorum." dedi.

    kimlikleri alıp dışarı çıktık. ben de korkunun eceli faydası yok olm delikanlı gibi şöyle oldu böyle oldu diye anlat kurtul ne olacaksa olsun diye gazladım kendimi. bu kadının beyaz bir polosu vardı benim gözler bir yandan da poloyu arıyor. dediim müdürüm arabayı nereye park ettiniz? o sırada başka bir aracın sesini duydum. kafamı çevirdiğimde eşşek gibi büyüklüğünde 7.45 li dayının geldiğini gördüm. hah dedim tamam amk. şimdi oldu bizim işimiz.
    ···
  17. 67.
    0
    reserved
    ···
  18. 66.
    0
    panpa zütünü gibiyim sadede gel amk.
    ···
  19. 65.
    0
    istanbullular bilir, eğer işe motorla gidip gelebiliyorsan çok şanslısın demektir. yoksa yarrraağı yersin bütün gün trafikte beklemekten. ben de normalde şirkete hep motorla gidip geldiğim için hiç trafik çekmem. ama arkadaş güneşliye gideceksin de trafiği yemeyeceksin. yok öyle bir şey. nitekim metrobüs tecrübem pek olmadığı için zincirlikuyuda yaklaşık 10 kadar metrobüsün önümden geçip gitmesin seyirci kaldım. benimle birlikte gelip de binemeyen bi tane 1.65 lik kız çocuğu bir de hacı dayı vardı. diğer herkes bi şekilde biniyor, bekleyenler değişiyor ama ben ve bu iki arkadaş yarak gibi metrobüslere bakıyorduk. saat de ilerledikçe yeter daaa diyerek attım kendimi içeri. popom dışarıda kaldı. o an düşündüğüm tek şey kapı kapansa benim züt dışarıda kalsa ve bütün yolu böyle gitsem diğer durakta herhalde binmeden önce benim zütü dart tahtasına çevirirlerdi oldu. neyseki metrobüs o kadar akıllıca dizayn edilmiş ki kapandığında benim dışarıda kalan zütü de içeri tıktı. tek parça halinde müşteriye vardığımda toplantıya 20 dakika kadar gecikmiştim. normalde çok önemli değil ama pazartesi şirket insanları biraz sinirli olur. nası desem, bir tane yazım hatası yap raporda ananı gibmedikleri kalır sadece. ben de içeri girdiğimde güvenlik beni koştura koştura toplantı salonuna aldı.

    bütün kalantör amcamlar oturmuş çay içip simit yiyolardı. sonuçta o pekekentlerin tuzu kuruydu hepsinin kendi arabası vardı, onlar ne bilir ki toplu taşımayla üsküdardan güneşliye gitmeyi. projektör açılmış ve başlamak için beni bekliyordu herkes, yansıtılan duvarda da uykularımı kaçıran kaltak müdürem vardı.

    elinde bir adet boardmarker kalem.

    "günaydınlar pezkar efendi." dedi.

    ben de o sırada acaba geç kaldığım için mi yoksa inci giber dediğim için mi böyle tavırlı konuşuyor diye düşündüm. sonra da boardmarkera takıldı gözlerim ulan odada tahta yok bişey yok sen o kalemi nerden anasının amından buldun arkadaş ya.
    ···
  20. 64.
    0
    caps verseydin iyiydi
    ···