Merhaba gençler.

Bu platformda bir başlık gördüm değişik bir taktikle ters pgiboloji yöntemini kullanarak kız tavlamadan bahsediyordu ve gelen ilginin inanilmaz derecede olduğunu farkettim.

biri size sevgili vaadi vermiş. ilgi göstermeniz gayet doğal fakat işin içine pgibanaliz v.s pgibolojiyide katınca normal bi kız tavlama taktiği başlığından daha çok ilgi gelmiş. Açıkçası bilseydim önceden yazardım : ) ne kadarda merakliymissiniz Pgibolojiye. Pgiboloji benim işim

işi ustasından dinleyin bence :-*

Ben size kız tavlama vaadi vermicem; insanları ele geçirme sanatını öğreticem. Aklınıza gelebilecek her türlü canlı olabilir. Hangisini isterseniz. Hem erkek hem kız vaat ediyorum size gaylerde sevinsin onların bilinçaltını darmaduman edecek köleniz yapacak teknikler bunlar... : )

istediğiniz insanı ağınıza düşürebilir, köleniz yapabilir, kendinize taptırabilir, istediğinizi yaptırabilir, yönlendirebilir, yönetebilir, bilinçaltını ele geçirebilir, konuşurken 30 adım sonrasını tahmin edebilir, muhabbeti istediginiz gibi yönlendirebilir, sadece gözünüze bakan bir insanın hakkinizda ne düşündüğünü öğrenebilir, kendinizi ona doğaüstü bir varlık olarak gösterebilir, baktığı heryerde sizi görmesini sağlayabilir, çirkin ve kısa boylu olsanızda o kişiye kendinizi brad pitt olarak gösterebilirsiniz; şaka yapmıyorum size bakınca bradd pit'i görür, istediğiniz kişinin rüyalarini ele geçirebilir, bedenlerini ele geçirebilir, yukarda yazdiklarimin hepsini "yapabilirsiniz". istediginiz insanı oyuncaginiz yapabilirsiniz, ele geçirip serbest bırakabilirsiniz, musallat olabilirsiniz : ).

Pgiboloji - insan davranışları - beyin - bilinçaltı - hipnoz - manipule - yönlendirme - gizli hipnoz - rüya - hormonlar - his gibi kavramlara ilgisi olanlarınız vardır elbet.

Bu kavramları yalamış yutmuş biri olarak size öğreticem, işin özünü öğreticem. pgiboloji bölümünde 4 yılda öğretilen bu kavramları ben size çok çok daha kısa sürede birdaha asla unutmamak üzere kavratıcam. Çünki özünü biliyorum.

Hazır olun arkadaşlar. Bir insanın neler yapabileceğini tahmin bile edemezsiniz.
*
*

insanları ele geçirme ve manipüle etme sanatını öğrenmeye hazır olun. ilginç şeyler ögrenmeye hazır olun.

Ancak başta yazdığım gibi, gördüğüm başlığa ilgi geldiğini gordugum için bu başlığı açtım. 3 kişi gelip reserved alırsa entry siler , sözlükte trollük yapmaya devam ederim,

3 kişi öğrenecekse hiç kimse ögrenecekse kimse ogrenmesin daha iyii. Bu gibtimin bilgilerini paylaşacaksam herkese paylaşacam. Kalabalık bi insan topluluğuna, onlarda başkasına paylaşacak tabii öğrendikten sonra, bir akım - bir zehir - bir hastalık gibi bu sanat kulaktan kulağa yayılsın istiyorum. her sır günü gelir paylaşır, birgün anlamı kalmaz ve söylersin. Benim için anlamı kalmayan sınır- zirve noktasına ulaştığım bu büyük sır sizlerin huzurunda.

Kitap yazmaktansa incide yazmayı seçerim.

Bilinçalti yönetme ve manipüle sanatı için are you ready?

Umarım ilgi gelir çunkı bu baslik bunu cidden hak ediyor, hep hak etmeyenler bi yere gelmiş hayatta di mi? ilgi gelmez ; 3 kişi gelip reserved alırsa entry silip trollük yapmaya devam edeceğim. size kalmış. bekleyip görelim. Vakit belki de sınırlı.

Edit: Cugular sözlükteki ezik (KÖLE) beta sayısıdır.

Köpekleri kendimize itaat ettirtmeyi öğrendik, sahiplerini tanrıları olarak gördüler, kendisine öğretilen ve emredilen herşeyi yaptılar.

Ardı kesilmedi. Aslan, fil, kaplan, fok balığı, yunus, maymun v.s.. Bu hayvanların hepsini ele geçirip istediklerimizi yaptırdık.

Peki nasıl? Kaba kuvvetle mi? Hayır.

Pgibolojilerini çözerek , hayvan davranışlarını araştırıp öğrenerek, beyinlerini - zeka seviyelerini bütün davranış-hareket-tepki-pgibolojilerini çözümleyerek yaptık.

insan hariç her varlığa bunu uyguladık. Pgibolojilerini çözüp Sahibi olup istediklerimizi yaptırmayı öğrendik.

Peki "ya insan?" ona aynen hayvanlara yaptığımızı yaptıramaz mıyız? Pgibolojilerini davranislarini çözümleyip gizli hipnoz- manipule teknikleri ile Kendimize itaat ettirip istediğimizi yaptıramaz mıyız? cevabını ben veriyorum: YAPTIRIRIZ, YAPTIRIYORUZ (Hipnoz), YAPTIRACAKSINIZ. Ele geçirdikten 3 gün sonra karsidaki insanın tanrısı olacaksınız ve kendinizi nasıl göstermek istiyorsanız öyle göstereceksiniz.

Fark ettiyseniz hep zeki hayvanlara istediğimizi yaptırıp itaat ettirebiliyoruz di mi? Zeki köpekler daha iyi söz dinliyor, zeki hayvanlara çok daha inanılmaz şeyler yaptırıyoruz. Zeka ile yaptıracağımız şeyler "DOĞRU ORANTILI" yaNi.

Ve emin olun "insan en zeki hayvan" : ).

Anladınız siz : ).

Size önce ilk entry'm de bahsettigim kavramlardan bahsedip hazmetmenizi sağlayarak başlayacağım. Olta kullanmayi öğrenmeden balık tutamazsınız.

Aşama aşama gidicez

1-) olta yapımı : Pgiboloji-manipüle-yönlendirme-telkin-bilinçaltı-bilinçaltına giriş-bilinçaltına mesaj yollama-gizli hipnoz-fikir nedir?-fikir değiştirme-fikir verme-algı operasyonu (:-algı yönetme-fikirleri kendine yönlendirme ve kendine taptırma-duygu yönetimi-davranış-kendine itaat ettirme v.b gibi kavramları işleyeceğiz. Hazmedip kavradığımızda oltamız hazır olacak. Bakmayın uzun gozuktugune özünü biliyorum ben. işı ustaniza bırakın. Ben size daha kısa ve daha öz anlatıcam. Çok şey ögreneceksiniz.

2-) olta kullanma öğrendigimiz kavramları pratiğe dökme, deneme ve sahaya inme. Istediginiz insana deneyebilirsiniz. Annenize bile. binler o kadar güçlü bi etkiden bahsediyorum ki annenizin algıları ile oynayıp kendinize aşık edebilirsiniz. Yanlış anlaşilmasin gücün büyüklüğünden bahsediyorum. annenize diyorum ortalikda aklı 5 karış havada gezen peşinden koştuğunuz kızları düşünmeyin bile.

3-) olta atma : oltamizi yaptık, kullanmayı öğrendik, şimdi sıra olta atıp balık avlamada : ) gerçek hedeflerimiz olan insanlara olta atıp kısa sürede köle yapma aşaması.

4-) balık tutma : oltamizi yaptik öğrendik attik. Şimdi gelsin balıklar : ). Bizim oltamız çok güçlü beyler balina bile kaçamaz raad olun : ). istedigimiz insana olta atıp sahibi Olucaz. Algılariyla oynanmis, fikirleri degistirilmis, bilincaltina girilmis, kafasini yastığa koydugu anda rüyasinda bizi gören, beyni bize kilitlenmiş , beyinleri manipüle edilmiş ağımızdaki insanı (balığı) tutup çekme aşaması : )

5-) balığın kaderi: balığın kaderi tamamen sizin elinizde beyler. isterseniz serbest bırakır denize (eski hayatına) geri yollarsiniz, isterseniz balığı gibersiniz : ) , isterseniz akvaryumunuza hapsedersiniz, isterseniz öldürürürsünüz, isterseniz köleniz yaparsınız.

olay şu: Kendinize bir ROBOT YAPIYORSUNUZ VE ONU iSTEDIĞINIZ GIBI PROGRAMLIYORSUNUZ. BU ROBOTU YAPMAK DA bir sanat ve adı "bilinçaltı ele geçirme ve zihi manipüle etme" sanatı.

