0
Bekleyen olursa devdıbını atarım hadi up up up
yaklaşık 8 yıl önce istanbulun varoş sokaklarından birinde yaşıyordum. daha önceden de bahsettiğim gibi çok konuşmayan, fazla arkadaşlarla takılmayan bir tiptim. ancak üst komşumuz nur ve onun kuzeni cansu sürekli benimle iletişime geçme çabası içindeydi. her neyse lise 2 ye başladığım daha ilk gündü. nur ile aynı okula gidiyorduk. nur benden bir yaş küçük, cansu ise benimle aynı yaştaydı. ama cansunun okulu farklıydı. nur okulda ilk günü olduğundan çekinmesin falan diye annesi nur u bana emanet etti. böylece nur la artık her gün ister istemez çok yakın olmuştuk. her gün okula yarım saat boyunca yürüyorduk. öyle bir kaç hafta arkadaş olarak yürürken nur bana hiç sevgilin oldu mu Fatih abi diye sordu. bana abi diyordu. aramızda 1 yaş vardı.
ilk okulda takıldığım kızlar olmuştu. dıbını memesini ellediğim. hatta o zaman ki koşullara göre çıktığım kızlar olmuştu. ama hiç birine seni seviyorum, aşkım falan gibi laflar kullanmamıştım. sadece çıkıyorduk beraber zaman geçiriyorduk yani. tabi nur a durumu böyle anlatmadım. hayır dedim, sadece arkadaş olduğumuz bir kaç kız vardı. sonra bir sessizlik oldu, peki nur senin hiç oldu mu dedim? sonuçta aynı sokakta hatta üst katımızda oturuyordu. nur hakkında çok şey duymuştum. sokağın, hatta mahallenin en aktif kaşarlarından biriydi. o yaştaydı ama yine herkesin ağzında bir vurdum, şöyle yiyiştik falan diye laflar geçiyordu. bazılarına inanmıyordum tabi. bir kere oldu Fatih abi dedi. peki neler yapıyordunuz dedim. anneme anlatmayacağına söz verirsen söylerim dedi.
allah belamı versin anlatmam dedim. herhalde heyecanlandığımdan böyle cümle kurmuştum. çünkü çok duydum ona zütten kaydım falan diye sokaktaki çocuklardan. dedi semih diye bi çocuk vardı bizim sınıfta. onunla geçen yaz birlikte takılmıştık. nur ların tekirdağ da yazlığı var ve semihlerinde öyle. üstelik aynı yerde mahallede oturduklarından kesin bu bin ona vurdu diye düşünmeye başlamıştım. nur ve cansuların olmak üzere iki tane yazlıkları var. neyse başladı anlatmaya. geçen sene annemler yazlıktan dönerken ben cansularda kalmak için ısrar ettim kaldım. ama bizim evin yedek anahtarını da evden çıkmadan önce aşırdım dedi. böylece geceleri semih le birlikte bizim evde kalmaya başladık gece dedi. tabi ben dayanamadım. oha nur dedim. ne yapıyordunuz ki diye sordum. ilk başlarda sadece bira içiyolarmış sonra sarılıp uyuyorlarmış. en azından onun söylediğine göre. sonra bir gün semih buna tekila falan getirmiş. iyice kafaları güzel olmuş.
kafalar iyice güzel olmaya başlayınca bu semih denen huur evladı nur un üstündekileri çıkarmaya başlamış. çıkarmazsan çok terlersin komaya girersin demiş buna. sütyenimi falan çıkardı dedi. karşı koymaya çalışıyordum ama elimden bir şey gelmiyordu neredeyse hareket edemiyordum, sonra bende istemeye başladım dedi. neyi dememe kalmadan bir anda içime girdi dedi. ben tabi hayatımda ilk kez böyle şeyleri bir kızdan duyduğumdan hem gibim kalkmış hemde şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırmıştım. yine de lise ortamıdır falan, kızlık zarıydı, kandı falan bişeyler bildiğimden yani kanadı mı dedim?
yemin ederim Fatih abi. içime girdi ama hiç kanamadı valla bozamadı beni diye ağlamaya başladı. yolun ortasında okula gidiyoruz, dıbına koyduğumun kızı ağlayınca doğal olarak herkes ben bişey yaptım falan sanıp kıl kıl bakıyor. neyse okula yakın bir cafe vardı birer kahve aldık. benim tabi şaşkınlığım hala üzerimde. susup kaldım doğal olarak ne diyeceğimi şaşırdım dıbına koyayım. üzülme nur o zaman bişey olmamış işte dedim. fotoğraflarımı çektiğini söyledi Fatih abi dedi. eee dedim. artık her hafta yanına çağırıp istiyor benden bende arkadan razı oluyorum dedi. kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. ben daha 31 çekmeyi bilmiyorken adamlar gibişin kitabını yazıyordu. buna mı üzüleyim kızın durumuna mı üzüleyim derken, lütfen kimseye söyleme Fatih abi ama artık dayanamadım birine söylemem gerekiyordu dedi.
tamam nur merak etme aramızda kalacak dedim. bu semih denen huurnun evladı da liseye bile gitmeye zekası yetmeyen, sokağın serseri tipli dövmeli falan bi annesi kaşar. yine de ailesinin durumu o sokağın koşullarına göre iyi olduğu için kızlarla falan hep iyidi arası. bi de ergenlikte kızların böyle huur evlatlarının etrafında koştuğunu düşündüğümüzde nur pekte suçlu değil. tabi o zaman ki aklımla böyle düşünemiyorum. nur bence ailene söyle böyle ilerlemez dedim. babam beni öldürür diye tekrar başladı ağlamaya. kafama koymuştum artık. bu sorun sadece nur un değil, benimde sorunumdu. nur seni ağlarken bir daha görmeyeceğim dedim, ben halledicem sakın bir daha konuşma o binle. tabi bu semih denen huur evladının durumu böyle olunca çevresi falan vardı. nerede tinerci, keş, huur evladı var hepsi bunun arkadaşı. başladım düşünmeye dıbına koyayım. bu huur evladına ne yapabilirdim ki?
Tümünü Göster
