/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 1.
    +1
    09.06.2016 itibariyle uygulamaya başlayacağım olay.

    ortaokul yıllarımdan beri bilgisayar sahibiyim. hatta tam olarak konuşursak 6. sınıfa geçerken almıştık. o ilk yıllarda her ne kadar hevesli olsam da annemin bilinçli biri olması sayesinde oyun bağımlısı olmadım. internette zaten yok. bu sebeple bilgisayarda pek vakit geçirmedim. kitap okurdum o dönemlerde. arkadaşlarla vakit geçirirdik sürekli. ödev-dönem ödevi falan olduğunda angiblopedi den yapardık o yıllarda. interneti olan bir arkadaş vardı, arada da ona gider bilgisayara bakarak kağıda geçirirdik.

    sonra liseye geçtik, iyi bir liseyi kazandım. ödül olarak evdekiler internet bağlattılar. o yıl hayatım kaymaya başladı. online oyun oynardık o yıllarda lisedeki arkadaşlarla, lise hayatım boyunca basit bir takdir belgesi bile alamadım hiç. iyi bir okulun kötü bir dönemine geldim, iyi hocalar da ilk senelerden dağıldılar farklı okullara. kitapta okudum bolca, ama internet bağımlılığım çok arttı. sözlükler, forum siteleri çok vaktimi aldı. sosyal medyaya ilk çıktığı yıllardan bile ısınamadım ama ilgilendiğim hobilerle ilgili forum sitelerinde yıllarımı harcadım.

    lisenin son senesi efsane bir olayı gerçekleştirdim, interneti kapattırdım. bilgisayarı (o zaman masaüstü vardı) toplayıp depoya kaldırdım. o sene hayatımı derslere verdim. sabahtan öğlene kadar okul, okuldan geceye kadar dershane. bolca da kitap okudum kalan vakitlerde. ders çalışmaktan zevk alıyordum adete. uzunca bir süre gece 2 ye kadar çalışıp sabah 7 de de uyanıp okula gittiğim oldu, standart 5 saat uyuyordum ve bana gayet yetiyordu. bu şekilde hayalimdeki bölümü kazandım.

    üniversiteye geçince tekrar internet bağlattık, bu sefer bir hata yaptık sınırsız internet bağlattık. ve üniversite hazırlık yılımdaydım ve yıllarca da ders çalışmaktan aşırı bıkmış durumdaydım. ve ingilizce hocalarının tavsiyesi ile de yabancı dizi izlemeye başladım, hayatımın hatasıydı.

    o yıllardan beri deli gibi internet bağımlısı oldum. izlemediğim yabancı dizi kalmadı, halen ingilizce de öğrenemedim. zaten altyazı okuyarak ingilizce falan da öğrenilmez sadece kulak aşinalığı oluyor. kaç defa 1 sezon 1 günde bitirdiğim oldu. neredeyse ünlü-izlenebilecek tüm filmleri izledim.

    bir ara kampanyalara kafayı taktım, dh sıcak fırsatlara günde 50 defa bakıp yüzlerce gereksiz ürünü sadece indirimde diye aldım. ev elektronik ürün çöplüğüne döndü.

    bir bloga kafayı takıyorum, 1 haftada bütün yazıları okuyup bitiriyorum. 10 gün sonra ne okuduklarım aklımda kalıyor, ne 1 haftamı neden öyle bir şeye harcadığımı anlamıyorum.

    şu an takip ettiğim forum siteleri, facebook grupları var. günde 50 defa bakmazsam rahat edemiyorum. takip ettiğim youtube kanallarını açıp bakmadan içim rahat etmiyor, bakıp kontrol edince adete tatmin oluyorum anlaşılmaz bir şekilde. inciye ekşiye girip popüler konuları depe yazılarını okumadan içim rahat etmiyor. ama girince de bir anda okuyorum, 1 saat sonra herşeyi okumuş oluyorum, ertesi güne de aklımda bir tak kalmıyor.