---

evet beyler bayanlar sanırım bilgisiz bir bin gibi zütümden hikaye uydurmadığımın, herşeyin ne kadar planlı programlı olduğunu ve düzenli işleyeceğini, ne kadar bilimsel olduğunun farkına varmişsinizdır.

Ben hazırım, bilgilerim hazır, dersimiz hazır, müfredat ve aşamalar hazır. Hepsi işlenmeyi bekliyor.

´´´´´´ Şimdi sıra sizde. kalabalik bir insan topluluguna anlatmak istiyorum , ilgiye göre devam edicem daha çok olması lazım´´ .

Hedefim bu olayın salgın hastalık gibi yayılması. Ögrenmenizden ibaret değil. Zaten öğreneceksiniz. Ben varken aksi mümkün değil. Bu başlığı "size kiz tavlatmazsam huur çocuğuyum" diye açabilirdim, herkes damlayabilirdi. ama bilimsellige ve olgunluguma aykırı olurdu konunun özünü yazıp açtım, sonucunda olacakları değil.

´´ ilgi gelirse devamı gelicek´´

Önce olta yapımından başlıyoruz arkadaşlar, Günümüzde çoğu insan bilmesede birçok insan bu manipülasyon taktiklerini, bilinçaltınızı gibme size liderlik yapabilme konusuna hakim. Birçoğunuz bilmesede kölesiniz KÖLE zincirinizi kıracak, siz insanları köle yapacaksınız. Olta yapımında değineceğimiz konular.

1-Pgiboloji.
2-Manipule.
3-Yönlendirme.
4-Telkin.
5-Bilinçaltı.
6-Bilinçaltına giriş Bilinçaltına mesaj yollama.
7-Gizli hipnoz - Fikir.

7. Aşamalık bu süreci okuyup zihninize güzel bir şekilde kazıdığınız zaman. Artık balıkçı olma yolunda ilk adımı atacaksınız. 1- Pgiboloji, 2 Manipüle:

insanlar tarafından kurulmuş pgiboloji ve manipule tuzaklarına düşmek bazen sizin uyumanızı ve gerçekleri görememenizi robotlaşmanızı sağlıyabilir. Böyle zamanlarda dünya sizi birilerinin çıkarları için kullanılmış olduğunuz hissiyle baş başa bırakır. Manipülasyon teknikleri, zihninizin karışarak manipülatörün isteği doğrultusunda davranmanız için oluşturulur. Bu teknikler incelikli olanlardan kaba olanlara kadar geniş bir yelpazededir. Sizinle oyun oynandığını anlayabilirseniz paranoya yapmaya gerek olmadan bu tuzaklardan kurtulabilirsiniz. Şimdi en yaygın tuzakların klinik analizine göz atalım.

Bakın siz bu taktikleri bilmeyenler insanın en iyi yanlarını görmeye çalışırsınız ve onu sahipleniriz, fakat gerçekler bazen bizi bu yaklaşımımızı tekrar değerlendirmeye zorlar. Bencilliğin bir yere kadar doğal bir insan davranışı olduğunu anlarız fakat bazı insanlardaki ihanet, manipülasyon ve aldatma eğiliminin derinliklerine baktığımız zaman bu, birçoğumuzu daha farklı ve dikkatli bir yaklaşıma yöneltir özetle bilimsel olarak değilde kendi tabirimle söyleyecek olursam insanlar huur çocukluğunu size uyguluyarak kendinden uzaklaştırır siz kaçarsınız ama kaçmak yerine onları KÖLEMiZ yapabiliriz... Sizi paranoya yapmaya zorlamıyorum fakat bencil amaçları için sizinle oynayabilecek insanlarla olan ilişkilerinizde dikkatli olmanız gerekemektedir. işte, hepimizin bazen düştüğü/düşebileceği incelikli ve kaba manipülasyon metodları:

Bizler, dünyanın güvenilir ve sevilesi insanlarla dolu olan güzel bir yer olduğuna inanmak isteriz. Dünyamızda bu ideale uygun yaşayan insanlar da vardır; fakat aynı zamanda izin verdiğiniz takdirde sizi kullanmak isteyen insanlar da var olmuştur ve olacaktır. Örneğin 60 yaşında bir dede yanınıza yaklaşıyor: Evladım eeeh aaah, belim ağrıyor şu poşetleri eve kadar taşır mısın? Evet arkadaşlar bir diğer örnek, adamın kapısının önüne kömür odun dökülüyor. Oğlum şuna yardım edermisin GENÇ ADAMSIN YAPARSIN, arkadaşlar genç adamsın yaparsın diye diye anamızı gibtiler, ve gibmeye devam ediyorlar. YAPMAYIN YAPMAYIN YAP-MA-YIN! Sizce o adamın oğlu yokmu, bir arıyıp yardım istiyeceği akrabası yok mu?, hiçmi tanıdığı yok ulan. Neden siz? işte bu tarz huur çocuklarına karşı bu faydalı bilgileri sizlere sunuyorum.

Yalan yoluyla Manipülasyon yapan insanlarda var. Bakın buraya 100'lerce 1000'lerce örnek verebilirim ama kısa bir örnek daha verip diğer konularımıza geçeceğim, konular bittiğinde ise asıl işi biz elimize alacağız bu sindirme aşaması daha.

Yalanla manipülasyon-) sahtekar ruhunuzu sömüren huur çocuklarının en çok kullandığı metodlardan birisidir. Yalanlardan örülü yoğun bir ağ oluştururlar ve bu sistem gerçekliği çarpıtarak sizi manipülasyon için bir kurban haline sokar. Bilinçaltınıza işlediği her yalan ilerde herhangi bir konuda karşınıza çıkar ve tekrar robotu olursunuz, Bundan korunmanın tek yolu uyuşmazlıkları kontrol etmek ve blöfü farketmektir. Güvenme konusunda ağır davranmak kuralınız olmalı. Bir insanı yeterince tanıyana kadar kişisel sırlarınızı, kendinizi paylaşmaktan kaçının kendinizi hiçbir zaman çözdürmeyin. UNUTMAYIN kişisel sırlarınız ve bilgileriniz o insanın size kullanacağı bir KOZ'dur. Size yapılan doğru olamayacak kadar mükemmel tekliflere dikkat edin. Ulan bunun kendine hayrı var mı ki bana bu teklifi yapıyor? veya kendi niye yapmıyor da bana teklif ediyor diye düşünün. YALAN bu tarz huur çocuklarının mekanizmasıdır. Daha derin bir seviye ise kararlarınızı temeli zayıf bilgi parçaları üzerine kurmaktan kaçınmaktır. Hükmünüzü vermeden önce bilgi kaynaklarını doğrulamak ve ifadelerin geçerliliğini test etmek her zaman en doğrusudur. Bu konuda vakit harcamanız ve bu şekilde düşünmeniz sizi yalan girdabına çekilmekten koruyacak en iyi SAVUNMA mekanizmasıdır.

Şimdi diğer konulara geçelim , Yönlendirme - Telkin.

Yönlendirme, Bir diğer adıyla birine iş yaptırabile ikna telkin ve tekniği. Yani birine iş yaptırabilme onu robot gibi kullanabilme istediğimizi yaptırma KÖLEMiZ haline getirme söylediğimiz herşeye boyun eğmesini sağlamak, bize YOK diyememesini sağlamak.

ikna Etme Teknikleri: Aslında Su herşeyin başı olduğu gibi ikna kabiliyetinizinde başında ‘’iletişim’’gelmektedir. Eğer iletişim konusunda kendinize güvenemiyorsanız ilerleyen yazılarımda size iletişim kurma tekniklerini de göstereceğim. Zaten Aksi taktirde öğrenmiş olduğunuz bilgiler , almış olduğunuz fikirler tamamen 0 dan ibaret olacaktır. Her kapıyı açacak olan yegane anahtarımız iletişimdir. Şimdi tekniklerimize göz atalım.

