-
26.
0@47 dünya tarihçesi zecharia stchin 10 kitabı var ilk 3 ü türkçeye çevrildi
-
27.
0@57 panpa şimdi kendine bi nescafe koy yada çay ydemle sonrada http://www.youtube.com/watch?v=vQVeaIHWWck fona insan sesi olmayan gerçek ruh gidası tadındaki tınıları almaya başla
işte sana araştıralacak konu amk ben burdayım yazışalım -
28.
0sevgili@60
Washington Post Gazetesi, 30 Aralik 1983; "Possibly As Large As Jupiter;
Mystery Heavenly Body Discovered."
Güneş Sisteminin kıyısındaki dev nesne astronomları şaşırtıyor. Neredeyse Jüpiter büyüklüğündeki gök cisminin Dünya'ya olan yakınlığı nedeni ile Güneş Sistemi'nin bir parçası olabileceği düşünülüyor. Astronomlar IRAS teleskobu tarafından saptanan cismin bir gezegen mi, dev bir göktaşı mı, kahverengi bir dev mi, yoksa bir galaksi mi olduğuna karar veremediler. IRAS ekibinde görevli Gerry Neugebauer, 'Tek söyleyebileceğimiz, bu cismin ne olduğunu bilmediğimizdir,' dedi."
Washington Post Gazetesi, 30 Aralik 1983; "Possibly As Large As Jupiter;
Mystery Heavenly Body Discovered."
30 Aralık 1983 tarihinde, yukarıdaki alıntının yer aldığı bir haber yayınlayan Washington Post gazetesi, önce Amerikalı okuyucuları, sonra da dünyanın geri kalanında paniğe kucak açmış bekleyen binlerce insanı, bu kadar gaza getirebileceğini nereden bilebilirdi? Sonumuz nasıl gelecek diye kafaları kurcalayanların en sevdikleri konulardan biri olan 10. Gezegen, gökten zembille önlerine düşmüş, hem de saygın bir gazeteye haber olduğu için de varlığı neredeyse kesinleşmişti. Ekgib olan tek şey, bu gezegenin bize ne zaman çarpacağını tespit etmekti. Astronomların hiçbir şey yapmasına gerek yoktu.
Tarih belliydi: 21 Aralık 2012. Hem Sümer efsanelerinde de Nibiru / Marduk isminde bir gezegenden bahsediliyor olması, tezleri daha da kuvvetlendiriyordu. Böylece en popüler kıyamet senaryolarından biri olan Marduk'la randevu, Amerikada'dan başlayıp tüm dünyaya yayıldı ve sonunda bize kadar geldi. -
29.
0NASA tarafından 1983 yılında uzaya fırlatılan Kızıl ötesi Astronomi Uydusu (IRAS), 10 ay gibi bir süre içinde gökyüzünün %96'sını dört ayrı kızıl ötesi banttan taramıştı. G.Neugebauer ve VV.Houck isimli iki IRAS astronomu, sonuçları gözden geçirirken, görüntülerde daha önce, aynı alanlar tarandığında fark edilmeyen parlak bazı noktalar bulunduğunu keşfettiler. Bu noktaların önceden gözlemlenen gök cisimlerine benzemediğine ve bu cisimlerin geçmiş verilerle benzer özellikler göstermediğine karar verdiler. Bunun üzerine bir basın toplantısı düzenleyerek, gördükleri nesnelerin "Güneş Sistemi'ne ait bir gezegen, dev bir göktaşı, kahverengi dev veya bir galaksi olabileceğini" açıkladılar. Açıklamanın sonuna, bu konuda herhangi bir spekülasyon yapılmamasını ve şüpheli nesnelerin ne olduğunun daha derin gözlem ve incelemeler sonucunda anlaşılacağını da eklediler.
Basın astronomların söylediklerine harfiyen uydu; NASA'nın açıkladığı üzere sonumuzun çok yakın olduğunu yazdı ve sansasyonda, sıradan ekonomi haberlerini geride bırakan başlıklar kullandı:
"Dev Bir Yabancı Gezegen Güneş Sistemi'mize Yaklaşıyor!"
Tirajları arttıran basın toplantısından bir süre sonra, bilim insanları haricinde kimsenin okumadığı iki ayrı bilimsel makale yayınlayan IRAS astronomları, vardıkları sonuçları bilim camiasına açıkladılar.
