Merhaba dedim Merhaba dedi içeri buyurmaz mısın dedi. Beni tanıyor musunuz dedim. Fotoğraflardaki sensin dedi. Anlamadım. Içeride bir kız çocuğu vardı. Girdim içeri. Oturdum. Kadın yanıma geldi. Anlatmaya başladı. Ecem in annesiymiş kadın. Biz Ecem le ayrılmadan kısa bir süre önce Ecem kanser olmuş. Bu yüzden benden ayrılmış. Üzülmemem için. Çocuğu doğurduktan bir yıl sonra ölmüş. Ve ölmeden önce hep benim iyiliğimi düşünmüş. Benim hayatımı ve geleceğimi düşünmüş.

Ecem öldü, bilmiyor muydun? Dedi. Ben ağlamaya başladım. Nasıl öldü falan dedim hasta oldu dediler. Yılmaz bir kağıda adres yazıp bana verdi. Buraya git. Orada aradığın cevabı bulacaksın dedi. Gün bitti ben adrese gittim. Şehir dışında ydı adres. Gittim. Evin önüne geldim kapıyı çaldım. Elli li yaşlarda bir kadın açtı kapıyı.

Tamam dedim işte. Gün geldi gittik yemeğe. Zeynep yoktu. Iş nedeniyle birkaç gün için şehir dışında ydı. Masaya oturduk. Ben Serkan Yılmaz ve Sena. Oysaki ben eski arkadaşlar diyince Ecem de gelir diye bekliyordum. Biraz bekledim gelir diye. Gelmedi. Merak ettim sordum Serkan a. Ecem niye gelmedi dedim. Herkesin yüzü düştü. Serkan yanıma yaklaştı.

Ancak beni şaşırtan şeyin oteldeki bütün odaların tutulmuş olmasına rağmen çalışanlar ve bizden başka otelde kimsenin olmamasıydı. Umrumuzda olmadı. Bizim için daha iyiydi. Otelde çok mutlu zaman geçirdik. Aradan yıllar geçti. Zeynep ile olan ilişkimiz evliliğe kadar geldi. Ama daha evlenmemiştik. Bir gün Serkan beni aradı. Aga gel eski arkadaşlar arasında bir yemek yiyelim.

Sonra kaldırdım Nutella yı yerine. Kaşığı arkama sakladım. Ecem pijaması ile geldi. Arkamdan kaşığı çıkardım Ecem in dudaklarına sürdüm. Konuşamadan yapıştım dudaklarına. Öpüştük biraz. Sonra ben kendime hakim olamadım. Ellerimi zütüne zütürdüm. Karşı koymadı. O gece olan oldu. gibiştik işte. Artık birbirimizin olmuştuk. Yılmaz falan öğrendiler.

. Ben biraz düşündüm. Ecem i düşündüm falan. Ağladım. Gün geçtikçe sağlığım iyiye gidiyordu. Kırıklar falan düzeliyordu. Bir ay geçti. Artık yürüyebiliyordum. Yılmaz falan da gelmiyordu onlara ihtiyacım yoktu. Birkaç güne taburcu olabilecektim. Bir gece beni uyku tutmadı. Saat gece üç falan. Uyuyamadım. Kalktım dolaştım hastanede. Acil çıkış merdiveninden bir ses geliyordu. Ne sesi anlayamadım. Korktum biraz. Gidip bakayım dedim. Açtım kapıyı merdiveni çıktım.

Gözlerimi açtım. Serkan ve Yılmaz bana bakıyorlar. Bunlar bir anda heyecanlandılar bağırdılar falan. Oğlum uyandın lan ölmedin falan diyorlar. Ağlamaya başladılar. Konuşmaya çalıştım oldu. Noldu dedim. Balkondan atladın Serkan ın arabasının üstüne düştün. Ondört e yakın ameliyat oldun falan. Ağlayarak anlattı hepsini.

Ecem i aldım arabaya bindik. Onu lunapark a zütürdüm. Lunapark kapalıydı. Ben kapattırmıştım. Kapıdan atladık içeri girdik. Lunapark ın sahibi ile selamlaştık. Işıklar yandı. Ecem hala şoktaydı. Bütün oyuncaklara teker teker bindik. Atlıkarınca olsun çarpışan araba olsun kamikaze olsun gondol olsun. Çıkışta abiye selam verdim çıktık. Kapının önüne geldik. Sana aşığım dedi Ecem.

Naptım amk dedim içimden. Neyse bir süre sonra parti bitti herkes eve gitti. Sabah oldu falan ben işe gittim. Sena ile Yılmaz birşeyler konuşup duruyorlar. Ecem bana bakmıyor bile. Ben kahveleri zütürürken Serkan aradı. Evden atmışlar bunu bir süre bende kalmak istiyor. Paran yokmu amk dedim kiranın yarısını öderim sana arkadaş olurum falan dedi. Kafa çocuktu zaten. Ama travesti ydi sonuçta.

Bir süre sonra bunun tuvaleti geldi. Gitti bu tuvalete ben kapıda bekliyorum. Ilerde bana bakan iki kişi gördüm. Mimiklerimle ne ayak dedim. Kafalarını çevirdiler. 5dk bekledim Ecem çıkmadı. 10dk bekledim çıkmadı. Noldu amk dedim kendi kendime. Mesaj attım buna. Çıktı kapıdan geldi. Makyaj tazeledi herhalde dedim bir güzelleşme vardı çünkü. Geldim aşkım dedi Yılmaz ların yanına gittik. Giderken o iki herif Ecem e bakıyordu.

