inişli çıkışlı futbol hikayem

... buğrayla emreyi gördüm birşey tüttürüyo bunlar. başta sigara sandım ama kağıdı sigaranınkinden daha transparandi. gittim yanlarına buğra babası tarafından 31 çeken 12 yaşındakı bir çocuk gibi afalladı neyse sordum tabi naptıklarını

-- ne içiyorsun lan
• * sigara amk neye benziyor
-- gibtir lan o kadarda cahil değiliz ot mu lan o?

emre atladı muhabbete

++ ne saklıyosun amk kuzeninden amk yav he ot içiyoz amk gel sende çek bi fırt gerçi sen daha hiç içmemişsindir bi taka yaramaz

tabi şok oldum amk kardeşim sigarayı bırak uyuşturucuya başlamıştı... ama emrenin dediği "gerçi sen daha hiç içmemişsindir bi taka yaramaz" kafama takılmıştı

-- o ne demek oluyor amk ? ne demek bir taka yaramaz?
++ kanki insan ilk sefer esrar içtiğinde istediği kadar çekebilir; ot dünyanın en kral otu olsa bile ilk içişte kafa yapmaz. vücut ilk seferden sonra esrarın etkisini ortaya çıkaran enzimler oluşturuyor. e haliyle daha hayatına içmemiş adamda bu enzimler olmuyor ve hic bir tak hissetmiyor. caanım esrarda ziyan olmuş oluyor. doktor gibi konuştum amk süperim değilmi kanki ahah

buğraya yöneldi bunlar birbirlerine çak felan veriyorlar manyak manyak gülmeye başladılar nefes alamaz hale geldiler amk esrarı içen veya içmiş olanı gören bilir.
baya hayal kırıklığına uğramıştım ama alkolün etkisindendi herhalde hiç bu binlerle ilgilenesim yoktu. hemen tuvalete gidip sarah'a geri döndüm. baktım gibiğin biri bununla konuşuyor hemen yetiştim herifi kenara itip dudaklarına yapıştım aşkımın. bu sefer daha da ileriye gitti olay. ellerimi sütyenine sokup bir güzel memelerini okşuyordum . dekoltesinden dolayı zaten memelerin yarısı ortada yavaştan dudaklarımı zütürdüm o noktaya öpücükler kondurdum memelerine ve iyice tam bir abaza gibi yaladım üstlerini. tabi herkesin ortasında kızın göğüslerini açıp cümle alemin görmesini istemiyordum. biraz saçma salak görünüyordu belki ama bir hayli zevk alıyordum böyle yarım yamalak olmasından. sarah'da bir eliyle pantolon üzerinden şeyimi diğer eliyle de sırtımı saçımı felan okşuyordu. tabi ben gittikçe azıyorum. yarak elmas gibi sert. daha fazla dayanamadım kızı elinden tutup odadan çıkardım tuvalete doğru sürükledim. tuvalet deyince küçük gibimsonik birşey sanmayın baya büyük tertemiz halılı malılı birşeydi.

kapıyı kilitler kilitlemez kızın bluzunu ve sütyenini çıkardım daldım tepelere. bu sefer milli olduğum günki kadar sarhoş değildim ve memelerinin güzelliğini ve düzgünlüğünü farkettim. bu dahada azdırdı beni. mini eteğini yukarı salladım tecavüzcü gibi avuçladım o güzel arkaü. hızlıca göbeğini dilimle taradıktan sonra sevgiye veya arkae değil ilk o ciksi bacaklara yöneldim. bazı panpalarda bilir güzel düzgün temiz bacakların hastasıyımdır. başladım dizin üstünden itibaren ciksi bronz tenli bacaklarını yalayıp yutmaya bir sağdan birde soldan derken züte vardım. bacakları seven arkalarıda sever oralarıda bir güzel dilimden ve dudaklarımdan geçirdikten sonra sevgiye yöneldim ve hunharca daldım. salgılanan nahoş kokuyu pek aldırmadan düşünebildiğiniz en romantik olmayan bir biçimde şapur şupur zütürdüm oraları. ha bunlar normal tecrübeli bir gibici panpamızın en az 15-20 dakikasını alan önsevişmedir.
ben fena halde azmış olmamdan ötürü bunların hepsini 2-3 dakikadan az sürede tamamladım ( bana yıllar gibi geldi ama kız büyük olasılıkla pek tatmin olmamıştır). tabi sıra kızda şimdi. açtı pantolonumun düğmesini aldı benim şeyi ağzına başladı çılgın çılgın yalamaya. o da herhalde baya azmıştıki acayip vahşice yedi benimkini. fazla uzatmadım olayı bir iki dakika vücüt keşfinden sonra geçirdim billy boy prezervatifini ve daldım kızın sevgisine. bu sefer deliğide tutturdum tabi ;) müthiş zevk verdi fakat aynı derecedeki müthiş azgınlığımdan dolayı erken boşalma yaşadım en fazla 4 dakika sürmüştür.

