/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +14 -3
    Kutsalların Savaşında Kimin tarafını seçerdin?
    Sen sıradan biri misin, yoksa seçilmiş olan mısın?
    Bu soruların cevabını daha bilmezken dünyanın değişimine tanık olmuştum

    Kimi Armageddon
    kimi Melhame-i Kübra
    kiminin ise 3. Dünya savaşı dediğini duymuşsunuzdur.
    Ama ya duymak ile kalmadıysam...

    Kutsal olayları, Dünyanın değişimini, aksiyonlu aşklı meşkli Armageddon savaşını konu alan bir hikaye olacak.
    Şarkılar ile destekleyeceğim hikayeyi, şarkıları bu hikaye için açtığım kanala atacağım.

    Bu hikayemi sözlüğün aktifliğin yerlerde olduğu zaman yazmıştım, şimdi aynı senaryoyu düzenleyip tekrar yazıyorum.
    ···
  1. 2.
    0
    Okumadim
    ···
  2. 3.
    0
    sıçılmış kişiyim
    ···
  3. 4.
    0
    sana da rez
    ···
  4. 5.
    +1
    Al sunu

    http://c12.incisozluk.com...11509/6/2691226_od8e5.jpg
    ···
  5. 6.
    0
    güzel hikaye rezerv
    ···
  6. 7.
    +2
    Ne zaman dünyanın düzeni değişse ve ya Değiştirilse bir dünya savaşı gerçekleşmesi hiç de tesadüf değil.
    Tabi bu konulara girmeyeceğim
    1. Dünya savaşından beri Din ve Millet için savaşma dönemi bitirildi
    artık Sömürgecilik ve Kaynaklar için savaşılıyor.

    Özellikle son 100 yıldır insanlar hızla yozlaştı ve şimdi rezil hallere geldik.
    Bu sapıtma nereye kadar gidecek?

    Ben son günlerde bunu düşünürken fark ettim ki dünyada olanları daha fazla takip etmeye başlamışım.
    Büyük ahlaksızlıklar gözümüzde normalleştirilmişti. Ve son karşılaşmanın zemini de hazırlanmıştı.

    Neyse üniversiteden mezun olmama az kalmıştı

    Ailemin maddi durumu çok iyi olmasa da iyiydi.
    Üniversiteyi Tekirdağ'da okuyordum. Sıradan bir arkadaşlık hayatım, Eylül adlı sevdiğim bir kız vardı
    Emre, Atakan ve Ben bir öğrenci evi kiralamış orada kalıyorduk. Tabi mezun olmamıza aylar kalmış ufak bir hüznümüz vardı.
    ···
  7. 8.
    0
    Okumadım memeli entry bekliyorum
    ···
  8. 9.
    +1
    Ama benim garibime giden durum sanki durup dururken bir anda Dünya siyasetini, olup bitenleri ve benzeri olayları detaylıca takip
    etmeye başlamam olmuştu. Bunları yapmak zorundaymışım gibisine devam ediyordum.

    Son zamanda gözüme çarpan olaylar ise şunlar oldu;

    Coca Cola'nın Hristiyanların lehine yönelik reklamları çok dikkat çekiciydi. Reklamlarında tarihte haçlı seferlerine çağrılırken kullanılan Deus Vult Sloganı çok fazla kullanılıyordu.
    (Deus Vult Tanrı istiyor anldıbına gelir, yani kader böyleymiş gibi)
    Tam da Kudüs tarafsız bir şehir devleti kabul edilmişken, ben bu reklam ile kutsal topraklar arasında bağlantı kurmaya çalışıyordum. Bence Coca Cola Amerikanın propaganda aracı oldu

