is yerinde basima gelen ibretlik

kadın indikten sonra bir süre konuşmadık. sami kuytu bi yere çekmeyi planlıyor. orda da indirip kavgaya çağıracak bu belli. ben de düşünüyorum şimdi insem bi tane vursam ben hıncımı alsam sonra da bir tane bıraksam o vursa, yalandan yere düşsem kapansam kafayı gözü korusam, zaten etraftan birileri gelir kurtarır amk. dedim.

bilenler bilir, beşiktaşta çarşıdan yukarı yürüyünce real marketin yanında bi azebaycan dostluk ve kardeşlik parkı var. oraya çekti arabayı. ben de içimden diyorum amk ironini gibeyim dostluk parkında adam mı dövülür yaa..

"in bakalım aşağı" dedi.

dedim ki olm pezkar yapacak bişey yok biraz adam ol lan diye kendimi gazladım. ben indim arabadan parka çıktım ve beklemeye başladım. bizimki ön koltukta eğildi meğildi bişeyler yaptı sonra kalktı yanıma geldi.

burada ufak bir not düşüp beşiktaş belediyesi çalışanlarına seslenmek istiyorum. dıbınıza koyayım arkadaş insan bir ışık koyar koca parka göz gözü görmüyo adam kesseler haberi olmıcak kimsenin..

hadi hadi hadi

herşey bi sakaydı karı senı got ettı dimiii

6.sayfa için el ele beyler merdiven dayamışlar 5 e

tamam 6. ya geçtik devam hadi

güldüm muallak devam et

adam umut sarıkaya terk amk. bende yazarım diyo insan ama gibsen yazamazsın.

rizörv okurum

amk devamı haftaya deme sakın

şimdi bu sami pekekenti 1.80 taş çatlasa 1.85 falan bi adam ama herif iri kıyım. hani zengin mengin diye bahsettim ama babadan kalma değil zenginliği. bildiğin amelelik yapa yapa inşaatçı olmuş herif ve birkaç ortakla kurdukları şirket zamanla baya büyümüş.

telefon elinde geldi o da karşıma dikildi. başladı bana sövmeye, hatırladığım kadarıyla;

"sen ne biçim adamsın lan biz de sana güveniyoruz da sen zütünle mi içersin? her içtiğinde böyle sağa sola mesaj atar mısın? insan müdürüne dikkat etmez mi huur evladı?"

adam bana sayıyorken dedim ki galiba sayacak sövecek ve ben de özür dilicem biticek muhabbet. adam saydı saydı saydı, tam ben boynumu eğip klagib

"abi kusura bakma bi hata yaptım bi daha asla olmaz abim" cümlesini kuracakken

"abi.." dedim lapppsss bana bi tokat.

çok uzun zamandır şakasına bile tokat yemiyodum. gözlerim doldu lan böyle. şimdi napsam falan diye düşünüyorum bir yandan da gözlerimi samiden ayırmıyorum. bi tane daha vuracak oldu, bu sefer hızlı davranıp tuttum kolunu muallaknin. ama baya iri kemikli pekekent, anladım benim bunu dövmem imkansız. bir yandan da bağırmaya başladım ben, hani biri duyar da beyler ayıp oluyor diye ayırır bizi diye.

vay amk.
rezerved
devam panpa hızlı.

Vay amık seni gerizekalı gibeydin adamı kaçaydın başka şehire <_< koskoca erkek adamsın tokat yenir mi lan? 1.97sin utan utan :D Ama orda ben olsam bende yusuflayabilirdim. Neyse müdürüde başkası gibiyor bari bitince müdürü gibseydin.

rezerved
edit gerilim müziği : http://www.youtube.com/watch?v=YGGr3Ixfxcg

"ayıp ulan yeter bee" falan diye bağırıyorum, yanımızdan vızır vızır da araba geçiyor ama yok arkadaş bir allahın kulu gelmez mi azerbaycan dostluk ve kardeşlik parkına. biraz ileride bi dürümcü var, adanalı bi adam çok iyi dürüm yapıyor ve orası sürekli kalabalık oluyor ama onun durduğu yer de yolun karşısında kalıyor. arabalardan falan hiç bi gib duyulmuyor.

biz sami biniyle boğuşurken ben sağ kolumu kurtarıp bu muallakye bi tane tokadı bastım. ben tokadı basınca ikimizde donduk kaldık. adama vurmuştum lan resmen. en son kime vurduğuu hatırlayamıyorum. şu an bile. kavga kültürüm zayıf baya ne yapayım amk.

böyle göz göze bakarken sami elini beline atıp tabancasını çıkarttı..

hadi hızlı panpa beee

hasgibtir lan amk

aman diyeyim silahlar konuşuyor: http://www.youtube.com/watch?v=qakWAS8ixtU

huur evladı tabancayı çıkartınca işler değişti tabi. birkaç kere kavgaya karışmış biri olarak hayatımda daha önce hiç tabanca görmediği belirtmeme gerek var yok ama olsun ben yine de söyliyeyim. ilk defa orada gördüm tabancayı.

en samimi şekilde söylüyorum o an kavga bitti benim için. domal dese höyt diye açacam zütü. tabanca lan bu şakası var mı? kaldı ki bir tokat attı diye tabanca çekilir miydi ki? çekti bin. çekiliyormuş demek ki. tabancayı bacaklarıma doğru tutuyor, "şimdi ananı gibtim mi?" dercesine bakıyordu.

"abi allah aşkına ne tabancası?" diyebildim. hani sakız reklamlarında ağız kuruluğu diye gibik bi şeyden bahsediyolar ya. işte ben orda yaşadım bu kuruluğu. dilimde damağımda damla kalmadı arkadaş.

sami bini ağzını açmıyor direk gözlerimin içine bakarak ne kadar korktuğumu görüp zevkini çıkartıyodu.

tabancasını cıkarttığı gibi bana doğrulttu. domal ulan! diye bagırdı. bende çaresizce domaldım. derken kalçalarımda bir çift el hissettim pantolonumu cıkarttıgı gibi hunharca bana saldırdı.

rezerve bin çok heyecanlı.