insanlarla iletişim tüyoları

rezerved

@1 yazdıklarının hepsini okudum. Bu konulara ilgin ve bu konular hakkındaki bilgin baya fazla. Yeni açacağın başlıkları bekliyorum.

rezerved

rezrrezrez

reserved

reserved, agzına saglık kardesım.. merak ettim psklog fln mısın veya eğitmini aldın mı ya da doğaçlama hayat tecrübesi mi

reserved

reserved

REZERVED

çok sağol reyis bi günlük farkla bitirdim ama olsun kendimdeki hataları fark ettim sayende ikinci başlıktada bulunacağım kesinlikle

18 -

evet.
geldik serüvenimizin sonuna.
bu da bu konunun son maddesi olarak başlıktaki yerini alacak.
şimdi bildiğiniz her şeyi unutun.
bu kadar madde dahil.
farkına varmanız gereken en mühim şey, yaşayan ya da artık veya henüz yaşamayan tüm canlıların, biricik olduğu gerçeğidir.
herkes birdir ve herkes en değerlidir.
hayvanlar ve bitkiler de insanlar kadar önemli, değerli ve gereklidir.
bunu asla aklınızdan çıkartmayın.
kafa sayısı kadar düşünce şekli ve kalp sayısı kadar da sevme türü vardır.
yolda yanından geçip hiçbir şekilde umrunuzda olmayan insan, bir başkasının hayatındaki en önemli insan, bunu asla unutmayın.
sizin, çirkin, kötü, kısa, sümüklü diyerek aşağıdan vurduğunuz insan için canını vermekten çekinmeyecek insanlar var.
onlar da birileri için değerli, önemli, biricik.
eğer hayatınızda mutluluğu ve başarıyı yakalamak istiyorsanız, herkesi severek işe başlayın.
bakın, birisini sevmek için çok seçeneğiniz yok önünüzde.
ya seversiniz ya da çok seversiniz.
fakat iş sevmemeye gelince seçenekler deli gibi artar.
sevmezsiniz, hiç sevmezsiniz, nefret edersiniz, iğrenirsiniz, tiksinirsiniz ve bunun gibi yüzlercesi.
insanlığa kurulmuş olan bu tuzağa düşmeyin dostlar.
sevmek, hiç para harcamadan yapabileceğiniz ender şeylerden birisi.
şu kapitalist düzen içinde, elinizde böyle bir fırsat varken, bunu kaçıramazsınız.
ben merkezli yaşayıştan ziyade, merkeze insanı ve hatta “canlı”yı koyarsanız, inanın iletişim dahil, birçok konuda başarı sizin için kaçınılmaz olacaktır.
umuyorum bahsettiklerimin yararını görürsünüz, sevgiyle.

dostunuz, sigmundfreud

evet dostlar;
başlığın ve konunun son maddesi, birazdan burada olacak. diğer konuya hemen başlamayacağım. bu yüzden bir süre görüşemeyebiliriz. bunun da duyurusunu bu vesileyle yapmış olmak istedim. birkaç dakika sonra son madde de sizinle.

17 -

her ne olursa olsun, sağlıklı bir iletişim, güne iyi başlamaktan geçer.
kendinizi, ödüllendirerek güne başlamalısınız.
sabah uyanır uyanmaz, “hay arkadaş, bu saatte uyanılır mı yaa?” demek yerine, “evet uyandım, şimdi kahvemi içeyim” diyebilirsiniz ya da “işte şimdi sağlam bir kahvaltı vakti” diyerek karnınızı doyurabilirsiniz.
alarmınız çaldığında “yine çalıyor lanet şey” deyip gözlerinizi dahi açmadan ‘ertele’ tuşunu bulmaya çalışmaktan vazgeçmelisiniz.
alarm çalar çalmaz uyanarak, “işte içinde beni barındıran mükemmel bir gün daha başlıyor” demeli ve deyim yerindeyse daha ilk dakikadan kendinizi değerli hissetmelisiniz.
uyandığınız ilk dakikalarda kendinizle ne kadar iyi anlaşırsanız, günün ilerleyen dakikalarında, diğer insanlarla o kadar iyi anlaşırsınız.
düşünsenize, daha yataktan çıkma konusunda kendisiyle anlaşamayan insan, dış dünyadaki insanlarla nasıl iletişim kurabilir?
güne özsaygıyla başlayın dostlar.
sonrasını daha önce anlattım zaten.
birkaç gün de böyle deneyin bakalım neler değişecek hayatınızda.