Sonuçlar, elde edilen görüntülerden bazılarının Samanyolu'ndaki yoğun gaz bulutlarına, bazılarının da çok uzak galaksilere ait olduğunu ortaya koyuyordu. -
30.
0Sirius yıldızı ve Güneş kütle çekimsel olarak birbirine bağlı sistemlerdir ve Alcyone'nin etrafında dönerler. Bundan 500.000 yıl önce, Sirius Sistemi'ndeki Marduk isimli gezegen bizim sistemimize doğru sürüklenmeye başlayarak, Güneş'in çekim kuvveti etkisi altına girmiştir. Zeki bir ırk tarafından idare edilen bu dev gezegen, şimdi Güneş Sistemi'nin sınırlarındadır. Bu gezegendeki varlıklar gezegenimize daha önce de gelmiş ve insanoğlunu eğitmiştir. Sonrasında gezegenin aylarından biri Dünya ile çarpışarak bugünkü Pasifik Okyanusunu meydana getirmiştir. Çarpışmadan uzaya saçılan parçalar da Asteroid Kuşağını oluşturmuşlardır. Marduk gezegeni 3600 yıllık bir yörüngede, Güneş'in etrafında dolanmaktadır. 2009 yılı itibarıyla gökyüzünde görünmeye başlayacak ve 2012 de büyük felaketlere sebep olacak şekilde Dünya'nın yakınından geçecektir.
-
31.
0Kafanızı Dünya atmosferinin dışına uzatıp da, bizim mahallede kimler oturuyor diye merak ederseniz, Güneş Sistemime ait gezegenleri ve Güneş'i bulursunuz. Uluslararası Astronomi Birliği 2006 yılında bir açıklama yaparak" Güneş'in etrafında dolanan yuvarlak biçimli şeyleri gezegen olarak adlandırmamızı tembihlemiş. Biz de zaten öyle yapıyoruz, oysa antik Yunanistan'da diğer gezegenlerin Dünya'nın etrafında dolanan "yıldızlar" olduğuna inanılırdı. Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn Geçmiş medeniyetlerin çıplak gözle görebildiği gezegenlerdi. Eskiden Güneş ve Ay bile gezegen kabul edilirdi.
Uranüs ancak 1700'lere gelindiğinde keşfedilebildi. 1846'da Neptün, 1930'da da Plüton keşfedildi. Her şey tamam derken, 2006 yılında Plüton'un kaderini değiştirecek bir şey oldu. Neptün'ün ilerisinde Plüton'dan daha büyük bir gezegen keşfedildi. Olağan prosedür gereği bu gök cismine Gezegen X adı verildi. Çünkü NASA, henüz ne olduğunu tam olarak anlamadığı her yeni gök cismini Gezegen X olarak adlandırıyordu. Bir zamanlar Plüton da, bir Gezegen X idi; sonradan bir isim ve mevki sahibi oldu. 2006 yılında keşfedilen ve yine Gezegen X olarak anılan gök cisminin, bir tür gezegen olduğu anlaşılınca ona Eris adı verildi. -
32.
0Eris'in aileye katılması Plüton için iyi olmadı. Asil bir gezegenin büyüklük kriterlerine sahip olamayan Plüton'cuk, kendinden çok uzakta bulunan, mavi yeşil bir gezegende yaşayan zeki varlıklar tarafından gezegenlikten atıldı. Böylece Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen kalmış oldu -bundan diğer gezegenlerin de haberi var mı bilemiyorum-. Çoğu astronom Plüton'a itibarının geri verilmesi amacıyla Uluslararsı Astronomi Birliği'nin bu kararma karşı çıktılar. Tartışmalar henüz bir sonuç getirmedi.
