/i/Soru Cevap

Bilmemek değil başlık açmamak ayıptır...
  1. 4.
    -1
    megaloman ne kibir ne amk ahahaha hala adamlar tanrıya kulp takmaya çalışıyorlar ya anlayamıyorum olum biz aciziz anla sen daha bunları yazmadan önce biliyordu bunu yazacagını aynı anda dünyada evrende gerçekleşecek 32542542544353647756896969678768678678787887788778877887878778788778787 tane olayı bılıyor hepsinin aynı anda hakimi. isterse seni ne hallere sokar anında o bulundugun odadan alıp ama hiçbirini yapmıyor bekliyor sen hala incide böyle boş boş başlıklar açıyorsun yazık lan sana adam tanrıyı sorguluyor ahahahahaha şaka gibi olum bahsettigimiz şeyi bi iyice anla 'TANRI' dan bahsediyoruz anlatabiliyomuyum 'TANRI' senin sorabilecegin sorulardan söyleyecegin herseyden cok öte birsey
    ···
  2. 3.
    -1
    okumayın ateist oldum
    ···
  3. 2.
    +1 -1
    GEBERiN LAN REHBER KURAN AMINA GODUKLARIM
    ···
  4. 1.
    +3 -3
    Tanrı size cennet vaat etmese ve cehennemle korkutmasa bu kadar dindar olur muydunuz? Yoksa siz Tanrıya değil onun vereceği ödüllere mi inanıyorsunuz? Tanrı sadece bir aracı mı? Sizce varlığından şüphe edilecek denli bilinmez olan birine sırf o bir şeyler vaat etti veya cehennemle korkuttu diye boyun eğmek mantıklı ve ahlaki bir tutum mudur? Sakın Tanrının sınavı tam da bunun üzerine olup boyun eğenleri cezalandıracak olmasın?

    - Diyelim ki seninle çok iyi bir şey yapıyoruz ama sen ödül umarak yapıyorsun bense hiçbir şey beklemeden. Sence hangimiz daha ahlaklı veya vicdanlıyız? O halde ateistin Müslümandan daha yüksek bir ahlak ve vicdan seviyesini temsil edebileceğini kabul eder misiniz? O halde ateisti neden yakıyor dininiz? Neden vicdana, ahlaka, sevgiye değil de bir güce tapınıp onu övmeye değer veriyor? Tanrının kendisi acaba ne kadar ahlaklı? (Çünkü Kuran’da Allah’a inanmayanların iyi amellerinin de boşa gideceği yazıyor. Bu zihniyet bize Kuran’ın Tanrısının sevgi, vicdan ve ahlaka değil kendisine boyun eğilmesine önem verdiğini gösteriyor. Tanrı biraz megaloman veya kibirli olabilir mi acaba?) Tanrının emriyle vicdanın çelişse ne yaparsın? Bir yazı okumuştum ve hak verdim, şöyle yazıyordu: ‘Ahlak, emredilen ne olursa olsun iyi olanı, din ise iyi olan ne olursa olsun emredileni yapmaktır.’ Ben, gerçek hayatta dinin ahlak sunmadığını, aksine, çoğu kez ahlaksızlığın mazereti olduğunu düşünüyorum. Ahlak çoğu zaman, dinin elinde sanki esir düşmüş bir tutsak gibi görünüyor. Bu yüzden, dindarların ahlakı inanca dayandıran yaklaşımlarını gerçek hayattan kopuk buluyorum. Çünkü insani bir yaşam, ahlak vaazları ve dinsel korkutmalarla değil, özgürlükçü, çoğulcu, sosyal adaletten yana, demokratik toplumlarda gelişir diye düşünüyorum. Bu düşüncem mevcut pek çok örnekle de doğrulanıyor.

    - Şahitliğinin yarı değerde olması kadının aklen erkeğin yarısı olduğunu, yani aklen ekgib sayıldığını (yarım akıllı, yani ‘zekaca geri' sayıldığını) gösterir. Bu durum hem kadınlara dönük cins ırkçısı bir aşağılamadır (bu yüzden ahlak dışıdır da) hem de bilimsel olarak yanlıştır. Bu durumu nasıl kabul edebiliyorsunuz?

    - Kendi dininizin ayetlerini yorumluyorsunuz, hem de çok esnek biçimde; peki, başka dinin kitabını nasıl eleştiriyorsunuz? Onlar da esnek yorumlarla kaçınca ne tepki veriyorsunuz? Başka dinlerin kitaplarını neden bu esneklikle okuyup o dinlere iman etme yoluna gitmediniz? Neden başka dinlerin kitabını ateist gibi okuyorsunuz da kendi kitabınız olunca iş değişiyor? Bu, ikiyüzlülük değil mi?
    Tümünü Göster
    ···