/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 101.
    0
    bu arada başlığın içine ettiğinizi falan düşünmeyin beyler.
    ama şunu söylemek gerekir ki çoğunuz yazılanları ekgib okuyup gaza gelmişsiniz ve "şunu bi sıkıştırıp gibiim mort ediim" gazıyla bişeyler yazmışsınız. ben mantıksal olarak konuya yaklaştım herşeyi bildiğimi iddia etmedim ve sorduğunuz herşeye de cevap verebildim sanırım. ekgib olan yanları varsa eleştirmeye sormaya devam edin sorun değil.

    edit: @276 e ozaman neden ısı/ışık ihtiyacından bahsediyosun. ah beni köşeye sıkıştırdın mort oldum beyler rezil oldum.
    ···
  2. 102.
    +1
    @280 yau adamın derdi eleştirmek değil ki yarraa sıvazlayıp gelmiş aq maksat gibip rezil etcek. la ben o kadar da salak değilim buraya bişey yazdıysam cevap verebilceğim ya da cevaplayamıcağım herşeyi düşünmüşümdür. raad olun aq
    ···
  3. 103.
    0
    @281 hacım @278deki edite bak
    ···
  4. 104.
    0
    gezegenlerin faal olması(tanım yapıyorum gibmeyin): bi gezegende canlıların varlığını devam ettirebilcek imkan bulması.

    sönmüş gezegenler, sönmemiş gezegenler diye de bahsedilir.
    bişey daha, o gezegenlerin de güneş etrafında döndüğü gerçeğine göre, oralarda bi zamanlar hayatın olmadığını söylemen mantıksal anlamda çok zor. farzet ki neptünde yaşamış olanlar sence kendilerine göre takvim yapamamışlar mıydı? ısıyı/ışığı hangi açıdan nası alabilceklerini hesaplayamamışlar mıydı?
    biz bile takvim yapıyoruz, devletler ilkbaharda bütçeler yapıyo, üretim tüketim dengesi mevsimlere göre belirleniyo. burdan bile anlayabilirsin yani ha illa gibcem diyosan bu kadar tantanaya da gerek yok panpa
    ···
  5. 105.
    0
    @291 kanka herkes gelsin de yani direkt çürütmeye çalışmadan önce buraya bi emek verilmiş adamdan sayıp iyice okumak lazım. ee adam yarım yamalak okuyo sonra şurda hata yapmışsın burda hata yapmışsın. izah ediyoruz yine de ikna olmuyo. sonra hepimizin bildiği şeyleri kalabalık olmasın diye es geçiyorum, burayı niye anlatmadın hata var diyolar yine.
    hiçbiri sorun değil sorusu olan eleştirisi olan her zaman gelsin. biz burda bu konuları tartışıyoruz birbirimizi sindirmeye çalışmıyoruz.
    ···
  6. 106.
    0
    @294 hacım takvimler sadece günleri saymak için yapılmaz.
    takvimlerin yapılma amacı bi yerde güneş ısısını alabilme durumunu bilmeye çalışmaktan ibarettir.
    sen diyosun ki oralar yeteri kadar ışık alamıyo. güneşin etrafında dönen bi gezegenin yeteri kadar ışık alamaması durumu nasıl oluyo.
    diyelim yeteri kadar ışık alamıyo, farzet başka bi gezegende yaşıyoruz.
    o zaman da günlerimizi yaşıcağımız hava değişimlerini ona göre tahmin edip takvim yapardık dimi.
    yeteri kadar ışık alamasa bile eğer irade sahibi canlılarsak, bi şekilde kendi yaşam koşullarımızı sağlayabiliyoruz.
    yoksa kışın ortasında hepimiz soğuktan ölürdük ama ölmüyoruz. yani bulunduğumuz yere göre yaşam koşullarımızı oluşturabiliyoruz.
    ···
  7. 107.
    0
    bu saatte anca işkembe içilir aq
    ···
  8. 108.
    0
    @316 dünya üzerindeki evrimi reddettiğimi nerden çıkardın hacım?
    biz sadece insanlığın nerden geldiğine dair tahminler yazdık. yani uzaylı dediğimiz türlerin nerden geldiği konusu ayrı.
    ···
  9. 109.
