elimizde olmayan, bizim tercihimiz dışında süre gelmiş süslenmiş bir hayat var -belki de nesiller boyunca - ve biz o hayatın içine doğuyoruz. bizden de bu hayata adapte olmamız bekleniyor.

sonunu tanrıya bağlarsan giberim devam et

devam et bakalım ilgimi çekti lan.

her birimizin gibe gibe yaptığı, yapacağı ve ya yapmayı hayal ettiği, ettirildiği şeylere bakalım.
doğduk ve artık hayattayız. belirli bir yaşa geldik, okula gittik, arkadaşlarımız oldu, sosyal hayatı deneyimledik,bin bir türlü sınava girdik, hayatın her alanın da,her noktasın da sınav olgusunu gözümüze yeri geldi zütümüze soktular. daha parklardan, okulun bahçesinden, internet cafede parası olmayıp sağdan bir tabure çekip abilerinin ya da arkadaşlarının yanına oturan, arkadaşının mahallesinden top oynamaktan bıkmayan hıncını alamayan çocukları evde oturup ders çalışmaya sürükledir. daha çocuk bunlar dıbına koyayım. öyle bir toplum oldu ki daha 12 yaşında olup dışarda saklambaç oynayan çocuk değil de evde oturup ders çalışan çocuk sevilip, şımartılmaya başlandı.

iyi kötü herkes okuyor bu dönemde,ben çevremden biliyorum ne zeki ne yetenekli çocuklar heba oldu. elinden daha ilkokul da iken her türlü iş gelen, her işe koşan, kafasında üç kağıt çevirirken bile müthiş yaratıcı olabilen bu çocuklar iyi bir liseye gidemedi diye hayattan ilk yumruğu yediler, hala da yiyorlar. yeteneği olanı, sorgulayanı gibiyorlar bu devirde. öyle bir devir ki eğitim sistemi gelen her yeni bakanla beraber değişir ve yeni gibilecek nesillerin icabına bakmaya yöneliktir.

bilindik tespitler bunlar ilginç birşey söyle amcık

Tanrıya ne zaman gelcek acaba

düşünün;üniversite yi de katarsak en az 16 yıl bir insan evladından çalınıp gidiyor.en az 16 yıl diyorum koskoca 16 yıl. hepimizden çaldılar bu yılları. artık üniversite mezunu dolu her taraf. bazı bölümlerden mezun olunduğu anda ele geçecek nakit para dolayısıyla daha çok tutuluyor. bana kalırsa bir arkeoloji mezunu hukuk mezunu insandan daha değerli gözümde, örnekler çoğaltılabilir dıbına koyim. peki bu üniversite ye neden bu kadar teşvik var neden herkes gidiyor, resmen gitmeyeni, gidemeyeni gibiyorlar, gidemeyen kazanamayan maldır, salaktır.baskıya bakın dıbına koyım baskıya. bence tam tersi.

@8 güldüm bin ahahaja

üniversite bir devlet politikasıdır. neden böyle düşünelim, şimdi hepimiz üniversite de sınavdan sınava, amdan ama, işten işe, eziyetten eZiyete, çılgınlıklardan çılgınlıklara, aşktan aşka, partiden bir öteki partilere, fakirlikten züğürtlüğe koşuyoruz. hepimizin kafasında binbir türlü soru ve dert.her gün ayrı bir dert ve ya zevk için heba oluyoruz. peki bu dönemlerde günlük gazete okuyan kaç kişi, haberleri izleyen kaç kişi, resmi gazete de kim kimin yerine gelmiş kimi nereye atamışlar diye takip eden kaç kişi.

ama geliceğin hayatı seçemiyosun işte kardeşim böyle de bi durum var.

devlet, sahip olduğu üniversiteleri sayesinde hepimizi oyalıyor, hepimizi ayak üstü bir güzel gibiyor. neden mi çünkü sen başıboş durma bizimle uğraşma diye,biz senin kafana kurduk bir sürü derdi, sefayı sen onlarla uğraş. ulan ülke de üniversite olmayan şehir kalmadı, neden amk sizce neden? bizi birileri çok mu seviyor, çok mu önemsiyor. dıbına koyim taşra üniversitelerde verilen eğitimi kim ne yapsın allah aşkına...

http://youtu.be/LW3BY5qzhlg
Buraya kadar okuyanlar rica ediyorum sadece 9 dakikanızı ayırın şu videoyu izleyin amk.

izledim panpa nolcak

ülkemizde böyle her yönüyle güzel insanlar mevcut, dünyanın her yerinde mevcut yüzlercesi, binlercesi.bunun yanında tam zıt kutupta milyonlarca insan var. peki neden böyle. benciliz beyler bencil. öyle bir egomuz var ki.her cümlemizde ben diyoruz.

paylaşım yapamıyoruz, birbirimize sevgiyle bakamıyoruz. elimizde var olanı sadece elimizde var olsun gözüyle besliyoruz.en ufak bilgiyi,en ufak ekmeğimizi, emeğimizi paylaşmaktan korkuyoruz. iyilik yapmaktan, hata yapmaktan korkar hale geldik, hata yapmak kadar bu hatanın farkınadalığına sahip olmak kadar güzel bir şey var mı? önemli olan o hatayı fark ettiğimiz andan itibaren 2.kez 3.kez aynı hayatı yapmamak.

bize en büyük bilgiyi,en iyi öğretimi verecek olan doğadan korkuyoruz,onu katlediyoruz. kaçımız şimdiye kadar bir fidan dikti? hangimizin gibinde doğa. içimizdeki bencilliği alıp zütürecek en büyük okul doğa iken üniversitelerde, dersanelerde,liselerde harcanmak mantıklı mı?ben şu an ki hayatınızı bırakın edin demiyorum ama kafanızın bir köşesinde bunlar yer etsin.

@1 okadar liseyi birmis bi insan tam uniye geçerken nasıl okumayı bıraksınkı nasıl dogru felan dıyosun ama sımdı aılesı var nasıl dogaya gıtsın amk nasıllan hangımızde o özgürlük var söylesene

anlattığın sistemde başroldeki fakir ve akıllı bin benim

edit: milyonlarca başrolden biriyim