insanlık için kökten değişimin manevi yönü

Rezerved

rezerved

kabala bir çeşit tasavvuf gibi birşey anlaşılan ama ileri seviyelerde ne gibi öğretiler var bilemiyorum.

reservedd

@137 panpa eğer egoyu "her şeye sahip olmak isteyen, hiç doymayan" olarak tanımlarsak, aslında tanrı'ya da karşı çıkmış oluyoruz. çünkü ego denen açlığı bize o vermiştir ve ego hep bir şeyler biriktirmeye, kazanmaya meyillenir. kabalist de tekamül yolunda kendisini ilerletir ve bencillikten özgecilliğe geçiş yapar.

@141 bahsettiğin sufizm akımları daha çok orta çağda, 10 ve 11. yüzyıllarda etkisini gösterdi diye biliyorum. kabala sufizm'den daha da eskidir ama yolları bazı yerlerde kesişmiştir. zaten şunu söylemek gerek ki bütün mistik akımların amacı aynıdır ama yolları farklıdır. bir öğretide "ego'yu öldür", diğerinde "ego'yu terbiye et", başkasında da "ego'nu anlamaya çalış" der ama hepsi şu fikirde ortaktır: "her yol o'na çıkar".

haytın anldıbını buldum panpa bu hatunlar bomba hemde 3 ü bi arada * ))
http://www.youtube.com/watch?v=k-nagmpmbo8

Panpa bu mevlana, yunus emre gibi insanlar hakkında ne düşünüyorsun aslında bence senin anlattıklarınla bu insanların yaşamı ve felsefesi %95 uyuşuyor gibi ego kısmında farklılar sadece

haytın anldıbını buldum panpa bu hatunlar bomba hemde 3 ü bi arada * ))
http://www.youtube.com/watch?v=K-NAGmPmbO8

bu ne lan hangi başlığı okuyak

özet nerde

panpa öncelikle beni kırmayıp devam ettiğin için teşekkür ederim.

ben efendinin arzusuna karşı çıkma konusunu allah'a değilde nefse egoya karşı çıkmak olarak anlamıştım. değişim arzusunda olan bir kişi değişmek istemeyen egoya ve onun isteklerine karşı gelir ve egoya üstünlük sağladıkça yükselir olarak yorumlamıştım, farklıymış durum.

devam panpa incide ki kaliteli başlıklardan birisi bu.

okuyorum iyiymiş.am,züt, meme bi yere kadar

rezerved

son soru üstüne oldukça derin tartışmalar yapıldı ve hala yapılıyor panpalar. ama bu soru cevaplanmak isterken hiçbir zaman evrenin sonsuzluğu hesaba katılmıyor.

sonsuzluğu bilmek imkansızdır panpalar, eğer bilebiseydik sonsuz olmazdı. bir kabalist için bahsettiğim piramitte en üst seviye yolculuğun sonu anldıbına gelmez. her zaman daha büyük arzular, daha farklı deneyimler olacak. belki de insandan sonra başka bir formda devam edeceğiz.

bunu anlayabilmek için kendinizi bir bakterinin, bir karıncanın yerine koyun panpalarım. her yaşam formu kendi frekanslarında bir şeyi algılayabilir. nasıl ki bir bakteri için "karınca"nın bir anlamı yoksa, bir karınca için de filin anlamı yok. onun için bir fil, kocaman bir gezegeni simgeliyor olabilir. dolayısıyla yolculuğun sonu yok panpalar. çünkü evrenin ne mikro ne de makro boyutta bir sonu yok. kabala'da sonsuzluk terimi "ein sof"tur panpalarım. internette bu konuyla ilgili çok yazı vardır, belki yine ben değinirim buna.

"Aşk, öyle engin bir denizdir ki, ne başlangıcı ne de sonu vardır."