Gezegenler cephesinde durumu bu şekilde özetlemek mümkün. Güneş'i ise yeterince tanıyorsunuz artık. Ancak içinde bulunduğumuz çevrenin, gezegenler ve Güneş'ten ibaret olduğunu söylemek yanlış olur. Örneğin, Jüpiter ve Mars'ın yörüngeleri arasında yüz binlerce göktaşının cirit attığı Asteroid Kuşağı bulunur. Ayrıca, Güneş'ten 30-50 AU uzaklıkta (1AU Güneş ve Dünya arasındaki mesafe anldıbına gelir. Bu da yaklaşık 150 milyon km'dir) Kuiper Kuşağı adı verilen kayalık ve metalik nesnelerle dolu bir bölge bulunur. Burada dolanan en büyük nesne, az önce sözünü ettiğim Eris'tir. Bu bölgede, Kuiper uçurumu adı verilen bir yer, etraftaki kalabalığın aksine, bünyesinde çok az gök cismi barındırır. Birçok astronom o uçurumdaki nüfus azlığını, Dünya büyüklüğünde bir başka gezegenin varlığına bağlamaktadırlar. -
33.
0Kuiper kuşağında, Dünya büyüklüğünde bir gök cisminin olması demek, Güneş Sistemi dışında büyük kütleli ve bilinmeyen bir gök cismi mevcut demekle aynıdır. Yine de, "Bu cisim Marduk olabilir mi?" diye soranları hayal kırıklığına uğratacağım. Kobe Üniversitesinden iki Japon bilim addıbının 2008'de bu amaçla yürüttüğü bir çalışmanın sonucununa göre, Kuiper Kuşağı adı verilen bölgede, Güneş'e 100 AU mesafede, kesinlikle Dünya'dan küçük ve Plüton'dan biraz daha büyük bir gezegen olduğu ortaya çıkmıştır. Japon bilim adamlarının tespit ettiği bu gök cismi, Marduk/Nibiru olarak değil, bir Kuiper Kuşağı nesnesi olarak kayıtlara geçmiştir.
-
34.
0@72 seni tatmin edemeyeceğim panpa ama sen çok takıldın bu gezegene bence gılgamış destanını biraz araştır bide bak araştırırken ne buldum http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%82dem soy ağacına dikkat et nuha kadar gidior sam de sami dinlerin hz ibrahimin soyunun geldiği kol dal
-
35.
0@73 tebrik ederim öyle bir gezegenn olmadığını farkettin ama bu daha önce yaklaşmamış olduğunu kanıtlamaz
ayrıca tüm entrylerin nickinle uyumlu şuku panpa -
36.
0foton çağı başlayacak onu unutma
-
37.
0Beyler bu yazıyı 2 gün önce yazdım gece hayatımda görmediğim kabuslar gördüm ..
Kolları bacakları ve kafası kesilmiş bi adam vardı onun cesedini toprlamaya calışıyorlardı.
sonra yine bi adamın idam edildiğini gördüm sabah müthiş ağrılarla uyandım kustum böbrek rahatsızlığım depreşti yine amk
bu sabaha karşıda yine kabuslarla uyandım galiba yanlış yorumlar yapıorum -
38.
0@104 haklısın bu mevzunun olmayacağını bende yazdım fakat bizi ilgilendiren geçmiştekiler : bakın şimdi mayalar ve azteklererin gök tanrısı yani göklerin ve güneş tanrısı ahau azteklerin Huitzilopochtli ve hatta inka medeniyetinin inti güneş tanrısı hep göklerden gelen ve o medeniyete astrolojiyi öğren tanrılar olarak geçmiştir buradaki tanrı kavramı onlardan çok üstün zekanın onlara hükmetmesi manasıda çıkabilir musırdaki ra da aynı agalardır karnım acıktı amk
-
39.
0Antropologlar tapınak sitelerini ziyaret ediyor ve kitabeleri okuyorlar ve Maya hakkında hikayeler uyduruyorlar, ama işaretleri doğru okumuyorlar. Bu sadece onların hayal gücü. Diğer insanlar Maya adına kehanetler yazıyorlar. Dünya’nın Aralık 2012’de sona ereceğini söylüyorlar. Maya büyükleri buna kızgınlar. Dünya sona ermeyecek. Dünya dönüşecek.
Artık Dördüncü Güneş Dünyasında değiliz, ama henüz Beşinci Güneş Dünyasında da değiliz. Bu ara zamandır, geçiş zamanıdır. Geçişte ilerlerken çevresel yıkım, sosyal kaos, savaş ve süre giden Yerküre Değişimlerinin çok büyük, küresel yakınsaması (kümelenmesi) var. -
40.