    0
    bugün kapitalizm ve matematikten bahsedicez beyler.
    ilerleyen günlerde farklı konuları da ele alcaz.
    takipçiler bitti sanmasın.
    ···
  10. 110.
    0
    kapitalizm bikaç dk.ya kadar eklencek beyler. burdayım.
    ···
  11. 111.
    +2
    kapitalizm

    insanlık, varoluşundan beri duyduğu ihtiyaçları farklı şekillerde elde etmeye çalışmış, sonuç itibariyle kısmen başarılı olmuştur. kısmen başarılı olmuş çünkü, kurulan bütün sistemlerin kendilerine göre olan zorlukları ve ekgiblikleri, ihtiyaçların tam olarak karşılanması konusunda büyük sorunlar çıkarıyordu.
    yerleşik hayata geçişin başlarında takas usulünü kullanan toplumlar, ihtiyaçlarını karşılamak için sahip oldukları bazı şeylerden vazgeçmek zorunda kalıyorlardı.
    sonuç itibariyle, bir süreliğine işe yarayan bu usul, insanlığa getirdiği sıkıntılar nedeniyle artık kullanılamaz hale gelmişti. paranın icadı da bilindiği gibi böyle bir döneme rastlar.
    ancak, burada bilinen büyük bir yanılgı vardır. o da, parayı icat edenlerin lidyalılar olduğunun sanılmasıdır.
    tarihte kullanılan ilk paralara dair ilk bulgular, asurlular dönemine rastlar. bu da, parayı icat eden toplumun lidyalılar değil, asurlular olduğu ihtimalini artırmaktadır.
    tabi ki kapitalizmin ilk izlerine de, paranın icadının gerçekleştiği dönemde rastlıyoruz.
    paranın icadından bu yana kapitalizm varlığını her şartta sürdürebilmiş, kendisine alternatif oluşturulan bütün düşüncelerin tarihe karışmasıyla varlığını daha da güçlendirmiştir.
    kapitalizmin gerçek anlamda hayatımızda yer alması, bilindiği gibi abd'nin kurulmasından itibarendir.
    kapitalizm sözkonusuyken abd tarihine değinmemek hata olur:
    avrupalı ülkelere haraç vererek amerika kıtasında varlığını sürdüren kolonilerden ingilizlere ait olanlar, britanya krallığının çay vergisini artırması dolayısıyla başkaldırdı.
    krallığın hiçbir teklifini kabul etmeyen ingiliz kolonileri, kendileriyle beraber diğer kolonileri de "ayartıp" bağımsızlıklarını ilan ettiler. bağımsızlığın ilan edilişinin resmi tarihi, 4 temmuz 1776'dır.
    bu demek oluyor ki, kapitalizm gerçek anlamda 1776 tarihinden beri hayatımızın vazgeçilmez kurallarından biri olabilmiştir.
    kapitalizmi, paranın icadından sonra ticari anlamda en büyük icat olarak da tanımlayabiliriz.
    insanlığın şimdiye kadar geliştirip uygulayabildiği en mükemmel sistemlerinden biri olan kapitalizm, doğru eller tarafından yönetildiği sürece(buraya dikkat) haksızlık ve adalete yer vermeyecek şekilde varlığını sürdürmektedir.
    bir işveren, çalışanının emeği karşılığı olan ücretini ekgib veriyorsa, unutulmamalıdır ki suç kapitalizmde değildir.
    çünkü kapitalizm temel anlamda, herkese hakettiği kadar kazanç elde etme imkanı sunan bir sistemdir.
    peki bu sistemi günümüz dünyasında kimler işletiyor?
    buna kısaca, gücüne güç katan para babaları desek yanlış olmaz sanırım. bu zengin adamlar, abd'ye yerleşen ilk ailelerin soyundan gelmekte olup, abd'nin kurulduğu ilk yıllarda yeraltı kaynaklarına yasal olmayacak şekilde el koyarak zenginleşen ailelerin çocuklarıdır.
    zaman içinde daha da güçlenen bu aileler, abd'nin kurulması itibariyle, bu devlet üzerinde büyük etkiye sahip olmuşlar, istedikleri herşeyi paranın gücü sayesinde kabul ettirmişlerdir ve kabul ettirmeye devam etmektedirler.
