-
1.
0ulan. baştan söylüyorum hikayem giblensin ego kasayım falan diye bi derdim yok. maksat kendi hayatımı bi yerde toplamak amk önemli gelişmeler oldukça editlerim bundan 10 yıl sonra (tabi inci hala duruyor olursa) efsane bi proje olur amk.
neyse panpalar kendimden biraz bahsedeyim adım bahadır 20 yaşındayım asker çocuğuyum yani amk ülkesinde 20 yılda (sakarya, mardin,tokat(2 ilçesinde + bide merkezinde kaldık amk),ordu, erzurum sonra tekrar sakarya ve en son okul dolayısıyla ankara) olmak üzere toplam 6 7 şehir gezip 10 a yakın okul değiştirmiş pgibolojisi gibip atılmış bir panpanızım. tipik bir asosyal hayatı sürüyorum şu anda elimde bi tane bira onu yudumluyorum oturup bunları yazıyorum.
hikayeye en başından giriyorum panpalar buraları çok uzun tutmam zaten
bazılarına göre üstün yetenekli bir çocukmuşum 2.5 3 yaşları arasında okumayı öğrenip 4 yaşında ufak matematik işlemleri yapıyormuşum.-muşum diyorum çünkü harbiden hatırlamıyorum o dönemleri.5 yaşında okula gittiğimiz zamanları az çok hatırlıyorum bi derse girmiştim amk daha fişlerle okuma yazma öğretiyorlar ben hepsini okuyunca bide üstüne bir kaç matematik işlemi yapınca hoca teneffüste beni de aldı müdürün yanına çıkardı bu çocuğun 1. ve 2.sınıf eğitimlerini almasına gerek yok direkt 3 ten başlasın dediler ama pederin 'çocuk zaten 2 yıl önce başlıyor bir de böyle 2 yıl atlarsa iyice ezilir' demesiyle mecburen 1 den başladık.bu da pederin hayatıma soktuğu ilk çomak oldu zaten.
1 yıl boyunca hiç bir derse katılmadım bazen 3.sınıflarla derse sokarlardı beni o sığırlardan iyi şeyler yapınca binler yanaklarımı falan sıkarlardı :d o ara ilk aşkımı keşfettim 'futbol'.ama öyle basit bir heves değil amk. yatağını eşyalarını çantasını vb. hiçbirşeyini toplamayan ben her gün ayakkabılarımı topumu temizlerdim akşam peder bey işten geldiğinde beraber stada giderdik.o bana öğretirdi topa nasıl vurulur gibi teorik bilgileri.o zamanlar pc youtube cart curt olmadığı için mecburen en büyük bilgi kaynağınız babanız oluyor. zaten 5 yaşındasın amk ne kadar çok şey öğrenebilirsin ki.
geceleri de kramponlarıma sarılıp uyurdum amk...
edit : okuyun olm güzel yazmışım lan :d
-
2.
0bu şekilde 2 yıl geçti panpalar bu 2 yılın sonunda cidden yaşıtlarıma göre çok çok ilerideydim onlar sabriyse ben bi ronaldo ayarındaydım öyle diyeyim size.bu arada anlattığım kısım tokat ilinin niksar ilçesinde geçti.2 yılın ardından niksar'dan tokat merkeze taşındık 3.sınıfa başladım ama okul falan gibimde değildi açıkçası sabahtan akşama kadar top peşindeyim okulda 6.7.sınıflarla top oynuyordum amk kendi yaşıtlarım kesmiyordu. derslere hafif bakınca hallediyordum zaten yine sınıfımda en iyisi bendim. yalnız büyüdükçe daha da durdurulamaz oluyordum önceden sadece yumuşak kesme vuruşları becerebilirken zamanla şutlarımı sertleştirmiştim. okuldaki beden hocasının arabasının cdıbını indirdiğimde artık işlerin farklı boyuta gelmesi gerektiğini anlamıştık
bu yüzden peder bey 4.sınıfın başında bir futbol okuluna yazdırdı beni.
futbol okulu dediysek akademi falan değil amk bi tane halı saha gibi bir yer orada çok ultra yetenek çıkarsa gençlerbirliği kulübüne öneriyorlarmış ilk bakışta pek bir gibe yaramayacağını düşündüm ama sonuçta işin içinde futbol olduğu için tereddütsüz kabul ettim. yalnız benim grubumda fazla eleman yok geneli 12 13 yaşında elemanlar daha doğrusu o zamanki adıyla 'abiler'.hoca şöyle bi alıcı gözüyle baktı bundan bir iş çıkmaz gibisinden bir bakış attı ki haklıydı da cılız bir şeydim sonuçta.. -
3.
0yaz panpa okuyorum
-
4.