    <buraya kadarını ekşiye instelaya yazayım diyordum ama vazgeçtim, samimi insanların sözlüğü inciye yazıyorum, daha samimi yazağım sonrasını>

    internette bu taklara vakit harmamın dışında liseye geçip internet bağlattığım seneden beri ferre izletip mastürbasyon yapıyorum. şerefsiz kuzen öğretmişti bu ferreları. o yıllardan beri her gün en az 1 defa duruma göre 3 defaya kadar mast yapıyorum.

    lise son yıllarında defalarca bırakmaya çalıştım. hiç internete birşey okumadan hayatımı giberttiğini anlamıştım. defalarca yemin ettim söz verdim ama bırakamadım bir türlü. çok kızıp gibimi koli bandıyla bantladığımı bile bilirim. çıkarırken yara bere içinde kalmıştı hatta. ama ona rağmen daha o yaralar geçmeden 2-3 gün sonra tekrar ferreya dönmüştüm.

    şu ferre ve internet ikilisi hayatımı kararttı. zeki efendi bir adam olan beni mala dönüştürdü. artık içimden ne çalışmak geliyor, ne çalışınca anlıyorum. internet başında kalmaktan kilo da aldım. obez değilim ama nerden baksan 15 kiloluk bir göbeğim var.

    üniversite derslerim berbat ötesi. belki benim kadar kötü notlu adam yoktur bile. üstelik buraya geldiğimde hedefim mit de harvard da yüksek lisans yapmaktı. artık kendi üniversitem bile yüksek lisansa almaz beni neredeyse. kaç yıl geçti hala 1. sınıftayım.

    (bkz: hayatınızı kökten değiştirecek olan şey) başlığı bir dönem faydalı oldu. ilk okuduğumda çok etkilendim, bilgisayarı ailemin evinde bıraktım. 2-3 hafta kadar bilgisayar kullanmadım. hiç ferre izlemedim, erotik videolara bakmadım. hatta metroda güzel bir kız görünce yüzümü bile çevirdim.

    bu süreç içerisinde üniversite yıllarımda geçirdiğim en iyi günleri geçirdim. derslere düzenli geç kalmadan katıldım. giyimime aşırı dikkat ettim, normalde para sorunum yoktur bu internet bağımlılığı yüzünden kampanyalardan aldığım birsürü hiç kullanmadığım pantolon gömlek ayakkabım vardı. güzelce bir saç traşı yaptırdım, osis wax aldım. yeni yeni kıyafetlerimi çıkardım. her gün normalde kalktığımdan 30 dk önce kalkıp saçlarıma güzelce şekil verip, kaliteli yeni kıyafetlerimi giyip, gayet uyanmış dinç şekilde okula gittim. sizlere yemin ediyorum, 1 yıldır aynı sınıfta olup daha 1 kelime konuşmadığımız adam yanıma geldi, sen bu sınıftamasın, seni hiç görmemiştim deyip muhabbet etti. sınıfta hoşlandığım 2 kızdan biriyle sohbet ettik. bir diğeri ile de tanıştık.
    yıllar önce alıp hiç okumadığım ingilizce hikaye kitaplarımı birbir okumaya başladım.
    ilk çıktığında alıp 1 defa dışında kullanmadığım kindlea güzel kitaplar atıp okumaya başladım.
    önceki sene alıp hiç kullanmadığım gitarı öğrenmeye başladım. coursera dan kursa kaydoldum, aynı zamanda selim ışığın dersleri eşliğinde gitar çalmayı öğrenmeye başladım.
    bu da yetmedi, fransızca öğrenmeye başladım duolingo ile.
    canım okuldan eve gitmek istemiyordu, evim zaten okula yakın, sabah kadar da ulaşım imkanı var. okulda kütüphanede çalışarak, kafelerde kantinde çay içerek vakit geçirmeye başladım.
    ders de çalışmaya başladım, yıllardır mala bağlamış olan ben ders çalışmaya başladım.

    ama 2 ila 3 hafta sonunda, sonraki aile ziyaretimde bilgisayarımı geri almamla tekrar hayatım kararmaya başladı maalesef. eski mala geri döndüm.

    sonra da ne kadar denersem deneyeyim bir türlü tekrar bırakamadım, ne bilgisayarı, ne interneti, ne mastürbasyonu, ne de ferreyu.

    gaza gelip sözler veriyorum, planlar yapıyorum. ama 2-3 gün sonra kendimi kontrol edemeden bir anda kendimi ferre izlerken buluyorum.