Küçükten Büyüğe Tekniği :Bu uygulama günlük hayatımızda farkında olmasakta aslında sürekli uyguladığımız bir tekniktir. Burada dikkat edilmesi gereken husus ; isteğinizi Minumum seviye ile dile getirmek. Reddedileceğinizi bile bile büyük bir adım atarak karşınızdaki insanı büyütürseniz size yarardan çok zararı dokunabilir. Ancak zorlamadan ve ölçüp biçerek sınırları zorlamadan kabul edebileceği bir adım attığınızda size 1-2-3-4 ve 5. Adımda bile pozitif yönünü gösterecektir.

Örn: çok samimi iş arkadaşınız, Öğrenci evindeki yada mahalleden, daha önce istemediğiniz bir arkadaşınızdan borç para istiyorsunuz. 5 TL istediğini varsayalım… 5 TL muhtemelen sizi ezip büzmeden isteyebileceğiniz ve karşınızdaki insanında size ödeyebileceği bir rakamdır. Üstelik Minumumdan başlayacağınız bir istek sonraki isteğinizide olumlu karşılayacaktır. Dün 5 TL aldınız ve geri ödediniz. 1 hafta sonra 10 TL istediniz ve geri ödediniz. 1 ay sonra 20 TL istediniz ve arkadaşınız sizi kırmadan verdi… Nihayetinde belirli bir güveni eliniz altında tutuyorsunuz. Herşeyden önce nasıl iletişime geçeceğinizi bilmiş oluyorsunuz değil mi ? Hiç şüpheniz olmasın bu hayır sever arkadaşınız sıralamayı bozmadan gittiğiniz ve geri ödediğiniz taktirde sizi hiçbir zaman kırmayacak ve bir anda ‘’En sevdiğiniz arkadaşınıza dönüşecektir’’ Aksi taktirde, Geri ödemez yada çizgiyi bozarsanız bu durum önce güven kayıbı yaşatırken diğer yandan adınızı lekeleyerek kendinize olan özgüveninizide yitirmiş olacaksınız. Yani diyeceğim o ki araştırmalar doğrultusunda: Eğer bir insandan önce küçüğü istediyseniz sonradan büyük şeyleri alma ihtimaliniz herzaman daha fazla olacaktır diyor, bu tekniği sadece para konusunda algılamayın örneğin arkadaşınıza şu işi yapsana dersiniz ve o işin karşılığında sizde ona bir iş yaparsınız, karşılıklı bir şekilde iş yaptığınız için bir diğer ricanızda arkadaşınız sizi kırmayacaktır, bu şekilde bir zaman sonra kontrolü sadece siz elinize alacaksınız ve önünüze gelen her türlü işi işyerinde , evde , okulda , ortamda vesayre farketmiyor heryerde siz yaptıracaksınız. Tabi bunun için öncelikli bir planınız olmalı sürekli örneğin o da sizden karşılığında bir iş istediği zaman ya benim şuan şu işim var diyip önceden planladığınız kendi işinize odaklanın ve üstünüzdeki YÜKÜ O huur ÇOCUĞUNA YIKIN. ve sıradaki tekniğimize geçiyorum.

Büyükten Küçüğe Tekniği: Sıradaki tekniğimiz biraz önceki tekniğimizin tam aksi yönünde işleyen bir teknik. Ancak araştırmalar bu tekniğide oldukça destekliyor. Buradaki ince detay ise Önce büyük Sonra küçük ricalar. Yine bu durumu örnekle gösterelim. Part geliyor buraya kadar okuyanlar şukulasın kitlemiz çoğalsın boşluğa anlatmak istemiyorum.

Örn : Birçoğumuz araba almayı, varsa arabasını değiştirmeyi, arabasını modifiye etmeyi ister. Diyelimki hedeflediğiniz orta düzey rakamı cebinize koyarak araba almaya gidecek kadar gözünüzü heves bürümüş şekilde araba almaya gideceksiniz. Galeriye gitmeniz durumunda her arabanın farklı farklı versiyonları ve değişken fiyatlarının olduğunu göreceksiniz. Galeriye vardığınızda sizi bir satıcı karşılayacak ve arabaları tanıtırken size 40.000 TL tutarında bir araba göstererek – Bu araba size oldukça yakışacaktır, böyle bir şey düşünebilirsiniz… Siz o an aslında gerçektende uygun bir fiyat olduğunu varsayacaksınız. Satıcıların ilk amacı burada daima size o 40.000 TL yi kabul ettirebilmek olacaktır. Fakat durun ! Asıl trajikomik olan durumu henüz anlatmadım… Bu satıcı arkadaş bizlere yalnızca o 40 Bin olan arabayı göstermekle kalmayacaktır. Ardı arkası kesilmeyen ve git gide dahada güzelleşen arabaları göstermeye devam edecektir. Kabullendiğiniz 40.000 TL lik araba dan sonra aynı modelin +3 Bin farkla Sunrooflu modelini gösterecek. Sonrası mı ? Sonrasında +6 Bin farkla Otomatik modelini gösterecektir. Bitmediii henüz o arabanın +15 binlira farkla üzeri açılan modelini görmediniz bile. Derkenn son modeli derken son modelininde üstü açığı ve böylelikle siz 40.000 TL ye razıyken 65 .000 TL lik rakamları görmeye başlamışsınız… Şimdi geriye dönüp bakalım ; Size aynı satıcı ilk başta 65 Bin TL tutarında bir arabayı tanıtıp bunu size met ederek olağan üstü bir iltifat edip sizi gaza getirmeye çalışsaydı bu defa yemezdiniz ve – Hayır arkadaşım bu benim bütçemi aşar diyecektiniz. 40.000 TL araba almaya gelen bir insan için kabul edilebilir bir rakamdır heleki bir galeriyse. Bu davranış biçimine çok yerinde kelimelerle Artan Rica Tekniği diyoruz.

Makale içeriğimi hazırlanırken size bildiğim tüm taktikleri en iyi örneklerle anlatmaya çalışıyorum. yorumlarınız benim için oldukça önemlidir. Yorumlarınıza olabildiğince kısa sürede cevap vermeye çalışıyorum. Ama hiçbirşeyi atlamadan devam ettiğimizden emin olabilirsiniz, ben size araba örneği verdim ama siz bunu artan işler olarak iş üstüne iş bindirerek, insanların ruhunu sömürebilirsiniz. SÖMÜREBiLiRSiNiZ, S-Ö-M-Ü-R-E-B-i-L-i-R-S-i-N-i-Z, Sadece SATICI olun, BALIKÇI olun. BALIK OL-MA-YIN!

Diğer konumuza geçiyoruz en önemli konu kilit, göbek nokta buraları çok iyi işleyin BiLiNÇALTINIZA.
Tıpkı şuan benim size yaptığım gibi, BiLiNÇALTINA GiRiŞ , BiLiNÇALTINA MESAJ YOLLAMA.!

Not: Gençler entrylere çok sayıda rez geliyor, başlık sahibine tıklayıp ENTRY'lere ŞUKU atarak okuyun, gerektiği yerde sorularınızı sorun. Daha temiz ve gereksiz kitleden uzak anlarsınız. Neyse konumuza devam ediyoruz binler.

BiLiNÇALTINA SUBLiMiNAL MESAJ GÖNDERMEK, BAŞKALARININ BiLiNÇALTINI ELE GEÇiRMEK;

Bilinçaltı hakkında gerekli bilgileri aldığımıza göre artık birer TROJEN olmaya hazırız binler bakın çok basit örneklerle size Bilinçaltını ele geçirmeyi anlatıyorum iyi dinleyin.

Mesela işyerinde çalışıyorsunuz iş arkadaşınız işleri size geçiriyor, ne yapıp ne edip bir yolunu bulup kaytarıyor, Bunu önce ustanızın bilinçaltına işlersiniz önce yanından geçerken hep kaytarıyor bu işten çıkıcam vs dersiniz, bunu 1-2 kere tekrarladığınız zaman ustanız sizin yerine bilinçaltına verdiğiniz o mesaj sayesinde diğer işçiyi çağırır, sıra geldi o işçinin kaytarmamasını sağlayıp işlerimizi geçirmeye Örneğin beraber çalışıyorsunuz, bir anda ayaklarına bakarak DUR diyin durup size bakacaktır. Yavaşça başınızı kaldırıp dinliyormusun diyin, ne söyleyeceğinizi merak edip dinleyecektir. Öncelikle ona şu işi vs yap diyin YAPMAMA ŞANSI YOK. Siz ona bu komutlarınızı verdikten sonra o sizi bir robot gibi dinledikten sonra istese de istemesede yok diyemez. Bunu 1-2 şekilde tekrar ederseniz, artık söylediğiniz her şeyi yapacaktır çünkü onun bilinçaltına YOK DiYEMEZSiN kavrdıbını bir şekilde aşılamışsınızdır.