0ufaktan bi ter atma idmanından sonra evet çocuklar şimdi çift kale maç yapacağız dedi verdi bize önlükleri ama önlük bana kefen gibi geliyor amk benden 2 tane daha sığar rahat. yeni gelen ben olduğum için bana sordu nereye koysanız oynarım ama ileride daha iyiyimdir dedim. yazdı beni orta sahanın ileri kısmına. maça başladık ufak tefek olunca rahat adam geçebiliyordum ardından pas veriyordum ilk 5 dakika hiç şut denemedim.bu 5 dakikalık süreden sonra takım tüm yükünü bana atmıştı her top bende toplanıyor sonra benden dağılıyordu o ufak cılız çocuk bir nebze hocanın gözüne batmaya başlamıştı.
ama dikkat ettiğim bir şey vardı nedense kimse topa hızlı vuramıyordu
bunu farkedince kendimi göstermek için şutlarımı kullanmaya karar verdim daha ilk şutu çektiğimde sadece zütünü dönebilen kaledeki çocuk ;
+yavaş vursana lan ya kafama gelseydi
-özür dilerim abi yanlışlıkla oldu (yannan yanlışlıkla oldu öldüresiye vurdum oçlar görsün gücümü diye :d)
sonra kenardan bir ses ;
+bahadır sen gel kenara... (yanındaki oğlana diyor) samet gir oğlum
tüm motivasyonum falan gibi tutmuştu. topu sektire sektire soyunma odasına gittim duşumu aldım çıktım ve beklemeye başladım. hiç bir şey demedi ağlamaklı oldum amk hayatımda ilk defa beğenilmemiştim.
o hırsla kenardaki toplardan birini aldım yandaki boş sahada şut çalışmaya başladım , arada direğe vuran topun sesine maçtaki çocuklar dönüp bakıyordu
her vurmamda biraz daha ağlıyordum ağladıkça hırslanıyordum hırslandıkça daha da sert vuruyordum.. sonra bir ses geldi ;
+bahadır akşam baban gelsin babanla görüşelim... -
5.
0korka korka babama söylediğimde verdiği tepki ;
+yine nerenin cdıbını indirdin lan pekekent (gülüyor)
babam gitmiş konuşmuşlar. bana özel bir antrenman programı uygulayacağını söylemiş ancak bundan bana bahsetmemesini söylemiş. babam eve geldiğinde biraz yüzü asıktı ;
+hocan performansından pek memnun değilmiş daha çok çalışması gerek diyor
-nasıl olur ya hepsinden iyiydim ben orada
+demek ki var bir bildiği oğlum sen çalışmana bak
okul falan gibimde değildi zaten 4.sınıfsın amk okulda dersleri biraz dinlediğimde bile yetiyordu.tek hayalim futbolcu olmaktı işi bir hayli abartmıştım o yaşta sabah 5:30 da kalkıp babamı uyandırıp beraber sabah koşusuna çıkıyorduk.
aradan 3 ay geçti ve bu 3 ay boyunca hiç bir maçta oynatılmadım.bol bol koşu idmanı top kontrolü idmanı belirli hedeflere doğru şut ve pas idmanı yaptırıldı bana. açıkçası herşeyi müthiş yapmama rağmen neden beğenilmiyordum bir türlü anlayamamıştım.ama tek bildiğim şey bu tavrın beni daha da hırslandırdığı ve hırslandıkça daha iyisi için çalıştığımdı.
3.ayın sonunda hoca odasına çağırdı ;
+gel bakalım seninle konuşalım biraz
-efendim hocam
+seni beğenmediğimi düşünüyorsan yanılıyorsun aksine buradaki herkesten kat kat daha iyisin. müthiş bir yeteneğin var bu okuldan ankara'ya denemeye giden ilk öğrencim sen olacaksın. seni bunun için hazırladım. seni bilerek oynatmadım çünkü oynatmadıkça hırslanıyorsun ve hırsın senin yakıtın oğlum bunu o gün ağlayarak şut çalışmanda anladım ağladıkça daha iyi vuruyordun bunu kullanmak istedim. unutma bir gün yıldız olacaksın...
resmen şok olmuştum. seçmelerin 1.5 ay sonra olacağı haberi geldi zaten okullar da bitmişti bu esnada tamamen bu iş için odaklanmıştık. yalnız seçmeler de aynı yaş grubu ile olacaktı yani kendimden 3 4 yaş büyüklerle oynayacaktım. açıkçası seçilme şansım bence yok gibiydi ama bunu başarmak bile müthiş bi duyguydu. -
6.
0güzel bir ankara sabahında 19 mayıs stadının çimleri üzerindeyiz. karşımdakiler herhalde dönemlerinin en uzunuydu diyebilrim sanki oçlar yememiş içmemiş boy atmışlar rahat 1.60 vardı 2 stoperde benim boyum zütü patlasa 1.35 1.40 zütten bacak bir bücürüm yani.
takımlar ayrıldı uygun kişiler altyapıya alınacaktı. seçmelere gelenlerin geneli ankara içindendi yani aileleri oradaydı. çok özel bir yetenek çıkarsa bakım masrafları kulübe ait olmak üzere kulübe katılacaktı.
ayaklarım yere basmıyor gibiydi hocamın buraya beni nasıl anlattığını direkt olarak 10 numaranın bana verilmesinden anlamıştım yani ispatlamam gereken çok şey vardı (:.sadece 1 i frikikten 1 i uzaktan diğeri de savunmadaki ikiliyi madara ederek attığım 3 golü hatırlıyorum bir de boş kaleye attırdığım bir gol vardı sonra oyundan çıkarıldım zaten. pederle kulüp görevlilerinden biri konuşuyordu ; (g:görevli , p:peder)
g:bakın hocam oğlunuz gerçekten gerek yaşıtlarına göre gerek şu anda oynadığı yaş grubuna göre çok üst düzey potansiyel vaat ediyor. kulübümüz bünyesine katıldığı takdirde tüm masrafları tarafımızdan karşılanacak, kendi istediği bir özel okula kaydettirilecek burada sizden iyi olmasa da gereken en iyi şekilde bakılacak. eğer bu hızla ve disiplinle giderse muhtemelen 5 6 yıl sonra da A takımla çalışmalara başlar. eğer isterseniz burada sizin için uygun bir iş ayarlayabiliriz buraya yerleşebilirsiniz karar sizin.
p:valla hocam bilemedim ki şimdi oğlan bizsiz yapabilir mi yapamaz mı. çok ana kuzusudur o benim iş belli başka işe alışmak zor olur. teklifinizi düşünelim biz hem çocukta kararını net versin.
benim kararım mı var amk tek hayalim bu.o kadar yalvarıyorum yakarıyorum dinletemiyorum kabul etmiyor ve beni yanında tutuyor.bu da pederin bana soktuğu 2.çomak oluyor.. -
7.