reserved

16 -

bu madde gülmenin azameti, geçerliliği ve gerekliliğiyle ilgili olacaktı.
siz yüzünüzde ne kadar tebessüm barındırırsanız, karşınızdaki kişinin de o kadar pozitif hissetmesini sağlayabilirsiniz, diyecektim.
fakat daha sonra aklıma, bu konuda yapılmış olan toplumsal deney geldi. bu deneyi paylaştığımda, bu maddede anlatmak istediklerimi özetlemiş olacağımı düşündüm.
buyurun ;
http://www.youtube.com/watch?v=0L13JcdY72E

kalalalala
mesaj atarsan sevinirim dostum. buradan hadiseyi açığa vurmayalım.

reserved hepsini baştan sona okudum panpa biliyorum meşgulsun ama şu soruma cevap verebilir misin kısa da olsa ben önceden özgüven sorunu yaşadım ve ufak bi pskikolojik sorunum oldu başta demiştin gözlerden herşey anlaşılır diye. ve ben aynaya baktığımda sanki bütün bu olumsuzluklar gözümden okunucakmış gibi hissediyorum sence böyle mi? bir de görünüş kılık kıyafet olarak bir anormallik taşımayan ve herkese normal davranan biri niye sevilmez amk. ben küççüklükten beri bu durumla karşılaştım. dayımdan tut lisedeki 1-2 çocuğa kadar komşu kadınlara kadar. herkes bi şekilde belirtti açıkça seni sevmiyorum dediler bu neden olur?

may neym is guy fawkes 2
dostum, son maddelerdeyiz, hoşgeldin.

15 -

önemli bir buluşmaya ya da ciddi bir görüşmeye gideceğinizi kabul edelim.
stres, heyecan gibi sıkıntıya sokabilecek durumların çözümlerini biliyorsunuz.
fakat içinizde, bu önemli görüşme için henüz ismini koyamadığınız bazı hisler var. adını koyamıyorsunuz. stres değil bu, zira onu çözdünüz. heyecanı da atlattınız. cesur da sayılırsınız.
bu ciddi görüşme zihninizde bazı duygudurum değişimleri meydana getirebilir. bunun nedeni, görüşmeyi gözünüzde büyütmenizden kaynaklanır.
fiziksel ya da zihinsel hiçbir yaptırım olmamasına karşılık yalnızca gözünüzde büyüttüğünüz için kaybeden tarafa geçemezsiniz, buna izin vermeyin.
bu defa kendi zihninizi manipüle etmelisiniz.
öncelikle görüşeceğiniz kişinin sizin çok eski bir ahbabınız olduğu bilgisini zihninize işleyeceksiniz.
ardından, onunla tokalaşın, göz kontağı kurun, konuşun. bunları zihninizde gerçekleştireceksiniz, unutmayın. henüz buluşmamışken, hatta belki daha evdeyken yapmalısınız bunu. görüşme anında olabilecek her ihtimali yaşayın zihninizde.
zihninize, bunu gerçekten yaşadığınız algısını iletin. beyin bu algıyı özümsediğinde sizi daha rahat hissettirecektir.
zira bu defa bir ilk görüşmeye değil, daha önce yaşadığınız bir şeyi yeniden yaşamaya gidiyorsunuz mantığı duruma hükmedecektir.
anormal bir durum gibi görseniz dahi, pgibolojik olarak kendinizi, bunun daha önce gerçekleşen bir şey olduğuna inandırırsanız, her duruma daha hazır olacaksınız.
binlerce defa gittiğiniz bir yolu düşünün. ne kadar rahat hareket edersiniz, değil mi? hatta bazen, nereye gittiğinize bakmazsınız bile. otomatik öğrenme metoduyla ayaklarınız sizi kendi kendine zütürür.
bir de ilk defa gittiğiniz bir yeri düşünün. her şeyinizle tetikte olmalısınız.
anlatmak istediğimi anladığınızı düşünüyorum.
deneyin, farkı anlayacaksınız.

Yettim gari