Veyahutta bir arkadaşınızla oturuyorsunuz elinde güzel bir tesbih , yüzük , olabilir kolunda saat olabilir. Ona dikkatlice bakıp bakabilir miyim? diye isteyiniz nazik bir şekilde isterseniz size verecektir, hayvan gibi hele ver onu bağam falan yapmayın bakın bu teknikleri değişik versiyonlarla her alanda kullanabilirsiniz aklınıza gelecek her işte. Size verdikten sonra elinizde dakikalarca tutun sağa çevirin sola çevirin arkadaşınızın gözü önünde sürekli elinizdekiyle ilgilenin güzelmiş tarzı kelimeler söyleyin. Arkadaşınızın bilinçaltında artık o sizindir sizin olmasa bile ona ilgili olduğunuz için sizden istemek AKLINA GELMEYECEKTiR. Gelse bile nooldu sanki yedikmi elimizde duruyor işte diyin, 2. kez istemeyecektir çünkü artık Bilinçaltında elinizdeki şeyin size ait olduğunu vermek istemediğinizi o da siz de farketmesenizde A-ŞI-LA-MIŞ-SI-NIZ-DIR.! Size çok basit örnekler verdim şuan bu ne diyip anlamayan beta huur çocukları olacak aramızda tabi ki ama ben günlük yaşantınızdan basit şeyler yapabileceğiniz şeyler söylüyorum ama şu konuyu biraz daha açarak bir örnek daha verebilirim.

Bu kısmı biraz açmak istiyorum. Zihninizin bir gece kulübü olduğunu farzedin. Gece kulübünün önünde bir bodyguard var, buna bilinç diyelim. Bar’ın, dans pistinin olduğu ve içeri girmesine izin verilen insanların girebildiği kısım da bilinç altı olsun. Nasıl bir bodyguard, kapıda durup, her içeri giren kişinin ismini listeden bakıp, ya da gece kulübünün belirlediği kriterlere göre insanları içeri kabul ediyorsa, bilinç de, gelen bilgileri inceler, önceden bilinen ve hali hazırda kabul edilmiş bilgilere kıyaslar, kaynağını inceler, mantık kurarak, gözlem yaparak deperlendirir ve ancak onay verdikten sonra kabul eder ve içeriye girmesine (bilinç altı) izin verir. Bir insanı ikna etmeye çalıştığımız zaman, eğer kabul ettirmek istediğimiz bilgiyi, doğrudan bilince yöneltip, argümanlarımızı ona göre belirlersek, o zaman dirençle karşılaşmamız çok olasıdır. Ancak Erickson, bilincin gardını indirecek, yani kapıdaki bodyguard’ın daha esnek davranmasını sağlayabilecek çeşitli yöntemler geliştirmiştir. Bu yöntemleri kullanan birisi, kabul ettirmek istediği bilgiyi, bilincin değerlendirmesine tabi tutmadan ya da çok daha esnek ve gevşek bir değerlendirmeden geçirerek bilinç altına gönderip kabul ettirebilmektedir. Yapmanız gereken o Bodyguard'ı EZ-MEK, EZMEK, EZMEKK! diğer konumuza geçelim eğer bu örnekler yetmiyorsa bu entry altına yorum atın daha açıklayıcı bir part daha atarım size bilinçaltı ve subliminal mesajla ilgili ama verdiğim taktikleri biraz mantıklı düşünürseniz hayatın her alanında size YETECEKTiR. Şimdi diğer kümelere değinelim kümeler bittikten sonra unitelere geçelim. TROJAN, BALIKÇI , SATICI , VAZGEÇiLEMEZ OLMA YOLUNDA iLERLiYORUZ.

Gelelim olta yapımının son konusuna, Gizli hipnoz, Fikir;

Hipnoz, filmlerde gördüğümüz, sallanan sarkaça bakıp göz kapaklarının ağırlaşması ve sonra hipnozcunun hipnotize edilen kişiye istediğini yaptırmasından oluşan, sihirbaz numaralarına benzer bir hile olarak bilinir her ne kadar böyle bilinse de bu kavram tam olarak böyle değildir. Ancak hipnoz üzerine çalışmalar ve 1900lerin ilk yarısından beri süregelen uygulamalar bize gösteriyor ki, hipnoz, resmedildiğinin ötesinde, insan pgibolojisini etkilemede kullanılabilecek en güçlü araçlardan birisidir. Olta yapımımızın son aşamasında ben, hipnoz ile ilgili ses getiren araştırmacıların geçtiğimiz yıllardaki en büyüklerinden birisi olduğumu söyleyebilirim. ve metodlarımı geliştirirken, günlük sohbet aracılığıyla, hipnotize etmeye çalıştığım kişiye istediği mesajı verip ikna edebilmek için, bilincin sorgulayıcı düşünme bariyerini geçip, bilgiyi doğrudan kabul merkezi olan bilinç altına göndermeyi amaçlamış biriyim. Ve bu tekniği bugüne kadar Türkiye de yapabilen insanların sayısı 2 elin parmağını geçmez, şimdi beni iyi dinleyin.

Hipnoz’un en önemli esaslarından bir tanesi, trans durumudur. Trans, yine filmlerde gördüğümüz trans haliyle çok da benzeyen bir durum, tam bir uyku hali değildir. Örneğin, gün içinde gözlerin dalıp gitmesi, ya da ineceğiniz kata gelmediğiniz halde asansördeki diğer insanların inmesini takip ederek asansörden inmek veya tv izlerken etrafta olan şeyleri takip edememek gibi durumlar da bir nevi transdırlar. Erickson, trans halinin gün içinde kısa sürelerle defalarca insanlar tarafından yaşandığını savunmuştur. Kabul ettirilmek istenen bilgiyi geçirmek için bu tür trans zamanlarını hedef kişide tekrar ettirmek, yani onları hafif bir transa sokmak , hipnozu kolaylaştırır. Yani bir diğer örnekle birine bir işi yaptırabilirken onu aynı anda gülerken gibebiliriz. Si-KE-RiZ! Peki nasıl? verdiğimiz işten daha doğrulup kendi zütünü toplayamadan yenisini vererek, bu bir nevi hipnoz etkisi yapar o işe odaklandığı için bir nevi kör olur, tıpkı kameranın arka tarafı buğulu çekmesi gibi. KiŞiYi bu duruma soktuğumuz zaman hem MADDi , hem MANEVi çok rahat KÖLEMiZ! yapabiliriz.!

Bu taktiği biraz daha farklı versiyonlar da açıklıyayım. Kabul ettirmek istenen bir fikir, ve fikri kabul etmesi istenen bir hedef var. Hedef kişinin bilincinin gardını düşürmek için kullanılabilecek araçlardan ilki, kişiyle yakınlık kurmaktır. insanlar, kendilerine benzeyen insanların fikirlerini, kendilerine benzemeyen insanların fikirlerine oranla daha sık ve daha isteyerek kabul ederler. Yani KÖLENiZ yapacağınız insanın gözünde onun gibi görünmenizin de faydası olacaktır. Bunun için kullanılabilecek çeşitli yöntemler vardır. Örneğin,

Hedef kişinin vücut hareketlerini taklit etmek.
Kişiyle aynı değer yargılarına sahipmiş gibi davranmak.
Ses tonunu, kelime seçimini, konuşma hızını taklit etmek.
Nefes alıp vermeyi senkronize etmek (hedef kişiyle aynı anda nefes alıp vermeye çalışmak).
Konuşurken, cümleleri, etkilemek istenen kişi sadece nefes alırken veya verirken söylemek -açarsak, söyleyeceğiniz cümleleri karşınızdaki kişi sadece nefes verirken (normalde konuştuğumuz gibi) söyleyerek, sanki cümleleri kendisi kuruyormuş ilüzyonu yaratma, ya da diğer bir bakış açısıyla, sadece nefes alırken söyleyerek (normalde söyleyeceğimiz şeyi kurguladığımız gibi) sanki cümleleri kendisi kurguluyormuş/düşünüyormuş ilüzyonu yaratmak.
Beraber yürüdüğünüz sırada onla aynı adımı atmak.