0bu olaylar bittikten sonra tayinimiz ordu iline çıktı. orada orduspor var (o zamanlar 3.ligde ama tokatspordan iyi amk) oraya giderim dedim.ama işler yine yolunda gitmiyor eşyalar yenilendi kamyonla gitti geldi cart curt derken bizim borç bir hayli kabardı. annem ben ve kardeşim sakarya'nın pamukova ilçesinde bulunan anneannemin yanında kalmak zorunda kaldık 1 yıl.her yaz geldiğimiz için şehri ve insanları az çok tanıyordum. kendimi bildim bileli arkadaş olduğum taner biniyle takılmaya başladım şehirdeki yaşıtlarımın hepsini o biliyordu tanışmak için ona ihtiyacım vardı.
geldiğimizin 2.gününde öğle vaktinde baktım bu sırt çantasını yüklenmiş gidiyor ;
b: nereye lan yarram
t : olum bizim idman var ya demedim mi ben sana
b : yok demedin amk.ne idmanı lan bu ?
t : futbol olm gelsene amk sende tanıştırayım hocayla
b : tamam olm canıma minnet
gidiyoruz takımın hocası özcan hoca hem tostçuluk yapıyor hem bu işlerle o ilgileniyordu. girdik tostçu dükkanına oradan servisle idmana geçicez.
t : hocam bi arkadaşım geldi bize katılabilir mi
ö : iyi oynuyorsa olur tabi neden olmasın
t : iyi mi ? hocam top verin şu heykelin kafasından vursun
b : (sessizce) abartma dıbına kodumun ipnesi abartma (heykelle aramızda rahat 30 metre var)
t : yaparsın olm
hoca da gaza geliyor amk verdiler elime topu çıktık dükkanın önüne. hoca ordakilere bağırdı çekilin diye.ya hak diyemedim tabi o zamanlar bilal yoktu daha :d ya bismillah dedim vurdum amk omzuna çarptı geri döndü. hocaya baktım ;
ö : takıma hoşgeldin oğlum arkadaşlarınla tanışırsın sahada -
8.
0b : hocam ilk idmanı ben dışarıdan izleyeyim
ö : zaten maç yapıcaktık otur benle seyret hem arkadaşlarını tanımış olursun
oturduk beraber maçı izledik benim boylarımda rıdvan dilmen saçlı 10 numaralı çocuk dikkatimi çekti.
b : hocam kim bu önlüksüz takımdaki 10 numara ?
ö : o mu ? o emre bizim ilçenin en iyisi. şeytana ayakkabısını ters giydirir o
b : izleyelim hocam (:
harbiden de ipne çok yetenekliydi maç bitti direkt yanına gittim tanışalım diye.
b : kardeşim gerçekten yeteneklisin
e : saol kardeşim
b : bu arada ben bahadır takıma yeni katıldım
e : bende emre , emre kılınç. kısaca kılınç de emre çok var karışıyor
b : tamam kılınç (:
rakibimi bulmuştum diyebilirim. rekabet yenilmediğim sürece en sevdiğim şeydir. ertesi gün idmanda biraz şov yaptım o da farkındaydı tahtının sallandığının. adam gerçekten takımın kralı konumundaydı takım liverpool o gerrard gibiydi. aramızdaki rekabet rüzgarının ilk esintileri idmanlarda ortaya çıkmaya başlıyordu. mahallede her gün devam ettirdiğim şut idmanlarım rahatsız olan komşular falan derken ismim yavaş yavaş yayılmaya başlamıştı küçük ilçede...
4 gün sonra ki idmanda yaptığımız çift kale maçta rakiptik normalde forvet arkası oynayan ben sırf o forvet diye forvete geçmiştim maksat kimin iyi olduğunu bir nebze göstermekti. maç 4-4 bitmişti maçın sonunda sahaya yığılıp kalan 2 kişi vardı biri emre'ydi diğeri de bendim (: adeta zütümüz çıkana kadar oynamıştık ikimizde 4 er gol takım arkadaşlarına edilen 10 larca küfür ve sürtüşme ile maçı bitirmiştik. tabi bu küfür ve sürtüşmelerde ben ağır basmıştım. huyum kurusun eğer iyi oynuyorsam bir maçta diğerleri kötü oynuyorsa ve onlar yüzünden kaybediyorsak onlara saldırırım ya melo'nun riera'ya yaptığı gibi döverim ya da maçtan kovarım. çok mahalle maçı yaptım 2 ye 5 3 e 6 şeklinde sırf bu huyum yüzünden. çocukları döverdim amk her dövdüğümün yerinde oynardım ne binmişim ya :d -
9.
0bu kadar mı amk daha yok mu ne güzel gidiyoduk
-
10.