    Bu minik gelişme dışında
    Suudi Arabistan'ın yeni yöneticisi şatosuna kolilerce dünyanın en pahalı şarabı olan Château Lafite Rothschild getirtmiş yani Araplar
    ve yöneticileri geleneklerine ters hareketler ediyorlar.
    Amerikanın 47. Başkanı xxx Kıtalar birliği adlı bir ittifak kurdu ve bu ittifağa Suudi Arabistan, israil, ingiltere, Kanada ve diğer 16 ülke katıldı.
    Ve Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan vefat edeli yıllar olmuş, ülkede kimsenin beklemediği büyük sarsıntılar yaşanmıştı.
    Türk siyasetinde bir boşluk oluşmuş gibi hissedildi fakat halen Adalet ve Kalkınma partisi iktidar.
    ···
  9. 10.
    +1
    Evet, yer yüzünün durumu böyleydi. Bence dünya günden güne garipleştiği bir zamandaydık. Ama bu zamanda bana ne yapmak
    düşüyordu ki?
    Sadece araştırma yapmak stadyumda oturup maçı öylesine seyretmek gibiydi.
    Ben o zamanlar belki bilgi ve kültürel olarak kendimi geliştiriyordum ama daha büyük bir fırsat bekliyordum.
    Beklediğim şey Harekete geçmeme vesile olacak, dünyanın akışında büyük rol oynamamı sağlayacak bir olay .

    1 Yıla yakın bir süredir bekliyordum..

    Neyse işin ciddi kısmını geçelim ve hikayeye tam olarak başlayayım.

    Mezun olacağım güne erkenden uyandık. Tabi aylar önce heyecan ile hazırladığımız giysileri, kokuları giyinip kuşandıktan sonra
    üniversiteye doğru ilerledik.
    Ailelerimiz ve tanıdık bir çok kişiyi üniversitede görmenin verdiği mutluluk ve o başarı hissi de çok ayrı bir tattır.
    Klagib Üniversite Mezuniyet Töreni , konuşmalar vedalaşmalar, fotoğraflar ve mutluluğu bastıran bir hüzünün hissedildiği o ortamdan
    diplomanı alıp çıktıktan sonra okul hayatımın bittiği aklıma geldi. Yağmur yağdıkça da aklıma gelir, hava gri bir renge bürününce ben

    anılara dalıyorum.
    ···
  10. 11.
    +1
    Lisedeki arkadaşlarım ile tekrar görüştükçe ne kadar değiştiklerini fark ediyor, üniversiteli arkadaşlarım ile bağlantımı da kesmiyordum . Mezun olduktan 1 yıl sonraya kadar anlatabileceğim hiç bir gelişme olmamıştı .

    Ama 1 yıl sonra, aniden dünya alevlenmiş, düzenin iyice elden gittiği ve sapkınlığın, suçların, hastalıkların, adaletsizliğin arttığı bir hale gelmişti. işte ben o günlerde beklediğim olayların geldiğini hissetmiştim.

    Ve hislerim bir yaz günü dışarı çıkmamla doğrulanmıştı

    Sıcak bir yaz gününde
    hayvanların bile terleri ile duş aldığı bir havada
    kendimi soğuk asitli bir şey almak için dışarı attım.
    Marketin içi en azından soğuktu içeceklerin olduğu reyona gidip ne var ne yok diye baktım
    Coca Cola kutularının yüzüne hiç bakmadım son zamanlarda bu şirket Amerika'nın propaganda aracı olarak kullanılıyordu
    Coca Cola Company tarafından üretilen hiç bir şey almayacaktım. Kendimce bir ambargo uyguluyordum, aldım bir enerji içeceği

    Ve para vermek için sıra beklemeye başladım.
    ···
  11. 12.
    0
    Sigara markaları o kadar çoğalmıştı ki bağımlıların nasıl seçtiğini şaşıracak haldeydim. Sıra beklerken markaları inceliyordum. Ne kadar yasal bir zehir olsa da sigara piyasasına bence çok yatırım yapılıyordu. Paramı verip dışarı çıktım. Teneke şişeyi açınca çıkan pıss sesi de çok hoşuma gidiyordu.

    Bu arada eskisi kadar yoğun olarak dünyayı takip etmiyordum. Aslında etmeme gerek kalmamıştı çünkü sokakta dışkı yapıp dışkısının üzerine toprak atan bir kedi ve ya köpek bile dünyadan haberdardı.

    O kadar çok şok verici olay oluyordu ki bunları duymaya alışmıştım. Bu işin heyecanı kalmamıştı ki her an felaketi bekliyorduk.
    Sanki yanan bir evin içindeydik. Ateş tüm odalara yayılmış ama biz ateşin henüz ulaşmadığı
    fakat ulaşacağı son odada bekliyorduk.
    Bu ateş odaya ulaşınca ya izleyip yanacaktık ya da söndürmek için bir şeyler yapacaktık
    ···
  12. 13.
    +1
    Enerji içeceğini yudumlarken vücuduma serinlik hissi veren bir şeyi içmenin keyfi ile bir banka oturdum ve telefonumdan son dakika haberlerine baktım.