ben tabi yüzyılın rahatlamasını yaşıyorum. kızde gayet memnun durumundan ki tatmin olmadığını düşünmüştüm. neyse giyindik üstümüzü elimizi yüzümüzü yıkadık. tam kapıdan çıkacaktımki sarahnın bana baktığını farkettim. ciksi bir biçimde hafif gülümsüyordu. bende yavaştan gülümsedim noldu niye öyle baktın diye sordum. bu ne hız bu ne vahşet kovboy gibi gibimsonik birşeyler dedikten sonra 'bu sefer daha iyiydin' dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu.

neyse yeniden öbürlerinin arasına döndük. kimse yokluğumuzu fark etmemiş herhalde herkes tam gaz dansa içkiye devam ediyor. bizde az daha kaldıktan sonra sarah bana şuan bu partide bulunan ve aynı zamanda kendisiyle aynı sokakta oturan bir kız ile birlikte eve döneceğini ve kızın babasının her an bunları arabayla almaya gelebileceğini söyledi özür mözür diledi ve gitti. benimde uykum gelmişti eve dönmek istiyordum buğrayla emreyi aradım bulamadım. kafa zaten güzel gibtiri çektim yalnız çıkmaya karar verdim.
saat 1 e geliyordu ve sandhausene giden son tren 1:21'de geliyordu biraz acele ettim son anda yetiştim. neyse vardım tesislere. çıktım odama. buğra yoktu pekte gibimde değildi o an sadece uyumak istiyordum ve kıyafetlerimle birlikte attım kendimi yatağa hemen uyudum.