0emre ile ilk düellomuz berabere bitmişti ama bu devam edecekti tabi ki.o maçın etkisini atıp 2 gün ufak idmanlar yapıp dinlendikten sonra bu sefer mahallede kapışacaktık. mahallede de yeterince idmanım olduğu için sorun etmedim ama kaleci kim olacaktı. yaşıtlarımızdan birinin ipnelik yapma olasılığı yüksekti çocuk amk ne beklersin sonuçta. gittik özcan hocaya anlattık durumu. mahalledeki kalede 20 küsür yaşındaki kaleci adama gol atamayacağımız için çim sahada maç yapmaya karar verdik 10 yaşındaki 2 çocuk 7 metrelik bir kale ve amatör bir kaleci.Tümünü Göster
yaşlar ufak olsa da ilçe futbolunun mini derbisi oldu diyebiliriz kenardan hocanın da izlemesi ekstra bir motivasyon kaynağı oldu ikimiz için de.maç 2 de bitecekti faul gibi durumları hoca belirleyecekti gerisi bildiğiniz teke tek maç kuralları tek fark top kames değil ve saha çim. maçı gibe gibe 2-1 aldım ama maç tam 67 dk sürdü dile kolay aralıksız 67 dk.o gün öyle bir huzurlu uyudum ki amk anlatılmaz yaşanır derecede.
güne kazanan olarak başlamak çok başka bir duygu. tabi bu duyguyu her sabah kalktığınızda hissetmeniz için ciddi bir emek sarfetmelisiniz.bu emeği de en çok rehavet denen o zıkkım olası hissi bastırmak için sarfetmelisiniz. rehavet başladı mı son çok yakındır tıpkı barcelona örneğinde olduğu gibi.
rehavete de kapılmam çok sürmedi şehirdeki tek rakibimi zor da olsa yenmiştim takımın lider oyuncusu olmuştum artık mahallede de saygınlığım üst seviyedeydi yaşıtlarım arasında. zevkine benden 4 5 yaş büyük çocuklarla maç yapar olmuştum zütüm nasıl kalktıysa artık.ama hiç bir ortamda emre'yi de hiç kötülemedim arada düşmanlık olmaması için.
ilerleyen süreçte okullar açıldı tabi idmanlar sadece haftasonlarına düştü, dersler artık ağırlaşmaya başlamıştı mecbur çalışmak zorundaydım, üstüne 7 aylık doğan kardeşimin sıkıntıları maddi sıkıntılar vs derken bol sıkıntılı bir yıl geçiriyordum bende bu sıkıntımı atmanın yolunu futbolda buluyordum. aslında kendi yaşıtlarımı sahada ezdikçe egomu tatmin ediyordum ezilmişlik duygumu bastırıyordum ve bunu gerçekten de çok iyi başarıyordum.
ilçelerin 13 yaş altı takımlarının arasında maçlar başladı emre ve ben 2 forvet oynuyoruz gerisi çokta mühim değil zaten 3 yesek 5 atıyoruz dışarıda rakip olsakta içeride kardeş gibiydik o bana jest olarak gol attırırdı ben ona attırırdım ta ki son maça kadar.en son sakaryaspor ile oynayacaktık yani bölgenin master takımı. özcan hoca sürekli aman fazla gevşemeyin bunlar ilçe takımlarına benzemez şöyle böyle diye telkinler veriyordu. muhtemelen bu maçtan sonra emre'yi , beni yada ikimizi birden takıma isteyeceklerdi... -
11.
0b : ee emo hazır mısın şova
e : tabiki olm.ama bugün yalnızız kim ne yakalarsa atsın. ucunda büyük hedef var sonuçta
b : peki amk kendin bilirsin
emre ciddi bir çocuktu. bense tam tersi herşeye eğlence gözüyle bakardım param hiç olmadığı için paranın ne önem arz ettiğini pek bilmezdim bu yüzden yolun sonunda karşıma çıkacak bol sıfırlı paralar hiç ilgimi çekmiyordu.o ise iyi bir profesyonel olup iyi ücretler kazanma peşindeydi. yani bir nevi ben balotelli, sergen gibi bir adamken o daha çok en verimli dönemlerinde arap liglerine giden futbolcular gibiydi.
maç öncesi bu konuşmamız bi hayli sinirimi bozmuştu. aslında bu da hiç fena sayılmazdı çünkü kızdıkça daha iyi oynuyordum. tıpkı ilk hocamın dediği gibi yakıtım öfkemdi.
maçın son 10 dakikasında oyundan çıkıyoruz emre ile beraber. rakip takımın ricası üzerine.biz çıkarken skor 6-1.4 gol benden 2 gol emre'den. emre'nin gollerinin birinin asisti benden geldi ama benim 4 golün hiçbirinin altında emre'nin payı yok bırak gollerde payı olmasını maç boyunca bana pas atmışlığı dahi yok.
maç sonu emre ve beni özcan hoca çağırıyor ;
ö : pazartesi akşam 7'de sakaryasporla idmanda olacaksınız akşam 5:30 gibi hazır olun sizi ben zütüreceğim
emre'nin morali bunun üzerine düzeliyor. sakaryasporla idmanlara başladık. haftaiçi her akşam 7 de haftasonu çift idman yapıyoduk okula neredeyse fırsat kalmıyordu. hayatımda ilk defa karneme bir ders 3 düştü o dönemde.
fırsat buldukça mahalledeki ego tatminimi ihmal etmiyordum tabi ama emre mahallede hiç görünmez olmuştu. tamamen kendini idmanlarına vermiş tam bir profesyonel gibi yaşıyordu o zamanlardan belliydi iyi bir profesyonel olacağı.ben de mahallenin haşarı çocuğu , oynadığı futbolla mahalledeki tüm kızları kendine hasta eden çocuktum. -
12.