    okulum uzadı, hayallerimdeki mesleğin daha temel derslerini geçemedim, vücudum tak gibi bir hale geldi. asosyal liseli çocuklara döndüm. yüksek lisans hayallerim muhtemelen çöpe döndü. hayatım karardı.

    bir ara herşeyi bırakıp, ailemden de uzaklaşıp bir yıl ülkeyi köyleri dolaşmayı bile düşündüm. birikmiş param da vardı. ama kaçmak istemiyorum, hayallerimdeki hayatı yaşamak istiyorum.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    gerçekten artık acayip derecede bunaldım.

    hayır mal birisi de değilim, evimde 200-300 kitaplık kütüphanem var. bolca kitap okurum, imkan oldukça spor da yaparım. para sorunum yok, iyi bir üniversitedeyim. tabiri caizse yediğim önümde yemediğim arkamda. ama hala mala bağlamış durumdayım.

    kıytırık ingilizceyi bile adam akıllı öğrenemedim.

    mesela bir celal şengör dinliyorum, hak veriyorum. kendi kendime çok çalışacaksın, derslerde derste anlatılanla sınırlı kalmayacaksın, bilgisayarı kullanmayı azaltacaksın diyorum. yazılar yazıp notlar alıyorum, kararlar veriyorum. hatta unutmayayım diye elime koluma yazı yazdığım bile oluyor. ama ertesi sabah uyandığımda aklıma bile gelmiyor bunlar.

    hiçbir zaman sosyal medya bağımlısı olmadım, facebook dışında hesabım yok, o da üniversite kulüpleri için zorunlu olduğundan. saçma sapan yazılar okumam, saçma muhabbetlere girmem. ama yine de mal mal hayatımı harcıyorum yıllardır.

    internet ve ferre ve mastürbasyon. hayatımı karartan şeytan 3 lüsü.

    tekrar, bir defa daha karar veriyorum. perşembe gününden itibaren, yani 09.06.2016 itibariyle, ferre izlemeye, mastürbasyon yapmaya hayatımın sonuna kadar son veriyorum. metroda otobüste çıplak züt görürsem bile başımı çevireceğim.
    bilgisayarı, bir daha asla evde açmayacağım. varsa ödevim, projem okula zütürüp orada kullanacağım. okulda ferre izleyecek halim yok, o kadar sapıtmam herhalde. evde bilgisayar bundan sonra yok.
    telefondan kullanımımı da sınırlıyorum. sahibinden de ki tüm ilanları kapatıyorum, elimde kalsın, giberim üç beş kuruşunu. oradan alacağım bin lira geleceğimden değerli değildir.
    takip ettiğim tüm forumlardaki hesaplarımdan uzaklaşacağım. sadece ilgilendiğim hobilerle ilgili arkadaşlarda whatsapp konuşması yapacağım.

    sözlükleri bırakıyorum. tolstoyevskiyi bile artık takip etmeyeceğim, her ne kadar onlarca şey öğrenmiş olsam bile sayesinde. o bilgiler de 2 yıl ekgib kalsın.

    2 yıl boyunca, aklımı, fikirimi, düşünce yapılarımı düzene sokana, mantığımı kullanmaya başlayana kadar, bağımlılıklardan kurtulana kadar, ve en önemlisi de ilk hedefime ulaşıp yurtdışına gidip yüksek lisansa başlayana kadar bu alışkanlıkları sürdüreceğim.

    bu son şansım. hesapladım, bu şansımı da kullanamazsam hayatım kayacak. yurtdışına hiçbir türlü yüksek lisans için gidemeyeceğim. okulum en az 1 yıl daha uzayacak, muhtemelen ailemle problemler yaşayacağım. hayatım bomtak olacak bu defa da başaramazsam.

    mükemmel bir fırsatım var şu an, yılda 1 defa böyle bir başlangıç yapma imkanım oluyor dopamin reseptörü olayı yüzünden.

    tamamen bırakıyorum kötü alışkanlıklarımı.

    lanet olsun, kaç aydır okula gidiyorum şu dönem dersleri için, 2 tanesinden zor geçebiliyorum, muhtemelen dd ile. kalma ihtimalim bile var. yıllardır da böyle.

    başardım başardım, başaramazsam ölürüm.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    0
    Okumadım .
    ···