alın amk çok sağlam part şükularınızı ekgib etmeyin

neyse çıktık merdivenleri çaldık kapıyı acayip ciksi bir hatun açtı altın renkte zütünü anca kapatan dar bir elbisesi vardı. bide altın renkte en az 10 cm'lik topuklu ayakkabılar. sarışın felan neyse gibtir edin. sarah buna sarıldı tanıştık bununla ismi janina imiş ev sahibi. şimdiden içmiş baya herhaldeki şapur şupur yanağımdan öptü küçük çocuğu severken öpercesine. sarah bana ters ters baktı bende masum bir yüz ifadesiyle kurtardım kendimi. içeriye girdik hemen girişte küçük bir sehpanın üzerinde tepside şampanya vardı janinaya göz attım alın felan dedi hemen iki kadeh kaptım birisini sarah'a verdim içerek yavaş yavaş ilerledik evin içerisine doğru. bir odaya girdik oturma odasıydı herhalde koltuklar televizyon ve büyük uzunca bir masa üzerinde çerezler alkolsüz içecekler felan ve yanında sandviç hazırlayan bir iki bayan panpamız. ilk sefer şampanya içiyordum biradan çok daha fazla hoşuma gitmişti alkolun tadını neredeyse hiç almıyordum. sarah birkaç kız arkadaşını daha gördü hemen yanlarına gitti konuştular felan tanıttı beni onlara ardındanda bir koltuğa yaylandık yavaştan öpüşmeler elleşmeler anlarsınız. evde bu ara gittikçe doluyor bazılarının kafasında gibtiritaktan paarti şapkaları, eve girerken parti marti diye bağıran huur çocukları vs. bu ortamlara pek alışık olmadığımdan kendimi hafif huzursuz hissettim ama sarah tabi sorunumu giderdi bir iki öpücükle. yaklaşık bir saat sonra janina herkesi bulunduğumuz odaya topladı ve hemen hemen herkesin geldiğini ve artık partinin başlayabileceğini söyledi masaya alkoller kadehler getirildi tabi ilk kadehi hep birlikte kaldıracaktık. yine şampanya getirdiler patlattılar formula bir'i kazanan pilotlar gibi herkese doldurdular fondip yaptık. ardından müzik çalmaya başladı house mouse electro yani benim hiç tarzım olmayan şeyler amk neyse bari atmosfer iyi. herkes içkilere daldı ben henüz biradan ve şampanyadan hariç hiç bir içkiyi tanımadığımdan ötürü sarah'a sordum ne içelim diye oda viski dedi. ok'ledim. kolayla karıştırdık ben tabi acemiyim yarısından fazlası viskiydi birazıda kola. tadını bilmediğimden hemen büyük bir yudum aldım boğazım bir yandıki dıbınam kuscaktım nerdeyse. sarah'a baktım azcık viski üzerine birsürü kola dolduruyor anladım hatamı çaktırmadan döktüm benimkini yenisini doldurdum. içtim daha iyiydi neyse uzatmayayım 1-1 buçuk saat sonra herkes haliyle yavaş yavaş sarhoş oluyor öpüşenler yiyişenler dövüşenler herşey vardı amk. bende tabi sarah'ı kaptım bir köşede baya öpüştük hatta bu elini benim yarrağa zütürüp okşuyodu felan ama fazlası şimdilik yaşanmadı. fena tuvaletim geldi özür diledim sarahdan hemen gidip geleyim dedim.

mutfağın yanından geçerken balkonu olduğunu gördüm dikkatlice baktım ve...

biraz düşündü burda kekeledi felan şaşırdı tabi soruma

-- o benim kuzenimdi
• * ha kesin pazar günü size misafirliğe gelende oydu değilmi?
-- ha evet evet oydu yani teyzemler geldi kuzende gelmiş işte uzun zamandır görüşmüyorduk
• * beni tanıştırsana onunla? aileni biraz tanımak istiyorum.
-- ya bi bakmam lazım belki zamanı olmaz
• * tamam zaman bulduğunuzda ararsın beni

kapattım telefonu. herşey apaçık ortadaydı amk. beni o huur çocuğuyla aldatıyordu kaltak. acayip sinirlendim ama yine ne yapacağımı bilmiyordum. ilk birlikteliğim olduğu için böyle durumlarda nasıl davranıldığı hakkında hiç bir fikrim yoktu.

neyse yine odama döndüm buğra ipnesi yoktu ortalıkta. yine kesin emreye gitmiştir birbirlerine sakso veriyodur bu binler .
herkese sinirliydim o an . hava kararmıştı ve baya serinlemişti montumu giyinip kulaklıklarımıda takıp çıktım evden yürüdüm biraz ormanda amk korktum biraz gölgeler mölgeler baya ürküttü beni . geçtim ormanı en az 1 saat yürümüşümdür hiç gelmediğim yerlere geldim sonrada kayboldum oralarda dıbınam. sonra bir dereye vardım buğrayla sarah'a zaten sinirliydim o yüzden micheli aradım.