0tabi bu kadar rehavet illaki bir çöküş yaratacaktı.bu rehavetin üstüne evde kardeşimle olan sıkıntılar, dışarıda millete gösteriş yapma merakım, okul turnuvasında sırf sınıftaki bir kaç kaşar adımı bağırsın diye takımı tek başıma şampiyon yapacak kadar kendimi yormam,bir yandan her gün 90 km yol gidip idman yapıp dönmek gibi faktörler eklenince kas yapısının zedelenmesi çok doğaldı. tabi o zamanlar bunların pek sorun yaratacağını bilmediğim için ve kendimi durdurulamaz bir makine olarak gördüğüm için hiç bir şeyi gibime takmıyordum.Tümünü Göster
bir mahalle maçında ipnenin tekinin attığı çelme sonucu ayağı ters basıp düştüm ve sonuç doktorların dediğine göre çapraz bağlar kopmuştu ve gerçek beşiktaşlı olmuştum. şaka bir yana beşiktaş'ta o zamanlar bu kadar sakatlık problemi olmadığı için beşiktaş'a transfer olamadım :d
yaz aylarını bacak sargıda topallaya topallaya geçirdim.o süre zarfında aldığım 6 7 kg bir hayli vücudumu değiştirmişti ve abur cubur denen o zıkkıma inanılmaz derecede sarmıştım. fazla hareket edemediğim için canım çok sıkılıyordu pc denen alet hala bizim eve giremediği için can sıkıntımı mecburen yiyerek geçirmeye çalışıyordum.
maddi sıkıntıları bir nebze aştığımız için ordu'ya yani peder beyin yanına geri döndük.6.sınıfa başlamıştım hala koltuk değneği ile okula gidip geliyordum kilo almaya devam ediyordum, hayallerimdeki hatta içinde bulunduğum hayat resmen ellerimden kayıp gidiyordu ve ben koltuk değneğim ile sadece izlemekle yetiniyordum.
bu dönemde yapılabilecek en iyi şey ders çalışmak olduğu için derslerime bir hayli çalıştım.ilk dönemde elde ettiğim sonuç muhteşemdi. ordu'da il 6.lığı , okulda 1.lik , üstün başarı belgesi , onur belgesi , takdir belgesi ve bir de üstüne tüm okul önünde yapılan bir konuşma. benim için rüya gibi geçen egonun dibine vurduğum o karne töreninden sonra eve geldiğimde gördüğüm manzara karşısında şok olmuştum.ilk bilgisayarım masanın üzerinde duruyordu. sanırım bu da babamın bana soktuğu 3.çomak olmuştu
her ne kadar bu zımbırtı çok faydalı gibi görünse de tüm vaktimi almaya başlamıştı.ve artık önceki hayatımdan gitgide uzaklaşır olmuştum. sahada attığım gollerin yerini cm 03/04 te temur'a , tsigalko'ya , roncatto'ya attırdığım goller almış , benim attığım çalımları artık toledo'ya , pisculichi'ye attırır olmuştum ve çerez eşliğinde bunları izleyerek mutlu olur olmuştum. kendimden,yaşam şeklimden iğrenmeye başlamıştım ama sanki bu bir girdaptı ve beni içine çekiyordu her ne kadar istemesemde... -
13.
06.sınıfın 2.döneminde bile depremin artçıları hissedilmeye başlamıştı. takdiri ucu ucuna almıştım 1.liği başka bir arkadaşa devretmiştim kısacası derin bir nefes alıp dibe doğru inmeye başlamıştım.o yaz gelen tayin haberi beni iyice karamsarlığa sevketti , yeni istikamet 5 yılımı geçireceğim bende yeri çok ama çok ayrı olan erzurum'du.Tümünü Göster
yine koca yazı pc başında tıkınarak geçirmiştim ve 1 yıl içinde tombalak bir şeye dönüşmüştüm. erzurum gibi bir yere gittiyseniz eğer bunun alay konusu olmaması imkansızdır. başımdan geçenleri anlatsam hasgibtir lan diyecekleri için kimseye bir şey anlatamadım artık dalga geçmeleri eziklenmeleri kabullenir olmuştum.o eski savaşçı ruhum gitmiş yerine sanki bir kum torbası gelmişti.
tabi okulda hep kötü şeyler olmadı oldukça eğlenceli vakitler geçirdik.ne kadar tipim kaymış olsa da içimdeki bin aynen durduğu için insanlarla çabuk anlaşabiliyordum bu da kaynaşmamı kolaylaştırıyordu. gerçekten de daha 1.ay dolmadan okuldaki çocuklardan okul dağıldıktan sonra erzurum ağzı dersleri alacak kadar samimiyetimiz ilerlemişti.o ara okuldaki herkes istisnasız knight oynadığı için kimse okulu giblemiyordu. sınıfta erkeklerden tek ben oynamıyordum diyebilirim (: tabi bu yüzden dumur olmuş beyinlere karşı daha rahat başarılı oldum gittiğim sınıfta da ders olarak farkımı ortaya koydum yine 1.dim ama ezici üstünlüğüm yoktu sadece 1.dim. nitekim bu 8.sınıfta girdiğimiz oks sonuçlarında daha net anlaşılacaktı.