Kullanılacak ikinci araç, mesajın verilme şeklidir. Bilincin gardını düşürmesini sağlamanın en etkin ve en sık kullanılan yolu, kredibilite faktörünü kullanmaktır. Bunu şu şekilde açıklayalım. Gazete haberlerinde bilimsel bir bilgiden bahsedilirken, genellikle “Isviçre’deki Falanca Üniversite’de Profesör Doktor M Smith ve ekibinin yaptığı araştırmaya göre” şeklinde, haberin kredibilitesini artırıcı, bilginin kaynağının doğru ve güvenilir olduğunu kanıtlamaya çalışan ibareler bulunur. Günlük dilde, bunu yapmanın en çok kullanılan iki yöntemi, kredibilteyi o anda yaratmak, ya da hedefe göre zaten kredibilitesi yüksek olan bir kaynağı referans göstermek. Bu konuya biraz daha açıklık göstermek için 1-2 örnek daha verip size BALIKÇI' lığı öğretmeye başlıyacağım.

Kredibiliteyi o anda yaratmak, çok kolay bir tekniktir. Esas verilmek istenen bilgiyi vermeden önce, hedefin karşı çıkamayacağı bilgiler verilir. Örneğin, Barack Obama’nın bir konuşmasından alıntı :

Bugün buradasınız. Ben de burada sizin karşınızdayım. Hayatınızın daha iyi olmasını istiyorsunuz. Ben de hayatımın daha iyi olmasını istiyorum. iyiye doğru bir değişim istiyorsunuz. Ben de bu sahnede dikiliyorum, çünkü ben de değişim istiyorum. Bu yüzden de gelecek seçimlerdeki başkanınız olmak istiyorum.

Şimdi bu alıntıdaki hedeflerin karşı çıkamayacağı bilgileri düz yazıyla, takip eden ve verilmek istenen bilgiyi eğik yazıyla işaretleyip tekrar okuyalım: Bugün buradasınız. Ben de burada sizin karşınızdayım. Hayatınızın daha iyi olmasını istiyorsunuz. Ben de hayatımın daha iyi olmasını istiyorum. iyiye doğru bir değişim istiyorsunuz. Ben de bu sahnede dikiliyorum, çünkü ben de değişim istiyorum. Bu yüzden de gelecek seçimlerdeki başkanınız olmak istiyorum. Umarım ANLAMIŞSINIZDIR. bu kadar BALIKÇI olma konusuna geçiyoruz.

Bakın arkadaşlar, BALIKÇILIK FONKSiYONU ‘insanları yönetmek’ değil, insanları yönlendirerek ‘işi yönetmek’tir. Bunun için ne yapmamız gerekiyor, OLTAYI BOŞ KIYIYA AT-MI-YA-CA-ĞIZ. ne demiş atalarımız birlikten kuvvet doğar kalabalığa atıp her birini teker teker gibECEĞiZ. gibECEĞiZ gibECEĞiZ gibERiZ gibER gibER gib Siiiiii. Olum bakın bu gece bu partları tekrar tekrar okuyun tekrar tekrar okuyun. Ve UYGULAYIN UY-GU-LA, UYGULA. UYGULA! O kıçını bilgisayarın başından kaldır HAREKETE GEÇ!

Neyse konudan sapmıyalım, Zaten buraya kadar geldiysek insanlar sizin elinizde siz ayak ayak üstüne atmışken hem bu işi yönetecek hem KÖLELERiNiZE emir vereceksiniz.! Tıpkı bir mağaza çalışanlarının elemanlarını çalıştırması gibi, ama arada bir fark var o bu iş karşılığında bir bedel ödüyor ama siz ÜSTÜN ZEKA'nızı kullanarak insanları köleniz yapabiliyorsunuz. ZEKi olun YAPABiLiRSiNiZ. YAPARSINIZ! Ben size güveniyorum, en azından ZEKi gibi görünün nasıl mı? Zeki insanlar diyalog halindeyken kendinden emin bir şekilde sık sık kafalarını yukarıdan aşağıya doğru sallarlar. Bu davranış, çoğunlukla karşıdaki kişinin de onaylarmışçasına kafa sallamaya başlamasına ve istemese de hemfikir olmasına yol açar(HiPNOZ). öğrendiklerini UYGULA, U-NUT-MA! iNSANLARIN herşeyinden faydalanabilirsiniz herşey, bakın PROFESYONEL taktikler veriyorum şuan sizlere, Örn; Özgüven ekgibliğini kullanın. Karşısındakini kontrolü altına almak isteyen zeki bir insan, muhattabının kişiliğiyle veya dış görünüşüyle alakalı öz güven duymadığı bir yönünü başka bir insanda tespit ederek bunu alaylı bir şekilde söyleyebilir. Karşıdaki kişi direkt kendisiyle dalga geçilmediği halde, ekgib özelliği alaya alındığı için rencide olur. Rencide olan insan ise, içgüdüsel olarak kendini ispat etme ve sevdirme çabasına girer. Kusurları başka insanlarda görülüp kendinde görülmediğine inandırılan kişi daha da savunmasız hale gelir. Son evrede kişi, manipülatörüne karşı inanılmaz bir sempati duyar ve itaat eder. BU KiŞi SiZ OLUYORSUNUZ. Siz!

Bir diğer Teknik; (TEK ÇARE TEKNiĞi) Bu teknikte amaç karşı tarafta çaresizlik hissi yaratmaktır. Tekniğin temel prosedürü; "problem üret, tepkileri ölç, yardım istemelerini sağla ve çözüm sun" şeklindedir. Bu tekniği medya, reklamcılar ve hükümetler de sık sık kullanır. Teknikte temel amaç karşı tarafa sanal bir sorun yaratmak ve bu sorunu kafalarında büyüterek sizden yardım istemelerini sağlamaktır. Örneğin estetik ameliyata ihtiyacı olmayan birisine bu tekniği uyguladığınızda bir süre sonra kendisinin çirkin olduğunu düşünmeye başlayacak, estetik ameliyata ihtiyacı olduğunu hissedecektir. Son aşamada ise sizden yardım isteyecek ve sunduğunuz çözümü kabul edecektir. Ahh durun yada şöyle söyliyeyim karşınızdaki kişinin bir huur çocukluğunumu gördünüz bize her türlü yol bu huur çocukları karşısında kullanılmaya hazır bir ilaçtır. ŞANTAJ yap örneğin bir kızlamı çıkıyor, abisi öğrenirse tepkisini ölç? ya daha kötü olursa ilerde ? ve en son köşeye sıkışan kurban size tapmaya itaat etmeye hazır hale gelecektir.

Mahrum bırakma tekniği: Aile içinde ve sosyal yaşamda sıklıkla görülen bir manipülasyon tekniğidir. Bu pgibolojik teknik genelde insanları itaat ettirmek için kullanılır. Çocuğunun harçlığını kısıtlayan baba buna bir örnektir. Bu manipülasyon tuzağından kurtulmanızın tek yolu bağımsızlaşmak ve kendi gelir kaynağınızı elde etmektir. Bakın tekrar tekrar söylüyorum yannan KAFALARI verdiğim örnekleri küreselleştirin çoğaltın kafanızda KURUN. misal bu örneği şöyle de anlıyabilirsiniz, PARASAL BOYUTTA BAKMAYIN bizim parayla işimiz yok.! Sevgiden mahrum bırakmak, Muhabbetten mahrum bırakmak, Kişinin sevdiklerini elinden alıp onlardan mahrum bırakmak, Kişinin sevgilisini veya en sevdiği eşyasının daha iyisini bulup onu ezik duruma düşürüp tanıtımını yapmayıp mahrum bırakmak, sizden bir yudum su dahi istese ondan mahrum bırakmak. Doğal olarak karşınızdaki huur çocuğunun tepkisini çekecek ve sizden gerekli ilgiyi almak için KÖ-LE-NiZ KÖLE, KÖLE, KÖLE. KÖÖÖÖÖÖÖÖÖLEE.

Olmaya iTAAT etmeye hazır bir duruma düşecektir, BALIKÇILIK Konusunda en önemli örnekleri bu parttan sonra 2-3 part daha girerek sıralayıp, OLTA ATMAYA GEÇECEĞiZ.

OLTAMIZI YAPTIK.
OLTAMIZI KULLANMAYI ÖĞRENiYORUZ,
OLTAMIZI ATMAYA GEÇECEĞiZ.!

EVET arkadaşlar kaldığımız yerden devam ediyoruz, dediğim gibi size birkaç örnekle OLTA kullanmayı öğretmeye devam ediyorum;

insanların bencil oldukları anları ve durumları çok iyi tahlil eden zeki insanlar karşı tarafa önce istediklerinden daha fazlasını gösterip sonra istediklerini çok kolay bir şekilde elde ederler.

