1. 1.
    0
    konuyu dağıtmak üzere sorulmamış sorularınızı bu başlıkta elimden geldiğince
    yanıtlıcam beyler az çok siz de bir fikir edinmiş olursunuz
    var mı başlamak isteyen?

    edit: insanın evrimi üzerine sorarsanız daha memnun olurum beyler
    ···
  1. 2.
    0
    evrim süreklimidir sürekliyse evrimleşenlere örnek verirmisin
    ···
  2. 3.
    0
    aksiyom olarak kalması üzücü değil mi?
    ···
  3. 4.
    0
    @2 her an her saniye çevrendeki mikroorganizmalar evrimini sürdürmektedir. En basit örnek olarak pek çok antibiyotiğe zaman içinde direnç geliştiren ve tanınmaz hal alan bazı bakterileri örnek gösterebiliriz.

    Şu an popüler olarak retroviruslara bağlı forced evolution teorisi pek revaçtadır.

    Her şart altında herhangi bir açıklamanın Çamırdan olduh dobrahtan olduh tan daha iyi bi açıklama olduğu kesin.
    ···
  4. 5.
    0
    evet evrim süreklidir, çünkü değişen dünya şartları(kıtaların yer değiştirmesi, iklim v.s) dünyadaki
    canlıları sürekli olarak bu değişime ayak uydurmaya zorlar. fakat bu 3-5 sene içerisinde değil bin yıllar, yüzbin yıllar
    içersinde olur ve her canlı farklı hızlarda evrimleşir. yani insan bu kadar yılda bu kadar gelişti ise şu canlı da şu kadar
    evrimleşmeli diyemeyiz doğrusal fonksiyon değildir evrim
    örnek olarak balinanın evrimini internetten fosil kayıtlarını bularak inceleyebilirsin
    tabi çok yavaş evrime uğrayan canlılar da vardır böcekler gibi milyonlarca yıldır çok az değişim gösteren türler de mevcuttur
    ···
  5. 6.
    0
    @1 namazın da niyazın da müslüman bir kardeşimizdi .akşamları pilav eşliğinde sohbetimizi eder yatsı namazından sonra ise uyumaya giderdi. lise yıllarında da iyi bir çocuktu saygıylıydı, efendiydi ama herşeyden önce iyi bir talebeydi.
    okuldan çıktığı gibi bim'e uğrar le colasını ve ülker çikolatalı gofretini alıp evinin yolunu tutardı. derslerini hiç bir zaman ihmal etmezdi haftanın belli günleri televizyon izini vardı o izinini ise sevdiği programları izleyerek değerlendirirdi. bunlar sırlar dünyası, beşinci boyut ve fıkralarla türkiye idi, özellikle fıkralarla türkiyeyi çok ama çok severdi okul da ki bütün yorgunluğunu ve stresini bu programı izleyerek atardı. ismail türüt'ü de bu kadar sevmesinin asıl neden bu idi.
    sanatı da severdi bizim afacan, sık sık necip fazıl kısakürek üstad'dan şiirler okur sohbetlerimiz esnasın da feyizli abilerimizin beğenisini kazanırdı.
    son zamanlar da ise uğur ışık sevdası başladı bizim çocuk'ta sık sık onun eserlerini dinler fırsat buldukça konserlerine gitmeye çalışırdı
    neyse yurtlar, dershaneler sohbetler derken okudu memur oldu bizim çocuk önceleri çıta gibiydi maşallah sonraları biraz göbek yapmaya başlamış yeni yeni bıyıkta bırakmaya başlamış berbere makine ile aldırmış pek bir süslüdür bizim oğlan ki sormayın gitsin ehi ehi
    şimdiler de ise inci sözlük denilen bir internet sitesinde zamanını geçiriyormuş. geçenlerde inceleme fırsatı buldum böyle forum denilen siteye benziyor ama açılan konu başlıkları yan tarafta duruyor değişik bir internet sitesi.son derece ahlak dışı bir logoları var ve hiç hoş olmayan gayri ahlaki son derece mühtezcen konuşmalar yapıyorlar birbirlerine hakaret ediyorlar
    sağlıcakla kal muhterem kardeşim bayram abinin de selamı var beyza kızımıza da çok selamlarımı ilet.
    ···
  6. 7.
    0
    erkeklerde milyonlarca yıllardır evrimleşmeyen tek şey sünnet derisiymiş :O
    nedennn kiii acep sayın hocam ?
    ···
  7. 8.
    0
    @3 bence dünya üzerindeki en yaygın aksiyom evrim değil dindir
    ama o tarz konulara girmek istemiyorum sözlüğün formatına aykırı
    ayrıca evrimin aksiyom olduğunu nerden uydurdun bunu da anlamış değilim
    yeterli düzeyde araştırma yaparsan kanıtlarının mevcut olduğunu görürsün
    ···
  8. 9.
    0
    @7 sünnet derisi sadece insana mahsus olmayıp bir çok canlıda mevcut olan bir yapıdır
    ve sadece eril canlılarda bulunmaz. kadınlarda da foreskin yani ön deri bulunur üreme organını
    Sünnet derisinin bilinen en önemli işlevi yetişkinlerde penisin büyümesi ile gereken fazla deri için kaynak olabilmesidir.