    Büyük caddelere ve meydanlara bu felaket zamanlarında son dakika haberi ve ya ani bir açıklama yapmak için dev ekranlar konulmuştu. Tabi daha bu amaçla kullanılmadı
    Ama az sonra kullanılacaktı

    Bir anda bugün iş görüşmem olduğu aklıma geldi . Derin düşüncelere dalmaktan unutmuşum!
    Hızlıca ayaklandım ve bir taksiye binip ofislerin olduğu işlek bir meydan olan *** meydanına gitmek istediğimi söyledim.
    ···
  13. 14.
    0
    Arabadan inince her zaman ki gibi yüzlerce kişinin yapış yapışa bu sıcakta dolaştığı meydana gelmiştim. Telefonumdan iş görüşmemin olacağı yerin adresine tekrar baktım ve hızlıca yürümeye başladım.

    Dev ekranın önüne gelmiştim. Dev ekranda hava durumu gösteriliyordu fakat bir anda yayın kesildi

    Yüzlerce kişi tüm kalabalık dev ekrana kilitlenmişti. Ağzım açık bir şekilde ekrana bakıyordum. Ürpermiştim ilk defa böyle bir şey oluyordu belki teknik bir arıza çıkmıştır ama nedense herkesin nefesi kesilmişti
    Ve bir kaç metre ilerimde Eylül'ü görmüştüm . Sevineyim mi üzüleyim mi bilememiştim ama hızlıca Eylül'e doğru yürüdüm.

    O anda ekranın görüntüsü gelmişti , iktidar partisinin sözcüsü onlarca mikrofonun karşısında konuşuyordu.
    ···
  14. 15.
    0
    Türk milleti, tarihte bir çok felaket oldu. Bir çok şer dünyaya vurdu, ama sen ilk çağlardan beri medeniyetin geleneklerin ve törelerin ile dünyaya ışık tuttun. Artık bunları açıklama vaktimiz gelmiştir çünkü bazıları dost gibi göründüğü maskesini çıkardı.

    Her türlü yoldan aramıza girdiler. Bize en ters düşen şeyleri bizim bir parçamız gibi gösterip buna batının medeniyeti dediler. Kendileri insan haklarını hiçe sayan hareketler yapınca kimse ses çıkarmazdı. Bizim en ufak hareketimizde sözde MEDENi Ülkeler tepemize çıktı.

    Ama bu saatten sonra milletinize ve değerlerinize sımsıkı bir şekilde sarılmamız lazımdır. Korkulan ve vaat edilen gün geldi, ya zafer, ya da ölüm
    ···
  15. 16.
    +1
    Beklediğim bir olayı beklemediğim bir vakitte duymuştum. Çevredeki herkesin yüzü bembeyaz olmuştu. Ben ise o anda hiç bir şey hissetmiyordum. Çünkü Amerikan Rüyası gibi mutlu huzurlu görünen dünya artık hiç de masum değildi.

    Peki ne olmuştu ki bu kişi bunları söyledi.
    Konuşmaya devam etti

    Savaşın bahanesi bu sefer;
    3 dinin kutsal toprağı Kudüs yüz binlerce kişilik, şimdiye kadar gizli kalmış sözde Hristiyan örgütler tarafından işgal edildi.
    Avrupa ve Amerika bu örgüte destek verdiğini açıkladı.
    Bu resmen savaş davetidir!
    Bizim buna da sessiz kalmamızı istiyorlar
    bu olayın bizi ilgilendirmediğini göstermemizi istiyor olabilirler
    ama bu zamana kadar sessiz kaldık.

    Türkiye daha fazla ezilmeye tahammül edecek bir ülke değildir!
    ···
  16. 17.
    +1
    Sonra Kudüs işgali canlı yayında gösterilmeye başlandı . Olağan üstü bir kalabalık sanki yıllarca bu güne hazırlanmış gibisine muhteşem bir uyumda Hristiyanların en eski ilk Propaganda şarkısı olan Kutsal topraklarda Hristiyanların hak ettiğini dile getiren Palästinalied şarkısını söyleyerek ilerliyorlardı.
    ( Şarkıyı kanala yükledim buyurun linki : https://www.youtube.com/watch?v=r2TmUYvBJa8 )
    17 Yaşında ve büyük eli silah tutan herkesi harpa gelmek zorundadır dedi
    Ve ekran kapandı.