Örneğin daha fazlasını istemek; önce karşınızdaki insandan yapamayacağı, uçuk kaçık bir iyilik isteyip daha sonra asıl isteğiniz olan küçük iyiliği rica ettiğinizde muhtemelen muhatabınız bunu kabul edecektir. Çünkü birinci istekten sonra ikincisi çok daha makul gelecektir tıpkı yukardaki örneklerde verdiğim para isteme konusu gibi, ama UNUTMAYIN KÜRESELLEŞTiRiN her alanda her şey için kullanabilirsiniz, bu taktiği KULLANMANIZ insanların sizi bir daha reddetmekten suçluluk duymalarını sağlar ve CEPTE olmasını garantilersiniz...

Ortak duruş tekniği: Zeki insanlar önerilerinin dikkate alınması ve karşı tarafı istedikleri şeye ikna etmek için sıklıkla bu tekniği kullanırlar. Teknik temel olarak şu prensibe dayanır:

Eğer konuşmaya karşı tarafla uzlaşarak başlarsanız, muhatabınızın konuşma sonuna kadar sizinle uzlaşık kalıp önerilerinizi dikkate alma olasılığı oldukça fazladır siz uzaklaştıkça o yakınlaşacaktır. Ve bu yakınlaşmanın sonucunda istediğiniz her şeyi, HER ŞEY HER ŞEY. yapmaya hazır hale geleceklerdir, Ayrıca bu tekniği desteklemek için sıklıkla saygıdeğer kişileri referans göstererek onların ilgili konudaki görüşlerinden alıntı yaparlar. Yani YALAKA olmayın ağzının içine girmeyin mesafeli olun, ortaya KURBAN'ınızın ilgili olabileceği konu atın siz kaçın o kovalasın, doğal olarak kendinize çekeceksiniz KURBAN'ı.

Küçük Emrah tekniği: Bu tekniği bir öncekinden farklı olarak karşı tarafla ilk anda diyaloğu tutturamadıklarında kullanacağız. Eğer karşınızdaki bin kurusu size karşı çok sinirli ve tepkiliyse, yanında durup gözlerinin içine bakmak karşı tarafın bilinçaltını etkileyecek ve onun için bir tehdit unsuru olmaktan çıkmanızı sağlayacaktır. Bu sayede eğer karşınızdaki kişi sizin onu KÖLE yaptığınızı farkederse bu taktikle bilincini manipüle edip BARIŞ'ı aşıladıktan sonra tekrar istediğimiz gibi önceki taktiklerimizle KÖLE yapabiliriz.

Ben Si-Ki-Ci-YiM tekniği: Size iyilik yapan kişiler sizi daha çok severler. Yani birinin size yararı dokunduysa, aynı kişi size benzeri bir durumda yardım etme isteğinin diğer insanlara nazaran daha yüksek olduğunu söyler. Zeki insanlar bunu çok iyi kullanırlar. Eğer karşıdaki kişiyle yeni tanışmışlar ve karşı tarafın kendilerinden çok hoşlanmadığını anlarlarsa onlardan reddedemeyecekleri bir iyilik isterler. iyiliği yapan kişi bir yatırım yapmış olacağı için, iyilik yaptığı kişiyi sevmiş olması gerektiği fikrini benimsemeye ve iyilik yaptığı kişiyi daha çok düşünmeye başlar. Ve siz DÜŞÜNÜLEN, BALIKÇI olduğunuz için tekrar tekrar gibEBiLiRSiNiZ, tekrar tekrar KÖLENiZ yapabilirsiniz, YAPARSINIZ olum yapar yaparrrrrrr. Ben size güveniyorum bakın olum unutmayın bu taktikleri tekrar edin, ders programı yapın tekrar tekrar şiir gibi EZ-BER-LE-YiN, EZBERLEYiN, bu taktikler işe yaramıyor demeyin o kadar kişi başlık açtı halaa elimizi gibiyoruz demeyin, DEMEYiN.

Sizin sorununuz taktikleri okuduktan sonra uygulamamanız boş okuyorsunuz, adeta beyninize florür enjekte edilmiş gibisiniz, bu taktikleri okuduktan sonra HAREKETE geç KULLAN, UYGULA, UNUTMA!.

Unite 3)

3-) OLTA ATMAK : Oltamizi yaptık, kullanmayı öğrendik, şimdi sıra olta atıp balık avlamada. Gerçek hedeflerimiz olan insanlara, hayvanlara her kim olursa olsun. OLTA atıp kısa sürede rüyalarında, baktıkları her yerde ne kadar tipsiz olsanızda sizi bir bradd pit gibi veya coni sins gibi görmelerini sağlama aşaması. Olta atmada değineceğimiz konular nelerdir?

-TELEPATi.
-PARAPgibOLOJi
-LUCiD DREAM iLE GECELERiN KORKULU KABUSU OLMA
-ASTRAL SEYAHAT iLE KURBANLARA HÜKMETME
-DAHA DETAYLI BiR BiÇiMDE HiPNOZ.

Ele alacağımız 5 konu var arkadaşlar bakın en ince detaylarına kadar anlatacağım sizlere diğerlerinden çok farklı olacak UNUTMAYIN, ben size profesyonel bir biçimde KÖLE yapmayı kendinize bir ROBOT yapmayı öğretiyorum, Oltamızı yaptık, Oltamızı kullanmayı öğrendik ve attık, Oltaya düşen Balık'ları , KÖLELERi, gözlerinde bizi ilah gibi görmelerini sağlayacak sanatı manipüle ediyorum sizlere. bu sefer geriden geleceğim öncelikli konumuz HiPNOZ çünkü bu konuda size daha detaylı bilgi veremediğim kanısına vardım.

Hipnoz; Şimdi direk örnekle değil de size hipnozun tanımını tam olarak yapayım bi. Terapi ve meditatif çalışmalarda kullanılan hipnoz beynimizin
alfa ve teta aralığında yaşadığımız, genel olarak her şeyin
bilincinde olduğumuz ve bedenimizin tamamen gevşemiş
olduğu bir konumdur. Bu tür durumlarda telkine daha açık bir
halde olduğumuz için, hipnoz bir çok tedavide yardımcı araç
olarak kullanılır. yani kurbanı HiPNOZ pozisyonuna sokacağız.
Ardından telkine açık bir vaziyet alacak, ve OLTA'mıza düşecek.

Bizim alanımızda kullanınlan her türlü hipnotik
çalışma, dünya literatüründe 5 aşamalık bir sistemle
anlatılır ve bu şekilde uygulanır.
Bu aşamaların her biri kendi için ayrı bir öneme
sahiptir. Şimdi bunları inceleyelim

(Ön Konuşma), (ikna Ediciler), (indüksiyon), (Derinleştirme), (Telkin Verme)

Birazdan yukarıdaki her aşamanın alt kollarını
göreceğiz ve bunların nasıl / neden işe yaradıklarını
inceleyeceğiz.
Biz, eğer yukarıdaki herhangi bir maddeyi
doğru bir şekilde geçemez isek, o hipnotik
algı operasyonumuzda SORUN yaşarız.

(Ön Konuşma)!

Her hipnotik rutin ön konuşma ile başlar. Ön konuşma,
yapacağınız görüşmenin en önemli kısmıdır. Çünkü insanların
bilinçaltı, ilk karşılaştığı 2-3 dakika içinde karşıdaki tarafı analiz
eder ve onun hakkında bir karara varır. Sonra bu kararı
değiştirmek çok zordur. Bu yüzden ilk izlenim son izlenimdir
diye bir söz vardır. Neden ilk Görüş Bu Kadar Önemli?

Beynimiz (ya da bilinçaltımız) koruma amaçlı her karşılaştığı
insanı Değer-Kural-inanç süzgecinden geçirip analiz eder ve
onun hakkında bir karara varır. Fakat sürekli analiz onu
yorduğu için ilk görüşmeninin ilk dakikalarında hızlı bir
sorgulama yapar, bir karara varır ve bir daha önemli bir şey
olmadıkça sorgulamaz. Bu yüzden insanlarla ilk karşılaştığımız
anlar çok önemlidir. Çünkü bilinçaltı değişimden nefret eder ve
aldığı kararları kolay kolay değiştirmez.
Ön konuşma da dikkat etmemiz ve uygulamamız gerekenler
nelerdir? Ön konuşmanın 3 aşaması,

1- UZMANLIK.
2- GÜVEN.
3. UYUM.