0insanlık devam edecek, ama farklı şekilde. Maddi yapılar değişecek. Daha fazla insan olma fırsatına sahip olacağız. Maya takvimlerinin ve kehanetlerinin en önemli zamanında yaşıyoruz. Dünya’nın tüm kehanetleri, tüm gelenekler şimdi birbirine yaklaşıyor. Oyunlar için zaman yok. Bu çağın spiritüel ideali eylemdir.
Zamanı, mevsimleri ve döngüleri kapsayan Maya Takvimleri engin ve karmaşık olduğunu kanıtladı. Mayalar, Tzolk’in veya Cholq’ij gibi 17 farklı takvim olduğunu anlıyor, bunların bazıları zamanı on milyon yıl sürede doğru olarak gösteriyor.
Her şey Maya takvimlerinin matematiksel döngüleriyle öngörüldü. – O değişecek – her şey değişecek. Mayalar 21 Aralık 2012 tarihini yeniden doğuş, Beşinci Güneş Dünyasının başlangıcı olarak görüyor. Bu tarih galaktik ekvatordan geçen solar meridyen ve Dünya’nın kendisini galaksinin merkeziyle hizalamasıyla belirtilen ve ondan kaynaklanan yeni bir çağın başlangıcı olacak. -
41.
021 Aralık 2012 gündoğumunda, 26,000 yıldır ilk defa Güneş Samanyolu’nun arakesitiyle ve ekliptik plan ile birleşmek için yükseliyor. Kozmik haç, Kutsal Ağacın, Yaşam Ağacının bedenlenmesi olarak düşünülür, dünyanın tüm spiritüel geleneklerinde hatırlanan ağaç.
Bazı gözlemciler 2012’deki galaksinin kalbiyle bu hizalanmanın, kozmik enerjinin Dünya’ya akması, Dünya’yı ve üzerindeki her şeyi temizlemesi için bir kanal açacağını ve her şeyi daha yüksek bir titreşim seviyesine yükselteceğini söylüyor. “Bu işlem zaten başladı. Değişim şimdi hızlanıyor ve hızlanmaya devam edecek.”
Eğer Dünya’nın insanları 2012 tarihinde Dünya’nın çok fazlasını tahrip etmeden iyi bir şekilde ulaşabilirse, yeni, yüksek bir seviyeye yükseleceğiz. Ama oraya varmak için yolu bloke etmeyi isteyen son derece güçlü kuvvetleri dönüştürmek zorundayız.Az bir zamanda kaldı zaten. -
42.
02012 yılı Kış Gündönümünde belirtilen tarih dünyanın sonunu işaret etmiyor. Maya takvimi hakkında yazan birçok Maya olmayan insan bu tarihi heyecan verici hale sokuyor, ama onlar bilmiyorlar. Bilenler, geleneği sürdürmekle görevli olan yerli büyüklerdir.
Şu anda ekonomi bir kurmaca, hayal ürünü. Ağustos 1987’den Ağustos 1992’ye dek geçişin ilk beş yıllık kısmı, maddi dünyanın yıkılmasının başlangıcıydı. Şimdiye dek geçişe on yıl daha derin ilerledik ve finansal istikrar kaynakları adı verilen şeylerin çoğu gerçekte boştur, çökmüştür. Bankalar güçsüzler. Bu onlar için hassas bir an. Eğer dikkat etmezsek, küresel olarak çökebilirler. Şimdi, insanlar dikkat ediyor.
Kuzey ve Güney Kutupları dağılıyor. Okyanuslardaki su seviyesi yükselecek. Ama aynı zamanda okyanusta, özellikle Küba yakınında kara yükselecek. Guatemala’daki en son Maya Yeni Yıl seremonileri hakkında bir hikaye anlatıyor. Tüm yıl boyunca ıssız bir dağ mağarasında yaşayan saygı duyulan bir büyüğün seremonideki insanlarla konuşmak için Chichicastenango’ya yolculuk yaparlar. Maya büyükleri burada basit, direkt bir mesaj aktardı. Yaşamı ve ışığı desteklemede insanların bir araya gelmeleri çağrısını yaptı. -
43.
0Tam şimdi her insan ve her grup kendi yolunda gidiyor. Dağların büyüğü dedi ki, ‘ışığın insanları bir araya gelebilirse ve bir şekilde birleşebilirse umut vardır. Kutupluluk dünyasında yaşıyoruz – gece ve gündüz, erkek ve kadın, pozitif ve negatif. Işık ve karanlığın birbirlerine ihtiyacı vardır. Bunlar dengedir.