    aynı zamanda bu zengin ailelerin kökeni, zamanında kiliselerin bağnaz fikirlerine başkaldırmak için kurulan illuminati'ye dayandığı da iddia edilmektedir.
    bahsi geçen bu zengin ailelerin ilk işi, abd'nin kuruluşundan sonra basılacak para birimine bir anlamda kendi imzalarını atmak olmuştur. dolar'ın arkasındaki piramit şekli ve en üstteki göz logosu, illuminati'nin yönetim piramidiyle beraber, "hepinizi izliyoruz" anlamı taşımaktadır.
    bu örgütün halen varolduğuna dair herhangi bir kanıt olmamasına karşın, bu fantastik oluşumdan para kazanma amacı güden bazı yazarların kitaplar yazarak insanların aklını komplo teorileriyle karıştırmaya çalıştığına hepimiz yakın zamanda şahit olduk.
    bu ihtimaller dahilinde, abd'yi kuranların masonlar olduğunu söylemek mümkündür.
    abd ile ilgili, konumuzla alakası olmayan ama bizimle alakası olan ve herkesin bilmediği bir konuyu daha paylaşalım:
    abd kuruluşundan sonra bir araya getirilen senatoda, devletin resmi dilinin hangi dil olacağı alternatifleri arasında, ingilizce ve fransızcayla birlikte türkçe de vardı.
    yapılan oylama sonucunda, ingilizce verilen oylar, türkçe'yi 1 oy farkla geçebildi ve devletin resmi dili ingilizce olarak kabul edildi.
    kapitalizmden bahsederken bankacılığa da kısaca değinmemiz gerekiyor.
    bilindiği gibi bankacılık, paradan para kazanma mantığıyla işleyen bir sistemdir. bu sistemde önemli olan paranın miktarı değil, dolaşım hızıdır. bankacılık dediğimiz sistemi, kapitalizmin bir tür illüzyonu olarak da adlandırabiliriz.
    örneğin, bankaya yatırdığımız 10tl, yatırılma anından itibaren işleme tabi tutulur ve bu parayı aynı gün ve hatta aynı ay içerisinde geri çekmeyeceğiniz düşünülerek banka tarafından farklı alanlarda değerlendirilir.
    banka bu paranın bir kısmını zorunlu rezerv olarak ayırır, bir kısmıyla para getirecek yatırımlar yapar, tahvil, bono alımı vs.
    tahvile de yeri gelmişken değinelim. tahvil, devletin vadeli veya vadesiz olarak bastığı kağıtlardır. devlet size bu tahvilleri satar ve tahvilin türüne göre vadeli veya vadesiz şeklinde değerlendirilir. tahvillerin belli bir faizi vardır. devlet, paraya sıkıştığında bu kağıtları basarak halka satar ve bir süre sonra halk bu kağıtları devlete satarak, verdiğinden daha fazla para elde eder.
    bankacılığa geri dönersek, yatırdığınız 10 tl'nin diğer bir kısmı da, parasını çekmek isteyen müşterilere mevduat olarak sunulur. diğer bir kısmı da faizli kredi şeklinde müşterilerin kullanması için kullanılır.
    verdiğiniz 10 tl, bu ve buna benzer birçok alanda değerlendirilerek, bankaya oldukça fazla bir getiri sağlar.
    bahsettiğimiz olay, değindiğimiz şekilde paranın dolaşım hızıdır. yatırdığınız 10tl, işlem hacmi denilen mantık sayesinde 50tl belki de 100tl'lik işlemin görülmesini sağlar.
    ortada sadece 10tl vardır ancak, bankalar yaptıkları işlemler sayesinde 100tl'lik değerlendirme yapabilirler.

    kapitalizm, kullandığı illüzyonlar sayesinde varlığını asırlar boyunca devam ettirse de, paranın ve dolayısıyla işlem hacminin değerinin beklenilenden de fazla şekilde düşmesi sonucunda bu sistemin çökmesi muhtemeldir.
    diğer bir ihtimal de, kaynakların bitmesiyle alakalıdır. kaynaklar bittiğinde de kapitalizmin çökeceği ihtimali vardır ancak, kapitalizm bu sefer sahip olduğu illüzyonist sistem sayesinde, kaynakların yokluğundan da faydalanabilecektir.