Part geliyor Bakın en önemli yerlere geliyoruz şuan, bunlar profesyonel okullarda öğrencilere 4 senede öğretiliyor bu bilgileri bilenlerin sayısı 2 ELiN PARMAĞINI GEÇMEZ. onun için dikkatli okuyun buraları KAY-BET-ME-YiN.!

HiPNOZ, 2. dal iKNA Ediciler; Peki ne demek ikna ediciler?
ÖN KONUŞMA kısmında kişiye genel anlamda güven veren hipnozcu,
bu kısımda onu yapacağı çalışmanın etkisine ve daha sonra
kendi uzmanlığının etkisine inandırmalı.
Pek çok insan benim bu bu konuda ayrıca bir uzmanlığım
olduğunu öğrendi, zira öğrenmemiş olsalar bu makaleyi okumaya devam etmezler.
USTALIK YOLUNDA ilerliyoruz...
Aynı zamanda profesyoneller için bazı özel uygulamaları da
sadece birebir taktiklerimle gösteriyorum. Şu anda bir çok
eğitmen bunu kendi çalışmalarında kullanmıyor.
Öncedende belirttiğim gibi bu taktikleri bilen, uygulayanların sayısı,
2 Elin parmağını geçmez. Bu bilgileri UNUTMAYIN.
Peki hipnozcular, biz KÖLELERiMiZE ikna Edici etkiyi hangi yollarla kullanacağız?

iknaya ilişkin birçok tanım yapılmaktadır. Yalnız ben bu tanımları kendi taktiklerimle her yolu denemiş PROFESYONEL bir biçimde size anlatıyorum,

Gerek iş yaşamında, gerekse günlük yaşamda bilinçli ya da bilinçsizce birçok farklı ikna tekniği kullanırız bunun farkında değiliz, sadece FARKINA VARIN, VA-RIN, FARKINA VAR.. ikna edici olabilmek için, elimizdeki bilgiyi ve kanıtları iyi yapılandırmalı, örgütlemeli, kontrol değişkenlerini dikkate almalı, aynı zamanda, dış görünüşümüze, konuşma tarzımıza ve beden dilimize kadar kendimizle ve iletişim bağlamıyla ilgili birçok faktörü de göz önünde bulundurmalıyız.

iknaya giden yolun, birçok temel kuramsal yaklaşımda da vurgulandığı gibi, iletişim sürecinin öğelerini mesaja uygun bir şekilde manipüle etmek olduğu açıktır. Bu bakış açısıyla, temel ikna teknikleri dendiği zaman akla, ikna sürecini kolaylaştırdığı ve hızlandırdığı bilinen belli başlı bazı kaynak, mesaj, araç, kanal ve hedefle ilgili değişkenler gelebilir (örneğin, kaynağın güvenilirliğinin arttırılması, mesajın kanıt içermesi gibi). Bu çalışmada bu genel teknikler değil, doğrudan uygulamaya dönük, yaygın olarak kullanılan teknikler üzerinde durulmaktadır. Burada yer verilecek olan 5 temel ikna tekniği, profesyonel yaşamda olduğu gibi günlük yaşamda da sıkça kullanılan ama bilinmeyen, FARK'ına varlmayan tekniklerdir. Bu teknikleri tek tek alt başlıklar yardımıyla açıklamadan önce toplu halde maddeleyerek sunacağım binler. Sözünü ettiğim 5 temel ikna tekniği şöyledir,

• “Evet- evet tekniği”
• “Acaba” değil “hangi” tekniği
• Soruya soruyla yanıt verme tekniği
• Yer etme tekniği
• Borca sokma tekniği

1- Evet evet tekniği; Evet-evet tekniğinde manipüle edilecek KÖLE'ye üst üste evet yanıtı verme olasılığı yüksek olan sorular sorulur ve asıl talep en sona bırakılır. Örneğin, bir sigorta şirketi çalışanı, karşısındaki bireyi üyelik için ikna etmeye çalışırken bu tekniği kullanabilir. Konuşmasına “Geleceğinizi güvence altına almak istersiniz değil mi? emeklilikte rahat etmek istersiniz değil mi?” gibi sorularla başlayan çalışan, böylece evet yanıtı almak için gerekli altyapıyı oluşturur. Karşıdaki bireyde bir “evet yanıtı” örüntüsü oluşturduktan bir süre sonra sıra asıl soruya gelir ve şirketin sunduğu imkanlar verdirilen evet yanıtları doğrultusunda vurgulandıktan sonra “bizim sigorta şirketimizle çalışmak istersiniz değil mi?” şeklinde bir soru yöneltilir. Bu durumda çoğunlukla evet yanıtlarının devamı gelir. Bu tarz bi taktikle istediğinizi yaptıramayacağınız iş YOK , YOK , YOK , YOOOOOOOK!

Bunun altında yatan nedenlerden birisi, KÖLE'nin zihninde oluşturulan örüntüdür. Bu örüntü evet deme yönünde bir hazır bulunuşluğa yol açmaktadır. Ardarda, soluksuz bir şekilde yöneltilen sorular, hedefin kaynaktan gelen bilgileri ayrıntılı bir şekilde bilişsel işleme sokmasına olanak tanımamakta ve kestirme yoldan yapılan bilişsel işlem, KÖLE'mizi ikna etme iş yaptırabilme durumuna sokmaya yardımcı olmaktadır.

2- “Acaba Değil Hangi ” ikna Tekniği; “Acaba değil hangi” tekniğinde hedefe herhangi bir ürüne gereksinim duyup duymadığı ya da herhangi bir konu hakkında seçim yapmak isteyip istemediği sorulmadan, doğrudan seçenekler sunulur ve bir anlamda emrivaki yapılarak içlerinden birini seçmesi beklenir, yani hedefe çoklu iş sunup aralarından birini illa ki geçiririz ve elimizdeki işi ağır ağır yaparken KÖLE' elindeki işi bitirdiği gibi bir yenisini ardından bir yenisini geçiririz. Örneğin, kaynak, iletişim çatışması yaşadığı arkadaşıyla randevulaşmak istemektedir. Arkadaşına kendisiyle görüşüp görüşmeyeceğini sormak ve böylece de reddedilmek olasılığını göze almak yerine, ondan evet yanıtı almışçasına, doğrudan bir seçim yapmasını bekler. Örneklendirmek gerekirse, “Seninle görüşmek istiyorum, acaba uygun musun?” demek yerine “Seninle görüşmek istiyorum, salı mı uygun çarşamba mı?” diye sorar. Bu yolla
“uygun değilim” ya da “seninle görüşmek istemiyorum” gibi yanıtlar alarak reddedilme ya da “uygun olunca ararım, bir ara görüşürüz” gibi yanıtlarla ertelenme olasılığını bertaraf eder. Ardından da aynı kararlılıkla iletişimi sürdürür ve “senin işyerinde mi benimkinde mi, saat on mu on bir mi?” şeklinde seçenekleri sıralarız.

3 “Soruya Soruyla Yanıt Verme” ikna Tekniği; ikna süreci her zaman KÖLEYE hedeflediğimiz gibi işlemez. Kimi zaman tıkanıp kalan kaynak kişi ya da KÖLELER, zaman kazanmaya gereksinim duyarlar. Soruya soruyla yanıt verme tekniği bu aşamada devreye girer. Soruya soruyla yanıt verme tekniği, hedefi yanıt vermeye, savunmaya zütürdüğü için kaynak açısından zaman kazandırıcıdır ve KÖLEYi manipüle eder, KÖR eder.
“Böyle düşündüğüm kanısına nereden vardınız?”, “Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?” gibi sorulara kimi zaman imdada yetişir. Ayrıca
“anlamadım, tekrar eder misiniz?” türü cümleler de benzer etkiyi yaratır. Kimi zaman insanlar soru sorarak sizi sıkıştırmak, zor duruma sokmak isteyebilirler. Bu taktik bu ve benzeri anlarda “topu karşı tarafa atmak” ve aynı zamanda “onları kendi silahlarıyla vurmak” anldıbına gelir. HiÇBiR KÖLE BiZi KÖ-ŞE-YE SI KIŞ TI RA MAZ. BALIK ONLAR BALIK!!!