Şu anda karanlık taraf çok kuvvetli ve ne istedikleri hakkında çok berraklar. Berrak şekilde taşıdıkları kendi vizyonları ve kendi öncelikleri ve de kendi hiyerarşileri var. 21.12.2012’de Beşinci Dünyaya bağlanamamamız için birçok şekillerde çalışıyorlar.
Işık tarafında, herkes en önemli olduklarını düşünüyor, kendi anlayışlarının veya kendi gruplarının anlayışlarının anahtar olduğunu düşünüyor. Kültürlerin ve fikirlerin çeşitliliği var, bir rekabet, dağılma var ve tek bir odak yok. -
44.
0Karanlık tarafın yalanlama, reddetme ve materyalizm vasıtasıyla birliği engellemek için çalıştığına inanıyorum. Ayrıca Dünya’yı daha yüksek seviyeye taşımak için ışık ile çalışanları yok etmek için çalışıyorlar. Eskinin, düşüş halinde olan Dördüncü Dünyanın, materyalizmin enerjisini seviyorlar. Onun değişmesini istemiyorlar. Birliği istemiyorlar. Bu seviyede kalmak istiyorlar ve sonraki seviyeden korkuyorlar.
Düşüşte olan Dördüncü Dünyanın karanlık gücü yok edilemez veya boyun eğdirilemez. O çok kuvvetli, bu yanlış strateji olur. Karanlık sadece, sadelik, samimiyet ve açık kalplilik ile karşılaştığında dönüştürülebilir. Bu, birliğe zütüren şeydir, Beşinci Güneş Dünyasının anahtar kavramıdır.
Beşinci Güneşin ortaya çıkan çağının çok fazla göz ardı edilen bir elemente dikkati çekecek. Geçmişte çeşitli devirlerde Toprak, Hava, Ateş ve Su dört geleneksel elementi baskın iken, Beşinci Güneş zamanında hesaba katılacak olan beşinci bir element olacaktır – bu element ‘ETER’dir. -
45.
0Sözlük Eteri, “tüm uzayı işgal ettiği varsayılan kuramsal bir madde” olarak tanımlıyor, uzayda elektromanyetik radyasyonun yayılmasını açıkladığı düşünülüyor. Belki “uzay arasındaki uzay” olarak tanımlanabilir. Güneş sistemimizden (Güneş) ve galaksimizden (Samanyolu) gelen yüklü parçacıkların hizalanması olarak tezahür edebileceğini ileri sürüyorum. Eter elementi spiritüel enerjiyi temsil eder.
Beşinci Güneşin elementi gökseldir. Eter bağlamında, kutuplulukların bir araya gelmesi olabilir. insanlarda artık karanlık veya ışık olmaması, yükselmiş bir birlik olması. Ama tam şimdi karanlık alemi bununla ilgilenmiyor. Onu engellemek için organize oluyorlar. 2012’deki hizalanmaya hazır olmamamız için Dünya’nın ve onun çevresinin dengesini bozmak istiyorlar.
-
ucan kedi senle öpüsecek adama yazık la
-
28 yaşındayım hala motivasyon videosu izliyorum
-
özürlü olduğum için allah bana 24 cm mal vermiş
-
ucan kedi hangi pedi kullanıyorsun
-
3 ayda bir motorun bakımı mı olur mq
-
sürekli gerginlik stres kalp çarpıntısıi
-
birinden ayrılmak onu öldürmektir
-
bir kızın arka deliğindeki muazzam tat
-
ahtapotlar züt deliğinden girebilecek
-
ben de iciyorum ama kafam cayda lipton
-
beni ilgilendiren sorunları düşünmek istemiyorum
-
uçan kedi iticiliğii
-
ucan kedi gel sosislimi ye
-
sabah sabah ikinci sışçmam
-
kacmaya calısıyorsun ama kacabileceğin 1 yer yok
-
anal oral vs vs aldatma sayılmaz cidden
-
silinsin dediğim herkes silindi
-
fomo sahibiyiz
-
efe kaygısız vermeyeceğim adamdır
-
ayşe tokyaz
-
cemre demirel volkan demirel
-
ne yaparsak yapalım bunu
-
lan bura hala acıkmı
- / 1