oksden önce 2 tane sınav deneyimim olmuştu birincisi askeri lise sınavlarıydı ki hava-deniz-kara-bando hepsini kazanmıştım ancak gitmek istememiştim , diğeri ise yeni açılan bilkent lisesi sınavıydı yazılı sınavı vermiştim ancak mülakatta bizim gibi orta seviye insanların bilemeyeceği derece kültürel içerikli sorular sorulunca mülakatta tökezlemiştim , ama olsun sonuç olarak yazılı sınavlarda başarılıydım.
açıkçası bu sınavların hiçbirine ne akıllı çalışmıştım ne de bu sınavları ciddiye alıyordum.100 sorudan 85 net çıkarıp bir fen lisesine kapağı atarım diyordum, okuldaki hocalar ise ankara fen lisesi gelebilir diye umutlanıyorlardı. tabi hocalardan bu lafları duyan ailem de...
oks sınavından çıktım , eve gidip tvyi açtığımda acı gerçeklerle yüzleşme zamanım gelmişti fenden baktığım neredeyse her 2 sorudan biri yanlıştı. oturdum ağladım orada nasıl birden bu kadar tersine döndü herşey diye , daha göreceklerimden habersiz... -
14.
+1anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaanlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatma anlatmaTümünü Göster
-
15.
0o gün kendime binlerce söz verdim herşeye yeniden başlayacağım diye , ertesi sabah yine o sözleri bozarken kendimi buldum. belliydi artık bu sadece depremin ilk vurma anlarıydı daha asıl yıkım gerçekleşmemişti. evin içinde yavaş yavaş istenmeyen adam pozisyonuna düşmeye başlamıştım artık o parıltılı gelecek vaat eden ışıl ışıl günler o hayran olunan çocuk gitmiş harbiden 'aksi nalet' bi yaratık geçmişti yerine. kendim bile aynaya bakmaya tiksiniyordum çoğu zaman.Tümünü Göster
o yaz hayatıma damga vuran en kötü alışkanlığa başladım çoğumuzun hayatını giben 'knight online' o saatten sonra da hayat offline oldu zaten (:
özgüvenim de bu peşpeşe gelen yıkımlardan sonra yerin dibine girmişti. artık bir yere girerken selam vermeye bile utanır olmuştum , bakkala giderken bile fön çekiyordum saçlarıma insanlar dalga geçer diye (hala yaparım bunu).
sınav sonuçları açıklandı ilk tercih merkez anadolu lisesi yani erzurum'un 3.lisesi.ek tercih bekledim kendimi nevzat karabağ anadolu öğretmen lisesinin idare katında buldum. kayıt için gelmiştim en azından okul 2.sıradaydı bu da güzel bir şey sayılırdı.
yaz bu şekilde bitti , okulların açıldığı gün kafama bir balyoz daha indirdiler , aşk balyozu...
okul sırasında en sağda 9 lar karmakarışık duruyorlar öyle. içlerinde ufak boylu gözlüklü bir kız dikkatimi çekiyor. kızla aramda 25 metre mesafe var ama yine de çekiniyorum bakmaya..ama o kadar şirin ki anlatamam.. daha yaşım o zamanlar 13 falan , ben bu kızla evlenirim diyorum içimden. sıranın en arkasına geçiyorum kızı izliyorum sınıflar ayrılıyor 9-a sınıfına düşüyor kız ben de 9-d sınıfındayım.
9-a sınıfına bakıyorum bi tanıdık insan yok dıbına kodumun sınıfında. zaten bizim ortaokuldaki sınıftan bu liseyi kazanan yok , diğer sınıftakilerle de hiç tanışma fırsatım olmadı ki özgüvensizlikten amk.
sınıfta cam tarafının en arkasına oturuyorum , yanıma benim gibi iri bir arkadaş oturuyor tanışıyoruz falan adı alp , karakter özelliklerimizin çoğu benziyor , sadece o zengin ve özgüvenli amk gerisi tıpkı aynı , hayatı binliğine yaşıyoruz adeta.biz muhabbeti kuruyoruz önümüze iki kişi geliyor onlar da çabuk kaynaşıyorlar sonra dönüp biz dördümüz kaynaşıyoruz adeta sınıfın ayrışmasını biz sağlıyoruz , günün sonunda binler cam tarafında kızlar orta tarafta inek ve muhabbeti sarmayan tayfa duvar dibinde kalıyor.
bu 2 arkadaşın birinin adı ömer diğerinin ki ferhat. kısacası mahşerin 4 atlısı ilk günden kurulmuş oluyor. -
16.
0diğer yandan okul çıkışında kızı takip ettim. bindiği servisi görüp plakasını yazdım bir kenara, akşam da bulunduğu firmayı babama aratıyorum o servise kaydolmak istediğimi söyledim. allahtan servis bizim oradan da geçiyormuş o servise kayıt oldum.Tümünü Göster
ertesi gün servis ilk beni almış sabahın köründe aldı ama çokta gibimde kızı alıcaz sonuçta , kız nereye oturur diye hesap ediyorum oraya yakın oturdum , kız da geldi tam dibime oturdu ;
b : merhaba ya seni ilk defa gördüm hangi sınıftasın acaba
o : a sınıfı
b : hadi ya tüh (noluyorsa bana burda amk :d)
o : noldu neden öyle dedin ki
b : hiiç sınıf mevcudu az ne kadar çok insan o kadar çok muhabbet o yüzden dedim (: bu arada ben bahadır
o : ben de elanur tanıştığımıza sevindim
b : inan ben de çok sevindim (bağıracam da bağıramıyorum amk :d)
kızın adı elanur'muş bunu öğrendik artık iş muhabbeti kurmakta dedim ama erzurum'da bir kıza yavşamak hiç kolay değildir, hele özgüvensiz biriyseniz hiç hiç kolay değildir , hele kız da elanur gibi biriyse hiç hiç hiç kolay değildir.