    bu arada insanda milyonlarca yıldır evrimleşmeyen tek şey sünnet derisi de değildir
    misal olarak gözlerimiz de pliyosen dönemden bu yana aşırı bir değişime uğramamıştır
    ···
  9. 10.
    0
    kullanılmayan oegan körelir diyonuz panpa ilerde insanda ne körelecek amk
    ···
  10. 11.
    0
    içgüdü ve doğuştan gelen refleksler için açıklaman var mı? mesela çocuk doğar doğmaz memeye yapışıyor. ayrıca göz bebeği ışıkta hemen küçülüyor vs. gözün yapısı falan ona uygun tamam da ilk insanlarda bu durum nasıldı
    ···
  11. 12.
    0
    @10 bakış açın hoşuma gitti

    @11 içgüdü denilen olay canlıların hayatta kalması için uyguladığı bazı davranışların genlerine işlemesidir
    öğrenilmez yani doğuştan onu yaparak ya da bilerek doğarsın hatta bebeğin bu içgüdüyü doğumdan önce de yaptığını,
    parmağını emdiğini ultrasonda görebiliyoruz
    ikinci olarak da refleksleri de ikiye ayırmak gerek öğrenilenler ve doğuştan gelenler
    göz bebeğinin aşırı ışıkta küçülmesi, yüksek bir ses duyduğunda tepki vermen üşüyünce titremen
    bunlar doğuştan var olup doğada sağlıklı bir şekilde hayatta kalmanı sağlamak üzere varolmuşlardır
    bazılarını da öğreniriz limon görünce ağzının sulanması da bir reflekstir fakat bu reklefsi gösterebilmek için
    limonu tatman gerekir

    fosil kayıtlarından %100 emin olamayız tabiki ama ilk insanların sinir sistemleriyle bizimki arasında
    büyük uçurum olmadığından şuandaki doğuştan gelen reflekslerimizin o zaman da var olduğunu söyleyebiliriz
    ···
  12. 13.
    0
    kanuni sultan süleyman'a bir gün sormuşlar;
    - padişahım, gavuru dize getirdin, acemi perişan ettin ama gücün bir kadına yetmedi. bu nasıl iştir?

    kanunî büyük adam tabii, öyle hemen parlayıp karar alan tiplerden değil. büyük sultan düşünmüş düşünmüş, onunla konuşan adama dönmüş ve demiş ki;
    - senin ananı bacını giberim. huur çocuğu.
    ···
  13. 14.
    0
    işte beni bu "doğada sağlıklı bir şekilde hayatta kalmanı sağlamak üzere varolmuşlardır" kısmı evrime değil yaratıcıya zütürüyor.ilk insanın ışıkta göz bebekleri küçülmesi lazım yoksa aşırı ışıktan gözler kör olur. sonra bunun genlere işlemesi lazım ki her nesil de bu özellik olsun.ilk canlıların (sadece insan değil bütün hepsinin kendine özgü refleks içgüdüleri mesela caretta caretta'ların doğar doğmaz okyanusa yönelmeleri vs.) bu ve bunun gibi özelliklerle donatılmış bir şekilde var olmalarının hiçbir zaman evrim sayesinde olduğunu düşünmüyorum.
    ···
  14. 15.
    0
    tıpın gelişmesinin insanın evrimleşmesini engellediğini ve insan ırkının geriye doğru gittiğini düşünüyorum panpa. tekrar maymun olcaz diye ödüm patlıyo amk.
    ···
  15. 16.
    0
    @14 doğadaki canlıları incelediğin zaman(tespit edilen ilk canlılık belirtisi 3 milyar yıl önce ortaya çıkmış olan bakteriyel düzeydeki kolonilerdir, insandan balıktan attan v.s çok çok daha önce yani) hatta sadece canlıları değil, dağları,denizleri, okyanusları incelediğin zaman
    yaratılışın değil milyonlarca yıllık değişimin sonucu olduğunu görürsün.. yani bir dağın ya da bir gözün oluşması hadi ol diyince olmamıştır milyonlarca yıllık bir süreçtir bu
    ya da senin ifadenle söylemek gerekirse her saniyede,her yeni nesilde baştan yaratılıyoruz aslında
    ···
  16. 17.
    0
    @15 çok farklı bir bakış açısı ama haklılık payında var gibi aslında.. çünkü sağlıklı yaşamamızı engelleyen sorunu vücudumuzun çözmesi yerine
    biz dışardan müdahalede bulunarak çözüyoruz
    ama evrimin tek ilerlediği yön hayatta kalmak değil cinsel seçilim de çok önemli
    tıp'ın bu konuya karışmıyor en azından, yani şuan *
    ···
  17. 18.
    0
    http://www.fosillerevrimi...tlarindaki_duraganlik.php
    ···
  18. 19.
    0
    @18 ben bu konuyu @5te açıklamıştım zaten
    okursan görürsün
    ···
  19. 20.
    0
    @17 panpa cinsel seçilimden kastın doğurganlıkta sorun olmadığıysa. tıp o konununda önüne geçmiyormu. mesela kısır insanlar tüp bebekle çocuk sahibi oluyolar ve bozuk genlerini çocuklarına aktarıyorlar. bundan 100 sene önce apandisit rahatsızlığının bile kanser gibi hatta belki kanserle kıyaslanmıyacak kadar ani ölüme sebep olduğunu düşünürsek, şimdi milyonlarca yıllık bir süreç rölantiye girdi hatta gerileme aşamasına geçti. baskın veya çekinik bile olsa sıkıntılı bozuk genler insanlar arasında yaygınlaşıyor. sonumuz hayırlı değil bence.
    ···