-- michel baksana yav biraz dışarı çıktım kayboldum dıbınam birşeyler yap amk
• * ahah nerdesin amk?
-- nerde olduğumu bilsem senimi ararım bin
• * yav sen bir tarif et nerden yürüdün
-- iste orman varya tesislerden sağa döndüm sonra o dönercinin o taraftaki girişten girdim ormana baya düz yürüdüm bir zaman sonra sola saptım çıktım ormandan bir dereye geldim
• * ha orasını biliyorum amk dur hatta geleyim yanına? zaten yarın bide pazartesi günü izinliyiz biraz bira felan alayım yoldan bigibletle hemen geleyim istersen?

aslında pek alkol içmezdim hikayedede gördüğünüz gibi sırf bir iki partide ama kederli olduğumdan dolayı tamam dedim

• * süpersin adamım gelliyorum yarım saate.

geldi neyse açtık biraları 5er bira getirmiş tabi herif alman su gibi zütürüyor. kafam güzel oldu bir zaman sonra buna başladım içimdekileri dökmeye buğraya sinirli olduğumu beni hayal kırıklığına uğrattığını 16-17 yıllık kardeşimin bu kadar değişmesinden duyduğum rahatsızlığı ... sonra sarah huursunun beni aldattığını falan filan inter milan
bu almanlardada hiç türklerde olduğu gibi bir dertleşme dert paylaşma kültürü yok amk mal mal dinledi beni sonra başka takluklar hakkında konuşmaya başladı hay amk ...

sarahı bu ara düşünmeme kararı aldım . perşembe günüm öyle geçti cuma günü hafif antreman yaptık hoca kadroyu açıkladı tahmin ettiğim gibi 10 numara bendim , sağ kanat oyuncusu christoph hastalandığı için buğrada forma şansı bulmuştu sevindim tabi kuzenimle birlikte rakibi gibertiriz diye ogün öyle geçti . cumartesi günü 10da kalktık iyi bi uyku çekmiştim kendimi çok fit hissediyorum buğrayı ogün sigara içmemesi konusunda uyardım bunu derdemez bana inat sigara yaktı . bana bişey olmaz gibi standart içicilerin zırvalarını kullandı . buğrayla birlikte kantine indiğimizde rakip takımın oyuncularının tesislere vardığını gördüm herifler baya iri yarı , ama futbol kas işi değildir . kahvaltıdan 2 saat sonra kulüb binasında buluşcaktık hoca sezonun ilk maçı olduğu için en az yarım saat bizi yüreklendirdi yükselişe oynayan bi takımız elinizden geleni yapın , eğer kazanırsak mangal partisi vereceğini söyledi tesislerde bira serbest size dedi . tabi takım gib gibii vohoo felan dedi . bu almanlar tam biracı dıbınam saat 2 gibi soyunma odasına gittik ısınmak için bir iki şey giyindik ve sahaya çıktık paslaşmalar , şutlar derken maça yarım saat kala hoca bizi içeri çağırdı taktiği bikez daha anlattı biz formaları giyerken ve hakemin bizi dışarı çağırmasıyla sahaya çıktık , kenarda sarahı ve bir kaç arkadaşını daha gördüm maçı izlemeye gelmiş. içten içe sevindim ama selam bile vermedim . 4. lig takımı olduğumuz için pek taraftarımız yoktu tahmini 400 - 500 kişi maçı izlemeye gelmişti , maç başladı daha 15. dakika defansın gibik gibik hataları yüzünden geriye düştük , ben buğrayla bi gözgöze geldim kafasını aşağı indirip kaldırdı ve eskisi gibimi diye sordu . bende sadece gülümsedim bu maçın cebimizde olacağını düşünerek daha bi hırslı oynamaya başladım ayağıma gelen topları hep buğrayla paslaşarak topu ileri taşıdık eskiden buğrayla aramızdaki kordinasyon süperdi birbirimizin gözüne bakarak ne düşündüğümüzü anlardık ve çok iyi bi takım oyunumuz vardı ama buğranın o maçta kafasının bambaşka yerlerde olduğunu ve hızlı yorulduğunu fark ettim haliyle sol kanata oyun kurucu olduğum için yöneldim . 60. dakikada ceza sahasının dışında sert bi müdahale yapıldı bizim zenciye tabi hemen hararetlendik hakemin kırmızı kart göstermesi için itiraz ettik. sarı kartla kaldı topun başına ben geçtim . tam doksana çaksam maçın yıldızının ben olucağımım biliyodum derin bir soluuk.. hızlı adımlarla topa koştum veee .. kalecinin kucağında tam bir fiyasko . tak gibi vurmuştum volkere baktım kafasını öne eğmiş . facepalm yapıyo adam. neyse bizim zenci 88. dakikada kaleciden dönen topu tamamladı . 1-1 bitti maç . kendimden beklemediğim kadar kötü oynadım bu buğradanda kaynaklanıyodu . orda anladımki buğra formda değilse bende pek etkili olamıyorum

