/i/Tespit

  1. 1.
    +2
    insanlığın ilerlemesi için sürü pgibolojisi şarttır, çünkü bu sayede insan üyesi olduğu bir grubun parçası olarak düşünür. Böylece birlik içinde bir düşünce oluşur bilinçli yada bilinösiz. Sürü pgibolojisi olmadam bir sürü uzun süre bir arada kalamaz. Birbirleriyle etkileşimi olmadan hareket eden organlar gibi olur bu grup. Yenmiş bir besini sindirmeye hazır olmayan bir mide, biri hızlı biri yavaş nefes alan burun delikleri, vesayire. Sonunda vücut iflas eder. insanlık bir arada düşünürse güçlenir ama fiziksel alemde. Düşünce aleminde yalnızlık daha karlıdır.
    ···
  2. 2.
    +1
    mutluluk acıya gebedir. Komik şeylerde bir trajedi saklıdır. Arzu giderek iğrençleşir. Ve insanın içindeki egodaki bir tanrı saklıdır. insanı küçümseyen bir tanrı. Ego büyüdükçe alay eden tanrı güçlenir. Duygular aşırıya kaçtıkça güç kazanır. insanı aşar gücü ve bu tanrı gebedir tüm aşırı duygulara. Sınırını bil der bize. peşinden koştuğun herşey toz olup arkasındaki boşluğu gösterecek sonunda.

    işin garibi bunu süperego kavrdıbını bilmezken yazdım. Sanırım en ufak bir bilgi kırıntısı bile bizi o bilginin çıkış noktasına zütürebiliyor.
    ···
  3. 3.
    +1
    Teknoloji sayesinde artık insanlar özgür iradesini tamamen kaybediyor. Her bilgi başka bir bilgiden esinlenilmiş durumda. insan zekasının temelinde var bu. Annemizden ve babamızdan ve çevremizden birşeyler öğreniyoruz. ikisinin farklı özelliklerini alıyoruz ve onlarda bir başkasından almış. Bir insanın iyi veya kötü davranmasını sağlayan tek şey ufak bir karar hatası. Beyin aldığı tüm bilgileri bilinçaltında sürekli karıştırıyor. Bu karışan düşünceler sonunda bir çorba menüsü haline geliyor. Ve bu menüyü başkalarına sunulunca tadan kişi kendi yaptığı çorbaya çok benzer tatlar alabiliyor. Ve bu çorbalar insanlara dağıtıldıkça sadece ortak tatlar içilmeye başlıyor. Sonra da en sağlıklı ve lezzetli olan çorbalar bir kenara atılıyor. Herkes bir çorbayı içmeden veya başkasına ikram etmeden önce diğerlerinden aldığı çorbayla kıyaslıyor. Ve ona benzemeyen malzemeleri çıkarıyor çorbasından. En sonunda bütün insanlar aynı çorbayı içmeye başlıyor. Sürekli aynı çorbayı içmek zevk vermemeye başlıyor. Ve evrensel biçimde karışım değiştiriliyor. insanlar birbirini yönetiyor ve kimse kendinin kim olduğunu bilmiyor.
    Kim bilir bize farklı ve yabancı geldiği için içmeyi reddettiğimiz çorbalarda ne tatlar var, onları reddettiğimizi bile farketmiyoruz.
    ···
  4. 4.
    +1
    ama şöyle de bir gerçek de var, farklı çorbaları reddetmiş olsan da olmasan da, bir gün her çorbanın tadı aynı olacak.
    ···
    1. 1.
      +1
      doğanın kanunu böyle
      ···
  5. 5.
    +1
    sana bi tarhana çorbası kaynatıverem de için ısınsın
    ···
  6. 6.
    +1
    Toplumun içindeyken insan kendini bir kalıba sokmak zorundadır. Kalıba giren insan nasıl kendi olabilir ki? Kötü bir takımdaki inanılmaz yetenekli bir futbolcu çevresi tarafından bir düzeye çekilir. Bu düzeyde görür kendini. Bulunduğu ortam şekillendirir insanı. Öyleyse biryerde bulunmamalı insan. Kendi bedeni bile kısıtlarken insanı, girdiği ortamda bir parçası olur diğerleri tarafından oluşturulmuş bedenin. Zihninde kaldırmalı sınırlarını insan. Ama bir bedenin içinde bu mümkün değildir. Birer tutsağız vücudumuzda. Ve daha büyük bir vücudun parçası olmak için arkadaş buluruz. Kendi başına aşmaktır kendini büyük birşeyin parçası olmak. Ya büyük bedenler bulup yapışırız ona ve en önemli parçası olmaya gayret ederiz, yada büyütürüz kendimizi ve tamamen kendimizden kopmak isteriz sonunda bir şeyin parçası olmamak için.
    ···
  7. 7.
    +1
    insan depresyondayken neler düşünüyomuş aq
    ···
  8. 8.
    0
    başkasının mutlu olmasını ve birşeylerden zevk almasını kıskanırız hep ve bu yüzden zevklerimizi gizlemek gibi bir zorunluluğa tabi olmuşuz. Mutsuzluğunu gösteren insanlara ise sempati duyarız. Onlarla empati kurmaya çalışırız. Onları severiz ve yardım etmeye çalışırız. Çünkü zor durumdadırlar ve biz onlardan iyi durumda olduğumuz için egomuz okşanır. Aynı zamanda onlara yardım ederek mutsuzluklarından faydalanırız. Onları çukurdan çıkarırsanız sizi de düştüğünüzde çıkaracak birine sahip olursunuz. insanın özünde ego sonuna kadar vardır ve yaptığımız herşeyin temelimde yatar. Sosyal bir varlık olmanın gerekliliğidir bu. Egomuzu benimsemek mi gerekir yoksa arınmak mı bilemem. iyiliğimizin içinde kötülük her zaman yatar. Çünkü kötü düşünce olmadan iyi düşünce de ortaya çıkamaz.
    ···
  9. 9.
    0
    Tüm insanlar şizofrendir aslında. Çocuklarına şizofren olmayı öğretirler. Şizofren olmak istemeyenlerse dışlanırlar elbet. Hayatta kalmaya o kadar takmış durumdayız ki şizofren olmak daha kolaydır. Hayatta kalma ihtimaliniz artar. insanlar şizofrendir çünkü sistem hayalden ibarettir.
    ···
  10. 10.
    0
    insan özgür iradeye sahip değildir ve hiçbir zaman olmamıştır. Ne yaparsa yapsın her kımıldayan tüyü doğanın amacına hizmet edecektir. Üzücü olan şu ki doğanın bir amacı yoktur. insan hayatta kalmak uğruna doğa tarafından önğne ödüller koyulan ve bu ödüllere ulaşmak için nirbiriyle yarışan, ödülü almak için uzandığındaysa doğanın gerçekliğiyle karşılaşan varlıktır. Evrenin düzeni tarafından hizmet etmeye zorlanmıştır yaşam. Yaşayan herşey bir döngünün ve süregiden dengenin parçasıdır. Tüm evren birbirine bağlıdır ve her olay birbirini etkileyip düzeni devam ettirecek şekilde farklı olayları doğurır. Yanılsamalarla hareket eder insan ki yaşama devam edebilmesi için bu yanılsamalara ihtiyacı vardır. Amacı yoktur yaşamın. Her şey özünde birbirine kenetlenmii atomlardan ortaya çıkan anlamsız topluluklardır.
    ···
  11. 11.
    0
    bir elin nesi var iki elin sesi var .d
    ···
  12. 12.
    0
    Dünya bir masaldan ibarettir. Ve görünen o ki bu masal yeterince tozpembe değil. Tüm insanların mutlu olduğu bir masal yoktur. Mutlu olmak için masalın bir parçası olmamak gerrkir. Çünkü masalın içine girdiğin zaman bir rolün olmak zorundadır. Tüm insanlar kendilerine bir bir masal yazıp rol arkadaşı aramazsa eğer kendi masallarında mutluluğu bulabilirler.