4- “Yer Etme” ikna Tekniği ; Reklâmlarda sıklıkla başvurulan yer etme tekniğinde KÖLE'mizin beş duyusundan en az birine hitap ederek hedefin zihninde yer etmek hedeflenmektedir, Örneğin yiyecek reklâmlarında “sıcacık çorba”, “kıpkırmızı domates”, “çıtır çıtır patates” gibi vurgularla bu amaca ulaşılır. Bu tekniğin etkisi daha çok algısal çağrışımla açıklanmaktadır. “Kıpkırmızı”, “buz gibi” olmakla, “mis gibi” kokmakla bir ürünü eşleştirdiğimizde, çağrışım yoluyla ürüne ilişkin her yeni bilgide bu ayrıntıları, bu nitelendirmelerde de her zaman ürünü hatırlarız. KÜRESELLEŞTiRDiĞiMiZ zaman bu taktiği HER ALANDA KULLANABiLiRiZ HER ALAN HERRR! SiZE KÜRESELLEŞTiRME için son partımda çok güzel ince ince detaylı taktikler vereceğim.

5- “Borca Sokma” ikna Tekniği; Konumuz burayada diğer partta nokta koyup diğer dalımıza geçeceğiz.! U-NUT-MA BiZ SiSTEMiN KÖLESi DEĞiLiZ SiSTEMDE YER ALAN KÖLE TÜCCARIYIZ.!

5- “Borca Sokma” ikna Tekniği; Bizim için dakikalarca emek harcayarak (talep etmesek ve hatta bu durumdan hiç hoşlanmamış olsak bile) tenimize en çok yakışan parfümü bulmaya çalışan mağaza görevlisi ve beden yapımıza en çok yakışacak pantolon modelini bütün modelleri tek tek çıkararak araştırmış olan tezgâhtar acaba neden kendini bu kadar yormaktadır? Bu davranışının altında, büyük olasılıkla deneyim yoluyla edindiği bir beceri, bir ikna tekniği yatmaktadır.

Borca sokma tekniğinin etkisinin altında, önce büyük sonra küçük rica tekniğinde de söz edilen karşılıklılık ilkesinin yattığı söylenebilir, Karşılıklılık ilkesine göre, karşımızdaki birey bizim için birçok zahmete girer, emek harcarsa kendimizi borçlu hissetmeye başlarız. Aramızdaki eşitlik, denge bozulur ve bunu telafi etmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazır hale geliriz. Bunun bilincinde olanlar da amaçlarına ulaşmak için hedefe bu dengesizliği hissettirip borçluluk duygusu uyandırmak için, onun talebi olmaksızın çaba harcarlar.

Size dakikalarca mönüde neler olduğunu anlatan garsona bir şey yemeyeceğinizi söylemeniz güçtür. Benzer şekilde, peşinizde gezip birçok ürün öneren satıcıya karşı emeğinden dolayı kendinizi borçlu hissedersiniz. Yine aynı şekilde kullanacağınız KÖLEYE basit küçük teknikler BiLiNÇALTINDA kendini size borçlu hissetmesini sağlayacak etkeni canlandırır.

Örneğin; KÖLE'miz yapacağımız bin ile beraber geziyorsunuz, bir mağazadan birer gofret ve birer şişe su almanız, aldıktan sonra arkadaşınızı biryere oturtup siz ayakta dururken ona yemesi için uzatmanız, ve ardından yaptırmak istediğiniz işi söylemeniz. BiLiNÇALTINDA pgibolojik olarak size kendini borçlu hissettiğinden dolayı, talebinizi yapma eğilimine başvururlar, sorgulamadan her işinizi bu tarz KÖLE'lere yaptırabilirsiniz. Sonuç olarak ikna tekniklerini açıklayıp konuya biraz daha detaylı açıklık getirerek. HiPNOZ aşamamızın 3. dalına geçiyorum.

Sonuç olarak ikna Teknikleri ve Yöntemleri; Soysal etki ve ikna, gerek halkla ilişkiler, gerek reklâmcılık ve gerekse kitle iletişim çalışmaları açısından son derece önemli bir konudur. Bunun yanında sigara ve uyuşturucu bağımlılığı, eğitimde fırsat eşitsizlikleri, trafik kurallarına uymama gibi toplumsal sorunlarla baş etme ile ilgili çalışmalarda da önemli olan ikna konusu, bu boyutta toplumsal bir öneme de sahiptir. Tutum değişimi ve ikna, özellikle Sosyal Pgiboloji’den beslenmekte, gerek kavramsal gerekse görgülü bilgi birikimi daha çok bu disiplinden gelmektedir. Sosyal Pgibolojinin temel yapı taşlarından biri olan ikna çalışmalarıbirçok önemli kuramcının da etkisiyle oldukça zengin bir literatüre sahiptir. KAVRA artık bir acemi gibi okuma SEN BALIĞI TUTTUN, KAFANDA HEDEFLEDiN, Şuan elinden kaçırmama taktiklerini öğreniyorsun, BALIĞI OLTADA SALLANDIRIP YAVAŞ YAVAŞ TUZAĞINA ÇEKiYORSUN.!

3. Dalımıza geçiyorum.

Hipnoz konusu; 3. - 4. - 5. Dallarımızı tek partta anlatıp, ASTRAL SEYAHAT iLE KURBANLARA HÜKMETME dersimize geçiyorum.

3 Hipnozla Diksiyon Bağı: Diksiyon kelimesi Latince’den gelmektedir. Kelimeleri, duyguları ve düşünceleri en iyi şekilde anlatma olarak tanımlayabiliriz. Başka bir deyişle sözü söyleme sanatıdır diksiyon. Duygu ve düşüncelerimizi en iyi, en anlaşılır biçimde ortaya koyabilmek için sözcüklerin seçiminden, sesimizi ayarlamaktan, vurguları doğru yerlere koymaktan, heceleri ayırmadan konuşmaktan vücut dilini katmaya kadar bir bütün oluşturabiliriz. Bu yeteneğimizi ne kadar geliştirirsek ne kadar sağlam bi biçimde kullanırsak KÖLE'lerimizin , BALIKLARIN bize bağlılığı da bir o kadar artar, kendilerini size muhtaç hissederler hatta çoğu olayda onların yerine siz diksiyonunuzla insanlara cevaplar verirseniz, VAZGEÇiLMEZ olursunuz. Diksiyon bütün bu parçalardan oluşan bir bütündür,

iyi Bir Diksiyon Nasıl Olmalıdır?

Öncelikle duygu ve düşünceleri en iyi şekilde ifade edebilmek için vücudumuzu araç olarak kullanabilmemiz gerekir. Dolayısıyla ağız, dil ve vücudumuzu en iyi şekilde kullanabilmeliyiz. iyi bir diksiyon oluşturabilmek için önemli faktörlerden biri de, zengin bir kelime dağarcığına sahip olmaktır. Duygularımızı, düşüncelerimizi kısacası kendimizi en iyi şekilde anlatabilmek için doğru kelimeleri seçmek, doğru kelimeleri seçtikten sonra yanyana getirebilmek çok önemlidir. Bunları doğru bir ses tonuyla pekiştirmek ve gerekli yerlere vurgu yapmak bir o kadar önemlidir. Cümlelerin uzunluğu ve kısalığı da, diksiyon kapsdıbına girmektedir.

Bazen anlatmak istediklerimizi çok uzun şekilde ifade ederiz. Ama bu her zaman çok iyi bir söz sanatı kullandığımız anldıbına gelmez. Önemli olan jest ve mimikleri düzgün kullanarak, doğru bir diksiyonla konuşmaktır. Buraya kadar avladığımız tüm BALIK'lar buna hayran kalacaktır.

2- Hipnozla Derinleştirme; Derinleştirme, her zaman gerekli olmayabilir. Ancak daha kararlı ve etkili bir KÖLE'ye katkıda bulunur. Konsantrasyonu ve telkine EMiRLERE açıklığı yoğunlaştırır. Dolayısıyla verilecek telkinlerin etkisini arttırır.

Derinleştirme, gerek duyulursa, telkin aşaması sırasında da uygulanabilir.

3- Hipnoz da Telkin verme; Hipnozun amacı Biz BALIKÇILARIN / KÖLELERE, BALIKLARA uygun telkinler vermektir. Ön konuşma, hazırlık ve derinleştirme aşamalarından sonra telkinlerimize, yönlendirmelerimize başlarız. Bu telkinler bazen doğrudan komutlar şeklinde olabileceği gibi, bazen de metaforlarla güçlendirilmiş daha karmaşık yaklaşımlar içerebilir. KÖLEMiZiN durumu ve sorunun düzeyine bağlı olarak en uygun yöntemi seçip kullanmak, Bizlerin görevidir. Bu durumdada buraya kadar öğrendiğimiz birçok şeyi devreye sokmamız gerekebilir, UNUTMAYIN ! U-NUT-MA!

2. DALIMIZ ASTRAL SEYAHATLE KÖLELERE HÜKMETME!