sınıf içerisinde de mini bir çete oluşturmuştuk mert ertuğrul mustafa isminde 3 arkadaşımız daha vardı onlarla da aramız iyiydi ama 2 farklı grup gibiydik onlar daha uysaldı biz tam bin takımıydık.ilk hafta bu şekilde tamamlandığında biz 5 günün 4 ünde öğleden sonra kaçmıştık hocaların birinden şikayet yemiştik.
kızla da aramız iyi gibiydi sadece serviste konuşuyorduk okuldan sürekli kaçtığımız için okulda göremiyordum görsem de selam verip geçiyordum başka yapacak bişey yok çünkü.
sınıfta 8 kız var 1 i güzel denebilir o da büşra , zaten o da izmir doğumlu erzurumun yerlisi değil , fırsat buldukça yanımıza sığınıyor bizim makaramıza gülüyor
ama eser diye bir kız var ki (kız demeye bin şahit ister ama diyoruz) sormayın gitsin
okulun 3.haftası sabah sırasındayız alp faulleri uzatmış yanyana sıradan geçiyoruz arkamızdan da bu eser geliyor , hoca bunu tuttu faullerden çekti kenara ;
h : lan olum bu ne hal böyle okula mı gelinir git kestir şunları
a : hocam aha eser de burada (tuttu kızı yanına çekti) bi şunun faullere bakın bi de benimkine , ben traş olacaksam o da olacak kız diye ayrımcılık yapmayın
h : şraaaaaaank :d
bizim ki gibe gibe gitti traş olmaya kız da ağlaya ağlaya sınıfa girdi ama bu bir kere taktı kıza amk lise boyunca da bırakmadı kızın yakasını , bu bin yüzünden biz de bırakmadık (: -
17.
0okulla alakamız bu şekilde yani tamamen binlik üzerine , bazen işi abartıyorduk servisten inip müdüre selam çakıp okul bahçesinden net cafeye gidiyorduk. hepimiz knight oynuyorduk ekstradan bende warlogger vardı o zamanlar koxplar bedava olduğu için keyloggeri basardım içine 2 3 günde bi kontrol ederdim 100 char düşerdi en kötü ihtimal, gidip onları boşaltırdık hey gidi günler amk (:
elanurla da az çok özel konuları konuşmaya başlamıştık sevgilisi yoktu bunu biliyordum , çok iyi bir aile eğitimi vardı edepli bir kızdı yani , kültürel seviyesi iyiydi , zekiydi ve okumayı seviyordu , ve en önemlisi de babasını küçük yaşta kaybetmişti bunlar hakkında topladığım önemli bilgilerdi bunları birleştirerek yol haritası çıkarmaya çalışıyordum
ama benim durum tam tersi güzellik kavrdıbına tepki olarak doğmuş gibi bir halim vardı , kilo sorunum vardı , ciddi değildim , kültürel seviyem yerlerdeydi hayattan çok kopuktum , zekiydim ama beynim adeta kapanmıştı knightle ve özgüvensizdim.bu durumda yapacak çok bir şeyim yoktu platonik aşka devam etmek zorundaydım.
okulun 1. ayı ile 2. ayı arasında bir zaman dilimi yanlış hatırlamıyorsam , 9.sınıfların ilk devamsızlık kağıdı bana geldi o gece gs-fb maçı var kağıdı pedere verecem de veremiyorum yatıp kalkıp dua ediyorum bizim takım çaksın pedere kağıdı vereyim anamı gibmesin diye. allahtan cimbomum çaktı o akşam kağıdı verdim pedere sonra o kağıdı fotokopilettim okulda gururla gezdirdim adeta okulun en bini benim diye kafaya bak amk (:
4 lü olarak aramızdaki ilişki iyice efsane olmaya başlamıştı herkese lakap takıyorduk derslerde bazen açıp ferre izlediğimiz oluyordu kısacası bir anadolu öğretmen lisesi öğrencisi için fazla bintik (:
ilk dönem sonuna kadar fazla bir şey olmadı zaten herşey aynı tas aynı hamam devam etti ama karnede skandal vardı bildiğiniz fizik 1 kimya 2 biyoloji 2 mat 3 beden bile 4 amk karneye gel. peder alışmış tabi 8 sene boyunca zirvede olmama bu düşüş ona baya fazla geldi o gün ebemi gibti. dövmedi ama dövse daha az acıtırdı amk. lise hayatımda yapmadığım bir iş yaptım 15 tatilde oturdum it gibi fizik çalıştım. -
18.
0Özet: Adam asansör...
-
19.