    örneğin, bugün dünyada sadece 1 dilim ekmeğin kaldığını varsayalım. eğer bu 1 dilim ekmek açık artırmaya sunulursa, büyük getiri sağlayabileceği gibi, savaşlara ve hatta devrimlere bile sebep olabilecektir.
    bankacılık sistemi sayesinde 1 dilim ekmeğin kullanımı birçok müşterinin kullanımına sunulmuş gibi sağlanarak, sistem kendi kurallarını koymaya devam edecek ve varlığını uzun bir süre daha devam ettirme imkanı bulacaktır.
    kapitalizmin çökmesi, abd varolduğu sürece mümkün görünmemekle beraber, çöktüğünde abd dahil bütün devletlerinin sınırlarının değişebileceği, büyük savaşların çıkması ve sonucunda şuan açlık sınırında yaşayan ülkelerin de kıtlığa sürükleneceği açıktır.
    kapitalizmden sonra getirilecek sistemin de, kapitalizm kadar dengeleyici ve adil olacağını söylemek de neredeyse mümkün değildir.
    kapitalizme alternatif olarak komünizm ise, günümüz şartlarında hayal olmaktan öteye gidememiş, kendisinden bir önceki aşama olan sosyalizmse barındırdığı hatalar yüzünden, kurucusu olan sscb ile birlikte tarihe karışmıştır.
    sosyalizm, çoğumuzun bildiği gibi herkesin kaynaklardan eşit yararlanabileceği düşüncesini savunmaktaydı. ancak burada bir hata var ki, o da çalışıp emek çıkaranlarla çalışmayanların aynı şartlarda yaşamanın ne kadar adil olabileceği gerçeğidir.
    bugün çalışarak kazandığınız 100 tl'nin (misal)yarısına devlet tarafından el konulacak ve üretime hiçbir katkısı olmayan diğer vatandaşa verilecekti. böyle bir mantığın yıkılmasının gayet normal olduğunu düşünüyoruz. sosyalizm, sınırlı kaynaklara rağmen herkes eşit şartlarda yaşama imkanı sunabilmek için de, doğal olarak büyük sınırlamalar getiriyordu.
    bu sınırlamalardan en bilineni, en fazla 1 ev ve 1 arabaya sahip olabilmekti.
    sosyalist mantıkla yönetilen devletlerde, insanların düşünme hakkına saygı gösterilmemekle birlikte, "devlet herşeyi bilir. devlet sizin için düşünür, size herşeyi üretir" mantığıyla insanların düşünmesi ve rekabet ortdıbının olmaması sebebiyle bilimsel ve teknolojik anlamda da hiçbir ilerleme kaydedilemezdi.

    konuyu toparlarsak, kapitalizm bankacılık gibi kullandığı sistemlerle dünyada uzunca bir süre daha hükmetmeye devam edecek, sosyalizm gibi hayali düşüncelerse tarihe karışarak, insanlara kapitalizmi istemeden de olsa daha da güçlendirmekten başka bir fayda sağlamayacaktır.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 112.
    0
    kapitalizm eklendi.
    ···
  13. 113.
    0
    @346 küba gerçekten mutlu mu? neden bu ülkenin kızları sokak ortasında sırf o günü aç geçirmemek için tanımadıkları insanlarla para yüzünden beraber olmak zorunda kalıyo panpa?
    ···
  14. 114.
    0
    matematiği yarın mı yazsak la?
    ···
  15. 115.
    0
    @350 panpa orada petrol var eğer dediğin gibi maddi açıdan rahatlarsa bu gayet normal. kaynak/nüfus oranına göre zaten mantıklı olan da bu.
    ···
  16. 116.
    0
    @355 hacım şelale gibi petrol var orda. nüfusları da petrolü yetircek kadar az. dünyanın tamdıbına bu sistem uygulanamaz nüfus fazla, kaynaklar yetersiz.
    ···
  17. 117.
    0
    @357 özet yok kanka
    ···
  18. 118.
    0
    @360 panpa belgesel yapalım diyoruz da ferreya kaçar diye vazgeçtik
    ···
  19. 119.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=9LEljS3ib84
    ···
  20. 120.
    0
    olm bana bu başlığı uplatmayın lan
    ···