Panpalarım bu Mevlana'nın alegorik bir sözüdür. Aşk yerine burada "Yaratıcı" veya "Arzu" kelimesini koyabilirsiniz.

mistik öğretilerin ana gayelerinden biri, "bilinçsiz özgürlük"ten "bilinçli özgürlüğe" geçiş yapmamızı sağlamaktır. yani yaratanın arzusunu anlamak. bakın panpalar bu nokta çok önemli. özgürlük dediğiniz şey sadece dev çarkların işlemesi, bilinçli veya bilinçsiz hepimiz bu devasa sistemin hareketini sağlamış oluyoruz.

ama bu aklınızda olumsuz bir algı yaratmasın panpalarım. biz bilinçlendikçe aldığımız haz da artıyor. her şeyin birbiriyle nasıl etkileşim içinde olduğunu görüyor ve daha da olgunlaşıyoruz.

iyi güzel de, her şeyin bilinmesi evreni sıkıcı hale getirmez mi?

şunu anlamamız gerek panpalar:

evrendeki hiçbir şeyi değiştiremeyiz. neden sorusuna bir cevap "evrenin büyüklüğünü" gösteren videoyu izlemediyseniz izleyin.

http://www.youtube.com/watch?v=17jymDn0W6U

şimdi panpalar bu kadar muazzam büyüklükteki bir yerde gerçek bir özgür iradeden bahsetmemiz evrensel yasalara aykırıdır. madem öyleyse ben "özgürlük" derken neyi kastediyordum?

şunu: özgürlük, yaratıcının bizden istediği şeyi yapmamızdır. o halde kabala'ya ya da başka öğretilere ne gerek var peki?

resimlerini vermiş olduğum çizelgelerde seviye atladıkça "efendi"nin arzusuna karşı çıkarsınız panpalarım.

burada kısa bir ara verip başka bir konuya değineceğim. sözlüklerde falan da bol miktarda bulunan aşırı dinci tayfalar, sözde illuminati deşifresi yaparken bu tür makaleleri tamamen dikkatsiz ve önyargıyla okuduklarından çok yanlış çıkarımlara varıyorlar. mesela ben ilk cümlemde "efendinin arzusuna karşı çıkmak" diye bir cümle kullanınca bunu "allah'a karşı çıkıyorlar" gibi algılayıp makalelerde yazıyorlar sağda solda. dinci bloggerlarında çok rastlıyorum bu yüzden siz siz olun panpalarım böyle kulaktan dolma bilgilerle yazı yazanlara kanmayın. karanlık ve boşluktan başka bir yere sürüklenmezsiniz.

efendi'nin arzusuna karşı çıkmak ne demek peki? basit bir şey panpalarım. yaratıcı bizi alma arzusuyla yaratmıştır. biz farkındalığı arttırıp özgürleştikçe artık "ihsan etme"(paylaşmak, özgecillik) arzusuna sahip oluruz. bu da doğal olarak onun arzusuna terstir.

ayrıca, konuşan(insan) seviyesine gelen bir canlı, özgürleşmekle kalmayıp diğer türdeşleri ile arasındaki bağı farkeder. yani her şeyin bütün olduğunu anlamaya başlar ve bu yüzden sadece kendisini ıslah etmez. başkalarını da kendi seviyesine yükseltebilmek için elinden geleni yapar.

up up reserved

"tut ipi düz çek" nickli panpamızın isteği üzerine, en başta da anlatmış olduğum seviyeler üzerine bir şeyler yazıcam panpalar. aşağıdaki resmi inceleyin. bu resim, aşağıdan yukarıya tabiatta var olan dört seviyeyi temsil etmektedir(cansız,bitki,hayvan,konuşan)

http://www.kabala.info.tr/imaj/15-2.png

piramitsel olarak bir ifade de şu şekildedir:

http://www.kabala.info.tr/imaj/15-1.png

en alt seviyede değişim arzusu en azdır, yukarı çıktıkça bu artar ve kişi özgürlüğüne kavuştukça "ihsan etmek" ister. bu seviyeleri atlamak için farkındalığın artması gerekli panpalarım. bu artış da sıkı manevi çalışmalarla olur.manevi çalışma derken, inzivaya çekilip mağarada yaşayın demiyorum. vücudunuza iyi bakmak da aslında manevi bir çalışmadır; çünkü kutsla yolda ilerlerken kişinin zihinsel,fiziksel ve ruhsal olarak dengeyi sağlaması gerekir.

reserved