0ikinci döneme fırtına gibi girdim özellikle fizik dersinde döktürüyordum ilk dönem 13.5 devamsızlık yaptığım için okula da devam ediyordum bol bol ama ta ki alp bini sahte rapor olayını düşünene kadar (: o zamanlar raporlar pcden verilmezdi sistem sonradan değişti doktor elle yazardı.bu gavatın baba prof anne doç. olduğu için tanıdığı çoktu bi doktora bastırmış mührü imzayı bize doldurması kalıyordu. yine dağıldım amk bunun üzerine devamsızlığı 44.5 a yaslayana kadar uğraştık harbiden de hepimizin 44.5 gün total devamsızlığı vardı (:Tümünü Göster
elanurun ilk dönem teşekkür aldığını biliyordum 2.dönem aldığı takdir moralimi yeterince bozmuştu , kısacası kızla aramızdaki makas açılmaya başlamıştı.
ama benim de dönem sonunda fiziğim 4 düşmüştü diğerleri yine 2 3 seviyesinde seyretti ama en azından bir şeyler başarmıştım.
tabi bu başarılı gözüken dönemin sonundaki rehavet yine beni gibip atacaktı.o yazı hepten saldım tamamen sabaha kadar pc başında otur akşam kalk sabaha kadar otur akşam tekrar kalk şeklinde geçirdim ve 37 gün evden çıkmadığım zaman oldu temmuz 20 den ağustos sonuna kadar evdeydim yaşadığım hayatı siz düşünün artık.bu kadar nasıl düşebilmiştim şaşırıyordum kendime ama sanki o günleri ben yaşamamamış gibi umarsızca devam ediyordum herşeye. tıpkı bir bataklık gibi her dakika daha da çekiyordu kendine beni bu hayat.
10.sınıfa da aynı berbat şekilde giriyoruz okulun daha ilk günü bu sefer ferhatla oturuyorum ama o bana göstermeden bir şeyler çiziyor
b : sen napıyon la yarram daha okulun ilk günü
f : bekle amk birazdan gösterecem
gösterdiğinde abartısız 5 dakika bakıp bakıp gülmüştüm amk. sınıftan bir arkadaşın karikatürünü çizmişti. çizdiği arkadaşın kafası ince ve uzundu biraz elips şeklindeydi yani ve kaşları birleşikti. adam onu öyle bir resmetmişti ki aldım kravatın iç kısmına sakladım hatıra olarak :d
sezona hızlı bir giriş yapmıştık yine bir binlik akımı keşfetmiştik karikatür çizme , hem bizi de mükemmel oyalıyordu
eser dediğimiz kızın karikatürünü ben çizmiştim ama öyle bir çizmişim ki kız bile gerçek sandı ilk başta güldü sonra ağladı amk onun yüzünden edebiyatçı alpaslandan dayak yedim.ben de dayağı yiyince bunun yüzünden bunu deli edecek bir plan hazırladım. ustura ve traş köpüğü aldım. ardından sınıfta en güzel faul kimin yarışması düzenledik herkesin faulüne bakıyoruz ben bakıyorum bunlar puanları söylüyorlar , puanlandırma 5 üzerinden yalnız herkesi geziyorum sakalları güzel olan arkadaşlar var oo buna 5 5 5 falan diyor bizimkiler , sıra kızlara geliyor bi kaçına yapıyorum 1 2 falan veriyor bizim binler sıra esere gelince diyalog bu şekilde aynen ;
b : oo etkileyici bir faul gerçekten ne dersiniz jüri sizce de öyle değil mi
a : ben böyle bir şey görmedim ömrümde 7 yıldız veriyorum
ö : ben 10 veriyorum
f : süphanallah ya resulallah bu nedir böyle ( ferhat ateistim diye geçinir ve bunu yaparken yerde secde ediyor :d)
b : o zaman ödülü hükmen kazanan arkadaşımız eseri sınıf kürsüsüne davet ediyoruz
tüm sınıfın önünde ben buna veriyorum ustura ve traş köpüğünü , ilk başta kendi de gülüyor ama biz gülmekten yerlerde yuvarlanınca ağlamaya başlıyor gidiyor edebiyatçı alpaslanın yanına yine :d apo bir hışımla geliyor ;
+bahadır ömer alp ferhat 4 ünüz gelin odama (gavatın ayrı odası var bide)
biz gidiyoruz bir başlıyor bize geçirmeye siz bu kızdan ne istiyorsunuz falan filan diye , bu vurdukça ömer alttan alttan salıyor korkudan biz onu duydukça daha da gülüyoruz dayağı yedikçe daha da bi gülüyoruz en son çıldırdı giberim lan ben bu delilerle uğraşamam diye diye koridorda bağıra çağıra gitti :d -
20.
0tabi bu eğlenceli olaylar yaşanırken elanurla aramızdaki iletişim iyice kopmuştu o tm sınıfını seçti ben sayısalda devam ettim , artık serviste de sadece merhabalaşır olmuştuk ama hala en azından sevgilisi yok diye kendimi teselli ediyordum , knightten para kazanmaya başlamıştım iyi kötü elime bir şeyler geçiyordu onu da harcayabileceğim tek yer olan okulda harcıyorduk ona buna öğle yemeği ısmarlıyodum nasılsa dıbına kodumun kantininde en pahalı şey 5 lira :d
10.sınıf binlikte master yaptığımız noktaydı dayak yemediğimiz hoca kalmamıştı diyebilirim , bir lastik akımı başlattık okulda koridor resmen de_dust2 oldu amk herkes elinde lastikle birbirine kağıt fırlatıyordu , bizim domuz mermileri vardı uzunluğu 1 sayfa eni 1 parmak boğumu şeklinde olurdu onunla kafadan vurdunmu giber atardı :d
bir gün müzik odasından amfi çaldık sınıfta son ses boom boom pow çalıp koridoru dans ettiriyoruz o ara bir laf ettim ;
b : lan şimdi sebastian (müdür yardımcısı sebahattin) gelse bizi ne giber amk inşallah ses idareye gitmiyodur
? : geliyor geliyor
b : kim lan bu ses tanıdık geliyor da çıkaramadım amk
arkadan gelen bi tokat , peşine bi tokat daha...
ben anca ayılıyorum olaya ? ile belirttiğim kişi meğer seboymuş amk :d