bugün karar verdim hayatımın her alanında başarısızlığa uğramam sebebiyle zaten bir süredir yaratıcıya kızgındım, bütün gün düşündüm. borçlar bir yandan, sağlık sorunları bir yandan, hayatın anlamsızlığı bir yandan üstüme üstüme geliyordu.

artık risk almam gerek dedim ve çok yakın bir arkadaşıma gittim ve bir yakınımın ameliyatı için paraya ihtiyacım olduğunu ve kısa süre içerisinde ödemek koşuluyla bana 1-2 ay vadeli kredi çekmesini rica ettim. yakınımın arabası satıldığı gibi krediyi kapatacağımızı da söyledim, pek gönüllü olmasa da beni asla kırmazdı. 20,000 tl krediyi internet bankacılığından 5 dakikada alıp hesabıma aktardı, adamın kredi puanı 1900 herhalde aylardır hiçbir banka bana 1000 lira bile kredi vermiyor, neyse parayı bahis hesabıma yatırdım ve yaratıcıya seslenmeye başladım.

sadece bir maç tutturmak istiyordum fazlası değil 2 oran tuttursam 23,000 lira kazanç problemlerin çoğunu çözecekti. sanki karşımdaymış gibi konuşmaya başladım eğer bileklerimi kızıla boyayıp hapsettiğim oksijeni doğaya salma mı istemiyorsan, biraz mutlu olma mı istiyorsan şu maçı kazandır bana aksi halde beni intihara sen sevk etmiş olacaksın dedim, sınırsız kaynaklarının yanında bu çok büyük bir istek değil

yokohama marinos - shimizu maçına dakika 55 itibariyle berabere iken favori takım marinos alır dedim 2.30 oran. ne oldu derseniz, kaybetti. lan sadece bir maç be. sınırsız kaynaklarına rağmen yaratıcı ölmemi istedi. sonra düşündüm, çocuk yaşta kafasına sıkılan tek kurşun ile öldürülen çocuklarda muhtemelen yaşamak istemiştir. insanın kendinden başka dostu yok buna yaratıcı da dahil. neden bilmiyorum ama bu olaydan sonra hiçbir şey umrumda olmamaya başladı, ilginç duygular içerisindeyim lan yaratıcı bile yaşamanı istemiyorsa niye yaşayacaksın. elimde 1000 lira para kaldı, yarın keskin bir bıçak, lokal anestezi için lidokain, pıhtılaşmanın engellenmesi için aspirin içerikli bir şeyler ve kaliteli içkiler alıp kuytu bir köşede yok oluşun mükemmel hazzını son defa hissetmek istiyorum.