mutfağa girdiğimde buzdolabında fotoğraflar gördüm. hatunun 2 çocuk ve bir adamal fotoğrafları vardı. geçtim masaya oturdum kahvaltı yaparken gözüm sürekli dolaptaki çocuk fotoğraflarına takılıyordu. sonunda dayanamayıp sordum
B : ben H : hatun

B : Bu fotoğraftakiler kim ?
H : benim ailem.
B: (şaşkın bir ifadeyle) evlimiydin sen? boşandın mı ? anlamadım şimdi çocuklar nerde babasındamı ?
H: aslında ben sana bekarım derken yalan söyledim lütfen kusura bakma. ben evliyim. 2 çocuğum var.
B : ee neredeler şimdi?
korkmaya başlamıştım ve yaptığımdan pişmanlık duymaya başlamıştım.

H : korkma eşim çocuklarla beraber memleketine gittiler ben işleri bahane ederek gitmedim çünkü akyınvalidem ile anlaşamıyoruz. gitmek istemedim. eşimde bir şey demedi.
B : çok şaşırdım evli olduğunu bilseydim gelmezdim çok kötü oldum şimdi.
H : lütfen kızma bana şaşırmada. benim son zamanlar eşimde pek aram yok, en son ne zaman birlikte olduk onu bile bilmiyorum. internette senin fotoğraflarını görünce çok etkilendim. uzun zamandır eşimle de birlikte olmayınca seni çok arzuladım ve mesaj attım. yaklaşık bir aydır konuşuyordu ama cesaret edip te seni çağıramadım bugüne kısmetmiş. beni çok mulu ettin. uzun süredir böyle mutlu olmamıştım.
ben tabi duruma çok bozuldum gitmek istedim fakat bırakmadı biraz daha otur gidersin dedi.
H : lütfen pişmanlık duyma bak ikimizde mutlu olduk. bu anın tadı bozulmasın. korkma eşim çok uzakta öyle hemen de gelemez dedi.
kahvaltımızı yaptık , bir ara ikimiz de konuşmadık. sonra ben gitmeden bir duşa gireyim dedim. duşa girdim arkamdan hatunda geldi beraber duş aldık bir kere daha duşta beraber olduk. o çıktı ben abdestimi aldım duştan çıkıp giyindim hemen. aslında anlamam lazımdı ev gerçekten ed bir aile eviydi.
duştan sonra aklıam bir şey daha takıldı çocuklardan büyük olanı nereden baksanız 13 14 yaşlarında vardı. dedim ki erken mi evlendin peki çocuklar büyük .
sana bir gerçeği daha söyleyeyim o zaman dedi ben aslında 41 yaşındayım. şoktaydım resmen çünkü hiç göstermiyordu. zaman daha da geçmeden ben artık gideyim dedim. gitmeden bir daha seni ne zaman görebilirim dedi bilmiyorum dedim görüşmesek daha doğru olur sanki dedim çok üzüldü sonra beni öperek uğurladı.
aradan birkaç gün geçti hiç mesajlaşmadık. ben istanbul net sitesine arada bir yine girmeye devam ettim. arada konuştuklarım oluyordu ama kimseyle buluşmaya cesaret edemiyordum.

5 dakika sonra apartmanın ışığı yandı bekliyorum ama böyle güzel bir hatun beklemiyorum yani sıradan biri gelir diye düşünüyorum. bir baktım sarışın bir hatun içimden bu değildir herhalde diyorum ama keşke bu olsa diyorum giderek yaklaştı ve arabaya binerek merhaba dedi. şok oldum acaba biri bana tuzak mı kurdu ya da bu bir şakamı diye geçiriyorum içimden.
hatunu tip olarak kısaca şöyle tarif edeyim Scarlett Johansson kopyası diyebilirim. spor giyinmişti. selamlaştıktan sonra sahile doğru yola çıktık. bu arada ben yolları pek bilmiyorum onun tarifiyle sahilde bir cafeye oturduk. biraz sohbet, muhabbet ettik ben resmen hayran kalmıştım. gözleri saçları herşeyi güzeldi. iri yeşil gözleri çok güzeldi gülümsemesi gülmesi beni benden alıyordu.
normalde çok konuşan bir tip değilimdir ama o gece çenem düşmüştü. saat gece 12 yi geçmek üzereydi seni çok tutmayayım geç oldu istersen evine bırakayım dedim olur dedi. bindik arabaya ama ben resmen hatuna hasta oldum aklımdaki korku dolu düşünceler gitmişti yolda sohbet ede ede evin önüne geldik bir anda. ben içimden sanırım bu kızda ciddi bir ilişki peşinde diye geçiriyorum ama bana göre çok çok güzel bir hatun. tam arabadan inecekken yukarı gelmek ister misin birer kahve içeriz dedi. hiç düşünmeden teklifi kabul ettim.
ama ben önden çıkayım sen çağrı yapınca gel dedi. böyle deyince içime bir kurt düştü acaba neden böyle dedi lan dedim tuzak muzak olmasın. ama kendimi o güzelliğe öyle bir kaptırmıştım ki gidecektim. yukarı çıkınca çağrı yaptı bende hemen arkasından çıktım ama kalbim yerinden çıkacak neredeyse.

eve girdim eve baktığımda gayet güzel döşenmiş aile evi gibiydi. koltuklar sanki yeniydi. neyse geçtik salona hatun kahve yapmaya gitti ben evi inceliyorum lüx bir ev. hatun nescafe yapmış geldi ama benim içime bir kurt düştü hala diyorum ki ya tuzaksa. ardından ben kahveme rom alıcam sen de istermisin diye sordu olur dedim. kahveden bir türlü içemiyorum korktum açıkçası hatun içiyor kahvesini ya dedi içsene felan sonra güldü ver bakayım çok mu rom koydum tadı tuaf mı oldu dedi bir yudum aldı benim kahvemden.
baktım sıkıntı yok içtim bende kahveyi ama hala kafamda senaryolar var ulan beni bayıltacak içeriden 5 tane 30 cm malafatlı zenciler çıkacak gibecekler beni gibi düşünceler var kafamda. bir ara lavaboya gitmek istedim bana yolu gösterdi gözüm diğer dalarda acaba kimse var mı diye bakınıyorum.