neyse sonuçta cumartesi günü geldi sabah antrenmanından sonra serbesttik güzel bir duş aldım özenli giyindim boss parfümümden bir fıs sıktım ve çıktım evden. saat 12'de sarah'la heidelbergde bismarckplatz isimli meydanda buluştuk. bi sağdan bide soldan yanaklarıma öpücükler kondurdu bu hemen kızardım amk utandım biraz hatta niye utandıysam. biraz çarşı pazar gezdikten sonra heidelbergde bulunan bütün şehre full manzarası olan heidelberg şatosuna çıktık. baya romantikdi tabi kız önceden çıkmış oraya ama manzara her kızı büyülediği gibi onuda etkilemişti. oturduk bir banka kafasını omuzuma yasladı ve konuşmaya başladı

-- biz neyiz?
• * (ne demek istediğini çok iyi anlamıştım biraz taşak geçeyim dedim) insanız amk neye benziyoruz
-- bende uzaylı sanmıştım bizi sağol bilgin için ya hayatımı aydınlattın
gülümsedim playboylar gibi alnına öptüm
.
.
.
• * asıl sen benim hayatımı aydınlattın. seni tanımadan önce futboldan başka bir şey yoktu hayatımda
-- yani?
• * seni sürekli düşünür oldum şimdi klişe gibi her an seni düşünüyorum diye abartmanın bir lüzumu yok ama aklımdasın hep
-- eee yani neyiz biz şimdi?
• * sana aşık oldum galiba ki aşk denilen şey buysa hep seninle birlikte olmak istiyorum. bana mesaj attığında kalbim küt küt atıyor hiç olmadığı kadar heyecanlanıyorum rüyama bile girdin geçenlerde öpüşüyorduk deniz kenarında güneş batarken

o an sarah doğruldu ve dudaklarıma yapıştı. hiç beklememiştim ama hemen karşılık verdim. yavaştan ellerimi sırtında gezdirmeye başladım biraz elleşme felan oldu.en az 4-5 dakka öpüşmüşüzdür yada bana öyle geliyordu ama çok muhteşem bir duyguydu.

sonra neyse bıraktık öpüşmeyi nefes nefeseyiz ikimizde gözlerimize derin derin bakıyoruz. bunun saçları biraz dağılmış ne ara dağıttıysam

az daha manzarayı seyrettikten sonra yeniden şehre indik çarşıda son bir tur attıkdan sonra tren garında 2 saat sonra yeniden partiye gitmek için buluşmak üzere ayrıldık. tesislere döndüm buğra evde yoktu. aradım hemen bini nerdesin diye sordum. emreyleyim, sen partiye git bende sonradan onunla birlikte gelirim diyip telefonu yüzüme kapattı. yine bir haller vardı bu binte ama fazla düşünmeden duşa girdim. yeni aldığım siyah gömleği giydim hazırlanıp çıktım evden. yeni keşfettiğim hemen tesislerin yakınındaki türk dönercide bir döner yedikten sonra ağzıma iki sakız attım ve sarahla buluşmaya gittim. yine heidelbergde buluşacaktık bu sefer meydanda değil gar'ın yakınlarındaki parkın karşısında . hatun süper giyinmiş amk beyaz mini etek üzerinde dekolteli bir bluz, güzel bir makyaj ve topuklu ayakkabılarıyla şukumu kapmıştı. öptü beni fazla oyalanmadan partinin düzenlendiği eve doğru gittik. zaten yakındaydı en fazla 5-6 dakika yürümüşüzdür ki daha fazlada yürümeye razıydım kızın sohbeti pek hoş

neyse vardık partiye...