kolaj

önceki konulara kısaca değinerek yeni yazı dizimi başlatıyorum. tanrı'nın varlığı ve yaradılışa dair farklı konular adı altında değinmiştik. evrenin var olma mantığının, tanrı ya da ona benzer bir gücün varlığını zorunlu hale getirdiğinden bahsetmiştik.
tanrı'nın dinlerdeki imajı, evreni yöneten, gezegenlerin yörüngesini belirleyen, doğa olaylarını kontrol eden ve herşeye hükmedebilen tanrı imajından ibaretti. ancak, tanrı böyle bir varlık olmayabilir. tanrı belki de bigbang'e sebep olan bir tür enerjiden ibaretti ve irili ufaklı gezegenlerin ortaya çıkmasını istemdışı sağladıktan sonra yok olmuştu. bu onlarca ihtimalden sadece birisi.

bit
bu konuyu farklı yollarla da açıklayalım: sanırım hepimiz yağlı saçların bir süre sonra bit oluşumuna sebep olduğunu biliyoruzdur. bitin oluşumu için sadece yağ ve saç gerekli. ve bildiğiniz gibi, eğer temizlik konusunda hassas değilsek bu minik varlıklar her an başımızı istila edebilir. bitlerin oluşumu, bizim irademiz dışında gerçekleşen bir olay. yukarda da dediğimiz gibi bitin oluşumu için yağ ve bol miktarda saç/kıl yeterli. bu teoriyi biraz genişletelim: dünyayı pasaklı bir insan kafası gibi düşündüğümüzde, aynı sonuca varabilme ihtimalimiz oldukça yüksek. bitler basit ve küçük canlılar bize göre. dolayısıyla ortaya çıkmaları/oluşmaları için de yağ ve saç gibi basit şeyler yeterli olabiliyor. insan ve diğer canlılarsa, bitlere göre daha karmaşık yapıdalar, oluşumları için birçok faktörün bir arada bulunması gerekiyor. böyle bir ihtimalde, tanrı'nın yaratma ve/veya yaradılış hikayelerinin doğruluk payı azalma eğilimi gösterir. kendi irademiz dışında ve pasaklılığımız sebebiyle kafamızda farklı türden canlılar oluşabiliyorsa, mantıksal açıdan genelleme yaptığımızda da insanların ve diğer canlıların, dünya gibi milyarlarca yıllık geçmişe sahip bir ortamda bu mantığa göre oluşabilme olanağı vardır. önceki konularda, dünyada hayatın uzaylı dediğimiz farklı metabolizmaya sahip canlılar tarafından başlatılmış olabileceğine değinmiştik. önceki yazılarımızda o teorimi de gözden geçirebilirsiniz.
bit teorisi dediğim kavram sayesinde, uzaylıların dünya hayatını başlatması teorisiyle uygun çıkarımla yapıldığında, nereden geldiğimiz konusunda en azından bir fikrimiz olacaktır.
sıralama yapmamız gerekirse: bit teorisine göre, dünyada hayatı başlatacak uzaylı dediğimiz canlıların ortaya çıkmasını sağladı - uzaylı dediğimiz ve metabolizmaları bizden farklı işleyen canlılar belli sebeplerle(önceki konularda değinmiştik. örnek: piramitlerle ilgili konu) dünyaya gelerek dünyada hayatı başlatmış oldu.

yukarda yaptığım sıralama, biraz farklı bir ihtimale dayanıyor görüldüğü gibi. ve konuyu mümkün olduğunca basit anlatmak zorunda olduğumdan, insanlığın geçirmiş olduğu evreleri de katarak yazıyı uzatmak istemedim.
uzaylılar ve bit teorisi aynı mantıkla başlamalarına rağmen, teori biraz ilerletildiğinde yolları farklılaşabiliyor. şöyle ki, eğer uzaylı denilen canlılar dünyada hayatın başlamasına sebep olmadıysa, sadece bit teorisinin doğruluğu daha mantıklıdır. ya da, dünya hayatını uzaylılar başlattıysa, o halde uzaylılar dediğimiz bu canlılar nasıl oluştu? sorusunun cevabı yine bit teorisiyle kısmen de olsa açıklanabilir.

sonuç itibariyle, hangi teoriyle dünyada hayata başlamış olduğumuz bir yana, bütün ihtimallerde hayatımızın/varolmamızın kaynağı manyetizma ve hidrojendir.
bilindiği gibi, bunların ikisini de güneşten temin edebiliyoruz. bahsettiğim bu iki unsurdan birinin ekgibliği bile dünyanın sönmüş bir gezegen olarak kalmasına sebep olabilirdi.

siftahı yaptık, bu saatte bunu okucak olan malın aklını gibeyim. sevgiler.