    Minik çocuklar büyüklerinden gördüğü her şeyi alır ve hayatlarında fark etmeden onlardan gördükleri şeyi yaparak devam ederler. Ben hiç bir zaman böyle bir şeye rastlamadığımdan nasıl bir tepki verebileceğimi bile bilmiyordum.

    Korkmuştum, benim beklediğim kadar basit bir şey değildi dünya onlarca yıl sonra tekrar harpa giriyordu.

    Ne yapacağıma karar vermeden Eylül\'e doğru ilerledim, omzundan tuttum ve seni sevmiştim, halen de seviyorum, bir kurşun yemeden önce belki de son fırsatım bunu sana söylemek için dedim
    ···
  17. 18.
    +1
    Eylül yüzüme bunu söyleyecek zaman mıydı dermiş gibisine baktı. Ama sonra gülümseyerek tekrar karşılaşacağız kendine dikkat et dedi. Yanağıma bir öpücük kondurdu. Ben arkama baktım, büyük bir kargaşa oluşmuştu
    her kapıdan bir ses çıkarcasına
    telaş içinde kalmış insanlar birbirlerine neler olduğunu ne yapacaklarını soruyorlardı. Bence bu kişiler benim gibi yıllarca bunu beklemediler. Herkes için ani olsa da onlara daha da şok vermiştir.

    Meydana askeri araçlar yanaştı
    50 den fazla askeri araç vardı.
    Arabadan rütbeli askerler inip herkesi çağırdı
    ···
  18. 19.
    +1
    Çevredeki binalar boşalıyor, Dükkanlar toparlanıyor insanlar acele ile en değerli ve gerekli eşyalarını toplayıp askeri araçlara doğru hiç düşünmeden ilerliyordu.
    Bizi ne kadar Batılılaştırmaya çalışmalarına rağmen Türk milletinin içindeki cesareti silememişlerdi.

    Bir kaç metre ilerimde bigiblet satan biri vardı. Hızlıca koştum dükkanına girdim ve dandik bir bigiblet ne kadar evime gidip toparlanmam lazım dedim. Fiyatı yok yolunuz açık olsun dedi yaşlı adam. Sohbet edilesi biriydi ama hiç vaktim yoktu
    ···
  19. 20.
    +2
    Dışarıdan rastgele bir bigiblet alıp hızlıca evime doğru pedal çevirdim.
    Bu zamanı bekleyen bendim, yüz yılın intikamı ve hesaplaşmasının vakti gelmişti.
    Ama bu savaşa zamanla mucizevi varlıkların katılacağını ve manevi boyuta taşınacağı hiç aklıma gelmezdi.

    Heyecandan havanın sıcaklığını unutmuş , terlediğimi fark etmemiştim. Binanın önüne gelmiştim. Her sokakta bir telaş vardı insanlar sokağa dökülmüştü. Binaya girip dairemin olduğu kata çıktım. Belki bu kapının ziline son kez basacaktım?

    Kapıyı annem açtı, ağlıyordu ve gidiyor musun dedi. Zorundayım, zorundayız anne dedim. Gurur duyarcasına gülümsedi hiç korkmadan gidiyorsan sana hakkım bin kere helal olsun dedi. Annemle sarıldık. Babamla da vedalaştıktan sonra eşyalarımı toplamaya başladım.

    Fazla büyük olmayan bir valizim vardı içine bana lazım olabilecek ve manevi değeri çok büyük olan eşyalarımı doldurdum.

    Annem ise oralarda acıkırım diye düşünüp bir şeyler yapmıştı. Onuda valizin bir köşesine koydum.

    Odamdan çıkmadan yatağıma baktım, ve dokundum. O yumuşak rahat yatağı özleyecektim. Bir zamanlar o yatakta otururken bir fırsat bekliyordum.
    O fırsat o zaman gelmişti.

    Odamdan çıktım. Evdekilerle yine vedalaştım onlar da eline silah tutamayacaklar yaşlılar, çocuklar, hastalar ve engelliler için sığınaklara gideceklerdi
    ···