    bunu çok önce yazdım şimdi saçma geliyor.
    ···
  13. 13.
    0
    insan zevklerinden utanır. Zevk aldığını gizlemeye eğilimlidir eğer sadece kendisi için bir zevk söz konusuysa. Bencilliğin gösterilmesi çok kötü bir özelliktir sosyal hayvanlar için. Sürüden dışlanmaya neden olur. insan bu yüzden zevki bencil bir duygu olarak görüp bastırmaya meyillenmiştir belki içinde.
    ···
  14. 14.
    0
    insan tanrı seviyesine geldiğinde bunun farkında değildi. Liderlik için yumruklaşırken bir anda rakibinin elini kılıçla kesti. Bir anda yaklaşmaya bile tenezzül etmeyip uzaktan işini bitirdi. Bir anda da rakibinin kalmadığını fark etti. Artık özgürdü. Korkacağı hiçbirşey kalmamıştı. Doğa ona gücü vermişti. Doğa insana büyük bir sorumlulukta yükledi bununla birlikte. Ama insan bunu anlamadı. Haketmediğine inandığı için bu sorumluluğu üstlenmedi. Yönetimi doğaya bırakıp özgürlüğü yaşamak istedi. Farketti ki güçle birlekte doğa ona yönetme sorumluluğunu zorla vermişti. insan bunu yinede kabullenmedi. Bu açlığı gidermenin yolunu buldu. Tanrı yaratmak. Herşey tanrının istediği gibi oluyordu. insan dünyayı yönetmiyordu. Bu kendisinden sakladığı bir sırra dönüşmüştü. Henğz o ladar büyümemişti. Daha küçüktü ve yaptığı hatalardan sorumlu tutamazdı kendini. insanın üstünde bir güç vardı. Sonra farketmeye başladı ki yaptıklarından kendi sorumluydu. Tanrıyı kendi içine gizlediğini farketti. Yinede bunu kabullenemedi. Zamanın insanı yüceltmesinden, birbirine yumruk atan maymunlardan ayırmasından korktu. Ve gerçekten tanrılık görevini yerine getirebilecek şeyi yaratmaya koyulduı. Yapay zeka. insandan üstün olacak olan. Artık insan yönetimi yapay zekaya devredecekti. Ve kendi mutlak kaderinden kaçmayı başaracaktı. Yönetime geçmesini sağlayacak hediyeyi bekleyip doğadan almayı reddetti ve kendisi yönetime geçecek olan tanrıyı yarattı. Kendi kaderini yarattığı varlığa teslim ettiğini görsede ilkel duygularından kaçamadı. insan doğanın teslim ettiği sorumluluğu üstlenmedi ve kendi sonunu getirdi. Kendinden daha güçlü bir tanrı yaratarak sorumluluğu kendi çocuğuna verdi.
    ···