Madem bana aşıktı neden işte orda burda huurluk yapıyordu? Kızın kalbini kırdığımı farkettim. Yanına gidecek oldum Yılmaz beni çağırdı. Sonra konuşurum dedim Yılmaz ın yanına gittim. Sena yla çıkmaya başlamışlar. Hayırlı olsun falan dedim gaza getirdik bunu. Serkan o arada içecek birşeyler aldı. Iciyoruz falan bi baktım Sena gitmiş. Ecem ile konuşuyor. Ecem ağlıyor. Sena kafasını bana çevirdi. Pis pis bakıyor.

Arada bana birşeyler söylüyor. Seni seviyorum sadece seni istiyorum sen işe başladığından beri sana aşığım falan. Sonra ben ellerimi bunun zütüne zütürdüm. Kendini geri attı bu. Sana aşığım diyorum sen bana ne yapıyorsun dedi bu. Hafiften ağlamaya başlayarak gitti. Şaşırdım. Aşk neydi ki amk? gibişe aşk diyordum ben. Anlamıyordum aşktan meşkten. Acaba Nasıl bir şey istiyordu Ecem.

Zeynep in yatağını yaptık falan herkes yattı. Sabah Yılmaz ı aradım anlattım olanları. Zeynep le iş aradık birkaç gün. Bulamadık. Kafenin patronu da almadı beni. Sonra biz işsiz kalınca Serkan dan borç para istedik. Verdi biraz. Zeynep uyuşturucuyu bıraksın diye otele zütürdüm onu bu parayla. Birkaç hafta otelde kalacaktık. Başka birşey düşünmedim. Otele gittik tek boş odayı aldık. Günlerimiz mutlu bir şekilde geçti.

Sigarayı nerden buluyorsun dedim. Hastanenin kantinindeki çocuk veriyormuş. Karşılığında çocuk bunu gibiyormuş. Acıdım lan kıza. Ağladım. O da ağladı. Sonra birden bana sarıldı. Kurtar beni buradan. Bu hapisten kurtar beni. Sadece acı çekiyorum. Nolur gidelim buradan dedi ağlayarak. Ben de ağladım yine. Tamam ulan dedim. Senin acı çekmene izin vermicem dedim. O an aşık olmuştum Zeynep e. Acil çıkış kapısından kaçtık.

Nasıl geldin bu hastaneye dedi anlattım. Ağlamaklı oldu bu. Sonra ben onunkini sordum. Uyuşturucu bağımlısıyım dedi. Sevgilim beni bu yüzden buraya yatırdı. Bir ay boyunca iyileşmeyince beni buraya terketti. Iki buçuk aydır buradayım. Burası bir araştırma Hastanesi. Beni de araştırıyorlar. Acı çekiyorum ama beni iyileştirmiyorlar. Sadece araştırıyorlar dedi. Ağlamaya başladı bu. Bende ağladım biraz.

Bir kadın. Çok güzel bir kadın. Kızıl saçlı manken gibi bir kadın. Barbara nın kızıl saçlı olduğunu hayal edin. Işte tam öyle. Sigara içiyordu. Kimsin sen dedi. Doktor musun dedi. Hayır dedim. Ismimi söyledim. O da söyledi. Zeynep miş adı. Hastanede sigara içmek yasak değil mi dedim. Sana yasak mı dedi. Burada kameralar ve şu buharı tespit eden şeyler bozuk dedi. Yani yangın merdiveninde bozukmuş. Gözleri, yüzü, elleri falan heryeri mosmordu.

Parti müzikle başladı. Önce biraz dans ettik, sonra pastaları yedik. Hediyeler verildi. Sıra bana geldi. Cebimden bir paket çıkardım. Ecem çok heyecanlanmıştı. Sözlere başladım.

Hiçbirini beğenmedim. Neyse dedim balkondan atlayacaktım. Son kez Ecem in resimlerine baktım. Ağladım. Ona tekrar âşık oldum. Ama ne fayda. Çıktım balkona. Dördüncü kattayım. Kafa üstü düşeyim de garanti öleyim dedim. Son kez bu Dünya ya baktım. Atladım. Ben yere çakılmayı beklerken bir arabanın üstüne düştüm. Kapandı gözlerim.

Nedenini sormadım belliydi çünkü. Herşey yalan olmuştu. Hiç mutlu değildim. Depresyona bile girdim. Iki hafta gitmedim işe. Allah tan patron insaflı adam. Kafede birbirimizi görüyorduk diyeceğim ama öyle olmuyordu. Taşınmıştı da Ecem. Bana yaşama sevinci veren kadın artık hayatımda yoktu. Kendimi mi suçlayacaktım bilmiyordum. Kimdi suçlu? Kader miydi neydi? Yaşama sevincim gerçekten kalmamıştı. Intiharı bile düşündüm. Çok düşündüm. Intihar edecektim. Planlar yaptım. Kendime intihar çeşidi aradım.

baktım Serkan. Bavulları içeri taşıdık falan. Ben buna Ecem işini anlattım. Gazı Mazı açık bırakma dedim falan. Vakit geldi kafenin önünden aldım Ecem i. Bu çok mutlu. Hep gülüyor. Aşk böyle birşey mi amk dedim içimden. Oturduk bir yere konuşuyoruz. Ben hiçkimseye aşık olmadım dedim. Bu belki seni üzebilir. Aşk nedir bilmem.